Genel Başkan Geylan: 'Vekillerin elleri memur lehine kalkmalı'
Türk Eğitim Sen Bartın Şubesinin istişare toplantısına katılan Türks Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 3600 ek gösterge başta olmak üzere memurların taleplerini dile getirerek 'Tüm bu hususların yer aldığı paket Meclis'e getirilmeli ve bu kez de vekillerin elleri memur lehine kalkmalıdır' dedi. Türk Eğitim Sen Bartın Şubesi Başkanı Sezai Hangişi de şubenin 960 üyeyle yoluna devam ettiğini kaydederek 'Geçen sene üniversitede her şeye rağmen yetkili sendika olduk. Milli eğitimde de az bir fark kaldı' ifadelerinde bulundu.
Türk Eğitim Sen Bartın Şubesi işyeri temsilcileri ile istişare toplantısında bir araya geldi. Düzenlenen toplantıya Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik, sendika yöneticileri ve sendika üyeleri katıldı. Emekli olan sendika üyelerine plaketlerinin de verildiği toplantının açılış konuşmasını yapan Türk Eğitim Sen Bartın Şube Başkanı Sezai Hangişi, “Türk Eğitim Sen Bartın’da bir marka, Bartın’da geçmişten geleceğe, ilkeli, onurlu, başı dik, alnı açık üyeleriyle çalışmalarını yürüten ve yıllarca çalışmış şekilde yoluna devam eden önemli bir değerdir. Şu anda da 960 üyeyle yoluna devam ediyor. Geçen sene üniversitede her şeye rağmen yetkili sendika olduk. Milli eğitimde de az bir fark kaldı. Zaten tüm Türkiye genelinde 2016 yılında yetkiyi kaybeden son 3 ilden biri de Bartın’dı. Onun da sebebi 2014 yılında tüm Türkiye’de yaşadığımız, başka hiçbir camianın yaşamadığı kıyım sonucudur. Ne müdür, ne müdür yardımcısı, ne idareci bırakmadılar. Una rağmen dimdik ayaktayız. Burada en büyük emeği olanlar işyeri temsilcilerimizdir. Bir işyeri temsilcisi ne kadar faalse, sendika da o kadar faaldir. Bir işyeri temsilcisi ne kadar güçlüyse sendika da o kadar güçlüdür. Bu nedenle şube yönetimi olarak sizlerle onur ve gurur duyuyoruz. Bugüne kadar geldik. Bundan sonra da kirlenmeden, kirletmeden, doğru yoldan ayrılmadan, adalet, hak, hukuk peşinde ilkeli bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Hangişi: “Bizim yükümüz doğruluktur”
Hangişi, “Bizim yükümüz doğruluktur. Yükümüz ağır, ama yine de onu taşımaya devam edeceğiz. Biz konuşmaktan ziyade çalışmayı benimseyen bir teşkilatız. Bartın’da gidilmedik, okul, köy, kurum bırakmadık. Azimli çalışmanın karşısında kimse duramaz. Yeter ki ortam adaletli olsun, hak hukuk olsun. Önümüzde kimse duramaz. Ortam ne kadar namert olsa da biz yetki uğruna, yetkiye ulaşmak için elimizden geleni yapacağız. Biz hiçbir zaman nereden geldiğimizi unutmadık, unutmayacağız. Geçmişteki başkanlarımızın duruşları neyse bizimde öyledir ve bizden sonra da öyle devam edecektir. Bizim yükümüzde budur. Bu yoldan da ne olursa olsun ayrılmayacağız. Şu anda Bartın’da en etkin sivil toplum kuruluşuyuz. Az bir fark kaldı. Yetkili olup da etkisiz olmak, doğruları dile getirememek, adaletten sapmak, bu da bir zuldür. Allah böyle bir yetkiyi bize nasip etmesin. Yetkiyi de alırsak layığı ile temsil edeceğimize inanıyoruz. Bundan da hiçbir eğitim çalışanının şüphesi olmasın. Bu konuda işyeri temsilcisi çok önemli. İşyeri temsilcisi okulunda ağabeylik, ablalık yapıyorsa o üyeyi kazanmak kolaydır. Sendikamıza bağlı işyeri temsilcisi bulunduğu kurumda mutlaka saygınlık kazanmalı. Saygıdeğer bir durumda bulunmalı. İşyeri temsilcimizde bugüne kadar bu şekilde devam ettiler, ediyorlar” diye konuştu.
“Yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz”
Yorulmadan çalışmaya devam edeceklerini belirten Hangişi, “Bu konuda destek veren bütün üyelerimize de çok teşekkür ediyoruz. Onların başını eğmedik, eğmeyeceğiz de. Yorulmadan, yılmadan devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz ortamda iktidara yakın bir sendika eğitim ortamlarını çık kirletti. Okullarda iş barışı kalmadı. Huzur kalmadı. Bir üye yapacağım diye okullarda huzur bırakmadılar. Yetki için kamu kurumlarında huzur bırakmadılar. He türlü kötülüğü yaptılar. Bunlara da bir ders vermek lazım. Kamu çalışanlarımızın desteği ile bu dersi de vereceğiz. Biz de yılmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Eğer çalışırsak mayıs ayında yetkili sendika oluruz. Mayıs ayında promosyon anlaşması var. Önceden tüm komisyonlarda sendika temsilcisi vardı. Artık sadece promosyon komisyonunda kaldı. İyi de firavunlaştılar. Şu an merkezde 45 okul var. Bu okullardan biri bizde, biri d Eğitim Sen de. Geri kalanların hepsi orada. Bu zamana kadar böyle bir zulm olmadı. Sızlandık mı, hayır. Üzerimize düşeni yaptık ve çalıştık. İnşallah bu sene de yetkisi alacağız. Bu konuda desteklerinizi bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Kocakaplan, “Davamızın adamı olacağız”
Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan, da, “Türk Eğitim Sen yüzde 100 yerli, yüzde 100 milli tek sendikadır. Türk Eğitim Sen siyasi iktidarlarla yürüyerek büyüyen değil, eğitim çalışanlarıyla yürüyerek büyüyen bir sendikadır. Türk Eğitim Sen kasabın bıçağını yalayan koyunların bulunmadığı bir sendikadır. Türk Eğitim Sen şairin dizelerinde ifade ettiği gibi, bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir. Zulüm Azrail olsa, hep Hakk'ı tutacağım. Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir diyenlerin bulunduğu bir sendikadır. Türk Eğitim Sen gururla Ne Mutlu Türküm diyebilenlerin sendikasıdır. Türk Eğitim Sen bir markadır. Bu markada Atatürk, ay yıldızlı bayrağımız, istiklal marşımız, andımız, bağımsız, ilkeli kitle sendikacılığı vardır. Sendikal alanda diğerleri ise kimisi sarı sendikadır, kimisi de bölücü sendikadır. Dolayısıyla bu sendikaya vermiş oldunuz desteği kendi hak ve özgürlüklerinizin, sendikal haklarınızın gelişmesinden ziyade bir de bu anlamda düşünmeniz lazım. Verdiğiniz her destek sendikamız, ülkemiz için çok önemlidir. Sendikacılık yapmak için önce güçlü bir devletiniz olması lazım. Sarı ve bölücü sendikaların alandan çekilmesi için çok çalışmamız lazım. Bu iş hepimizin işidir. Topyekun bir mücadele vermemiz lazım. Yetki için de çok fazla bir sayıya ihtiyacımız yok. Bir haftalık çalışma ile bunu kazanabiliriz. Bunu kazanabiliriz ama şahsiyetimizi kaybedersek kazanamayız. Türk Eğitim Sen Bartın şubesi yetkiyi alır ama kaybedilen şahsiyet geri alınmaz. Bunun için birlikte mücadele edecek ve kazanacağız. Paranın, adamın adamı olmayacağız. Davamızın adamı olacağız” dedi.
Geylan: “Taleplerimiz karşılanmalı”
Türkiye Kamu-Sen olarak Hükümetten bir memur paketi hazırlanmasını istediklerini belirten Genel Başkan Talip Geylan da yaptığı konuşmada, bu paketin içinde; Bütün ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, Ek göstergenin 3600’e çıkarılması, tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin artırılması ve ek göstergeden yararlanamayan yardımcı hizmetler sınıfının ek göstergeden yararlanmasının sağlanması, aynı işi yapan kamu çalışanlarının farklı statülerde istihdam edilmesine son verilerek, tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi,
Ehliyet ve liyakate dayalı adil bir yönetici atama sistemi ihdas edilmesi, yıllardır kul hakkı yemenin, ötekileştirmenin bir aracı olarak kullanılan ve kamusal hayatta huzuru da katleden mülakat uygulamasının tamamen kaldırılması, vergi dilimlerinin matrahının yüzde 15’e sabitlenmesi, bu şekilde yılın ikinci 6 ayında memur maaşlarının kuş olup uçmaması, yardımcı hizmetler sınıfının öğrenim durumlarına göre bir defaya mahsus olmak üzere sınavsız genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi, İşçiler ile işçi ve memur emeklilerinde olduğu gibi görevi başında olan kamu çalışanlarına da dini bayramlarda ikramiye verilmesi gibi hususların yer almasını talep etti. Geylan, “Tüm bu hususların yer aldığı paket Meclis’e getirilmeli ve bu kez de vekillerin elleri memur lehine kalkmalıdır” dedi.
“Öğretmen açığını gidermek için teşvik uygulaması getirilmeli”
Geylan öğretmenlere teşvik uygulaması getirilmesi gerektiğini de bildirerek, “Her zaman söylüyoruz; öğretmen açığını gidermenin yolu öğretmeni esir etmek değil, teşvik etmektir. Teşvik uygulaması ile öğretmenlerin gönüllü çalışmasını sağlayarak hem mahrumiyet bölgelerindeki öğretmen açığını giderebilir hem de sözleşmeli öğretmenlerimizi ailelerine kavuşturabilirsiniz.” dedi. Geylan; sözleşmeli, ücretli öğretmenlik şeklindeki uygulamaların kaldırılmasını ve tüm öğretmenlerin KPSS puan üstünlüğüne göre kadrolu olarak atanmasını da istedi.
“Aynı başarı proje okullarında sağlanamadı”
Adil yönetici atama sisteminin gerekliliğine vurgu yapan Geylan, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, “Kabe’nin anahtarını gayrimüslime verebilen bir medeniyet kenar mahalledeki okulunun anahtarını işin ehline veremiyor” şeklindeki sözünü hatırlattı. Geylan bu durumun proje okullarında yaşandığına dikkat çekerek, şunları kaydetti: “27 Eylül tarihinde 9 bini okul müdürü olmak üzere 20 bin yönetici sisteme girdi. Bu süreçte Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk sayesinde mülakatlarda adaylara yazılı sınav puanı verildi. Bu, sendikamızın yıllardır talep ettiği bir husus idi. Tavrından dolayı Sayın Ziya Selçuk’a bir kez daha teşekkür ediyorum. Ancak Milli Eğitim Bakanı Sayın Selçuk aynı tutumu proje okullarında sürdüremedi. Bakınız; şubelerimiz aracılığıyla proje okullarındaki yöneticilerin sendikal dağılımını araştırdık. Buna göre; proje okullarına yapılan atamalarda 940 müdürün 829’unun bir sendikanın üyesi olduğu ortaya çıktı. Yönetici Atama Yönetmeliği’nde sınav puanı esası getirenler neden aynı başarıyı proje okullarında sağlayamadı? Kaldı ki proje okulları sınav ile öğrenci alan okullardır. Nitelikli öğrencilerin okuduğu bu okullarda niteliksiz yöneticilerin iş başında bulunması kabul edilemez bir durumdur. MEB taşra teşkilatı çetelerin tahakkümü altındadır. Dolayısıyla söz konusu çeteler istediği kişilerin bu okullara yönetici olarak atanmasını sağlayabilmektedir. Oysa il milli eğitim müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlüğü makamları, devletin o makamlarda bulunanlara bir emanetidir. Bu makamları işgal edenler aynı zamanda o makamların itibarını korumakla da mükelleftir. Eğer bunu beceremiyorlarsa, yapacakları tek şey erdemli bir tutum sergileyerek, istifa etmektir. Güzel ülkemizi 15 Temmuz felaketine sürükleyen nedenlerin başında, kamusal alanın mensubiyetler üzerinden tanzim edilmiş olması gelmiyor muydu? Artık yeni 15 Temmuzlar yaşama lüksümüz yok. Bu nedenle çete yapılanmalarına ve bunların müdahalelerine asla izin verilmemeli ve proje okulları mutlaka MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne tabi olmalıdır.” Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun da çıkarılmasını isteyen Geylan, “Öğretmenlerin itibarını artıracak, statüsünü sağlam bir zemin üzerine kavuşturacak bir meslek kanununun çıkarılmasını destekliyoruz. Tabi mevcut kazanılmış haklarımızın baki kalması kaydıyla” dedi.
“Kanun teklifine destek verilmeli”
Türk Eğitim-Sen’in eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için hazırladığı kanun teklifine destek verilmelidir. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete değinen Geylan, öğretmenliğin her önüne gelenin hakaret ve darp edebileceği bir meslek grubu haline geldiğine işaret etti. Şiddeti uygulayanların öğrenci ya da öğrenci velisi olmasının üzücü bir durum olduğunu söyleyen Geylan, “ ‘Bana bir harf öğretenin kırık yıl kölesi olurum’ diyen bir medeniyetin çocukları iken, muteber bir tutumla öğretmene yaklaşan bir toplum iken ne zaman ve nasıl bu duruma geldik?” diye sordu. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet konusunda toplumun duyarlı olmasını isteyen Geylan, “Öğretmene verdiğiniz değer aslında kendi çocuğunuza verdiğiniz kıymettir. Dolayısıyla eğitim çalışanlarına sahip çıkın” dedi. Geylan ayrıca Türk Eğitim-Sen’in eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek için hazırladığı kanun teklifine tüm siyasi partilerin destek vermesini istedi.
Akın: “Emrinize amadeyiz”
Belediye Başkanı Cemal Akın’da, “Başında Türk olan bir sendikamız var. Sadece hak arama değil, vatan, millet, bayrak diyen bir görüşten geliyorlar. Ardından da hak aramayı sonuna kadar bir görüştensiniz. 1993’te Bartın’da 46 kişi ile çıkılan yoılda bu arkadaşlarımız da vardı. Bugün bu yolda tam 960 arkadaşımızla devam ediliyor. Diğer sendşikalarımızla beraber 1.500 civarında arkadaşımızla güçlü bir camiaya dönüşüldü. Bu camianın Allah yolunu açık etsin. Bizde onlara elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Hem okullarımızın ihtiyaçlarında emirlerine, hem de arkadaşlarımızın ihtiyaçlarında emirlerine amadeyiz. Bunun böyle bilinmesini istiyoruz” dedi.