Gelecek Partisi: ''Erken seçim olacak'

Eylül ayındaki büyük kongre öncesinde teşkilatların seçime veya olası bir erken seçime hazır olması amacıyla Bartın'a gelen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim ve Siyasi Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün, AK Parti hükümetinin artık nefesinin tükendiğini ve 2023 öncesinde Türkiye'yi bir erken seçimin beklediğini söyledi. Erken seçim için pandemi dolayısıyla 2020'de fiziki şartların oluşmadığını ifade eden Genel Başkan Yardımcısı Üstün, seçimin 2021'de yapılacağı öngörüsünde bulundu. Gelecek Partisi olarak 63 ilde teşkilatlandıklarını ve Eylül ayında büyük kongreyi gerçekleştireceklerini belirten Üstün, 'Gelecek Partisi olarak ister erken olsun isterse zamanında olsun yapılacak ilk seçime katılacağız' dedi.

Gelecek Partisi: ''Erken seçim olacak'

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim ve Siyasi Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün, partisinin il kongreleri ve eylül ayında yapılması planlanan büyük kongre öncesinde teşkilatların ve halkın nabzını tutmak için Bartın’a geldi. Kurucu Üyeler Ayşe Övündür ve Sevda Yılmaz’ın da bulunduğu Bartın ziyaretinde Genel Başkan Yardımcısı Üstün, parti binasında ülke gündemiyle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. AK Parti hükümetinin artık hem Bartın için hem de ülke için hizmet  ve proje üretemediğini  ve nefesinin tükendiğini ifade eden Üstün, 2023 öncesinde ülkeyi bir erken seçimin beklediğini söyledi.  Erken seçimin sadece zamanını tahmin edemediklerini dile getiren Üstün, anketlere göre hükümetin seçim kararı almadığı her sene için 5 puan gerilediğini ve bunu kendilerinin de gördüğünü belirtti. Pandemi dolayısıyla 2020’de bir seçim için fiziki şartların oluşmadığını vurgulayan Ayhan Sefer Üstün, erken seçini 2021’de beklediklerini kaydetti.

Üstün: “63 ilde ve 250’den fazla ilçede teşkilatlandık”

 Gelecek Partisi olarak 63 ilde teşkilatlandıklarını ve Eylül ayında büyük kongreyi gerçekleştireceklerini belirten Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim ve Siyasi Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün şu açıklamalarda bulundu:

“Gelecek Partisi yeni bir parti ve şuanda teşkilatlanmalarını gerçekleştiriyor. Bu çerçevede illerde teşkilatlarla buluşma, vatandaşlarımızla görüşme ve arazide nabzı tutma adına programlar gerçekleştirdik. Bu programları da 15 gün içerisinde bitireceğiz. Bu şekilde arazideki gözlemlerimizi bir rapor olarak genel merkezimize aktaracağız. Gelecek Partisi sadece Ankara’da oturarak siyaset yapan bir parti değildir. Bu neden bu programları sık sık ilerleyen zamanlarda da gerçekleştireceğiz. Bu zamana kadar 63 ilde ve 250’den fazla ilçede teşkilatlandık. İlçe kongrelerimizi artık yapmaya başladık. İnşallah en kısa sürede de il kongrelerimizi gerçekleştireceğiz. Eylül ayında da muhtemelen büyük kongremizi yapmış olacağız. Büyük kongrenin üstünden 6 ay geçtiğinde de artık bir seçime girebilmiş durumda olacağız.

“2015’ten itibaren yanlış giden bir şeylerin olduğunu gördük”

Gelecek Partisinin seçime girmemesi için bin bir dereden su getirme çabaları olsa da biz bunları umursamıyoruz. Hangi formülü ve barajı önümüzde koyarlarsa koysunlar zamanında ya da erken yapılacak bir seçime Gelecek Partisi mutlaka girecektir. Teşkilatlarımızın hazır olması bakımında bu ve benzeri ziyaretleri sık sık yapacağız. Biz AK Parti’den ve diğer siyasi partilerden olan ya da ilk defa siyasete giren 152 cesur arkadaşımızla birlikte Gelecek Partisini kurduk. Partimizin tüm neferlerine gösterdikleri bu cesaret için teşekkür ediyorum. Bizler daha önce başka bir partideydik ama 2015 yılından itibaren orada yanlış giden bir şeylerin olduğunu gördük ve düzeltmek için de çabalar sarf ettik. Siyasi etik yasasını çıkarmak istedik, kabul etmediler ve bunu engellediler. Yolsuzluk olmasın dedik ve aslında hırsızlığı önlemek için şeffaflık kanunu getirelim istedik, onlar karşı geldiler. Şehirlerde imar rantı ve bu rantı şehrin menfaatine şehrin tamamına yayalım dedik onlar hayır şehrin menfaatine değil, 5 kişi arasında paylaştıralım dediler. Bütün bunlar ayrışma sebebi değil mi?

“İmar rantçıları bir elin 5 parmağını geçmiyor”

Ankara’da son 10 yılda büyük binalar yapıldı. Bu binaların sahipleri bir elin 5 parmağını geçmez. Ankara’da sokaktaki çocuğa “Bu binaların rantçıları kimler?” diye sorsanız o 5 kişiyi sayar ve bunların partileri farklı farklı. Biz haziran ayı içerisinde AB’ye vizesiz gitme imkanını sağlayalım dedik ve bunun ön sözleşmesini yaptık ama  o dönem içinde bulunduğumuz parti bunu engellemiş. Vatandaşlarımız elindeki pasaportla AB’nin 27 ülkesine vizesiz gidebilse ve orada yatırım yapabilse güzel olmaz mıydı?  Elbette ki olurdu. Ama maalesef o dönem içinde bulunduğumuz partinin başka bir ajandası olduğunu gördük.  Ülkeyi bir Orta Asya bir Ortadoğu ülkesi mesafesine indirme, insan haklarını, demokrasiyi, özgürlüklerini, yatırım ortamını Orta Asa ülkesi mesafesine indirerek daha kolay yönetebileceğini düşündüğünü hissettik. Bunun gibi ayrışma sebeplerimiz yüzünden o partiden istifa ettik ve yeni bir parti kurduk.

“Yargı reformu ve liyatli yönetim öneriyoruz”

Partimiz insan odaklı bir parti. Pandemi sürecinde insan sağlığının ve insanın çevresinin ne kadar önemli olduğunu gördük. Partimiz programını bir insanın çocukluktan başlayarak  ölümüne kadar ki tüm evrelerini ele alarak oluşturmuştur. Diğer partilerin programlarına bakın önce devlette başlar. Biz önce insan dedik ve tüm bu koşuşturmalarımızın amacı insanımızın mutluluğu. Bir yargı reformu öneriyoruz. Türkiye’de maalesef adaletsiz diz boyu, almış başını gitmiş durumda. Bundan hepimiz mustaribiz ve hepimiz tarafsız, bağımsız bir hukuk sisteminin olmasını istiyoruz. Hakimlerin karar verirken biz gözü arkada. Çünkü hakimlik teminatı yok. Dürüst, liyatli yönetişim öneriyoruz. Bugün ekonomideki sorun akraba kayırmacılığıyla oluşturulan bir yönetimin Türkiye’yi yönetiyor olması. İşsizlik almış başını gitmiş. Malların satılmadığı zamanda enflasyon fırlamış. Böyle bir dönemde Maliye Bakanı damadı olmasa kim o Maliye Bakanını o koltukta tutar? Tutmaz.

“Devlet aile içinde yönetilir duruma geldi”            

Devlet aile içinde yönetilir duruma gelmişse siz buna rıza göstermek durumundasınız. Zaman  zaman Cumhurbaşkanının Maliye Bakanını görevden alıp almayacağını soruyorlar. Görevden alamaz. Onu görevden almasının maliyeti artık devlet yönetiminden de öteye geçmiştir. Çünkü aileye bir maliyeti var. Bu ülke bu başarısız Maliye Bakanına, bakanlara ve hükümete bir erken seçime kadar katlanmak zorunda kalacaktır. Ama inşallah bir erken seçimle vatandaşımız bu faturayı önlerine koyacaktır.

“Deniz bitti, sıfırı tükettiler”

Bartın’ı çok yakından biliyoruz. Burası bir orman şehri. Bartın’ımızın ağacına, denizine hep birlikte sahip çıkmamız lazım. Bu değerler gerçekten ilimiz için bir nimet.  Gemilerin üzerinde gidebildiği Bartın Irmağı için ne yazık ki henüz bir adım atılamamış durumda. Yıllardan beri bahsedilen ve hayata geçmeyen projenin biran önce hayata geçmesi lazım. Daha önce temeli atıp kaybolan barajlar vardı şimdi de Bartın’da temeli atılıp ortadan kaybolan bir hastane var. Yatırım yapma imkanları artık azaldı. Çünkü deniz bitti, sıfırı tükettiler. Artık ülkeye verebilecekleri bir proje yok. Bunun için artık ülkede olmayan korkuları yönetmeye çalışıyorlar. “Beka sorunu”, şu sorun, bu sorun diyorlar.  Dünyada herkes bize düşmanmış havası çiziyorlar.

“Bu hükümetin Bartın’ımıza ve ülkemize verebileceği bir hizmet kalmadı”

Bu hükümetin artık Bartın’ımıza ve ülkemize verebileceği bir hizmet kalmadı. Hizmet, üretim dediklerinde akıllarına 5’li ihale çetesine hizmet ve üretim geliyor. Biz yeni bir ses, yeni bir nefes ve yeni bir gelecek olarak Gelecek Partisini kurduk. Çok dinamik bir yapımız var. Türkiye’yi kuşatacak bir kadromuz var. Çok çağdaş bir programımız var. Herkesi kucaklayan bir kadroyla yola çıktık. Şuanda iktidar “83 milyonuz” diyor ama kürsüye çıktığı zaman şu hain, şu bölücü, şu şöyle dediği zaman geriye bir şey kalmıyor. Bunun için gündem değiştirmek adına Ayasofya’yla ilgili karar aldılar. Memnun olduk. İnsanlarımız huzur içinde ibadet yapsınlar ama bunu da lütfen bir ayrıştırma sebebi olarak kullanmasınlar. Dış politikada da dışarıyı tahrik edici bir dille sunmasınlar. Siz lütfen artık işsizliğe, enflasyona, yolsuzluğa odaklanın. Hizmet siyaseti deyip de 5 tane ihaleciye hizmet etmeyin.

“Bir erken seçim olacak”

Bu hükümetin artık nefesi tükendi. Ülkeyi yönetemiyor. Yönetim krizi var bu yönetim krizi ekonomiyi tetikliyor. Bu ekonomik kriz de toplumsal krizi tetikliyor. Bu bakımdan 2023’e kadar nefeslerinin olmayacağını söylüyorum. Bir erken seçim olacak ama bu erken seçimin zamanlamasını biz kestiremeyiz. Çünkü mecliste muhalefetin bir erken seçim kararı alabilecek oranda koltuk sayısı yok. Mutlaka bu kararı Cumhurbaşkanının alması lazım. Onun da bu kararı ne zaman alacağını tahmin edemiyoruz.  Şunu da ifade edeyim bu kararı almak için geciktikleri her sene onların 5 puan düşmesi anlamına geliyor. Bunu anketlerden görüyorlar. Telaşları bu.

“2021’de erken seçim bekliyorum”

Daha fazla tükenmeden bir erken seçime gideceklerini tahmin ediyorum ama bunun 2020’de olması mümkün görünmüyor. Bu yıl içerisinde seçim için fiziki şartlar yok. Hala maçlar statlarda seyirciyle oynanamıyor. Okulların açılıp açılmayacağı belli değil. Siz bu şartlarda insanları sandığın arkasına geçirip de orada tutamazsınız. Tutarsanız büyük bir patlama olur ve insanlar “Artık yeter” derler. Bundan dolayı ben bu yıl için bir erken seçime ihtimal vermiyorum. Ama 2023’e kadar gidemezler. 2021’in içerisinde tahmini olarak bir seçim bekliyoruz.

“Yapılacak ilk seçime katılacağız”

Gelecek Partisinin çalışmalarını hızlandırmasının sebebi budur. Partilerin seçime girebilmesi için 41 ilde örgütlenmesi lazım. Şuana kadar 63 ilde örgütlendik. Kongrelerin yapılması lazım, yapıyoruz. Büyük kongrenin yapılması lazım. Eylülün ilk haftasında ya da ikinci haftasında bunu gerçekleştireceğiz. Ondan 6 ay sonra yapılacak seçimlere girebileceğiz. Bu genel çerçeve. Bunun dışında bizim önümüzü kesmek için hangi atraksiyonu yaparlarsa yapsınlar, hangi barajları koyarsanız koyun biz bu barajları yıkar geçeriz ve Gelecek Partisi olarak o pusulada yerimizi alırız. Gelecek Partisi olarak ister erken olsun isterse zamanında olsun yapılacak ilk seçime katılacağız.” ,Kurtkaya: “Milletin menfaatine çalışmaya söz verdik”

Milletin menfaatine çalışmaya söz verdiklerini ifade eden  Gelecek Partisi İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya da şu açıklamalarda bulundu:

“Partimiz toplumun tüm kesimlerini içine alarak oluşmuş bir parti. Bu yüzden daha önce AK Parti’de siyaset yapıp, şuanda partimizde siyaset hayatına devam eden arkadaşlarımızda içimizde mevcut. Bizlere sürekli AK Parti’den neden ayrıldığımız sorulduğu için bizler ne yazık ki Gelecek Partisi olarak milletimizin menfaatine hazırladığımız programlarımızı halkımıza anlatma fırsatını elde edemiyoruz. Biz daha önceki siyasi hayatımızda bir şahsa, bir tabelaya söz vermedik. Biz bir davaya, o davanın ilkelerine, hukukun üstünlüğüne, milletin menfaatine çalışmaya söz verdik ve sözümüzün de eriyiz. Sözünü tutanlar olarak da bugün çınar yaprağının altında hep birlikteyiz ve bir aradayız.

“Selim Temurci bir 15 Temmuz kahramanıdır”

Genel Başkan Yardımcımız ve Parti Sözcümüz Selim Temurci geçen günlerde ifadeye çağrıldı. Selim Temurci bir 15 Temmuz kahramanıdır.  15 Temmuz’da FETÖ terör örgütüne karşı sahaya inip onlarla göğüs göğüse mücadele etmiş bir insandır. Böyle bir kahramana “Pelikan çetesi” dediği için bir suçlama getiriliyor. Biz burada pes diyoruz. Zamanında Türkçe Olimpiyatlarında FETÖ terör örgütünün hain ele başısı cepheyi giyip ağlarken bazı kesimlerde onunla birlikte ağlıyordu. O zaman adama “Allah Allah diyen herkesi ifadeye mi çağıracaksınız?”, “Ağlayan herkesi ifadeye mi çağıracaksınız” demezler mi adama. Gelecek Partisi olarak hukukun üstlüğü, adalet derken biz bunları ifade ediyoruz. Gerçekten hukukun üstünlüğünü istiyoruz. Bugün hukukun üstünlüğünde 126 ülke içerisinde 109. sıradayız. Hukukun üstünlüğü, adalet, eşit gelir dağılımı için Gelecek Partisinde hep birlikte inşallah geleceğe yürüyeceğiz.”