'Filistinli kardeşlerimiz özgür olana kadar girişimlerimize devam edeceğiz'

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Filistin halkının sesini dünyaya duyurmak için olağanüstü toplandı. Toplantı sonrasında değerlendirmede bulunan Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç, '7 Ekim'den bu yana uluslararası hukuku yok sayarak Gazze'de soykırım yapan, sivilleri katleden, masum insanları sistematik olarak göçe zorlayan işgalci İsrail'e karşı tüm ülkeler de gerekli tepkiyi göstermelidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilene ve Filistinli kardeşlerimiz özgür olana kadar girişimlerimize devam edeceğiz.' dedi. AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz da 'Gazze'de süren soykırıma karşı üç maymunu oynayan bu zihniyeti yine ve yeniden gür bir sesle kınıyoruz. Filistin Özgür olana, insanlığa karşı soykırım suçu işleyenler hesap verene kadar Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ki mücadelemizi sürdüreceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.

'Filistinli kardeşlerimiz özgür olana kadar girişimlerimize devam edeceğiz'

TBMM Genel Kurulu Filistin için olağanüstü toplandı

 

Erkan Hızoğlu

 

1 Ekim'e kadar tatile giren TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un çağrısı üzerine Gazze için olağanüstü toplandı.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın TBMM'ye gelmesi ile birlikte tarihi oturum başladı.

Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç ve AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz’ın da katıldığı toplantıda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş oturumun açılış konuşmasını yaptıktan sonra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas kürsüye çıktı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın TBMM Genel Kuruluna hitap edeceği olağanüstü toplantının açılışında, toplantı çağrısını okuttu.

Daha sonra Abbas'ın, TBMM Genel Kurulunda konuşma yapması oylamayla kabul edildi. Oylamanın ardından Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, tarihi bir oturuma şahitlik edildiğini söyledi.

Abbas'ın, Filistin davasını TBMM'deki konuşmasıyla dünya kamuoyuna anlatacağını ifade eden Kurtulmuş, Gazze'de soykırım boyutlarına varan katliamlar gerçekleştirildiğini dile getirdi. Türk milletinin ve devletinin, saldırılara karşı ortak bir duruş sergilediğinin altını çizen Kurtulmuş, Türkiye'nin bu duruşla dünyadaki ender ülkelerden birisi olduğunu kaydetti. Kurtulmuş, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Filistin halkının sesi olmayı, İsrail'in saldırılarını durdurmak için mücadele etmeyi sürdürdüğünü vurguladı.

Dünyayı sorumluluk almaya davet etti

TBMM'nin, İsrail'in ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin insanlık suçlarına karşı kayıtsız kalmadığına işaret eden Kurtulmuş, Meclisin ortak bildirilerle ve Başkanlık Tezkereleriyle saldırıları nefretle lanetlediğini dile getirdi.

Numan Kurtulmuş, “On yıllar boyunca, Filistin topraklarında her türlü zulme maruz kalan, yerlerinden edilen, evleri işgal edilen, hayattan koparılan, şehit edilen her türlü zulme ve işkenceye uğrayan ama buna karşılık mücadeleden vazgeçemeyen, direnen, bugünlere kadar Filistin davasını getiren bütün büyük mücahitleri saygıyla anıyorum. Yaser Arafat ve Şeyh Ahmed Yasin'in şahsında Filistin davasının mücahitlerini, mücahidelerini rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum.” dedi.

Gazze'de masum insanların hayattan koparılışını izleyen dünyayı sorumluluk almaya davet ettiğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Gazze'nin seçilmiş ilk Başbakanı İsmail Heniyye kardeşimizin şahsında bütün Gazze şehitlerini, rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. İsmail Heniyye, Filistin tarihine seçilmiş ilk başbakan olarak geçti ama herhalde insanlık tarihine geçen tavrı, 3 çocuğu ve 4 torunu şehit edildikten sonra göstermiş olduğu metanetidir. O muhteşem söz, insanlık tarihine yazılmıştır; 'Benim evlatlarımın ve torunlarımın kanı Filistinli çocukların ve kadınların kanlarından daha değerli değildir.' Bu cümleyi tamamlayan Heniyye'nin evladıdır. O da babasının şehadetinden sonra aynı cümleyi kurmuş; 'Benim babamın kanı Gazze şehitlerinden daha değerli değerlidir' diyerek bütün dünyaya meydan okumuştur."

“Uluslararası mahkemelerde hesap vereceği günler yakındır”

Şehitlerin ölümsüz olduğunun altını çizen Kurtulmuş, İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Katar'daki cenaze törenine Türkiye'nin en üst düzeyde katılım sağlayan ülke olduğunu belirtti. TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları ifade etti:

“Uluslararası Adalet Divanındaki dava, Filistin için de İsrail için de yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bundan sonra Netanyahu ve çetesi sanmasın ki arkasına hangi güçleri alırlarsa alsınlar, dünya bundan sonra onlar için iyiye gitmeyecektir. Bu, onların iyi günleridir. Önümüzdeki dönemlerde Netanyahu ve çetesinin uluslararası mahkemelerde hesap vereceği, yargılanacağı günler yakındır. Bu çerçevede, Türkiye olarak Uluslararası Adalet Divanında göstermiş olduğumuz dirençli ve şahsiyetli duruş dolayısıyla bir kere daha hep birlikte Türkiye'nin yerini teyit ediyoruz. Uluslararası Adalet Divanında Türkiye, İsrail'in suçlarının sorgulanması konusunda görüş beyan eden ülke olarak Filistin davasına sizlerin ve milletimiz adına bir kere daha sahip çıkmıştır. Bundan sonra artık İsrail için güzel günlerin geride kaldığını söylemek isterim.”

Yeryüzünde insanlık cephesinin kurulduğunu ifade eden Kurtulmuş, bu cephenin her gün güçlendiğini vurgulayarak "Dünyanın birçok yerinde Gazze'nin masum insanlarının yanında duran, dili, dini, ırkı, siyaseti ne olursa olsun milyarlarca insan artık Filistin halkının yanındadır. Bundan sonra insanlık cephesi Filistin'le beraber yürüyecek ve Filistin'in davası mutlaka başarıya kavuşacaktır." diye konuştu.

"Filistin ve Gazze, Türk milleti için uzakta bir yer değildir"

Filistin davasının başarıya ulaşacağına işaret eden Kurtulmuş, "Filistin ve Gazze, bizim için, Türk milleti için uzakta bir yer değildir. Bizimle ilgisiz olan bir mesele değildir. Filistin meselesi bizim için milli bir davadır. Filistin, Hazreti Ömer'in, Selahaddin Eyyubi'nin, Kanuni Sultan Süleyman'ın, Sultan Abdülhamid Han'ın mirasıdır, emanetidir. Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı'nda yenildikten sonra, geri çekilmek mecburiyetinde kalan ordularımız Filistin topraklarını terk ettikten sonra bile hayatının sonuna kadar Kudsü Şerif'i bekleyen Iğdırlı Hasan Onbaşının bize mirasıdır. Bu mirasa hayatımızın sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu mirasa sahip çıkan ülke ve millet olarak Filistin davasının başarıya kavuştuğunu da göreceğiz. Bu sahip çıkmamız, 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, egemen, özgür ve toprak bütünlüğü tam manasıyla sağlanmış bir Filistin devleti kurulana kadar devam edecektir." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, daha sonra TBMM Genel Kuruluna hitap etmek için Abbas'ı Genel Kurul Salonu'na davet etti. Abbas, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ile Genel Kurul Salonu'na gelerek, kürsüden konuşmasını yaptı.

Filistin Devlet Başkanı Abbas, TBMM Genel Kurulu’na hitap etti

Filistin Devlet Başkanı Abbas, TBMM'ye hitaben yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye'nin Filistin halkının meşru haklarını savunan duruşunu takdir ettiğini belirtti. Abbas, "1948'den bu yana Nekbe yaşayan ve işgalin suçlarına ve uluslararası adaletin yokluğuna rağmen dimdik ayakta duran Filistin halkının acılarını size ulaştırmaya geldim.” dedi.

Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin gölgesinde Arap ve Müslüman ülkeler ile özgür dünya halklarının desteğiyle Gazze'yi yeniden inşa edeceklerini ve Filistin halkının yaralarını saracaklarını dile getiren Abbas, "Kudüs kırmızı çizgimizdir, ondan taviz vermeyeceğiz. Kudüs'ün kalbimizdeki ve Türk halkının kalbindeki yerini biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasına Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te İsrail'in saldırıları nedeniyle hayatını kaybeden binlerce Filistinli ve suikasta uğrayan Hamas lideri İsmail Heniyye için Allah'tan rahmet dileyerek başlayan Abbas, “İsrail güçleri, son olarak (Gazze'deki) Et-Tabiin Okulu'nda bir katliam işledi ve en az 100 kişi öldü. Uluslararası toplum, İsrail'in her gün barınma merkezlerine dönük işlediği bu katliamlara nasıl sessiz kalıyor.” diye konuştu.

İsrail, Filistin halkını topraklarından söküp atmak istiyor

İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te yürüttüğü soykırımın amacının, Filistin halkını topraklarından söküp atmak olduğunu söyleyen Abbas, "1948 ve 1967'de yaşanan zorunlu göç dramının yeniden yaşanmasını istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu bir daha yaşanmayacak. Halkımız, ne pahasına olursa olsun topraklarını gaspçı işgalcilere terk etmeyecek.” şeklinde konuştu.

İsrail hapishanelerindeki kötü muameleleri durdurmak ve 10 bin Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını sağlamak için herkesi harekete geçmeye çağıran Abbas, "Uluslararası meşruiyete göre Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi bağımsız Filistin devletini oluşturan topraklardır." dedi.

İsrail'in Filistin halkına karşı soykırım savaşı yürüttüğünü ve 40 binden fazla Filistinliyi öldürdüğünü kaydeden Abbas, "Ulusal Filistin birliği düşman karşısında zafere ulaşmanın en kısa yoludur. Ulusal birlik sağlanmadıkça huzura ermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Abbas, "7 Ekim'den bu yana çocuk, kadın, yaşlı 40 binden fazla şehit verdik, 80 binden fazla da yaralı. Ama biz yine de dimdik ayaktayız ve topraklarımızda kalıyoruz." şeklinde konuştu.

Abbas, yardımları için Türkiye'ye teşekkür etti

Türkiye'nin gönderdiği insani yardımlardan duydukları memnuniyeti dile getiren Abbas, “Gazze'deki halkımıza on binlerce ton insani yardım gönderen Türkiye'ye teşekkür ediyorum. Bunun yanı sıra Türkiye'ye Filistin'i savunmak için verdiği diplomasi savaşı için de müteşekkirim.” dedi.

Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olmasından, Gazze'deki Filistin halkına sunduğu insani yardımların yanı sıra hastanelerine yaralı ve hastaları kabul etmesinden ötürü Türkiye'ye teşekkür eden Abbas, "Kudüs ve Filistin meselesini ana meselesi haline getiren Türkiye'deki kardeşlerimizin desteğine çok güveniyoruz.” ifadelerini kullandı.

ABD'nin veto kararlarına tepki

ABD'nin Gazze'de ateşkes konusundaki tutumuna ilişkin ise Abbas, "İsrail'in Filistin halkını aç bırakmasına, öldürmesine, tüm yıkımlarına ve insani yardım kuruluşlarını hedef almasına rağmen ABD, BMGK'da savaşın durdurulmasını engellemek için 3 kez veto hakkını kullandı." dedi.

Abbas, "Filistin halkı Batı Şeria ve Gazze'de bir karış toprağının dahi işgal edilmesini kabul etmeyecektir. Ebedi başkent Kudüs; Batı Şeria ve Gazze'de yetki sahibi olan Filistin devletidir." diye konuştu.

Filistin Devlet Başkanı Abbas, BMGK'dan ateşkesin ivedilikle sağlanmasını, işgal kuvvetlerinin Gazze'den çekilmesini, Uluslararası Adalet Divanı'nın önerilerinin uygulanmasını istedi.

"Gazze'ye gideceğiz"

Filistin Devlet Başkanı Abbas, ayrıca Gazze'ye gitme kararından söz ederek, "Önümüzde hiçbir çözüm yolu kalmadı, bu nedenle de ben ve tüm Filistin yönetimi üyeleri Gazze'ye gitme kararı aldık, bunu yaparız." ifadelerini kullandı.

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında ölen binlerce çocuğu hatırlatarak "Gazze'ye gideceğim. Bizim hayatımız Gazze'deki çocukların hayatından daha değerli değil." dedi.

BMGK'ya kendilerinin güvenli şekilde Gazze Şeridi'ne ulaşmalarını sağlama çağrısında bulunan Abbas, Gazze'den sonra da Kudüs'e gideceğini ifade ederken “Ya zafer ya da şehadet.” dedi.

Müslüman ve Arap liderlere ve BM Genel Sekreteri'ne İsrail'in saldırılarını durdurmak için Gazze Şeridi'ni ziyarete katılmaları çağrısında bulunan Abbas, şunları kaydetti:

"149 ülke Filistin devletini tanırken, yalnızca 50 ülke İsrail'i tanıyor. Dünya ülkeleri adaleti anlamaya başladı ve Filistin devletini tanımaya devam ediyorlar. ABD'yi de Filistin'i tanımaya zorlayacağız."

"Filistin özgür olacak. Yaşasın Filistin-Türkiye kardeşliği"

Kararlı Filistin halkının bağımsızlığına ve özgürlüğüne "er ya da geç" kavuşacağını vurgulayan Abbas, "İşgalci yok olmaya mahkum, Filistin özgür olacak. Yaşasın Filistin-Türkiye kardeşliği. Filistin'e destekleri için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk halkına teşekkür ediyorum." dedi.

Filistinlilerin direnişinin devam edeceğini vurgulayan Abbas, şunları kaydetti:

"Dimdik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Halkımız ne olursa olsun oradaki (Filistin) gaspçıları defedecektir."

Filistin Devlet Başkanı Abbas ayakta alkışlandı

Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın TBMM Genel Kurulunda 46 dakika süren konuşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleri ve davetliler tarafından ayakta alkışlandı. Abbas salondan ayrılışı sırasında milletvekillerini selamladı.

Abbas'ın konuşmasının ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "24 Temmuz'da ABD senatosunda bir savaş suçlusu, aynen böyle meclis kürsüsüne çıkarak, her noktası ve her cümlesi yalana dayalı şov olan bir konuşma yapmıştı. Bugün burada Mahmud Abbas'ın her cümlesinde hakikati ve Filistin davasını ifade ettiği bu güzel konuşması dolayısıyla her biriniz adına yürekten teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Kurtulmuş daha sonra olağanüstü toplantıyı kapattı.

Olağanüstü toplantıyı eski TBMM Başkanları ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da izledi.

Bakan Tunç: “İşgalci İsrail’e karşı tüm ülkeler gerekli tepkiyi göstermeli”

Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç, toplantıya ilişkin değerlendirmesinde “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirilen TBMM Genel Kurulu Filistin Konulu Olağanüstü Toplantısı’nda Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas’ın konuşmasını dinledik. Filistin Devlet Başkanı Sayın Abbas’ın Genel Kuruldan tüm dünyaya seslenmesi, demokrasi adına tarihi bir adımdır. Türkiye olarak zalimlerin, soykırımcıların, bebek katillerinin karşısında; mazlumların, insan haklarının, demokrasinin yanında olduğumuzun en büyük göstergesidir.  7 Ekim’den bu yana uluslararası hukuku yok sayarak Gazze’de soykırım yapan, sivilleri katleden, masum insanları sistematik olarak göçe zorlayan işgalci İsrail’e karşı tüm ülkeler de gerekli tepkiyi göstermelidir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ateşkes kararına uymayan, Uluslararası Adalet Divanının soykırım nedeniyle aldığı tedbir kararını görmezden gelen, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı tarafından soykırım suçu işlediği gerekçesiyle yakalama kararı talep edilen soykırımcı Netanyahu ve yönetimi hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilene ve Filistinli kardeşlerimiz özgür olana kadar girişimlerimize devam edeceğiz.” dedi.

Aldatmaz: “Gür bir sesle kınıyoruz”

AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz da “Gazze’de süren soykırıma karşı üç maymunu oynayan bu zihniyeti yine ve yeniden gür bir sesle kınıyoruz. Filistin Özgür olana, insanlığa karşı soykırım suçu işleyenler hesap verene kadar Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ki mücadelemizi sürdüreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.