Erdoğan, yerel seçimlerin startını verdi
AK Parti Bartın Teşkilatı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen 125. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı. Toplantıda 24 Haziran seçimlerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yerel seçimlerin startını da verdi. '2019 Mart'ına kadar belediyeciliğin adını gönül belediyeciliği seferberliği olarak koyuyorum' diyen Erdoğan, AK Parti'nin Mart 2019'dan çok başarılı çıkması gerektiğini ifade ederek ağustos ayında yapılacak büyük kongreden sonra hazırlıkların sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
AK Parti Bartın Teşkilatı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen 125. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı. Parti genel merkezinde düzenlenen toplantıya AK Parti İl Turhan Kalaycı, İl Genel Meclis Başkanı Kenan Dursun, Kadın Kolları Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya ve Gençlik Kolları Başkanı Ali Kıranoğlu katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçim sonuçlarını değerlendirerek 2019 yerel seçimlerin startını da verdi. Erdoğan, "Bu seçimlerle 27 Nisan 2007 Cumhurbaşkanlığı Seçiminin çıkmaza girmesiyle başlayan, 21 Ekim 2007 yılındaki halk oylamasıyla adeta ilk işaret fişeği atılan, 10 Ağustos 2014 seçimleriyle geri dönülmez hale gelen, 16 Nisan halk oylamasıyla da adı konulan yeni yönetim sistemimizi hayata geçirmiş olduk” dedi.
“Hamdolsun cümle aleme gösterdik”
Yeni yönetim sisteminin Türkiye'ye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, "Yıllarca ülkemizi, demokrasiye bedel ödemeden sahip olmakla itham edenlere 15 Temmuz'da tarihi bir ders vermiştik. 16 Nisan ve 24 Haziran'la demokrasiyi sadece kanımızla ve canımızla savunmakla kalmadığımızı hem de yönetim sistemi değişikliği yapacak derecede sandıkta da işler halde tuttuğumuzu hamdolsun cümle aleme gösterdik” şeklinde konuştu.
Kabine pazartesi akşamı açıklanacak
Yürütme görevini artık Bakanlar Kurulu yerine doğrudan cumhurbaşkanın ifa edeceğini dile getiren Erdoğan "Pazartesi günü cumhurbaşkanı olarak yemin edip inşallah yeni sisteme göre göreve başlıyoruz. Artık yürütme görevini Meclis tarafından yetkilendirilen Bakanlar Kurulu değil, doğrudan cumhurbaşkanı ifa edecek. Anayasa değişikliğine uyum çerçevesinde kanunlarımızda yer alan Başbakana ve Bakanlar Kuruluna yapılan tüm atıflar Cumhurbaşkanı olarak değiştirildi. Yine anayasa değişikliğine uygun şekilde cumhurbaşkanının uhdesine verilen bakanlıkların ve kurumların kuruluş kanunları da ilga edildi. Pazartesi günü yemin törenimizin hemen ardından yayınlayacağımız 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden organize edilmiş haliyle bakanlıkları kuruyor, aynı akşam kabinemizi de inşallah açıklıyoruz."
“Bu sistemin oturması belli bir zaman alacaktır”
Sistemin oturması belli bir zaman alacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Elbette bu sistemin oturması belli bir zaman alacaktır. Biz ilk etapta bakanlar, bakan yardımcıları, yeniden tanımladığımız kurum başkanları, genel müdürler düzeyine kadar bu kısmı üzerinde detaylı çalışarak bir noktaya getirdik. Benzer işleri yapan kurumları birleştirerek, işlevsiz kalmış kurumları tasfiye ederek, devletin işleyişini hızlandırıyor ve etkin hale getiriyoruz. Bu yeniden yapılandırma çalışması en aşağıya kadar devam edecektir. Uygulamadaki eksiklikleri, aksaklıkları, boşlukları tespit ettikçe sistemi geliştirecek, güncelleyecek, güçlendireceğiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesini tamamen hayata geçirene kadar reformları sürdüreceğiz. Bunun için yeri gelecek yeni kanunlara veya kanun değişikliklerine, yeri gelecek anayasa değişikliklerine ihtiyaç duyacağız.
“Cumhur İttifakı'nı Mecliste devam ettireceğiz”
Milletvekili dağılımı ve ülkemizin içinden geçtiği durum sebebiyle Cumhur İttifakı'nı Meclis'te devam ettireceğiz. MHP'nin de aynı anlayışa sahip olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. İttifaklarını pazara kadar bile sürdüremeyenlerin aksine biz, ülkemize ve milletimize hayırlı hizmetlere vesile olmaya devam etme inancıyla bu birlikteliğe sahip çıkacağız.
“Her iki seçimdeki oy farkını çok iyi analiz etmeliyiz”
Seçim sonuçlarını değerlendirirken cumhurbaşkanlığında aldığımız oy ile milletvekili seçiminde elde ettiğimiz netice arasındaki farkı çok iyi analiz etmeliyiz. AK Parti'nin 2007, 2011, 2015 Kasım seçimlerinde, 2007, 2010 ve 2017 halk oylamalarında aldığı sonuçlar ortadadır. Buna karşılık 2015 Haziranında ve son seçimlerde üzerinde uzun uzun durmamız gereken sonuçlarla karşılaştık. Biz seçimlerden sadece birinci çıkmakla yetinebilecek, bunu başarılı sayabilecek bir siyasi parti değiliz. AK Parti, Türkiye'ye kazandırdığı hizmetler ve daha önemlisi 2023 hedefleriyle çok daha büyük seçim başarılarına ihtiyacı olan bir partidir. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için yürütme görevini üstlenmemiz elbette şarttır ama bunun yanında mutlaka Mecliste de güçlü olmamız gerekiyor.
“Yeni dönemde Meclise çok önemli görevler düşüyor”
Mevzuatı düzeltmeden zihniyet değişikliğinde istediğimiz mesafeyi kat edemeyiz. Dolayısıyla yeni dönemde Meclise çok önemli görevler düşüyor. AK Parti grubu, MHP'nin de desteğiyle komisyonların ve Genel Kurulun lokomotifi olmayı sürdürecektir. Önümüzde mahalli seçimler var, bu seçimlere kadar 24 Haziranın muhasebesini yapıp gereken adımları atmak durumundayız. Nerede bir yanlış yaptık, nerede hatamız var, bunları değerlendirip süratle düzeltmek ve mart yerel seçimlerine de böylece girmek durumundayız. Ancak bu şekilde milletimizin karşısına, mesajını aldığımızın ve gereğini yaptığımızın huzuruyla güveniyle cesaretiyle çıkabiliriz. AK Parti'nin 6. Olağan Büyük Kongresinde milletimize bu yöndeki ilk mesajımızı orada vereceğiz, ardından her seviyede bunu devam ettireceğiz.
“Partimiz, milletin bizatihi kendi partisidir”
Siyasi hayatımızın her döneminde girdiğimiz tüm seçimlerin ardından hedefimize ister ulaşmış isterse ulaşmamış olalım, milletimizle aramızdaki münasebetin muhasebesini yapmadan yolumuza devam etmedik. Hedefimize ulaşmışsak çıtayı daha yukarıya çıkardık. Hedefimize ulaşamamışsak sebeplerini tespit edip, mümkünse tamir, değilse yeniden inşa yoluna gittik. AK Parti'yi diğer partilerden farklı kılan ve 16 yıldır iktidarda tutan işte bu anlayıştır. Şayet 24 Haziran'ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getiremezsek her şeyden önce kendi ilkelerimizle kendi geçmişimizle çelişmiş oluruz. Bugüne kadar böyle bir yanlışa hiç düşmedik, bugün de düşmeyeceğiz. Seçim sonuçlarını bu anlayış içinde değerlendirmek yerine kişisel kariyeriyle irtibatlandırarak eğip büken herkes her şeyden önce milletimize yanlış yapar. Millete yanlış yapan hiç kimsenin de AK Parti'de yeri olamaz. Çünkü partimiz, milletin bizatihi kendi partisidir.
“Kısa sürede bizi hedeflerimize ulaştıracak neticelere kavuşacağız”
Daha da ötesi medeniyet coğrafyamızdaki yüz milyonlarca kardeşimiz de umutlarını ve geleceğini AK Parti'de somutlaştırdıkları Türkiye'nin başarısına bağlamış durumdadır. Bunun için AK Parti kazandığında Afrika'dan Balkanlara kadar dünyanın dört bir yanında sevinç gözyaşları yanaklardan süzülüyor, eller duaya kalkıyor. İşte bu sorumluluğun zerresini yüreğinde hisseden hiçbir arkadaşımızın tek bir anını dahi boşa geçirme hakkı yoktur. Böyle bir fotoğrafta hiç kimsenin kendisini, partisinin ve davasının önüne geçirmesi de mümkün değildir. AK Parti genel merkezinden sandık müşahidine kadar tüm mensuplarının bu şuura sahip olduğundan şüphe duymuyorum. Yeni dönem çalışmalarımızı işte bu anlayışa yürütecek, Allah'ın izniyle kısa sürede bizi hedeflerimize ulaştıracak neticelere kavuşacağız."
Erdoğan, yerel seçimlerin startını verdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda Mart 2019 yerel seçimlerin startını da verdi. “2019 Mart'ına kadar belediyeciliğin adını' gönül belediyeciliği seferberliği olarak koyuyorum" diyen Erdoğan vatandaşların "Belediye başkanı benim dükkanıma gelip, bir çayımı içmedikten sonra ben bu belediye başkanını ne yapayım. Seçimden seçime mi belediye başkanı, milletvekili beni ziyaret edecek" gibi ifadelerde bulunduğu söyleyerek yerel seçimlerle ilgili şöyle konuştu:
“Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz”
AK Parti'nin müktesebatında böyle bir şey olamaz. Bizi yücelten tevazuumuz olmuştur. Eğer biz bu bunu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer bugün ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. Biz hatayı nerede yaptık? Yanlışımız nerede? Çok iyi hizmetler yapabilmiş olabiliriz. Bu hizmetler gerektir ama yeterli değildir. Önemli olan o gönüllere girmektir. Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz. Öyle gönüllere girmiyor da vatandaşına eğer tepeden bakıyorsak, bir gurur abidesi olarak bakıyorsak, onlara yeri geldiği zaman hart hurt yapıyorsak, kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ondan sonra da kenara koyar. Zaten demokrasinin güzelliği de burasıdır. Bu bizim için erken fırsat olmuştur. 24 Haziran'ın fotoğrafını bu noktada çok iyi çekmemiz lazım. İnşallah Mart 2019 yerel seçiminde de gerek aday tespitlerimizde gerekse bu ahlaki kimliğe değer verip, onu iyi puanlayıp adaylarımızı da buna göre belirlememiz lazım.
“Kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak”
Kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak. Şüphesiz ki MKYK'mızdan tutun da MYK'mıza varıncaya kadar bir değişim, dönüşüm orada da azda olsa yapacağız ama ondan sonra çok yoğun bir maraton başlıyor. Yerel seçimlerin startını vereceğiz ve bu startı verirken de kaşına gözüne değil, hem iş bitirme potansiyeline hem halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız. Böyle atacağız ki yerel yönetim aynen bu seçimlere benzemez. Yerel yönetimlerden 2019'da çok daha başarılı çıkalım.
“Efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz”
2019 Mart'ına kadar belediyeciliğin adını gönül belediyeciliği seferberliği olarak koyuyorum. Aynı şey teşkilatlarımız için de geçerli. Bütün il başkanlarımızın siyasette de gönül siyaseti yapması gerekiyor. Bizler, efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz. İktidarımızı ancak bu şekilde güçlendiririz. Yönettiği şehrin halkıyla beraber olmayan, gönülleri fethetmeyen, aşkla, şevkle, adaletle, akılla çalışmayan bir belediye başkanı bir eliyle yapıp diğer eliyle yıkan kişi gibidir. Ne kadar çok çalışmış olursa olsun, döneminin sonunda geride sadece enkaz, yıkıntı bırakır. AK Parti'nin hiçbir belediye başkanı böyle olmamalıdır, olamaz.
“Halkın desteği yanımızda olduğu sürece güçlüyüz”
Şayet kerameti kendinde vehmeden varsa, gerçekten hem şahsı hem partimiz adına çok büyük zarardadır. Biz ancak milletimizle birlikte varız. İnsanlarımızla birlikte anlamlıyız. Halkın desteği yanımızda olduğu sürece güçlüyüz. Doğu ve Güneydoğu illerimizde de kayyum belediye başkanları eliyle, milyonlarca insanımızı gerçek belediyecilik hizmetleriyle tanıştırdık. Başarılarıyla bizleri gururlandıran belediye başkanlarımız var. Bunun yanında vasat kalan belediye başkanlarımız da bulunuyor. 2019 seçimlerine yeni bir heyecanla, yeni bir ruhla girdiğimizde, mevcutları korumak bir yana bugüne kadar istediğimiz neticeye ulaşamadığımız nice belediyeyi inşallah partimizin saflarına katacağımıza inanıyorum. Bunu yapmalıyız. Bu konuda kararlı olmamız şart. Yapabilir miyiz? Ben yapacağımıza inanıyorum. Aslında biz bugün dünden daha güçlüyüz. Ama bu gücümüzü tevazu üzerinde yükseltmeliyiz.
“Partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz”
Şimdi artık partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Bu arkadaşlarımız, bundan önce olduğu gibi de köşeye sıkıştırılmak suretiyle, şuraya şu olsun, buraya bu olsun mantığıyla hareket etmeyecek. Bu tabii bir yerde şunu sağlamış olacak. Kimse kalkıp da şunu diyemeyecek, Siz şöyle böyle yaptınız, kadrolaştınız, şuydu, buydu. En azından bakan, olaylara bakarken daha objektif bakma imkanını yakalayacak. Bu, ona bir rahatlık getirecek. Bu tür zanların altında da kalmayacak. Bütün bunlarda aranan ehliyet, liyakat olacak. Ehliyeti ve liyakati öne çıkarmak suretiyle yeni döneme girmiş olacağız. Nasıl ki 2002 sonu 2003 başı o başladığımız süreç çok büyük önem arz ediyorsa şimdi de ilk etapta 100 gün, ardından ikinci bir 100 gün, ardından 6 ay ve böylece bir yıllık bir süreci farklı bir şekilde inşallah programlayıp ele alacağız. AK Partimizi önce marta çok iyi hazırlamamız lazım, ondan sonra da inşallah malum 5 yıllık hedef var, 5 yıllık hedefe doğru taşımamız, götürmemiz lazım.
“En çok üzerinde durmamız gereken konu, insan meselesidir”
Gelen bazı raporlarda, maalesef yerel yönetimlerle adaylar arasında bu tür sıkıntılar da yaşandı. Ben onu istemiyorum, filancayı istiyorum. Onun için yan gelip yatanlar oldu, kusura bakmasınlar Eğer biz bir davanın mensubuysak size görev verilmemiş olabilir ya da sizin istediğiniz olmayabilir veyahut teşkilatımızda herhangi bir kardeşimizin adaylığı gerçekleşmemiş olabilir ama bu zaman içerisinde bizim en çok üzerinde durmamız gereken konu, insan meselesidir. Burada olmaz, başka yerde olur. İlla parlamento mu olacak, illa bakanlık, belediye başkanlığı mı olacak?
“Bizim partimiz sıradan, alışılmış bir parti değildir”
Öyle anlar gelir ki bunlar birçok kurulda, ofislerde, şurada burada vesaire bu imkanlar da doğabilir. Mesele, davanın bilincindeysek o bilinç şuuruyla hareket etmemizdir. Eğer bunu yapamazsak bu davaya en büyük darbeyi indirmiş oluruz çünkü bizim partimiz sıradan, alışılmış bir parti değildir. Burası dava olarak içinde bulunduğumuz süreçtir. Bu bilinciyle hareket etmek durumundayız ve bu davanın bilinciyle de taşı gediğine oturtmak durumundayız. Bunun içinde önümüzdeki takvim bellidir."
Toplantıya katılan AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı’da toplantının ülkemize milletimize ve AK Parti’ye hayırlı olmasını diledi.