Erdoğan 'Hakim ve savcılarımız adalet sancağını yükseltecek'
Bartın'a 7 hakim ve 1 savcı da dahil olmak üzere toplam bin 44 hakim ve savcının 81 ile atandığı 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'Genç kardeşlerimizin, inşallah gittikleri yerlerde adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. Adalet sisteminin kusursuz işlemesinin de öncelikli şartı, nitelikli yetişmiş ve yeterli personeldir. Bu anlayışla, adalet hizmetlerinin standardını yükseltme yolunda bugüne dek attığımız adımların en başında personel sayımızın arttırılması vardır.' dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise törende görev yerleri belli olan adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile idari yargı hâkimleri hakkındaki Hakimler ve Savcılar Kuruluna ait atama kararı Resmi Gazetede yayımlanarak 81 ilde yürürlüğe girdiğini açıkladı.
Bartın’a 7 hakim ve 1 savcı da dahil olmak üzere toplam bin 44 hakim ve savcının 81 ile atandığı 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 26. dönem yanında, farklı dönem adli ve idari yargılarının bir kısmının kurasını çekeceklerini ifade etti.
Erdoğan: “Hakim, savcı sayımızı 25 bine yaklaştırmış oluyoruz”
Kura töreni ile bin 44 hakim ve cumhuriyet savcısını, ülkenin dört bir yanındaki görev yerlerine yolcu edeceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları paylaştı:
"Kendilerine yeni görev yerlerinde başarılar diliyorum. Hakim ve savcılarımızdan 81 vilayetiyle, 85 milyon vatandaşıyla bu ülkeyi çok sevmelerini, bu devlete en güzel şekilde hizmet etmelerini istiyorum. Hepsi birbirinden başarılı, gayretli ve donanımlı bu genç kardeşlerimizin, inşallah gittikleri yerlerde adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. Biz de 21 yıldır olduğu gibi ülkeye ve millete karşı mesuliyetlerini hakkıyla ifa etmeye çalışan herkese destek vereceğiz. Bugünkü kura töreniyle, hakim, savcı sayımızı 25 bine yaklaştırmış oluyoruz. Kaliteli insan kaynağı, kamu ve özel sektör fark etmeksizin hayatın her alanında sistemin başarısının temel unsurudur. Adalet sisteminin kusursuz işlemesinin de öncelikli şartı, nitelikli yetişmiş ve yeterli personeldir. Bu anlayışla, adalet hizmetlerinin standardını yükseltme yolunda bugüne dek attığımız adımların en başında personel sayımızın arttırılması vardır."
İktidara geldiklerinde 9 bin 349 olan hakim, savcı sayısını 2,5 kattan fazla arttırmak suretiyle mahkemelerin yükünü hafiflettiklerini belirten Erdoğan, "Yardımcı personel sayımız 26 bin 274'ten 96 bin 650'ye, ceza infaz kurumlarındaki görevli sayısı ise 25 bin 407'den 83 bine çıktı. Adalet teşkilatımızın personel sayısı, 2002 yılında göreve geldiğimizde 61 bin iken bugün bu rakam 204 bini buldu. Personelin yanı sıra mahkeme sayısı, bina, teknoloji ve diğer alanlarda da adalet camiamıza güçlü destek verdik. Yani merdiven altı sistemden bugünkü fiziki koşullara ulaştık. Mahkeme sayısı adli yargıda yüzde 99, idari yargıda yüzde 51 oranında arttı." diye konuştu.
Hedef, güven veren ve erişilebilir bir adalet
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahkeme kararlarındaki hataları en aza indirme ve temyizdeki yığılmayı önlemek amacıyla istinaf mahkemelerini kurduklarını dile getirdi.
Bölge adliye mahkemelerini 15 yerde, bölge idare mahkemelerini 9 yerde faaliyete geçirdiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Adalet kurumlarının modern ve fonksiyonel mekanlara sahip olmasına hassasiyet gösterdik. İnşa ettiğimiz 284 adalet hizmet binasıyla hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza yakışır modern çalışma imkanları sunduk. Bina ve kadro haricinde, hayata geçirdiğimiz kanuni düzenlemelerle hukuk devletini güçlendirdik, yargının tarafsız ve bağımsız hareket edebilmesinin yasal ve anayasal altyapısını oluşturduk. Hukuk sistemimize sirayet etmiş, adaletin tecellisi önünde engel teşkil eden vesayet araçlarını tek tek ortadan kaldırdık. Yargıda çift başlılığa son verilmesinden bireysel başvuru hakkına, hedef süreden elektronik devlet uygulamalarına, adli tıptan bilirkişiliğe, lekelenmeme hakkından arabuluculuk müessesesine, tutukluluk şartlarından ifade özgürlüğünün genişletilmesine, hasılı çok geniş bir yelpazede adalete erişimi kolaylaştıran, adalet sisteminin işleyişini hızlandıran, tarihi reformlara imza attık. Güven veren ve erişilebilir bir adalet hedefiyle bu alandaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz."
“Adaletin pençesinden kurtulamayacaklar”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti iktidarı döneminde, Cumhuriyet tarihinde ilk defa milli iradeye kasteden darbecilerin yargılandığını, geç de olsa hak ettikleri cezaları aldıklarını hatırlattı.
Darbeden 60 sene sonra kurdukları bir komisyon vasıtasıyla, 27 Mayıs mağdurlarının zararlarını tazmin ettiklerini anlatan Erdoğan, 12 Eylül ve 28 Şubat'ta demokrasiye darbe yapanların, milletin vicdanıyla birlikte bağımsız Türk mahkemeleri tarafından da mahkum edildiğini anımsattı.
Darbe suçunun asla cezasız kalmayacağının böylece anlaşılmış olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı durum 15 Temmuz darbe teşebbüsünün elebaşları için de geçerlidir. Milletin namuslarını emanet ettiği silahları, o silahların asıl sahiplerine doğrultanlar, ihanetlerinin hesabını hukuk önünde verdiler. 253 insanımızı şehit edenler Allah'ın izniyle gün yüzü göremeyecekler. Yurt dışına kaçan alçakların da peşini asla ve asla bırakmayacağız. Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız. Milletin kendilerine vermediği yetkiyi silah gücüyle, fezlekelerle veya diğer kanun dışı yollarla gasbetmeye yeltenenler, bundan sonra da adaletin pençesinden kurtulamayacaklar.
Vatanımızın bekasına, devletimizin bütünlüğüne, milletimizin birlik ve dirliğine, milli iradenin egemenliğine, vatandaşlarımızın huzuruna, refahına ve özgürlüklerine kim kastederse dün olduğu gibi karşısında yine bizi bulacak, yargımızı bulacaktır. Demokrasimize uzanan elleri kırmaktan çekinmedik, yine çekinmeyeceğiz. Milletin muazzez iradesine kimsenin gölge düşürmesine müsaade etmeyeceğiz. Görevi huzuru sağlamak olanların darbe şartlarının olgunlaşmasını beklediği ve tereyağından kıl çeker gibi darbe yapmakla övündüğü günler artık geride kalmış, eski Türkiye'de kalmıştır. Antidemokratik veya gayrimeşru yollara tevessül edenlerin Türkiye'de varacağı tek yer mahkeme salonlarında hukuka hesap vermek olacaktır."
6-8 Ekim olayları…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili birkaç gün önce açıklanan mahkeme kararlarını da bu bakış açısıyla değerlendirdiklerini aktardı. 6-8 Ekim olaylarının asla bir protesto gösterisi olmadığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır. Suriye'deki gelişmeleri bahane eden bölücü örgüt unsurları doğrudan devletimizin bekasını hedef alan bir isyan girişiminde bulunmuştur. Bu isyan girişiminde 37 insanımız, şehir eşkıyaları tarafından katledilmiştir. Ülkemizin 35 ili, 96 ilçesi ve 131 yerleşim biriminde sokaklar, dükkanlar, okullar ateşe verilmiş, masumların kanı akıtılmıştır. Bölücü canilerin katlettiği insanlar arasında ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşları da vardır. 6-8 Ekim olaylarını kışkırtanlar, yönlendirenler, azmettirenler milletimize böyle bir acıyı yaşatanlar bellidir. Hukuk elbette bunlardan hesap sormak zorundadır. 'Siyasi dava' denilerek terör kalkışmasının aklanmaya çalışılması her şeyden önce hukuka ve demokrasiye hakarettir. 6-8 Ekim olaylarını kimse mazur ve meşru gösteremez. Mahkeme kararıyla ilgili haddi aşan yorumları tasvip etmiyoruz. Karar, kayıplarının acısıyla son 10 yıldır Kerbela'ya dönmüş yüreklere su serpmiş, adaletin tecellisine olan inancı yeniden güçlendirmiştir. İsyan girişiminden 10 yıl sonra geç de olsa hakkın yerini bulduğunu görüyor, bundan da mağdurlar ve demokrasimiz adına memnuniyet duyuyoruz. Sokakları kan gölüne çevirerek, bu ülkede siyaset yapılmayacağını artık herkesin anlamasını ümit ediyoruz."
“İlk şartımız yargımızın tarafsızlığını ve bağımsızlığını koruması”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hukuk devleti ilkesinin yaşatılabilmesi için yargının her türlü taassuptan, hizipleşmeden azade tutulmasının şart olduğunu vurgulayarak, "Siyasi ve ideolojik kamplaşmaların adalet sisteminde yol açtığı tahribatları, özellikle tecrübelerimizle çok iyi biliyoruz. Bunların tekrarına izin vermeyeceğiz. Yargımızın tarafsızlığını ve bağımsızlığını koruması ilk ve öncelikli şarttır. Şunu bir kere daha kabul etmemiz lazım. Adalete güveni ne kadar sağlam tesis edersek ekonomi ve demokraside o derece hızlı mesafe alırız." dedi.
Türkiye Yüzyılı'na giden yolun, diğer alanlarla birlikte adaletin işleyişindeki eksikliklerin giderilmesi olduğunun farkında olduklarını belirten Erdoğan, ülkenin aydınlık yarınlara ulaşmasının, ancak adalet sisteminin kusursuz işleyişi, hukukun eksiksiz tecellisi, yargıya güvenin pekiştirilmesiyle mümkün olacağına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu hususta da yaşanan ve yaşanacak sıkıntıların bizi yavaşlatacağını, hedeflerimiz ile aramıza gireceğini asla göz ardı etmiyoruz. Adalet ve hukuk alanındaki reform iradesinin güçlü olmasını bu bakımdan kritik önemde görüyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, adalet sisteminin şeffaflaştırılması, hesap verebilirliğin artırılması, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının tahkim edilmesi için bundan sonra da yeni adımlar atmayı sürdüreceklerini kaydederek, siyaset kurumunun bütün paydaşlarını, bu doğrultuda yürütülen çabalara destek olmaya çağırdı.
Tunç: “Atama Resmi Gazetede yayımlandı”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise törenin ardından yaptığı açıklamada Hakimler ve Savcılar Kuruluna ait atama kararı Resmi Gazetede yayımlanarak 81 ilde yürürlüğe girdiğini açıkladı. Bakan Tunç, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlediğimiz törende görev yerleri belli olan adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile idari yargı hâkimleri hakkındaki Hakimler ve Savcılar Kuruluna ait atama kararı Resmi Gazetede yayımlandı. Adaletin tecellisi için fedakarca çalışacaklarına yürekten inandığım hakimlerimize ve Cumhuriyet savcılarımıza görev yerlerinde başarılar diliyorum” dedi.