Emekliye verilen zammı protesto ettiler

Bartın Emek ve Demokrasi Platformu, emekli ve memura yapılan zam oranlarını protesto etmek için Hükümet Caddesi’nde basın açıklaması düzenledi.

Düzenlenen basın açıklamasına siyasi parti temsilcileri, sendikalar ve STK temsilcileri ile çok sayıda emekli katıldı.

Basın açıklamasında TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri ile hükümete tepki gösterilirken zam oranlarının yeniden değerlendirilmesi talep edildi.

Açıklamada, TÜİK’in açıkladığı son verilerin sahte olduğu ve çalışanların maaş artışları ile bu veriler arasındaki farkın, halkı daha da zor durumda bıraktığı vurgulandı.

Platform adına basın açıklamasını okuyan Bartın Eğitim Sen Şube Başkanı İsmet İpçi, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileriyle yapılan maaş artışlarının yetersiz olduğunun altını çizdi. İpçi, hükümetin açıklamalarını ve maaş artışıyla ilgili yapılan "müjde" haberlerini sert bir şekilde eleştirerek iktidarın enflasyonun asıl sebepleri konusunda çelişkili açıklamalarda bulunduğunu ve halkın alım gücünü artırmak yerine fiyatların yükselmesine göz yumduğunu belirtti. İpçi, özellikle büyük şirketlerin ve tekellerin enflasyonun artmasındaki rolünü vurguladı.

İpçi, ülkedeki kaynakların halkın refahını artırmak için kullanılabileceğini ancak bu kaynakların yıllardır sermayeye, patronlara ve yandaşlara aktarılmakta olduğunu savundu.
 

İpçi, çalışanların ve halkın haklarını savunmak için ortak bir mücadele verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

“Hakkımız olanı istemek için alanlardayız”

Bartın Emek ve Demokrasi Platformu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “2024 yoksulluğun, sefaletin her geçen gün dört bir yanımızı daha fazla sardığı bir yıl olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini aldı.  Her geçen gün daha fazla itildiğimiz yoksulluk ve sefalet girdabına teslim olmayacağımızı haykırmak, hakkımız olanı istemek için alanlardayız.

Çünkü yıllardır her geçen gün daha fazla yoksullaştırılmamızda TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon rakamları başrolü oynuyor.  Çünkü iktidar çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonu yıllardır TÜİK’in Ali Cengiz oyunlarıyla belirlediği rakamlar ile gizlemeye çalışıyor. Çünkü yıllardır iktidar hangi enflasyon rakamını istiyorsa TÜİK bin türlü hile ile bulup hepimizin önüne o rakamı koyuyor.

 İliklerimize kadar yaşadığımız zam yağmuru ortada. Çarşıda, pazarda, mutfakta TÜİK rakamlarının en az iki katı enflasyon yaşıyoruz. Ama işçisinden, asgari ücretlisine kamu emekçisinden emeklisine hepimizin ücret- maaş artışlarında her seferinde TÜİK’in sahte enflasyon verileri temel alınıyor.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, iktidar sözcüleri hiç sıkılmadan “İşçiyi, memuru, emekliyi, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik” nutukları atmaya devam ediyor. Aynı yalanlara sığınıyor, aynı oyunu oynuyorlar. Milyonların hakkını gasp etmeye dönük enflasyon verilerini açıklama oyununun son perdesi  oynandı. TÜİK 2024’ün son enflasyon verilerini açıkladı. TÜİK’e göre Aralık ayı enflasyonu yüzde 1,03 Yıllık enflasyon yüzde 44,38 bu ayki kira artışlarında uygulanacak oran yani 12 aylık ortalama enflasyon ise yüzde 58,51’dir. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise TÜİK’e göre yüzde 15,75’tir.

Öte yandan bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu da enflasyon verilerini açıkladı. ENAG’a göre enflasyon Aralık’ta aylık yüzde 2,34 yıllık yüzde 83,40 artmıştır. Buna rağmen birileri TÜİK rakamlarını kullanarak hiç utanmadan, “memura, emekliye müjde” diye haberleri yapmakta, iktidar sözcüleri hiç sıkılmadan “enflasyonu düşürdük” açıklamaları yapmaktadır.

Oysa güneş balçıkla sıvanmaz.   Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara %44 zam yapılmıştır. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre %81, ÖTV’de ise %51 artış yapılmıştır. Her 3 TL’sinden 2 TL’Sİ bordrolular olarak bizlerin ücretlerinden, maaşlarından adaletsiz dilimlere kesilen Gelir Vergisi bir önceki yıla göre %79 arttırılmıştır. Peki, TÜİK’in  açıkladığı sahte enflasyon verilerine göre ücretlerimiz, maaşlarımız ne kadar artacak?

SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıkları 6 aylık enflasyon oranında, yani sadece yüzde %15,75 artacaktır.

Son Toplu Sözleşmeye göre maaşları geçtiğimiz aylık dönemde %10 arttırılan kamu emekçileri ve emeklileri için bu dönemde yüzde 5,23 enflasyon farkı doğmuştur. .

Hakem Kurulu dayatması ile biten son toplu sözleşme gereği 2025 Ocak-Haziran döneminde kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarında %6 artış yapılacak. Buna enflasyon farkını da eklediğimizde Ocak ayı maaşlarında yaşanacak toplam artış sadece yüzde 11,54 olacaktır.

Tüm bunların soncunda eğer yeni bir düzenleme yapılmazsa, ek artış yapılmazsa: Bugün 12.500 TL olan en düşük emekli maaşı sadece 1.969 TL artışla14 bin 469 TL olacaktır. Bugün ortalama 18 Bin TL olan kamu emekçisi emeklisi maaşı 2.077 TL artışla 20.077 TL olacaktır. Bugün ortalama 43 Bin TL olan kamu emekçisi maaşı ise 4.962 TL artışla 47 bin 962 TL olacaktır.

“Her asgari ücretlinin cebinden aylık 2 bin 443 TL çalındı”

Asgari ücret 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Böylece TÜİK’in sahte rakamlarına göre bile her asgari ücretlinin cebinden aylık 2 bin 443 TL çalınmıştır. Öte yandan enflasyon farkı adı üzerinde geçtiğimiz altı ayda yaşanan kaybın telafisidir. Dolayısıyla ocak ayından itibaren Vergi ve harçlardan, KDV’ye, ÖTV’den Gelir Vergisine, kiralara ortalama %60 zam yapılacaktır.

Ama kamu emekçisi ve emeklisi ile toplamda 7 milyona yakın bir kitlenin Ocak maaş zammı bu artışın onda birinde %6’da kalmaktadır. Dolayısıyla “müjde haberleri” yapanlara buradan soruyoruz. Bu nasıl bir müjde? Müjde bunun neresinde? Müjdelerinizi alın başınıza çalın. Yıllardır TÜİK’in sahte enflasyonu ile emeği ile geçinen kesimler olarak hepimizi yoksulluğa, sefalete ittiler.   Şimdi de hepimizin gözünün içine baka baka dünyanın en büyük yalanlarından birine sarılıyorlar. Ne diyorlar? “Sizin maaşlarınız, ücretleriniz enflasyonu arttırıyor. Tüketimi, talebi kısmak için maaş, ücret artışlarınızı daha da sınırlamamız gerekiyor” Diyorlar.

Asgari ücret artışında hep beraber gördük. Artık TÜİK’in sahte enflasyon oranlarındaki artışı bile milyonlara çok görüyorlar. TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarının bile 15 puan altında kalan, açlık sınırının altındaki asgari ücreti savunuyorlar. “% 30 Merkez Bankasının 2025 enflasyon hedefinden yüksek” diyorlar. Bu rakam en düşük tutardır. İşveren daha fazla verirse elini tutan yok “diyorlar. “Çatlasanız da patlasanız da biz atacağımız adımları hesaplayarak atarız” diyorlar.

En temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelen milyonlarla dalga geçercesine “Fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin” diyorlar. Böylece aslında enflasyonu asıl arttıran şeyin bizim maaşlarımız, ücretlerimiz değil fahiş fiyatlar olduğunu itiraf ediyorlar. Çalışanlarına asgari ücreti reva gören koca koca holdinglerin, tekellerin, ürettikleri ürünlerin, sundukları hizmetlerin fiyatlarını enflasyonun çok üzerinde piyasaya sürdüğünü, fahiş karlar elde ettiğini kabul ediyorlar.

Biz de buradan iktidara sesleniyoruz. Madem fahiş fiyatlı ürünler, bunları piyasaya sürenler, satanlar var. Neden müdahale etmiyorsunuz?  Elinizi tutan mı var?  Gücünüz bize mi, yoksullaştırdığınız halka mı yetiyor? Fahiş fiyatlı olmayan ne bıraktınız.  Peynir mi? Zeytin mi? Et mi?  Sebze mi, meyve mi? Her şeyin fiyatını fahiş hale getirdiniz. Enflasyonu arttıran ne asgari ücretliler ne işçiler ne kamu emekçileri ne de emeklilerdir. Bu ülkede enflasyonu arttıran, körükleyen bizler değiliz.

Enflasyonu arttıranlar ülkeyi iğneden ipliğe her üründe dışarıya, ithalata bağımlı hale getirenlerdir. Ülkenin parasını döviz karşında pula çevirenlerdir. Hem kendisi fahiş zamlar yapan hem de fahiş zamlar yapanları izlemekle yetinenlerdir. Bu ülkenin üretenleri, olarak sefalette değil, refahta eşitlenmeyi hepimiz fazlası ile hak ediyoruz.

“Gelecek için omuz omuza birlikte mücadele edelim”

Ülkenin bunu sağlayacak kaynakları mevcut. Ancak o kaynaklar, bizlerden alınan vergiler yıllardır sermayeye, patrona, yandaşa, müttehitte, beşli çeteye faiz olarak, hazine garantisi, teşvik olarak, vergi istinası, muafiyeti olarak aktarılıyor. Faizden, ranttan, sömürüden, beslenen bu bir avuç asalak takımı kazandıkça biz kaybediyoruz. Çok kritik bir aşamadayız. Mevcut siyasi iktidar “çatlasanız da patlasanız da..” diyecek kadar emekçilerden, halktan kopmuştur. Adında sendika, konfederasyon ibaresi bulunsa da gerçekte varlığını mevcut iktidara borçlu olanların bize verebileceği hiçbir şey yoktur. Bunu bugüne kadar TÜİK’in sahte enflasyonunu temel alan her toplu sözleşmenin, her hak kaybının altına imza koyarak defalarca ispatladılar. Önümüzdeki süreçte ya hep beraber kaybetmeye devam edeceğiz. Ya da Birleşe Birleşe Kazanacağız!

“Hak verilmez mücadele ile alınır” ilkesini temel alan ortak bir mücadele yürütmeden bu karanlıktan hiç birimizin çıkma şansı yoktur. Gelin yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza birlikte mücadele edelim.

“Emekliye sefaleti reva görenler gidecek, halk gelecek”

Sol Parti Bartın İl Yönetimi tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “Halkı sefalete sürükleyen asgari ücreti kabul etmiyoruz. İktidarın gerçeği yansıtmayan enflasyon ayarlamaları ile emekli ve asgari ücretliye yapılan bu artış oranı insan onuruna yakışır bir oran değildir. Emekliyi ölüme terk edip, işçiyi, emekçiyi açlığa mahkum eden tek adam rejimini kabul etmiyoruz. Bir avuç sömürgen lüks içinde yaşarken; halka 22 bin lira asgari ücreti ve en çok paraya emeklilikte ihtiyaç varken, emekliye sefaleti reva görenler gidecek, halk gelecek.”

“İktidar emekliye zam değil sefalet verdi”

Tüm Emeklilerin Sendikası Bartın İl Temsilciliği’nden yapılan açıklamada ise şöyle denildi, “İktidar emekliye zam değil sefalet verdi. Milyonlarca Emekliye yapılan sefalet zammı temel ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldı. En düşük emekli aylığının 14 bin 468 liraya çıkması gıdaya erişimi dahi savlamaktan uzak. TÜİK in güvenilir olmayan enflasyon oranları ile iktidar emekliye bir kez daha evinden çıkma açlığa mahkum ol dedi.

İşçi ve bağ kur emeklileri için yüzde 15.75. Memur emeklileri için  yüzde 11.54 oranında zam belirledi. Yeni yıda en düşük memur emekli aylığı 19 bin 616 lira oldu. 12.500 TL alan en düşük işçi ve bağ kur emeklilerinin aylığı yüzde 15.75 zam sonrası  14.468  lira oldu. TÜİK in bu aldatmaca rakamlarına refah payı bile eklenmedi.

Aldatmaca değil de gerçek enflasyon karşısında en düşük emekli aylığı 37.155 lira olmalı idi. Siyası iktidarin yeni yılda emekliye reva gördüğü sefalet ücreti ile bırak ulaşım barınma giyinmeyi en temel gıda maddelerine erişilemeyecek

“Ölüm sınırında yaşamayı ret ediyoruz”

Sevgili Emekliler biz bu ülkenin en fedakar en masum insanları olarak ölüm sınırında yaşamayı ret ediyoruz. Göstermelik enflasyon hesapları tiyatrosuna Kanmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
Bizler olanca gücümüzle bu ülkeye değer yarattık. Fabrikalarda biz vardık. Çocuklarımızı bu ülkenin gençlerini biz yetiştirdik. Vergisini biz topladık. Yollarını biz yaptık. Tozlarını biz temizledik. En yüce değer emektir tezi bizi tarif eder. Siz saltanat sürerken cephelerde biz öldük. Yolun sonunda siz tok biz aç kaldık. Siz saraylarda yaşarken biz gece kondu bulamıyoruz. Sizin yandaşlar üretmeden yiyiyor. Biz ürettiğimize ulaşamıyoruz. Sizin doktor ayağınıza geliyor Biz randevu alamıyoruz. Vel hasıl siz zengi biz fakir olduk. Şimdi söyleyin bakalım hazine ve maliye bakanı Çalışma ve sosyal güvenlik bakanı Adaletiniz bu mudur? Hak bu mudur? Hukuk bu mudur ? Biz Emekliler siyasi iktidarı uyarıyoruz !  Ülke ekonomisinin faturasını Emeklilere değil finansa ettiğiniz çetelere - Mantar gibi yarattığınız yandaş sermayeye - koruyup kolladığınız kol kola girdiğiniz mafya babalarına Tarikat ve cematlere ödetin. İktidarı uyarıyoruz uyarıyoruz Saçma sapan enflasyon hesaplarını bırakın en düşük emekli aylığını en düşük memur maaşına eşitleyerek gerekli oransal artışları kazanılmış haklarla aylıklarımızı düzenleyin.
 

“Sandık önümüze geldiğinde soracağız”

Yıllara göre aldığımız ücret rakamsal olarak yükselsede satın alma gücü yıllara göre eriyor 2020 de 1500 lira olan emekli aylığı ile alınan bir ürün 2024 de 37bin liraya alınabiliyor. Yine 2021 de en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 173 fazlası idi.
Şimdi 2024 de asgari ücretin yüzde 73 ne geriledi. Emeklilere en büyük kötülüğü bu iktidar yaptı. Bu kötülüğün hesabını gerek alanlarda gerek sandık önümüze geldiğinde soracağız.

Uyarıyoruz! Emeklilere insanca yaşayacak bir ücret verilmeli. Çalışan memurlara verilen seyyanen zam emeklilere de verilmeli. Sağlıkta katkı payları kaldırılmalı. Her emekliye yılda dört defa asgari ücret kadar ek ödeme yapılmalı. Emekliler isterlerse evlerinde isterlerse huzur evlerinde bakım hizmeti almalı. Emekliler kamunun kültür hizmetinden ücretsiz yararlanmalı. Bu istemlerimiz bizim en doğal hakkımız. Bu haklarımızı direne direne kazanacağız. Görünen o ki 2025 yılı sıcak geçecektir. Biz bu rezil duruma teslim olmayacağız. Bizi susturmak için nafile çırpınışlarınız olacaktır .Ama bizim kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. Sefalete teslim olmayacağız. Sonuna kadar direneceğiz. Bizler yani tüm emekliler Kıral sofrasında soytarı olmaktansa sınıfımızın insanca yaşam ve demokrasi mücadelesinde yalın ayak yürümeyi onur sayarız. Mücadelemiz Ülkemizde tam demokrasinin inşası ve insanca yaşanacak bir ortam sağlayana kadar devam edecektir. Ya insanca yaşayacağız ya da meydanları ısıtacağız. Emekliyiz haklıyız direne direne kazanacağız. Birleşe birleşe birleşik mücadeleyi yükselterek kazanacağız.”

Gerçekleştirilen basın açıklamasında Emekliler adına İbrahim Gür ve CHP adına Zeki Şahin de duygu ve düşüncelerini aktarırken düzenlenen açıklama, atılan sloganlar ile sona erdi.

Haber: Haluk Türkoğlu