EĞİTİM İŞ Uğur Mumcu'yu andı
Bartın Eğitim İş İl Temsilcisi Ender Yeğen Uğur Mumcu'yu ölümünün 26. Yılında andı. Mumcu'nun keskin kaleminin 1993'de uğradığı suikastla kırıldığını ifade eden Yeğen, 'Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesiyle ucunu sivrilttiği keskin kalemi, 24 Ocak 1993'te uğradığı suikastta kırıldı Uğur Mumcu'nun. Bu yiğit kalemi aramızdan ayrılışının 26. yıldönümünde saygıyla anıyoruz.' dedi.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Bartın İl Temsilcisi Ender Yeğen Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada Uğur Mumcu’yu saygıyla andıklarını ifade etti. Yeğen açıklamasında, “İlkeli ve cesur gazeteciliğin, tam bağımsız Türkiye’nin, gericiliğe karşı mücadelenin simge isimlerinden Uğur Mumcu, mafya ve siyaset ilişkisine, teröre, yolsuzluğa, kökten dinci akımlara karşı, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle hayatını derin yapıların ortaya çıkarılmasına adamış, bu yapıların ortaya çıkmasından endişelenenler tarafından katledilmiştir. 12 Mart faşizminin ''Sakıncalı Piyadesi'' Uğur Mumcu’nun özelleştirmeler ile ekonomik kaynaklarımızın peşkeş çekilmeye başlandığı, etnik ve dinsel kimliklerin ''demokratikleşme'' adı altında ortaya atıldığı bir süreçte katledilmesi sıradan bir terör saldırısı olamaz.” dedi.
“Değişen hiçbir şey yok”
Geçmişte Uğur Mumcu ve birçok aydının cinayetlerle susturulduğunun altını çizen Yeğen, “Artık şu çok iyi anlaşılmıştır ki, ister dinsel, ister etnik olsun her türlü terörün arkasında emperyalizm ve işbirlikçileri vardır. Bugün hala Uğur Mumcu'nun katledilmesinin üzerindeki sis perdesinin bilinçli olarak aralanmamasını bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Bugün Türkiye’de 26 yıl öncesine göre değişen hiçbir şey yoktur. Bu bağlamda geçmişte Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy gibi aydınlarımız cinayetlerle susturulurken günümüzde emperyalizm ve demokrasiden, laik eğitimden, cumhuriyet devrimlerinden yana olan örgütlere, gazetecilere, aydınlara karşı yapılmakta, hukuksuz yargılamalar ve faşizan baskılarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Ancak Uğur Mumcu’nun da dediği gibi “Bir kalem susar, yerini bir başkası alır. Bu kalemler tükenmez. Ne kelepçeler, ne demir kapılar, ne iddianameler ve ne de beş yıldan yirmi yıla uzanan hapis cezaları, bu kalemleri korkutamadı, bundan sonra da korkutamaz” Eğitim-İş olarak Uğur Mumcu’nun ve diğer devrimci aydınlarımızın katillerinden elbet bir gün hesap sorulacağına yürekten inanıyor ve cinayetler, hukuksuzluklar, yolsuzluklar karşısında suskun kalmayacağımızın bilinmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.