Durmuş 'Artık sorunları kökten çözme vakti!'
6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri arifesinde 1 milyonu sağlık ve sosyal hizmet çalışanı olmak üzere, 3 milyon kamu çalışanı ve 2 milyon kamu emeklisinin gözü kulağının bu görüşmelerde olduğunu ifade eden Sağlık-Sen Bartın Şubesi Başkanı Naci Durmuş, 'Sağlık çalışanları artık takdire, teşekküre, alkışa doydu. İcraat bekliyorlar, sorunlarına çözüm istiyorlar, haklı talep ve beklentilerinin karşılanmasını istiyorlar' dedi. Başkan Durmuş 81 maddeden oluşan sağlık çalışanlarının taleplerini de sıraladı.
Sağlık-Sen Bartın Şubesi Başkanı Naci Durmuş, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri arifesinde açıklamada bulundu. 1 milyonu sağlık ve sosyal hizmet çalışanı olmak üzere, 3 milyon kamu çalışanı ve 2 milyon kamu emeklisinin gözü kulağının bu görüşmelerde olduğunu ifade eden Başkan Durmuş “6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin arifesinde; sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunmuş olduğumuz Toplu Sözleşme taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Memur-Sen olarak, üç gün önce düzenlemiş olduğumuz basın toplantısının ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına tekliflerimizi sunduk. Önümüzdeki pazartesi de bu tekliflerin kabul edilmesi için masadaki yerimizi alacağız. 1 milyonu sağlık ve sosyal hizmet çalışanı olmak üzere, 3 milyon kamu çalışanı ve 2 milyon kamu emeklisinin gözü kulağı doğal olarak bu masada olacak” dedi.
“Taleplerin kabul görmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz”
Sağlık çalışanlarının artık sorunlarının kökten çözülmesini beklediğini kaydeden Naci Durmuş 81 maddeden oluşan talepleri de sıralayarak açıklamalarına şöyle devam etti:
“Şu da bir gerçek ki bedel ödeyenlerin, can kurtarmak için can verenlerin, gecesini gündüzüne katanların, yıllardan beri mali, özlük ve sosyal hakları noktasında hep görmezden gelinen sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının gözü kulağı çok daha yüksek bir şekilde bu masada olacak. Sağlık-Sen olarak, onlardan almış olduğumuz güçle, yetkili sendika olarak masadaki yerimizi alarak, sorunların çözümü, haklı taleplerin kabul görmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Eskiler, “dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz” derler. Sağlık çalışanlarının yıllardır çözüm bekleyen, pandemi süreciyle de adeta bellerini büken pek çok sorununu, bu çerçevede değerlendirmek lazım.
“Çalışanların sorunlarının tez elden çözülmesi gerekir”
Açıkça söylemek gerekirse, pandemi sürecinde herkesin bir defa daha farkına vardığı güçlü sağlık sistemini, çalışanlarının kangren hale gelen sorunlarıyla yarınlara taşımak mümkün değildir. Şu gerçeği başta siyasi irade olmak üzere herkesin kabul etmesi gerekir; kurumları, sistemleri ayakta tutan ne modern binalardır ne de teknolojik donanımlardır. Kurumlara, sistemlere vatandaşa hizmet noktasında can veren fedakar çalışanlardır. O halde bu çalışanların sorunlarının tez elden çözülmesi gerekir. Haklı talep ve beklentilerinin acilen karşılanması gerekir. Öbür türlü fedakarlığın, adanmışlığın, kahramanlığın bir yere kadar olduğu unutulmamalıdır.
“Artık sorunlarını kökten çözme vakti”
Son pandemi sürecinde yaşananları, 84 milyon vatandaşımız an be an takip etti. Hala da devam ediyor. Can kurtarmak için can verdi resmen sağlık çalışanları, cephenin en önünde var güçleriyle mücadele ettiler. Hemşiresinden doktoruna, 112 görevlisinden teknikerine tüm sağlık çalışanları, üzerlerine düşeni hakkıyla yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. O halde vakit, son iki yıldır hemen herkesin “hakları ödenmez” dedikleri sağlık çalışanlarına haklarını ödeme vakti. Artık sorunlarını kökten çözme vakti. Toplu sözleşme masasını, çözümün parçasına dönüştürme vakti. Sağlık çalışanlarının hakkını teslim etmek, mali-özlük ve sosyal haklarındaki sorunları ortadan kaldırmak için daha fazla beklemeye de gerek yok.
“Toplu Sözleşme görüşmelerini bir fırsat olarak görüyoruz”
Salgın tehlikesi ortadan kalkmış değil. Sağlık çalışanlarının yüklerini hafifletmek, yüzlerini güldürmek kamu idaresinin sorumluluğundadır. Hep söylüyoruz, aslolan; çalışanın, emek verenin, alın teri akıtanın yani sağlık çalışanının memnuniyetidir. Gerisi sonuçtur. Çalışan memnunsa, huzur ve refah endişesi taşımıyorsa, ücret adaletsizliği yaşamıyorsa, iş güvencesi tamsa, ağır iş yükü altında ezilmiyorsa, aile bütünlüğü koruma altındaysa. Hem verilen hizmet çok daha sağlıklı olur hem de hizmet alanlar yani hastalar memnun olur. Tüm bu nedenlerle de pazartesi başlayacak Toplu Sözleşme görüşmelerini bir fırsat olarak görüyoruz.
“Sağlık çalışanları artık takdire, teşekküre, alkışa doydu”
Ülke olarak kritik bir eşikten geçiyoruz. Bunu biz görüyoruz, hükümet de her fırsatta söylüyor. O halde bu geçişi, sağ salim tamamlamak lazım. Bunun da yolu; sorunları hasır altı etmemek, yarınlara bırakmamaktır. Böyle bir tavrın hiçbir kimseye faydası olamayacağı gibi ülkemize ve milletimize de fayda getirmeyeceği açıktır. Açıkçası, sağlık çalışanları artık takdire, teşekküre, alkışa doydu. İcraat bekliyorlar, sorunlarına çözüm istiyorlar, haklı talep ve beklentilerinin karşılanmasını istiyorlar. Peki hangi icraatlar bunlar, hangi sorunlar ve hangi haklar? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunmuş olduğumuz tekliflerimizde bunları tek tek ortaya koyduk.
İşte sağlık çalışanlarının talepleri!
Teklif paketimiz 81 maddeden oluşuyor. Öncelikle geçtiğimiz Pazartesi günü Memur-Sen olarak tüm kamu çalışanları adına teklifte bulunduğumuz hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.
2022 yılı için yüzde 21 zam, 2023 yılı için yüzde 17 zam
2022’de yüzde 3, 2023’de yüzde 3 refah payı
600 TL seyyanen zam
Emeklilerde olduğu gibi bayram ikramiyesi
3 ayda bir 134 TL olarak ödenen Toplu Sözleşme ikramiyesinin 2022’de 450 TL, 2023’te 540 TL olarak ödenmesi…
3600 ek gösterge vaadi bir an önce hayata geçirilmeli! Saymış olduğum bu talepler elbette sağlık çalışanları için de geçerli… Bunların haricinde sağlık çalışanları adına teklifte bulunduğumuz bazı önemli maddeleri de şu şekilde sıralamak istiyorum.
Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının ek ödemeleri en az yüzde 40 oranında artırılmalı ya da özel hizmet tazminatları 40 puan artırılmalı
Nöbet ücretleri en az yüzde 50 oranında arttırılmalı!
4/b süresiz sözleşmeli personeller ile vekil ebe/hemşireler ve kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanları 3+1 statüsüne geçirilmeli... 3 yılını dolduranlar kadroya alınmalı!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışanların, sosyal hizmet tazminatının kapsamı genişletilerek oranı 50 puana çıkarılmalı!
Genel İdari ve Yardımcı Hizmetler sınıfı için döner sermaye tavan oranları yüzde 20 arttırılmalı!
Sabit ek ödemeler gelir vergisinden muaf tutulmalı!
Gelir vergisi yüzde 15’i aşmamalı…
Tüm sağlık çalışanlarına 2022 yılı için 500 TL, 2023 yılı için 650 TL giyecek yardımı verilmeli!
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavları düzenli olarak yapılmalı!
Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, mevcut personel genel idari hizmetler sınıfına aktarılmalı.
Sağlık çalışanları kamu sosyal tesislerinden ve toplu ulaşımdan yüzde 50 indirimli yararlanmalı! İdari izin günlerindeki çalışmaları karşılığında sağlık çalışanlarına nöbet ücreti verilmeli…
İcap nöbet ücretleri ödenmeli!
Üniversite hastanesi çalışanlarına mazeret tayini (eş durumu, sağlık can güvenliği) ve becayiş hakkı verilmeli!
Geçici görev yolluk ücretleri artırılmalı
Adli Tıp Kurumu çalışanları için adalet hizmetleri tazminatı ödenmeli!
Ebelere de hemşireler gibi aile danışmanı ve işyeri hemşiresi olabilme hakkı verilmeli…
657 sayılı devlet memurları kanununda yer alan yardımcı sağlık hizmetleri kavramından “yardımcı” ibaresi çıkartılmalı Sağlık-Sen olarak tüm bu maddelerin kabul görmesi için masada mücadelemize devam edeceğiz.”