DSİ'den proje için seçenek çıkmadı!
Orduyeri Köprüsü'nün altından itibaren Sanayi Bölgesi'ne kadar olan bölgede 4 kilometrelik bir alanda beton bir duvar üzerine yaklaşık 1,5 metre yüksekliğinde bir cam korkuluk yapılması planlandığı Bartın Irmağı Islahı Projesiyle ilgili il kamuoyunu bilgilendiren Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Selek, 'Burada düşündüğümüz proje beton bir duvar üzerine görsel açıdan bir görünüm sağlasın diye yaklaşık 1,5 metre yüksekliğinde bir cam korkuluk yapmayı düşünüyoruz' dedi. İç kısımlardan gelen suların kanallarla bir bölgede toplanıp ırmağa aktarılacağını ifade eden Selek, 'Bu bölgede çözüm için iki seçenek var ya sel bariyeri ya da bölgeden yerleşimin kaldırılması' şeklinde konuştu.
Bartın Kültür Merkezinde düzenlenen Bartın Irmağı Islahı Projesi Bilgilendirme Toplantısı DSİ Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Selek ve beraberindeki heyetin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıya Bartın Valisi Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartın Belediye Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu protokol üyeleri, İl Müdürleri, STK’lar, Siyasi Partilerin İl Temsilcileri, basın mensupları, mahalle muhtarları ve çok sayıda davetli katıldı. DSİ Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Selek ve beraberindeki heyet tarafından Bartın Irmağı Islah Projesi anlatıldı. Proje kapsamında Orduyeri Köprüsü’nün altından itibaren Sanayi Bölgesi’ne kadar olan bölgede 4 kilometrelik bir alanda beton bir duvar üzerine yaklaşık 1,5 metre yüksekliğinde bir cam korkuluk yapılması planlanıyor.
Arslan: “İlimize büyük katkı sağlamasını diliyoruz”
Bartın Valisi Nurtaç Arslan toplantının başında yaptığı konuşmada, toplantının amacının kamuoyunun proje hakkında fikrini alarak Bartın için en iyisini yapmak olduğunu ifade ederek; “Bartın Irmağı iki ana kolunu oluşturan Kocaçay ve Kocanaz Çayı ile Bartın Merkezde Gazhane kolunda birleşip 14 kilometre yol kat ederek Boğaz Mevkiinden Karadeniz’e ulaşan Türkiye’nin en uzun nehir taşımacılığının yapıldığı tek akarsuyumuz. Aslında Bartın Irmağının gerçekten Türkiye’de bir örneği yok. Dünyada da şahsına münhasır gerçekten çok önemli bir nehrimiz. Bugün Bartın’ımızın geleceği açısından çok önemli bir konu olan; Bartın Irmağının Islahı Projesi hakkında bilgilendirme toplantısında bir araya geldik. Yıllardır Bartın Irmağı ile ilgili dönen çeşitli tartışmalar ve projeler gündemde olmuştur. Son yıllarda küresel ısınmaya dayalı olarak yaşanan iklim sonucu değişiklikler maalesef her yıl Bartın ve aslında Türkiye’de birçok sel baskını ile karşı karşıya kalıyoruz. İki yıldır da Bartın Irmağı nedeniyle de taşkınlara maruz kalıyoruz. Bu nedenle de Bartın Irmağı Islah Projesinin biran önce hayata geçirilmesi önem arz ediyor. Bu noktada Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdür Yardımcısı sunum yapacak. Bartınlılar bizden daha iyi biliyorlar. Burada doğup büyüyenler kendi fikirleri var çok farklı her kesimden önerilerde bulunuluyor. Bu noktada bende Devlet Su işleri Genel Müdürümüzle bu konuyu istişare ettiğimizde STK’lar, basın mensuplarımız ve bu konuda fikri olan herkese bu konuda projeyi anlatmamız gerektiğini dile getirdim. Sağ olsunlar çok sıcak baktılar. Bugün de bu toplantıyı gerçekleştirmek üzere buradayız. Bu anlamda tüm şartları değerlendirdiğimizde en verimli ve Bartın’a en yakışan projeyi ortaya koymayı ve ırmak çevresindeki peyzaj çalışmaları dâhil bir bütün halinde hazırlanacak projenin ilimize büyük katkı sağlamasını diliyoruz. Yıllardır söylediğim gibi üzerinde birçok projeler üretildi. İnşallah bu toplantıda da istişare ederek Bartın’ımız için hep beraber karar alarak bunu da uygulamaya geçireceğimize inanıyorum. Geçmişten günümüze ülkemizde en önemli tarihi ve coğrafi önemi yüksek ırmaklarından biri olan Bartın Irmağı Islah Projesi hakkında sunulacak tüm görüş ve değerlendirmeler için hepinize çok teşekkür ediyor şimdiden Bartın’ımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bugün özellikle bu tarihi seçmedim ama tamamen tesadüf oldu. 2 yıl önce yaşadığımız 11 Ağustos 2021 sel afetinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.” Dedi.
Selek: “Yeni aksiyonlar almamız gerekiyor”
Devlet Su İşleri Genel Müdür Yardımcısı Doç Dr. Bülent Selek Bartın Irmağı Islah Projesini şu sözlerle anlattı; “Öncelikle bu projenin bir teknik boyutu bir de sosyal boyutu var. Mesele burada teknik boyutu ve olmazsa olması projenin taşkın kontrol fonksiyonlarını yerine getirmesi bizim için birincil kuraldır. Bunun yanında Bartınlıların yaşam konforunu kötüleştirme anlamında herhangi bir etkisinin olmaması hatta daha da iyiye götürmesi dolayısıyla hem çevresel hem de sosyal yönden göz önüne alınması da bizim diğer önceliklerimizdir. Bartın Irmağı’nın çok karakteristik biz özelliği var, Türkiye’de bir örneği yok, dünyada da belki de çok azdır. Denizle debi bağlantısı olan bir ırmaktır Bartın Irmağı. Bu nedenle deniz seviyesinin Bartın’ın merkezine kadar geldiğini biliyoruz. Bartın Irmağı zaman zaman yatak değiştirebiliyor. Bartın’ı tarihinde taşkınlar da yaşanmış. Yağış miktarı açısından da yaşadığı en büyük taşkınlardan biri 1998 yılında yaşanan sel afetidir. Devamında 2002, 2009, 2011, 2014, 2022 yılında 2 defa olmak üzere 2023 yılında da yine bir taşkın yaşamıştır. Bu son taşkınları 1998 yılıyla karşılaştırdığımız hemen hemen 1998 yılına yakın bir yağış almıştır. Şunu da belirtmek istiyorum; son yıllarda yaşanan taşkınlar iklim değişikliğinin bir etkisidir. Sadece Bartın’da değil ülkemizin birçok noktasında taşkınları daha sık yaşıyoruz. İklim değişikliği sonucunda kuraklık oluyor, yağışlar azalıyor ama aynı zamanda şiddetli yağışlar oluyor, düşen yağış miktarı da fazla olduğundan taşkınlar meydana geliyor. Bu iklim değişikliğiyle baş etmek için de yeni aksiyonlar almamız gerekiyor.
“Bir bütün olarak havzayı ele alıyoruz”
TEFER projesi kapsamında Bartın’da da önemli çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar genellikle Bartın Irmağı’nın denize döküldüğü kısımlarda yapılmış, yani Bartın Irmağı’nın denize döküldüğü havzalarda genişletme çalışmaları gerçekleştirilmiş. Taşkınla mücadele, sadece taşkın kanalları yaparak değil de özellikle suyu geldiği noktada tutmak bizim için çok önemli. Yani bu çalışmaların bütüncül olması çok önemli bir husus. Bu çalışmalarımızı yaparken de lokal çalışmalar değil bir bütün olarak havzayı ele alıyoruz. Bartın Irmağı’nın taban ve tavan profiline baktığımızda, deniz seviyesinin altında yani eksi kotlar var. Deniz seviyesi aslında Bartın’a doğru gelmiş durumda. Bartın Irmağı üzerinde yapılan modeller sonucunda Yalı Bölgesi’nde Bartın Çayı sol sahilinde sel bariyeri, sağ sahilinde ise seddeli uygulama yapılması bir zorunluluk haline gelmektedir.
“Cam korkuluk yapmayı düşünüyoruz”
Proje geliştirilirken bölgedeki çevresel ve sosyal faktörler de göz önüne alınmıştır. Orduyeri Köprüsü’nün altından itibaren Sanayi Bölgesi’ne kadar olan bölgede 4 kilometrelik bir alanda çalışıyoruz. Burada düşündüğümüz proje beton bir duvar üzerine görsel açıdan bir görünüm sağlasın diye yaklaşık 1,5 metre yüksekliğinde bir cam korkuluk yapmayı düşünüyoruz. Bu cam korkulukların ülkemizde Rize’de bir örneği var. Burada başarılı bir şekilde uygulandı ve dayanıklılığı da basınç testleriyle test edildi. Dünyada da bu sistemin uygulanmış örnekleri mevcut. Beton kalınlığı ırmak seviyesinden kaynaklı olarak her yerde aynı seviyede olmayacak.”
Balık: “464 milyon TL’lik projenin bir faydası olmayacaktır”
Müdür Yardımcısı Selek’in konuşmalarının ardından salonda bulunan davetliler görüşlerini bildirdi. Bartın Irmağı Islah Projesi’nin kamuoyuna duyurulması ve gündemde tutulmasında büyük çaba sarf eden Bartın Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Halil Balık da projeyle ilgili endişelerini ve önerilerini dile getirerek şunları söyledi:
“Bartın’da bu projeyi ilk tartışanlardan ve kamuoyunda tutanlardan biriyim. 20 Mayıs 2016 tarihinde DSİ’nin isteği üzerine Bartın Irmağı Islah Projesi, Bartın Valiliği’nden o günkü Valimiz Sayın Seyfettin Azizoğlu başkanlığındaki benim de bulunduğum bir komisyonda imzalandı. Bu projede 7 metre derinlik, yanlarda yatay verevli taş duvar, bir yat limanının da olduğu bir projeydi. Bu projenin en önemli konularından biri de DSİ Genel Müdürümüzün isteği üzerine karşı tarafta bulunan Kaynarca’dan başlayan Boğaz mevkiine kadar giden köy muhtarlarına yazı yazılarak yanlış hatırlamıyorsam 100 metrelik bir alanın kamulaştırmaya açık hale getirilmesi de sağlandı. Bu proje dahilinde DSİ, burada rekreasyon çalışmaları ve genişletme çalışmaları yapacaktı. Önemli bir konu da; bugün ırmağın karşı tarafına baktığımızda 10 metre ile 30 metre arasında Hazine yeri dediğimiz ırmağa ait yerler var. Yani aslında kamulaştırma o kadar maliyetli de değil.
“2016’daki projede 7 metre derinlik esas alındı”
2016 yılında yapılan söz konusu o projede 7 metre derinlik esas alınırken bugün bize derinlik o kadar da önemli değil diyorsunuz. Irmağın altında ırmağa yıkılmış, devrilmiş yüzlerce ağaç var. Gürgenpınarı mevkiinde benim bir tesisim var. En son yaşanan su taşkınında benim tesisimin yanında bulunan yola kadar su çıktı. Diyelim ki Yalı bölgesinde taşkını engelledik, su 1 metre daha yükseldiği zaman bu su Gürgenpınarı’nda olacak ve bu 1 metrelik yükselmeyle Gölbucağı ve diğer yerler de su taşkını yaşayacak. Neden bu projeyle ters düşüyorsunuz? Irmağın içinde oluşan çukurlar ve tümsekler ırmağın akışını mutlaka engelliyor. Ben yeşile karşı değilim ama Bartın Irmağı kenarında bulunan artık ırmağın akışına zarar veren ağaçların kesilmesi gerekiyor. Irmağa devrilen bu ağaçlar yıllardır birikerek ırmağın yatağını da daraltmış durumdadır. Irmağın çıkışında yarım kalan projenin tamamlanması gerekiyor. Irmağın ağzı ne kadar geniş olursa denizin suyu çekişi o kadar hızlı olacak.
Bartın’da 3 tane firma var, 17 tane maden ocağı var kabul ederseniz ‘oradaki taşı biz size alalım’ dedik. Bundan 50-60 yıl öncesine baktığımız zaman ırmağın ağzı çok genişti. Bugün ırmağın etrafı temizlenmediği süreci, ırmağın dibi temizlenmediği sürece biz buna kesin bir çözüm bulamayız. Kesin bir çözüm bulunmadığından da ihalesi yapılan 464 milyon TL’lik projenin bir faydası olmayacaktır.”
Karakaş: “Başka alternatif söylemiyorsunuz”
CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş da projenin yaka sellerini engellemeyeceğinin altını çizerek; “1975’ten itibaren görmediğim sel kalmadı. Tüm bu sellerin ardından gelen yetkililer ‘şunu yapalım sel bitecek’ diyor. Gördüğünüz gibi bu sel bitmiyor. Geçtiğimiz 3 yılda yaşanan sellerin asıl sebebi ırmağın taşması değil yaka selleri. Son selde yaşanan seli tüm sahayı gezerek gördüm. DSİ’nin yaptığı tüm duvarlar hasar gördü. Siz aslında ölümü gösteriyorsunuz, çare bu diyorsunuz. İlaç cam çerçeve. Ben bunun doğru olduğuna inanmıyorum. Başka bir alternatif söylemediniz çünkü. Duvar örünce taşkını durduracak dediniz. Yaka selleri var ve her sene şiddetini artırarak geliyor.” Dedi.
Aldatmaz: “Projenin ilk etabı bu”
Toplantı sonrası konuşan Milletvekili Aldatmaz, sel afetinin Bartın’ın tarihinden silineceğini ifade ederek; “Biz Bartın’ımızı en iyi yapmaya çalışıyoruz. Bartın’da selin kader olmasını önlemeye çalışıyoruz. DSİ Genel Müdürlüğü bununla ilgili bir çalışma yapmış. Bu çalışma bir etap. Devam edecek ve Bartın’dan denize kadar sürecek bir süreç bu. Bir yerden başlamak lazım buna. Bu projenin ilk etabı. DSİ Genel Müdürlüğü ekibi bizden görüşlerimizi aldı. Bunları değerlendirerek projeyi son haline çevirecekler. Bu projenin Bartın’a hayırlı olmasını diliyorum. Bundan sonra Bartın’da DSİ’nin yaptığı çalışmalarla sel Bartın’ın tarihinden silinir.” Dedi.
Arslan: “Kamuoyu fikirlerini sizlerle paylaştık”
Vali Arslan toplantıyı şu sözleriyle noktaladı; “Konuşmamın başında söyledim sel afetini iki yıldır en ağır şekilde yaşayan bir insanım. Biran önce aceleye getirme değil bu kesinlikle. Biz kamuoyu ile sel sürecinde ve sonrasında çok temas ediyoruz. Kamuoyu fikirlerini sizlerle paylaştık. Karşılıklı istişareye vesile olduk. Bu noktada da sizlerin de buradan aldığınız görüşleri projeye yansıtacağınıza inanıyoruz.”