ÇOCUK İSTİSMARIYLA İLGİLİ EYLEM PLANI HAZIRLANIYOR

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan ve 88 somut önerinin yer aldığı raporun Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ başkanlığında çocuk istismarıyla ilgili oluşturulan ve 6 bakandan oluşan komisyona teslim edildiğini söyledi.

ÇOCUK İSTİSMARIYLA İLGİLİ EYLEM PLANI HAZIRLANIYOR

Rapor bakanların önünde!

TRK Haber kanalının canlı yayın konuğu olan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan ve 88 somut önerinin yer aldığı raporun Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ başkanlığında çocuk istismarıyla ilgili oluşturulan ve 6 bakandan oluşan komisyona teslim edildiğini söyledi. başkanlığını kendisinin yaptığı Meclis Araştırma Komisyonunun bu konuda ciddi bir araştırma yaptığını ifade eden Tunç, “Meclis 2016 yılında bu konuda ciddi bir araştırma yapmıştı. Çocuk istismarında başta cinsel istismar olmak üzere çocuğa yönelik her türlü istismar olaylarının belirlenmesi ve alınması gereken tedbirler hususunda detaylı bir çalışma yaptık. Bu çalışma neticesinde de bir rapor hazırladık. Raporumuzu da Meclis Başkanlığımıza sunduk. Çocuk istismarı konusu toplumumuzda duyarlılık oluşturan ve hepimizi de üzen bir konu. Çocuklarımız çok önemli. Onlar bizim geleceğimiz. Onlar toplumdaki tehlikelere karşı, çevresinden gelebilecek tehlikelere karşı en savunmasız toplum kesimi. Bu nedenle çocuklarımızı korumak başta anne ve babaların ama en önemlisi de devletin görevleri arasında” dedi.

“6 bakandan oluşan bir komisyonun oluşturuldu”

AK Parti Hükümetinin çocuk istismarı konusunda kararlı olduğunu dile getiren Tunç şöyle devam etti:

“Bu anlamda hem anne ve babalar hem de devletimize ve ilgili kurumlara herkesin üzerine düşen görevler var. Çocuk istismarıyla ilgili konular gündeme geldiğinde daha çok bu çalışmalarla ilgili bilgilendirme dururumuz oldu. Ancak bu çalışmaları biz bu olaylar kamuoyu gündemine gelmeden önce de yaptık ve sürdürdük. Alınması gereken tedbirlerle ilgili de birçok husus hayata geçti. En son Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti Grup Toplantısında konunun üzerinde hassasiyetle durduklarını ve bu konuda da sanıklarla ilgili en ağır cezalar neyse verilmesi gerektiğini, çocuk istismarı konusunda kararlı olduklarını ifade etti. 6 bakandan oluşan bir komisyonun oluşturulduğunu söyledi.

Eylem planı hazırlanıyor

O komisyonda çalışmalarına başladı. Başbakan Yardımcımız Recep Akdağ başkanlığında 6 bakandan oluşan komisyon bu konuda eylem planı hazırlıyor. İnşallah bu konunun çözümü, ortadan kalması ya da en aza indirilmesi anlamında çok önemli çalışmalar yapacaklarına biz inanıyoruz. Meclis Araştırma Komisyonumuzun  raporu da Sayın Bakanlarımızın oluşturduğu komisyona bir yol haritası olacaktır. Orada çok önemli tespitlerde bulunduk. 88 somut önerimiz var. Türkiye’de şuanda çocuk istismarının önlenmesi konusundaki en önemli kaynak Meclis Araştırma Komisyonumuzun raporudur. Çünkü iktidarıyla ve muhalefetiyle özverili bir çalışma gerçekleştirmiştik.

“Alınması gereken tedbirlerle ilgili de somut önerilerimiz oldu”   

Çocuk istismarı ve çocuk hakları konusunda Türkiye’de üniversitelerimizde önde gelen ve bu alandaki çalışmalarıyla öne çıkan gerek adli tıp uzmanları, gerek ceza hukukçuları gerekse eğitim alanında uzmanlar, çocuk ver ergen ruh sağlığı uzmanlarını komisyonumuzda dinledik. Üniversitelerimizin ve barolarımızın çocuk hakları merkezlerinden sivil toplum kuruluşlarımızın ilgilerini hem dinledik hem de onlardan yazılı raporlar aldık. Özellikle çalışma ziyaretleriyle birlikte bu anlamda bir birikim oluştu. Alınması gereken tedbirlerle ilgili de somut önerilerimiz oldu.

“Cezalarda artışlar sağlandı”

Türkiye’de çocuk haklarıyla ilgili yapılan çalışmalara şöyle bir baktığımız zaman 1990 yılında Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamıştık. 2002 yılından itibaren de çocuk haklarına dair ve çocuk istismarını önlemeye yönelik tüm uluslararası sözleşmelerin altına imza atan bir ülkeyiz. Uluslararası mevzuatı kabul ettik  ve ardından da 2005 yılında Çocuk Koruma Kanunu yürürlüğe girdi. Yine 2005 yılında Türk Ceza Kanununda çocuk istismarı ayrı bir başlık altında düzenlenerek cezalar arttırıldı. Tabi bu olayların daha da önlenebilmesi için zaman zaman cezalarda arttırılmalara da gidildi. 2014 yılında cezalarda artışlar sağlandı. En son 2017 yılında Türk Ceza Kanunun 103. Maddesinde yeniden yaptığımız düzenlemeyle sanıklara verilecek cezaların özellikle mağdurun yaş küçüklüğü de dikkate alınarak daha da arttırılması yoluna gittik.

“Çocuk İzleme Merkezleri Türkiye’nin örnek uygulamasıdır"

Mevzuatımızda bu kadar iyileştirmeye rağmen idari kurumlarımızın bu anlamda önemli tedbirleri uygulamaya koymasına rağmen halen toplumda bu tür suçların ortaya çıkması ve hepimizi derinden yaralaması söz konusu. Demek ki halen daha alınması gereken tedbirler var. Bu anlamda da boş durmayacağız. Tabi komisyonumuzun tespit ettiği somut önerilerin bir kısmı hayata geçti. Mesela o önerilerin en önemlilerinden bir tanesi öğrencilere barınma hizmeti veren tüm yurtların, pansiyonların, misafirhanelerin hepsinin ruhsatlandırılmasının ve denetlenmesinin  tek elden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılmasıyla ilgili bir kanun teklifimiz vardı. Bu hayata geçti. Şuanda Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilere barınma hizmeti veren tüm yerlerin denetim ve ruhsatlandırmasını yapıyor. 103. Maddede önerilerimiz vardı. Mağdurun yaş küçüklüğü dikkate alınsın, ceza daha fazla verilsin demiştik. Bu kanuni düzenlemede gerçekleştirildi. İdari tedbir anlamında suç mağduru çocukların çocuk izleme merkezlerinde örselenmeden ifadelerinin alınması, tek bir seferde alınması, onların adliyelerde büyüklerle tekrar tekrar aynı ortama girerek örselenmelerini önlemek için çocuk izleme merkezlerinin sayısının artırılması gerekiyor dedik. Çünkü bu 2012’de Başbakanlık genelgesiyle uygulamaya konulmuştu ve bu örnek bir Türkiye uygulamasıdır. Avrupa’nın birçok ülkesinde yoktur. Ama biz çocuklarımıza önem veriyoruz. Çocuk izleme merkezlerin ülke geneline yaygınlaştırılmasıyla ilgili önemli çalışmalar da yapıldı.

“Çocuklarımızı internetin zararlı yayınlarından korumamız lazım”

Özellikle medyanın bu konuda hem yazılı hem de görsel basınla bu konudaki kamu spotlarına yer vermesi ve bu konuya katkı vermesi gerekir. İnternetin zararlı yayınlarından çocuklarımızı korumak için Bilgi Teknoloji Kurumu ve Ulaştırma Bakanlığının işbirliğiyle önemli çalışmalar yapıldı. Bu konuda Mecliste de bir komisyon kurulmuştu. O komisyonunda önerileri olmuştu. Ama halen daha sorunlar devam ediyorsa demek ki alınması gereken başka tedbirler de var. Özellikle çocuklarımızı internetin zararlı yayınlarından korumamız lazım.

“Çocuklara iyi dokunuş, kötü dokunuş öğretilmeli”

Konunun en önemli boyutu suç işlenmeden önce suçun önlenmesi ve tedbirlerin alınması. Bu anlamda da eğitimle ilgili çok somut önerilerimiz oldu. Özellikle anne ve babaların çocuk istismarı konusunda bilgilendirilmesi lazım. Anne ve babaların çocuklarına çocuk istismarından nasıl korunacaklarını anlata bilmesi için bu konuda öncelikle kendilerinin bilgilenmesi lazım. Özellikle iyi dokunuş, kötü dokunuş bunların küçük yaşta çocuklara öğretilmesi lazım. İki yaşından ve üç yaşından itibaren anne ve babaların evde çocuklarına istismardan korunmaları, dışarıya çıktıklarında davranışlarının nasıl olması gerektiği ve istismardan nasıl korunacaklarını öğretmeleri lazım. Tabi çocuklar eğitilmeden önce anne ve babalara bu konuda bir eğitim verilmeli.

“Yerel yönetimlere de çok büyük görevler düşüyor”

Bunun dışında okuldaki eğitim de çok önemli. Okullardaki rehberlik saatlerinin ve rehberlik derslerinin sayısının artması lazım. Aynı zamanda rehberlik uzmanlarının da sayısının artması lazım. Sayının arttırılması noktasında tekliflerimiz oldu. Rehberlik derslerinin zorunlu olması ve bunun içerisinde çocuk istismarı konusunun geniş ve kapsamlı bir şekilde verilmesi lazım. Okullarda alınması gereken önlemler var. Bu konuda yerel yönetimlere de çok büyük görevler düşüyor. Çocuk istismarı konusunda toplumu bilinçlendirmek açısından herkese görevler düşüyor.

Tunç, rakamların artış nedenini de açıkladı

Kamuoyunda bu suçların giderek arttığı yönünde bir endişe, düşünce var. Bu konuda rakamları doğru vermek lazım.  Bu konuda bir çocuğumuzun bile istismara uğraması, kötü muameleye maruz kalması tüm dünyada önemli bir sorun. Bunun tüm boyutlarıyla önlenmesi hepimizin dileği. Çocuklarımızın korunması lazım. Suç sayılarına baktığımız zaman suçun arttığı yönündeki görüşler şundan kaynaklanıyor UYAP sistemine geçtiğimiz zamana kadar olan 2004 ve 2010 yılları arasındaki dava sayısına baktığımız zaman hep aynı şekilde gidiyor. 2010’dan sonra ise yani UYAP sistemine geçtiğimiz zaman dava sayılarının 4 bin küsurdan 16 bine çıktığını görüyoruz. Bunun biranda 4 kat artması mümkün değil. UYAP sisteminde istatistiki yöntemde dava bazlı sistemden suç bazlı sisteme geçiliyor.

“Mahkumiyet sayılarında da bir artış söz konusu”

Mahkumiyet sayılarında da bir artış söz konusu. Bu açıdan yargının bu konuda duyarlılığının arttığını ve bu konuda hassas olduğunu görüyoruz. Gönül ister ki bu davalar hiç olmasın. Ama dünyada olduğu gibi ülkemizde de ne yazık ki oluyor. Bizim görevimiz bunları en aza indirmek. Çocuklarımızı her türlü kötülüklerden korumak. 6 bakanımızdan oluşan komisyona ışık tutacak çok önemli somut önerilerimiz var. Bunları inşallah hep birlikte hayata geçireceğiz ve çocuklarımız başta cinsel istismar olmak üzere her türlü istismardan korunmuş olacak.”