CHP'li Bankoğlu'dan çocuk istismarlarına tepki!
TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen 8 yaşındaki Şeyma'yla ilgili verilen takipsizlik kararını gündeme getiren CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, 'Dosyanın kapatılmasına neden olan ek adli raporuna biz ulaşamıyoruz. Konu basına yansımasa inanın bu istismar vakası da örtbas edilecekti. Konunun kapanması ve Şeyma'nın kaderine terk edilmesi için dosyanın üzerinde bir karanlık el dolaşmaktadır, bunun acilen çekilmesi lazım. Şeyma da Narin gibi organize bir kötülükle karşı karşıyadır ve ben buradan Adalet Bakanına seslenmek istiyorum: Bu dosyayı neden kapattınız ve bu dosyayı sonrasında neden yeniden açtınız? Bu davanın da dosyanın da peşini bırakmayacağız' dedi.
“Şeyma’nın dosyasını karanlık bir el örtbas etmeye çalışıyor”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Batman’da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen 8 yaşındaki Şeyma’yla ilgili verilen takipsizlik kararını gündeme getirerek karara tepki gösterdi.
Olayın basına yansımasa örtbas edileceğini belirten Bankoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a olayla ilgili adli tıp raporlarını kamuoyuyla paylaşma çağrısı yaptı.
“Bu ülkede çocuk bile olmak gerçekten çok zor”
Adli tıp raporundaki somut deliller ve çocuğun ailesinin hükümet ile olan ilişkilerinin altını çizen Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, kamuoyunun gündeminden düşmeyen konunun aydınlatılması için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sorular yönelten Bankoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Son üç günde ortaya çıkan 3 haberle konuşmama başlamak istiyorum. İzmir'de 13 yaşındaki bir çocuk AİDS’ten hayatını kaybetti. Hastalığın çocuğa cinsel istismar yoluyla bulaştığı öğrenildi. Tekirdağ'da cinsel istismar ve darp sonucu hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla'nın ölümüne ilişkin tutuklanan üvey baba tahliye edildi. Şişli'de mezarlıkta ölü bulunan 6 yaşındaki Şirin'e ilişkin soruşturmada cinsel istismar bulguları tespit edildi. Bu haberler sadece son üç güne ait. Türkiye'de artık her gün çocuğa yönelik cinsel istismar haberleri duyuyoruz. Geçtiğimiz ekim ayında -bakın, sadece Ekim ayında 58 çocuk istismara uğramış. Bu yaşananları sadece adli olaylar olarak görmemiz büyük bir yanlış olur çünkü çocuk ölümleri açık ve net bir şekilde politiktir. Bu ülkede çocuk bile olmak gerçekten çok zor artık.
“Bu raporu okurken insanlıktan utandım”
Size ‘Türkiye Yüzyılı’ dediğiniz düzeni aslında en açık şekliyle ortaya koyan bir istismar olayından bahsetmek istiyorum. Yer, Batman; olay, ipe asılı bir şekilde bulunan 8 yaşındaki bir çocuk; bulgu, cinsel istismar; sonuçsa takipsizlik ve hayatı boyunca konuşamayacak ve yürüyemeyecek olan Şeyma. Olayla ilgili cinsel istismar şüphesiyle soruşturma başlatılıyor ancak ne olduysa somut delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı veriliyor ve dosya kapatılıyor. Elde raporlar var; Şeyma'nın hastaneye kaldırıldığı gün kalbi durmuş, entübe edilmiş. 27 Mart tarihli Adli Tıp Raporu'na göre çocuğun istismara uğradığıysa çok açık ve net; tek tek burada okuyamayacağım şekilde bulgular var, gerçekten ben bu raporu okurken insanlıktan utandım.
“Aradan geçen 6 ayda çocuk neler yaşadı?”
27 Mart tarihli Adli Tıp Raporu'nun ardından 26 Nisan’da ‘Somut delil yok’ denilerek dosya kapatılmış. Neymiş? Çocuk bahçede oyun oynuyormuş, direkte ip asılıymış, o ip nasıl olduysa çocuğun boynuna dolanmış, çocuğun kalbi durmuş yani çocuk oyun oynarken direkteki iple kendini asmış. 8 yaşındaki bir çocuktan bahsediyorum sayın milletvekilleri, 8 yaşındaki bir çocuk oyun oynarken kendini bahçedeki bu direğe nasıl asabilir, bunu size soruyorum. Çocuğun kendini bu direğe asması zaten hayatın olağan akışına aykırıdır değerli milletvekilleri. Sadece bu ifadelerden hareketle ‘Somut delil yoktur’ deniliyor ve dosya kapatılıyor. Her zamanki gibi kamuoyundan tepkiler gelince geçtiğimiz ay apar topar soruşturma yeniden başlatılıyor. Aradan geçen 6 ayda çocuk neler yaşadı, failler, aileler ne yaptı artık siz düşünün.
“Devlet korumasına almak yerine aileye teslim ediliyor”
Şüpheli ailenin akrabaları arasındaysa yok yok, suçlamak için söylemiyorum, samimiyetle, tamamıyla kamuya açık kaynaklardan edindiğim bilgilerle söylüyorum. Ailelerin akrabalarından Kozluk Muhtarlar Derneği Başkanının sosyal medya paylaşımlarına bakıyoruz, Aile Bakanını Batman'da, 2 Ocak’ta, resmî protokolde karşılıyor. Yine bu kişinin olayın gerçekleştiği tarihten hemen sonra, 17 Ocak’ta yaptığı ilk paylaşım AKP Genel Merkezinde Seçim İşleri Başkan Yardımcısına yaptığı ziyaret. Tabii, bu arada, olay soruşturulurken gazetecilerin kaynakları tehdit ediliyor, doktorlar tehdit ediliyor, dosyanın usulüne uygun kapatılması için neredeyse her türlü girişimde bulunuluyor. Adli tıp raporu var, kadın doğum uzmanı doktorunun raporları var, Şeyma'nın durumu şüpheli ve bu ortada ama Bakanlık entübe edilmiş olan 8 yaşındaki bir çocuğu devlet korumasına almak yerine aileye teslim ediliyor.
“DNA kime ait ya da kimlere ait?”
İlk rapordaki bulgulara rağmen Şeyma'nın ailesine teslim edilmesi tam bir muammadır. Dosyanın kapatılmasının gerekçesi olarak ikinci bir adli rapordan bahsediliyor. İlk, Adli Tıp raporuna rağmen neden 2'nci bir Adli Tıp raporuna ihtiyaç duyulmuştur, buna neden ihtiyaç duyulmuştur? Bu soruları Adalet Bakanını acilen yanıltmamalıdır. Gazeteciler ilk rapordaki bulguları soruyor ‘Sehven yazılmış’ cevabını alıyorlar. Hadi diyelim, sehven yazıldı, ‘DNA ve sperm hücresi bulundu’ yazıldı. Rapor burada, DNA hücre analizleri var, ‘Aile bireylerinin kan örnekleri alınsın.’ diye görüş var. Bu kadar detay sehven bir şekilde yazılmış olabilir mi gerçekten? Peki, raporda geçen Şeyma'nın vücudunda bulunan üç erkeğe ait DNA kime ait ya da kimlere ait? Bu sorunun cevabı kamuoyuna açıklanmak zorundadır.
“Bu dosyayı neden kapatıp sonra yeniden açtınız?”
Dosyanın kapatılmasına neden olan ek adli raporuna biz ulaşamıyoruz. Konu basına yansımasa inanın bu istismar vakası da örtbas edilecekti. Konunun kapanması ve Şeyma'nın kaderine terk edilmesi için dosyanın üzerinde bir karanlık el dolaşmaktadır, bunun acilen çekilmesi lazım. Şeyma da Narin gibi organize bir kötülükle karşı karşıyadır ve ben buradan Adalet Bakanına seslenmek istiyorum: Bu dosyayı neden kapattınız ve bu dosyayı sonrasında neden yeniden açtınız? Bu davanın da dosyanın da peşini bırakmayacağız.” (Haber Merkezi)