CHP Bartın Kadın Kolları Başkanı Özdemir: 'Sizin yerinize biz utanıyoruz'
'İktidara geldiğimizde ilk işimiz, İstanbul Sözleşmesini tekrar yürürlüğe sokmak'
Nilay Meryem ÇÖMLEK
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Özdemir, beraberindeki Kadın Kolları Üyeleriyle birlikte basın açıklaması yaparak Narin’i hayattan koparanların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederken İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanmasını istedi. Narin’in cinayetinin aydınlatılması için sürecin takipçisi olacaklarını belirterek, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun uygulanmasına dair kararlılıklarını yineledi. Kadın ve çocuk cinayetlerine karşı verdikleri mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini belirten Özdemir, kadınların ve çocukların güvenli bir geleceğe kavuşması için siyasetteki karanlık zihniyetle savaşacaklarını söylerken “Türkiye’de çocuk cinayetleri ve istismarları, kadın cinayetlerinde olduğu gibi politiktir. Aileyi ve cinsiyetçi tahakkümü kutsayarak kadınların ve çocukların kurban edildiği bu sistem, bu şiddetin, bu cinayetlerin asıl nedenidir. İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı kanunu hedef alan, bu ülkenin kadınlarına ve kız çocuklarına ‘yaşam’ yerine ‘ölüm’ü reva gören zihniyetle mücadelemiz sonuna kadar sürecektir. Buradan sesleniyoruz: İktidara geldiğimizde ilk işimiz, İstanbul Sözleşmesini tekrar yürürlüğe sokmak ve 6284'ü gerektiği gibi uygulamak olacaktır.” dedi.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde öldürülen Narin’in failleri hala bulunamadı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları, 81 ilde eş zamanlı olarak düzenledikleri basın açıklamalarıyla duruma tepki göstererek seslerini duyurdu.
Bartın’da da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları İl Başkanı Özlem Özdemir’in öncülüğünde yapılan açıklamada, adalet arayışı ve yetkililere yönelik sert eleştiriler ön planda olurken İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden gündemine aldı.
Parti binasında düzenlenen basın açıklamasında CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol ve Yönetim Kurulu Üyeleri, CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Fatma Mazhar da CHP’li kadınlara destek verdi.
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Özdemir, Narin’i hayattan koparanların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederken iktidara çağrıda bulunarak İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanmasını istedi.
Narin’in faili meçhul cinayetinin peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Özdemir, kayıp çocuk verilerine ilişkin de değerlendirmede bulunarak şunları söyledi:
“Narin'imizi vahşi bir cinayet sonucu kaybettik”
“Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Bartın İl Örgütü olarak, tüm örgütümüzle, üyelerimizle, sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle, duyarlı tüm Bartınlı vatandaşlarımızla, bugün burada 22 yılın gün gün bizi sürüklediği, yüreğimize, vicdanımıza ağır gelen, kabul edemediğimiz bir vahşet için toplandık. Narin'imizi vahşi bir cinayet sonucu kaybettik. Narin için günlerce ağlayan, mezarına notlar bırakan, onu tanımasa da yüreğinde hisseden ve yaşatan, günlerdir her cümlesinin ya başı ya sonu Narin olan 7'den 70' e tüm kız çocuklarının ve kadınların başı sağ olsun.
“Biz sizin yerinize de utanıyoruz”
Bu vahşetin gelişinin nasıl olduğunu biliyoruz maalesef. ‘Bir kereden bir şey olmaz’, ‘küçüğün rızası var, bağırsaydı sesi duyulurdu’ diyen bu anlayışın bugün geldiği noktanın mimarlarına sesleniyorum: Dün, çocuklara yönelik istismarları araştırmayı reddederek bugün Narin'i, Leyla'yı, Hazal'ı, Zeynep'i kara toprağa mahkûm etmekten utanmıyor musunuz? 2016 yılından bu yana kaybolan çocuklara ilişkin verilerin olmayışından, bu verileri gizlemekten utanmıyor musunuz? Biz sizin yerinize de utanıyoruz! Ve sessiz bir şekilde seyirci kalanların yerine uykusuz geceler geçirip ‘çocuklarımızı nasıl koruyacağız?’ diye düşünüyoruz.
“Kayıp çocukların sayısı sır gibi saklanıyor”
Son 2,5 yılda toplam 3 bin 364 çocuk önlenebilir sebeplerle hayatını kaybederken, oturduğunuz o koltuklar bir kez bile sizi rahatsız etmedi mi? Adalet Bakanlığı verilerine göre 2023 yılında çocuk istismarı suçundan açılan dava sayısı 31 bin 216'dır. Türkiye İstatistik Kurumu, 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu açıkladı, sonrasına dair, son 8 yıldır kaybolan çocuklara dair ise veri paylaşılmıyor. Görüldüğü üzere Türkiye’de kayıp çocukların sayısı sır gibi saklanıyor. Sadece 2023 yılında çocuk istismarı nedeniyle yargıya geçen dosya sayısı 66 bin.
“Çocukların canı üzerinden siyaset hiç olmaz”
Narin’imiz, hepimizin tüm kamuoyunun baskısı ile 19 gün sonunda bulundu. Soruyoruz, 120 haneli köyde 3 savcı ile Narin’e ne olduğunu, nasıl öldürüldüğünü açıklamayan, her şeyi halktan saklamayı düşünmüş olanlara soruyoruz: Neden Sustunuz? 19 gün o bedeni ruhunuz nasıl taşıdı? ‘Sizin vicdanınıza ağır gelmeyen ama yıllardır öldürülen yüzlerce çocuğun failini, içini boşalttığınız yargıya teslim etmemek için mi sustunuz? Yıllardır anlamadınız; canın ve vicdanın siyaseti olmaz! Çocukların canı üzerinden siyaset hiç olmaz! Bu haykırışlarımız siz vicdan sahibi olun diye değil, halkımızdan çalınan adaleti teslim edin diye. Sizlere ağır gelen o koltuklardan siz kalkıncaya kadar, kayıp çocuklarımızın tek tek hesabını soruncaya kadar buradayız! Narin tek örnek değil ama son olsun diye mücadelemiz... Küçücük çocuklarımıza yaşatılan ve faillerinin cezasız kaldığı kâbuslar bitmiyor. Çünkü, yarattığınız cehennemde o küçücük bedenler yanıyor.”
“İlk işimiz, İstanbul Sözleşmesini tekrar yürürlüğe sokmak olacak”
CHP Kadın Kolları Başkanı Özdemir, Narin’in cinayetinin aydınlatılması için sürecin takipçisi olacaklarını belirterek, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun uygulanmasına dair kararlılıklarını yineledi. Kadın ve çocuk cinayetlerine karşı verdikleri mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini belirten Özdemir, kadınların ve çocukların güvenli bir geleceğe kavuşması için siyasetteki karanlık zihniyetle savaşacaklarını söylerken “Narin kızımızın hayattan vahşice koparılışının sebebine ve suçlularına henüz ulaşılamamışken Tekirdağ'dan gelen haberle sarsıldık. Sıla bebeğin öz annesinden şiddet görmesi, üvey babası ve komşu çocuklarının istismarı sonucunda hastanede entübe halde olması hepimizi kahretti. 2 yaşında sadece 2! Türkiye’de çocuk cinayetleri ve istismarları, kadın cinayetlerinde olduğu gibi politiktir. Aileyi ve cinsiyetçi tahakkümü kutsayarak kadınların ve çocukların kurban edildiği bu sistem, bu şiddetin, bu cinayetlerin asıl nedenidir. İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı kanunu hedef alan, bu ülkenin kadınlarına ve kız çocuklarına ‘yaşam’ yerine ‘ölüm’ü reva gören zihniyetle mücadelemiz sonuna kadar sürecektir. Buradan sesleniyoruz: İktidara geldiğimizde ilk işimiz, İstanbul Sözleşmesini tekrar yürürlüğe sokmak ve 6284'ü gerektiği gibi uygulamak olacaktır. Çocuklarımızı hayattan koparan, katleden bu karanlık ve vahşi zihniyetteki faillerin bulunması, olayların ardındaki tüm gerçeklerin açığa çıkarılması ve faillerin en ağır cezaları alması için titizlikle ve sağduyu ile dava dosyalarını Kadın Kolları Genel Başkanımız Sayın Asu Kaya önderliğinde takip edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.” dedi.