CAM VE BETON DUVARLARA KARŞI İMZA KAMPANYASI

Yalçınkaya’dan “Projeyi nihayet inceleyebileceğiz” müjdesi!

Bartın Ticaret ve Sanayi Odası ile Bartın Belediyesi başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının ve çeşitli siyasi parti temsilcilerinin karşı çıkmasına rağmen cam ve beton duvar inşaatı devam eden Bartın Irmağı Islah Projesine karşı kurulan Bartın Irmağı İnisiyatifi Grubu, projeyi durdurabilmek adına imza kampanyası başlattı. Yalı’daki Emekliler Evi önünde startı verilen kampanya Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Saadet Partisi, Yeniden Refah Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Sol Parti temsilcileri, CHP’li ve Saadet Partili Belediye Meclis Üyeleriyle yine CHP’li İl Genel Meclisi Üyeleri katılarak 5 Haziran Dünya Çevre Gününde Bartın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne verilecek dilekçeye ilk imzaları attı.

Balık: “İlk günden beri yanlış olduğunu savundum”

Projenin ortaya çıktığı  ilk günden beri bunun ne kadar yanlış olduğunu savunduğunu ifade eden Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık şöyle konuştu:

Projenin ortaya çıktığı  ilk günden beri bunun ne kadar yanlış olduğunu savunmaya çalıştım. Açık açık söyleyeyim. Duvarlar çıkmaya başlayınca farkına varılacağını söyledim. Maalesef de öyle oldu. Bartın’ı Bartın yapan geçmiş tarihine baktığımız zaman ismini veren,  ekonomisinin gelişmesini bugünkü ailelerin hepsinin temelinde Bartın Irmağı ile ilgili muhakkak bir şey var. Amacımız açıkça benim bu taşkınlardan Bartın'ı korurken, bir taraftan da Bartın'ın ırmağının, turizme kazandırılmasıydı.

“Açıkça bizim aklımızla dalga geçtiler”

Abdipaşa yapılan yaya köprüsü 120 metre uzunluğunda. Yani ırmağın genişliği 120 metre. Kozcağız’a yapılan ıslah çalışması 55 metre. Bartın Boğazı, 50 metre. Zamanında liman yapılırken daraltılmış. Teklifimiz de şuydu; Ticaret ve Sanayi Odası üyeleri, taş ocakları sahipleri ve Çimko’yla beraber biz bir çalışma yapalım. Irmak'ın sol tarafına alalım. Irmağı genişletelim dediler. Fakat açıkça bizim aklımızla dalga geçtiler. Kusura bakmayın.

“Denizin ırmaktan yüksek olduğunu söylediler”

Denizin ırmaktan yüksek olduğunu söylediler. Yüzyıllar boyu oluşmuş bir ırmak bahsediyoruz. Doğanın bahsettiği bir ırmak. Ve işin güzelliği Gürgenpınar’ında zamanında yunusların girdiği bir ırmaktan bahsediyoruz. Yani denizle, ırmağın buluştuğu bir dengenin sağlandığı bir ırmaktan bahsediyoruz. Bu duvarlar sadece burada kalmayacak. Açıkça karşıya yapılacak, Milli Eğitim İl Müdürlüğünün arkası var. Yani kendilerine göre bir proje olacak.

“Irmağına içine değil, dışına yapılan duvar görmedim”

Bugün Hollanda'da belki tekneleri alıyorlar. Havuza koyuyorlar, aşağıya indiriyorlar. Kottan dolayı. Bunlar yapılabiliyor. Irmağın içine değil, dışına duvar yapıldığını ben şimdiye kadar görmedim. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Bir çalışma başlattık. Bir imza kampanyası başlattık. Sadece burada kalmayacağına inanıyorum Buna tüm Bartın karşı çıktığı, yanlış olduğunu söylediği sürece bu projeye karşı hepimiz imzalarımızı atalım. Elimizden geleni yapalım diyorum.”

“Bartın’ı oldu bittiyle karşı karşıya bıraktılar”

31 Mart  Yerel Seçimlerinde göreve geldikten sonra ilk olarak projeyi incelemeye başladığını ve katıldığı ilk İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında bu projeden vazgeçilmesi için konuştuğunu dile getiren Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya da şu açıklamayı yaptı:

“Gerçekten çok hassas bir konu. Hepimizin yaşadığı bu şehirde Bartın Irmağı'nda güzel hatıralarımız var. Bu hatıralarımızla büyüdük, bu hatıralarımızla yaşıyoruz. Bu Allah'ın bize lütfettiği bu güzellikler içerisinde yaşayın diye sunduğu güzel Bartın'ımızın, güzel ırmağını maalesef elimizden alıyorlar. Bir oldu bitti ile Bartın şehrini karşı karşıya bıraktılar. “Biz yapıyoruz, siz seyredin” dediler. Ve dolayısıyla da bugün yeni bir yerel yönetimin başa gelmesiyle birlikte şehrin bize verdiği o anahtarı, o emin ellerdeki teslim ettiği anahtarı şehr-i emin insan olarak ben de Bartın halkının bu sıkıntılarını dile getirmek için öncelikle göreve seçildikten 15 gün sonra yapılan İl Koordinasyon Kurulu toplantısında yetkililere bu projenin yanlış olduğunu ve bu projenin Bartın şehrine zarar vereceğini ve ırmağını, bu güzel yaşam alanımızı elimizden alacağını dile getirerek onlara orada bir konuşma yapmıştım.

“ ‘Bu yanlışlıktan dönmek erdemliktir’ dedik, dinletemedik”

 O konuşmadan sonra demiştim ki; konuşmamız sırasında “Lütfen bu oldubittiyle bizi karşı karşıya getirmeyin. Lütfen bu şehirde yaşayan insanların sesine bir kulak verin. Lütfen bu kentteki mühendis arkadaşlara, sivil toplum örgütlerine bir kulak verin. Bu yanlışlıktan dönmek erdemliktir. Bu yanlışlıktan dönmek için bizlerle oturun, konuşun ve birlikte verilen bu zararı minimuma indirerek en azından bu kentin en güzel yerlerinden olan, Bartın'ın bence vazgeçilmez bir yaşam alanı olan Bartın Irmağını kent insanının tekrar bu güzellikleri yaşaması için onlara sunalım.” Ama dinletemedik. Dinlemediler. Gene oldubittiyle buraya geldiler. Bartın Emekliler Evi'nin önünde bir baktık duvarların yükseldiğini gördük.

“Geldiler tekrar inşaata başladılar”

Halbuki  biz bekliyorduk ki bizi çağırın. Bizimle birlikte konuşup sivil toplum örgütlerinin de görüşlerini alarak mimarların, inşaat mühendislerinin ve bu kentte yaşayan herkesin görüşüne değer vererek bu projeyle ilgili yeniden bir çalışma içerisine gireceklerini düşünüyorduk. Maalesef böyle bir şey yapmadılar. Geldiler. Tekrar orada inşai faaliyete başlayınca biz de geldik bu duvarın dibinde gene Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız,  meslek odalarının temsilcisi arkadaşlarımız, mimarlar, inşaat mühendisleri ve bence hani Amasra'da kurulması düşünülen termik santral konusunda  bizleri bir araya getiren Bartın Platformu vardı. Çevreye sahip çıkıyorlardı. Yaşam alanlarına sahip çıkıyorlardı. Tarihe sahip çıkıyorlardı. Kültürüne sahip çıkıyorlardı. Şimdi aynı şekilde Bartın Irmağı İnisiyatif grubu olarak, Bartın Platformu olarak tekrar Bartın Irmağı'na sahip çıkan bu arkadaşlarla bu açıklamayı yapmıştık.

“Amasra’da gösterilen mücadele örneği Bartın’da imza kampanyasıyla başlatıyoruz”

Ama fayda getirmeyince bugün burada Bartın halkının Amasra'da göstermiş olduğu o mücadele örneğini gene Bartın'da yaşayan insanlar olarak bir imza kampanyasıyla başlatıyoruz. Bu imza kampanyasına imza atacak her vatandaşımız, o çocukluğundan beri yaşadığı o güzellikleri içine sindirerek bugünleri geldiği günleri hatırlayarak, hatıralarını hatırlayarak bence bu imza kampanyasına her zamankinden daha fazla destek vereceklerine yürekten inanıyorum.

“ ‘Yapıyoruz, seyredin’ demek Bartın halkına yapılan en büyük saygısızlık”

Bu kent bizim. Bu kentte yaşayan herkesin görüşüne saygı duymak lazım. Herkesin görüşünü almak lazım. Oldu bitti ile “Yapıyoruz, ediyoruz. Siz seyredin” demek önce Bartın halkına karşı yapılan en büyük saygısızlık.  Dolayısıyla bugün bu başlatılan imza kampanyasında Bartın'da yaşayan herkes sahip çıkarak bu imza kampanyasına imzasını atarsa belki birileri bu halkın daha fazla duymak zorunda olduğunu hissederler. Gerçekten önemli bir konu.

“Ben kentime sahip çıkıyorum”

Ben göreve geldiğimden beri bu konu üzerinde hassasiyetle duruyorum. Ben kentime sahip çıkıyorum. Kentimin insanlarının bana karşı duyduğu güveni tekrar daha yükseklere çıkarmak için bu mücadelenin içerisinde yer alıyorum. Kentimi ve kentte yaşayan insanlarımı sahipsiz bırakmıyorum. Dolayısıyla bugün gene Bartın'da değişik partilere mensup partilerimizin siyasetçileri, il başkanları, ilçe başkanları da var. Onlar da Bartın'a sahip çıkıyorlar. Onlar da bu yanlış yapılan uygulamanın durdurulması için bugün burada hep birlikte bir mücadelenin içerisindeler.

“Farklı siyasi partilerin gösterdiği duyarlılığı AK Parti’nin de göstermesini istiyorum”

Bugün burada sizlerin ve o değişik partilerimizin siyasi yönetimlerinin gösterdiği duyarlılığı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de yöneticilerinin göstermesini istiyorum. Yani bu hepinizin. Bu kentte ocu, bucu, şu şucu anlamında hiçbir ayrım yapmamamız lazım. Hepimizin kentimize, yaşam alanlarımıza zarar verecek her şeyde birlikte hareket ederek en asgari şekilde en az zararla bu sorunları çözmek zorunda olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.

“Çin Seddi sevdanızdan vazgeçin”

Ben bir kez daha bu projeyi gerçekleştiren DSİ İl Müdürlüğüne, DSİ Bölge Müdürlüğüne, DSİ Genel Müdürlüğüne, artık ırmağı ıslahı projesi kapsamı içerisinde bu ucube inşaatı başlatanlara bir kez daha buradan sesleniyorum. Ne olur şu Çin Seddi sevdanızdan vazgeçin. Ne olur Bartın ırmağını elimizden almayın. Bizim yaşam alanımıza bu kadar zarar vermeyin. Yazıktır, günahtır. Çocuklarınıza, torunlarınıza verdiğiniz bu zararı anlatamazsınız hayatınız boyunca.  Bir kez daha ben sizlerin sesini Ticaret ve Sanayi Odası başkanımızın sesini, benim sesimi ve burada bulunan Bartın sevdalılarının tümünün sesini birilerinin daha iyi duymasını arz ediyorum.

“Sesimizi duyanlar bizi artık bir oldubittiyle karşı karşıya bırakmazlar”

İnşallah o sesimizi duyanlar bizi, bizi bir oldubittiyle karşı karşıya artık bırakmazlar. Hadi gelin bakalım şu masa etrafında bir oturalım. Hadi sivil toplum örgütleri, hadi Ticaret ve Sanayi Odası, hadi Bartın Belediyesi hep birlikte şu masa başında çalışarak sizin de mahsurlu gördüğünüz yönleri biz de yeniden değerlendirerek bu işten azami olarak zarar görmeden Bartın'ı nasıl kurtarabiliriz anlamında bizim istek ve önerilerimizi de dinleme rica ediyorum.

“Bu çalışmayı yapan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum”

Ben bugün tekrar  Bartın Irmağı'na sahip çıkan, şehrine sahip çıkan, yaşam alanlarına sahip çıkan tüm Bartın  sevdalılarını tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Allah hepinizden razı olsun. Ve aynı zamanda, burada bu buluşmayı gerçekleştiren, Amasra'da termik santral kurulurken, Amasra'daki Bartın halkını bir bu konuya duyarlı hale getiren bir platform. Bartın'da da şimdi Bartın Irmağı olarak Bartın'a ve ırmağımıza sahip çıkıyor. Orada da emeği geçen bu çalışmaları yapan tüm arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.

“Gerekli yerlere itirazlarımız aynı duyarlılıkla devam edecek, söz veriyorum”

Bartın Belediye Başkanı olarak sizlerin yüzde 51,5 oyunu alarak seçilen birisi olarak size söz veriyorum. Bartın’da bu konuyla ilgili belediye olarak üzerime düşen yapmam gereken gerekli yerlere itirazlarımız, gerekli yerlere dilekçelerimiz, gerekli yerlere müracaatlarımız aynı duyarlılıkla devam edecek. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Zaten bu platformun içerisinde bulunan arkadaşlar Bartın Belediyesi'nin bu konudaki çalışmalarını yakinen takip ediyorlar. Bizim bu konudaki hassasiyetlerimizi iyi biliyorlar.

“Nihayet projeyi bütüncül olarak ele alacağız”

Bu akşam da bu fore kazıklar çakıldıktan sonra bu Çin Seddi duvarları yapıldıktan sonra bizim Belediye Başkanlığı görevine geldiğimizden beri ilgili kuru yaşlımız yazılar doğrultusunda nihayet geçtiğimiz hafta içerisinde bize verilen proje bütüncül olarak nedir onu ele alacağız. Ve bugün gene Mimarlar Odası temsilcisi arkadaşlarımız, Belediye Meclis Üyesi mimar arkadaşlarımız, belediye çalışanlarımız Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız yani bu platformda yer alan temsilci arkadaşlarımızla beraber bir çalışma yapacağız ve ona göre de nasıl bir yol izleyeceğimizi arkadaşlarla belirlediğimiz o yol haritası içerisinde devam edeceğiz. Her zaman bu mücadelenin önünde sizlerle birlikte yol yürümekten ne mutluluk duyacağımı ifade etmek istiyorum.”

Dilekçeler Dünya Çevre Gününde Müdürlüğe teslim edilecek

Açıklamaların ardından kampanya için ilk imzalar atılırken Avukat Nail Öztürk tarafından okunan ve 5 Haziran Dünya Çevre Gününde Bartın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne verilecek Bartın Irmağı Islah Projesine itiraz dilekçesi ise şu şekilde:

“ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İL MÜDÜRLÜĞÜNE

                                                                                                                                             Bartın

    Bartın iline ismini veren Bartın ırmağının iki kolundan gelen Kocaçay ve Kocanaz çayı  Yalı mevkiinde Gazhane burnunda  birleşerek yaklaşık 16 km sonra Karadeniz‘e  dökülmektedir.

     Bartın ırmağının taşkın riskine karşı hazırlanan “Bartın ırmağı  ve yan kolları ıslah  projesi” olarak bilinen proje kapsamında Bartın Irmağı  ile Kanlıırmak caddesi arasında cadde boyunca fore kazıklar çakılmak suretiyle 1mt. beton duvar ve üzerine 2 mt. cam korkuluk montajı işlemleri yapılmaktadır.

     Bartın ırmağının yan kolları ile birlikte bütüncül bir planlama yapılmadan çalışmalara başlanmıştır. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu , Bartın Belediyesi , Bartın ilindeki Sivil Toplum  örgütleri , meslek odalarının görüşleri alınmadan bilgisayar ortamında geliştirilen proje Bartın ırmağı için geri dönülmez sorunlara neden olacaktır.

     Kanlıırmak caddesi ile yalı güzergahı arasında yapımına devam edilen  beton duvar ve üstüne monte edilen cam korkuluklar ve ırmak kotunu 3 mt yükseltme fikri dikkate alındığında iç tarafta ,mevcut yerleşimde, altyapıda yaşanacak sorunlar dikkate alındığında projenin  bilimsellikten uzak ve hukuka aykırı olduğu gözler önündedir.

     Bartın ırmağı ve çevresi Bartın ilimiz için kültürel ,doğal, ekolojik ve tarihi bir değerdir. Bu değerlerin yaşatılması, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gerekmektedir. Alternatif çözümlerin tartışılması yapılmadan,yerelde işbirliği ve görüş birliği kurulmadan Bartın ırmağının beton duvarlar içine alınması yoluyla sel taşkın önleme yoluna gidilmesi geri dönülmez bir tahribata,kimliksizleşmeye ve çevre sorunlarına neden olacaktır. Yapımına başlanan beton duvarın fayda ve maliyetleri ile alternatif çözümlerin bilimsel olarak tartışılmasında zorunluluk  bulunmaktadır.

       Bartın ırmağının kenarında kısmen bulunan yerleşim alanları ile turizm alanları  ,ticaret alanları , sanayii alanları  dikkate alındığında ırmağın tamamının beton duvarlar içine alınamayacağı  tartışmasız bir gerçektir. Diğer taraftan ırmağın toplam uzunluğu dikkate alındığında beton duvarlar içine alınma teşebbüsü ile  ırmak kenarındaki  yaban yaşamı, orman ve bitki  örtüsünün ortadan kaldırılacağı anlaşılmaktadır. Bartın ırmağının beton duvarlar içine alınması noktasında kısmen başlanan çalışmanın devamı halinde ırmak güzergahında bulunan özel mülklerin kamulaştırılması gerekeceği gibi , ırmak boyunca bulunan yerleşim yerlerine ulaşımı sağlayan yolların  güzergahının  değiştirilerek yeniden yapılması gerekecektir. Bu noktada ırmak güzergahının ve yan kollarının tamamı dikkate alınmadan Kanlıırmak kenarı ile yalı mevkii arasında başlanan beton duvar uygulamasının devamı  Bartın ili ve ırmağı için geri dönülmez çevre ve planlama sorunlarına neden olacaktır.

        Bartın ırmağı ve çevresi Bartın halkı için rekreasyon alanı, nefes alanı, doğal güzelliği ve denizle birleşmesi özelliğiyle turizm alanı, geçmişiyle gemicilik ve hıdrellez şenlikleri, su yolu ticareti, kentin buluşma mekanı, kent hafızası açısından sürdürülmesi ve korunması gerekli önemli bir kentsel alan niteliğindedir.

        Bartın ırmağının taşkın riskine karşı hazırlanan Bartın ırmağı  ve yan kolları ıslah  projesinin yukarıda belirtilen  eksiklikleri ve olası sorunlara neden olacak olması nedeniyle İl Müdürlüğünüz tarafından ırmak güzergahının tamamının bilimsel olarak değerlendirilmesi için gerekli çalışmanın başlatılmasını ve ekosistem bütününe zarar verecek uygulamaların durdurulmasını talep ediyorum.”