BARTINLILAR ŞEHİTLERİ ANDI, DARBEYİ LANETLEDİ

Halk demokrasi için meydandaydı

Bartınlılar,  15 Temmuz hain darbe girişiminin ikinci yıl dönümü dolayısıyla 15 Temmuz Şehitleri Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen Demokrasi Nöbetinde Cumhuriyet Meydanında bir araya geldi. Genciyle yaşlısıyla meydanı dolduran vatandaşlar 15 Temmuz şehitleri ve tüm şehitler için dualar ederken ellerindeki Türk bayraklarıyla da darbe girişimini bir kez daha lanetledi. İstiklal Marşı başta olmak üzere çeşitli marşlarla birlikte ilahilerin de söylendiği nöbette 15 Temmuz şehitleri ve tüm şehitler için Kuran-ı Kerim tilaveti yapılıp dualar edildi.  Demokrasi nöbetinde ayrıca İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri mehter gösterisi yaparken Sosyal Yardımlaşma Vakfında kreş hizmeti alan çocuklarda birer gösteri sergiledi.

Başarılı sporcular ödüllendirildi

 15 Temmuz Şehitleri Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen sportif faaliyetlerde dereceye giren sporculara ödüllerini Bartın Valisi Nusret Dirim,  AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, İl Jandarma Komutanı  Jandarma Kıdemli Albay Yavuz Selim Kapancı, İl Emniyet Müdürü Ogün Vural ve AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı verdi.

Vatandaşlar, Erdoğan’ın konuşmasını pür dikkat dinledi

Demokrasi Nöbetinde vatandaşlar  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı İstanbul Şehitler Köprüsünde düzenlenen töreni de canlı izledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehitler Köprüsünden İstanbullular başta olmak üzere tüm ülkeye seslenirken meydandaki vatandaşların  Erdoğan’ın konuşmasını pür dikkat dinlediği görüldü.

Gündüz ve Mustafa Yaman’ın ailesi yaşadıklarını anlattı

15 Temmuz gecesi İstanbul Şehitler Köprüsünde darbecilere karşı dururken gazi olan Bartınlı 15 Temmuz Gazisi Sabri Gündüz, o gece yaşadıklarını meydandaki vatandaşlara anlattı.  15 Temmuz Şehidi Mustafa Yaman’ın ailesiyle birlikte halka hitap eden Gündüz anlattıklarıyla herkesi duygulandırdı.

Camilerden sala sesleri yükseldi

Gece saatler 00.15’e geldiğinde tüm Türkiye’yle birlikte Bartın’daki camilerden de aynı anda sala sesleri yükseldi. İmam Hatip Ortaokulu öğrencisinin meydanda okuduğu sala ise  herkesi tekrar o geceye götürürdü.

Kızılay’ın kan bağışı düzenlediği  ve Bartın Orman İşletme Müdürlüğü’nün de fidan dağıtımı yaptığı gecede sırayla AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı, Bartın Belediye Başkanı  Cemal Akın, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ve Bartın Valisi Nusret Dirim bir konuşma gerçekleştirdi.

Kalaycı: “15 Temmuz 100 yılın ihanetidir”

15 Temmuz’un 100 yılın ihaneti olduğunu ifade eden AK Parti Bartın İl Başkanı Turhan Kalaycı şunları söyledi:

15 Temmuz 100 yılın ihanetidir. 15 Temmuz Türkiye Cumhuriyeti’nin görmüş olduğu en büyük ihanettir. Egemen güçlerin ülkemiz üzerinde oynadığı büyük bir oyundur. 15 Temmuz aziz Türk milletinin büyük zaferi olmuştur. 15 Temmuz tanklara, tüfeklere, savaş uçaklarına, helikopterlere çıplak elle karşı çıkan aziz Türk milletinin zaferidir. 15 Temmuz’da aynı Sabri kardeşim gibi göğsünü hain kurşunlara siper eden, bedenini tankların paletlerinin altına seren tarihi bir gündür. Ayrıca 15 Temmuz Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun ve kara bir gecesidir.

“Bu aziz millet asla ve asla eğilmez”

15 Temmuz bizlere neleri hatırlatır? Bizler 15 Temmuz’da 10 kişi 15 kişi bu meydana çıktık slogan atmaya başladık. Ve gördük ki Türk milleti Cumhurbaşkanının talimatıyla akın akın meydanlara koştu. 15 Temmuz’u asla unutmayacak ve unutturmayacağız. 15 Temmuz Türkiye’nin şahlanış rotasını çizdi. Bundan böyle ülkemizde ihanetlere, darbelere geçit yok. Eğer aziz milletimiz var oldukça, Cumhurbaşkanımız başımızda oldukça, bu can bu bedende oldukça, bayraklar inmez, ezanlar dinmez, vatan bölünmez, şehitler ölmez. Bu aziz millet asla ve asla eğilmez. Öncelikle sizleri çok çok sevdiğimi söylemek istiyorum.

“Türkiye’de yeni bir dönem açıldı”

Bu milletin bir neferi olmaktan şeref ve onur duyuyorum. 7’den 70’e çoluk çocuk meydanlara koşan bu millet dünyaya ibretlik bir gece yaşatmıştır. Bir milli hareketin, direnişin nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya göstermiştir. Türkiye üzerinde hesapları olanlar boşuna heveslenmesinler. Türk milleti asla diz çökmeyecektir. Türk milleti Türkiye’yi asla böldürmeyecektir. 17-25 Aralık’tan bu yana bu zaferin yaşanmasında emeği geçen tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum. Bu gecenin hazırlanmasında katkıları bulunan tüm kardeşlerimizi de tebrik ediyorum. Allah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı başımızdan eksik etmesin ve ona uzun ömür versin. Türkiye’nin bir dönemi kapandı ve yeni bir dönem açıldı. Türkiye’nin şahlanışına hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.”

akın: “

Türk milletinin 15 Temmuz gecesinde ve sonrasında dimdik ayakta durduğunu vurgulayan Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın da şunları kaydetti:

Akın: “Türkiye’nin en karanlık gecelerinden bir tanesiydi”

15 Temmuz gecesi Türkiye en karanlık gecelerinden bir tanesini yaşadı. Belki Türkiye’nin en karanlık gecelerinden bir tanesiydi. Türk Milletinin on binlerce yıldan bu tarafa hiç yaşanmamış bir şey yaşandı ki maalesef vatan hainleri tarafından milletimizin üzerine kurşunlar ve bombalar yağdırıldı. Bu Türk Milletinin tarihinde hiç yaşanmamıştı. Ergenekon’dan bu tarafa hiç yaşanmamış. Ama hainler tarafından bu yaşatıldı. Demokrasimize pranga vurulmak milli birlik ve bekamızı ayaklar altına almak,  Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini başkalarına peşkeş çekmek isteyen hainler tarafından maalesef böyle bir kalkışma oldu. Hatırlarsanız o akşam saat 22.20’de Sayın Devlet Bahçeli bu bir kalkışmadır, kabul edilemez,  seçilmiş hükümetin yanındayız dedi ve ondan sonra yavaş yavaş sokağa çıkılmaya başlandı. Sonra o gün ki Başbakanımız,  şuanda Meclis Başkanımız saat 23.05’de aynı şeyleri ifade etti.  Sokaklar, meydanlar daha da kalabalıklaşmaya başladı. Daha sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey saat 00.25’de milletimize seslendi ve milyonlar sokağa çıktı.

“Bu kapı İslam’ın son kapısı”

Tankların önüne geçti,  uçaklara karşı kendini siper etti. Bu birlik ve beraberlikle Türkiye’miz, bu millet ayakta kaldı. Şimdi ise bu birlik ve beraberlik devam ediyor.  Bu kapı İslam’ın son kapısı. Bu kapıyı kırdırmayacağız. Bu kapıyı yıktırmayacağız. Ne gerekiyorsa gereğini yapacağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de bu memlekete hayırlı olsun. Bu memleketin geleceğine inşallah yön verecektir. Hep beraber göreceğiz. 2001 yılında bir ekonomik kriz meydana geldi. O krizde yine Türkiye’nin üzerine bir baskı oluşturuldu. Bir gecede milyar dolarlar maalesef yurtdışına çıktı. FETÖ’sü  DAEŞ’i PKK’sı vatan hainleri baktılar ki bir şey yapamayacaklar şimdi de ekonomik terör meydana getirmeye çalışıyorlar. Zaman zaman demişlerdir niye erken seçim oldu. İşte onun için oldu.  ekonomik terörün altından kalkabilmek için üstesinden gelebilmek için oldu.   Allah’a şükürler olsun ki Türk Milleti dimdik ayakta. Bu birliktelikle daha da ayakta olacak. Bu millet 16 imparatorluk kurdu. Dünyaya hakim oldu. İşte bundan korkuyorlar.   Allah birliğimizi daim eylesin.”

Tunç: “81 vilayette tek yürek olduk”

O hain geceyi yaşatanların bugün yargı önünde hesap verdiğini kaydeden AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ta şu ifadelerde bulundu:

“15 Temmuz hain darbe gecesinin yıldönümünde iki yıl sonra aynı meydanda, aynı saatlerde, aynı gecede sizlerle beraberiz. Sizlere şükranlarımı sunuyorum. Bartın bu gece tek yürek oldu. Hepinize çok çok teşekkür ediyorum. 81 vilayette tek yürek olduk. Tüm Türkiye’de bütün ilçelerimizde meydanlarda toplanan insanlarımız 15 Temmuz hain gecesini bizlere yaşatan teröristleri lanetlediler, aynı zamanda da 15 Temmuz karanlık gecesini aydınlık bir güne çeviren yiğitlerimizi andık, gazilerimizi şükranla yad ettik. 15 Temmuz bir darbeden öte ülkemize yönelik bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz yabancı güçlerin Türkiye’nin ilerlemesini istemeyen küresel güçlerin içimizdeki hainleri kullanarak, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yıllarca yuvalanan ama kendisini hissettirmeyen FETÖ teröristlerini kullanarak ülkemiz üzerine saldırmasıydı ve Türkiye’nin yönetimini kendi ellerine geçirmelerini istemelerinden ibaretti. Yani 15 Temmuz bir darbeden öte Türkiye’yi teslim alma, Türk milletine diz çöktürme ve bayrağı indirme operasyonuydu. Ama bu operasyona milletimiz cevap verdi. O yürütülen tankların önüne bedeni ortaya koydu, canını dişine taktı ‘Vatanımı teslim etmem bayrağımı indirtmem’ dedi.  251 şehidimiz var. Buradan tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

“O hanin geceyi yaşatanlardan yargı önünde hesap soruyor”

15 Temmuz darbe girişiminden buyana iki yıl geçti. İki yıl boyuncu darbecilerle hukuk önünde mücadelemiz devam ediyor. Birileri 15 Temmuz ile ilgili farklı şeyler söyleyebilir. Ama milletimiz neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. 15 Temmuz’dan sonra ilan ettiğimiz Olağanüstü Hal (OHAL) 20 Temmuz tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararı ilan edilen OHAL’e ‘20 Temmuz darbesi’ diyen bile vardı. Maalesef hala daha var. Bunlar milletimizin gözü önünde cereyan etti. Darbecilerle hukuk önünde mücadele devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti, o hanin geceyi bu ülkeye yaşatanlardan yargı önünde hesap soruyor. Bir kısmı cezalara çarptırıldı, bir kısmı da çarptırılmaya devam ediyor.  Bundan sonrada eğer varsa devletin içerisinde yine hukuk çerçevesinde bunlardan hesap sorulmaya devam edecek.

“2 yıl boyunca mevzuatımızda birçok değişiklik yaptık”

Ülkemiz bir daha böyle karanlık geceler yaşamaması için gerekli tedbirler alındı, alınmaya da devam ediyor. 2 yıl boyunca mevzuatımızda birçok değişiklik yaptık. Bir daha çocuklarımız böyle geceler yaşamasın darbeler yaşamasın diye anayasayı değiştirdik. Bunu milletimizle beraberle yaptık. Milletimiz destek verdi 16 Nisan  Referandum  2017’de  hükümet sistemini değiştirdik. Cumhuriyetimizi daha da güçlendirecek olan, hukuk devletini daha da güçlendirecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtik. 1923’te kuruldu Cumhuriyetimiz. 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Ve tek partili sistemden çok partili hayata geçtik, demokrasiye geçtik. Ancak parlamenter hükümet sisteminin aksamaları yüzünden hep darbelerle önümüz kesildi. Ekonomik krizlerle önümüz kesildi. Terör olayları ile önümüz kesildi. Bundan sonra bu parlamenter sisteminin artık bu ülkeye faydalı olamayacağına kanaat getirdik ve anayasa değişikliğini milletimizin huzuruna sunduk. Geçen yıl 16 Nisan 2017’de milletimiz Parlamenter Sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişi sağladık. Ve uygulamaya 24 Haziran seçimleriyle birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulamasına başladı.

“Çocuklarımızın gelecekleri daha garantili”

Artık yetki kimin elinde? Yetki sizin elinizde. Yetki milletimizde. Doğrudan demokrasiye geçtik. Halk artık ülkeyi yönetecek liderini Cumhurbaşkanını doğrudan doğruya sandıkta belirliyor. Koalisyonlar ve krizler artık yok. Halk aynı zamanda hükümeti denetleyecek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni belirliyor. Güçlü parlamentoyu belirliyor. Kanunları yapacak, Cumhurbaşkanı’nı ve bakanlarını denetleyecek parlamentoyu belirliyor. Bağımsız yargı, güçlü parlamento, güçlü hükümet ve güçlü Türkiye’nin yolunu açtınız. Bundan sonra çocuklarımızın gelecekleri daha garantili inşallah. Cumhuriyeti daha da güçlendiren yeni sistemde Türkiye dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olacak. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın. Bu yolu açtığınız için sizlere çok çok teşekkür ediyorum. Ve sizlerin bu güvenine layık olabilmek içinde bizler, sizlere gece gündüz hizmet etmeye devam edeceğiz. Bu gelişme hamlesinden, kalkınma hamlesinden,  Türkiye’nin dünya devleti projelerine adım atan ve dünyayı kıskandıran dev projeleri gerçekleştiren bu büyük Türkiye’den nasibini Bartın’ımızda almaya devam edecektir.

“Bir kez daha terör örgütlerini lanetliyorum”

Ben buradan tekrar 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ teröristlerine ve diğer terör örgütlerine bir kez daha lanetliyorum. Onlar hakkettikleri cezayı alacaklar. O kahraman milletimizi, kahraman şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmetle, şükranla yad ediyorum. Ülkemize, milletimize sahip çıktığınız için hepinize çok teşekkür ediyor, sağ olun var olun.”

Dirim : “Cezalarını alıyorlar”

Türkiye’nin terör örgütleriyle ciddi bir mücadele içerisinde olduğunu söyleyen Bartın Valisi Nusret Dirim de konuşmasında  şu ifadelerde bulundu:

“15 Temmuz’un ikinci yıldönümü münasebetiyle tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak burada coşku dolu bir programı birlikte yaşıyoruz. Bu coşkumuz, birlikteliğimiz aslında geleceğimizin sigortasıdır. Birçok badirelerle ve sıkıntılarla yüz yüze kaldığımız çok dramatik olayları yaşadık. 15 Temmuz’da da bu olaylardan birini yaşadık. Türkiye tarihinin en hain girişimlerinden biriyle karşı karşıya kaldı. Hain FETÖ örgütü bir taşeron örgüt olarak Türkiye’nin geleceğine ipotek koymak istedi. Türkiye’nin bağımsızlığını bozmak istedi. Fakat bu örgüt Türk milletinin kahramanca direnişi karşısında çaresizce mağlubiyeti kabul etti. Bugün bağımsız yargımızın önünde hepsi hesap veriyor. Cezalarını alıyorlar. Devam eden yargılamaları da uzun sürmeyecektir. Kısa süre içerisinde sonuçlanacaktır. Devletimiz, milletimiz ve güvenlik güçlerimiz bu hain örgütten arındıkça daha da güçleniyor. Daha da önemli işleri yapabilir hale geliyoruz.

“Devletin gücü aynı zamanda milletin de gücüdür”

2 yıllık kısa süre içerisinde bu arınmanın sonuçlarını hem yurt içinde hem de yurt dışında görüyoruz. Artık kendi ülkemizin içerisinde ki diğer terör örgütleriyle de çok ciddi bir mücadele sonucunda önemli mesafeler aldığımızı biliyoruz. Terör örgütleri ülkemizin içerisinde hareket edemez hale geldi. Devletimiz yurt dışında da çok ciddi bir mücadele ile özellikle Suriye bölgesinde, Fırat’ın Doğusunda terörden arındırılmış bir bölge oluşturdu. Bunun devamı da gelecek. Bu devletimizin gücünü gösteriyor. Tabii devletin gücü aynı zamanda milletin de gücüdür. Ben tüm Bartınlı kardeşlerimi yürekten kutluyorum. 2 yıl önce bu meydanlara gelerek Türkiye’nin iradesine sahip çıktınız. Bartınlı şehidimiz Mustafa Yaman’ın şahsında o gece hayatını kaybeden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Sabri kardeşimiz de ‘Ayaksız Yaşanır, Vatansız Yaşanmaz’ sözüyle demokrasi tarihine geçti. Onun şahsında tüm gazilerimizi şükranla anıyorum. Hepsinden Allah razı olsun. Allah bir daha milletimize bu tür acılar yaşanmasın."