'Bartın'da kentsel bir cinayet işleniyor'

TMMOB Heyeti, DSİ’nin Bartın Irmağı Islah Proje uygulaması incelendi

“Buna izin verilmemeli”

Nilay Meryem ÇÖMLEK

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Heyeti, Bartın Irmağı İnisiyatifi’nin çağrısı üzerine geçtiğimiz günlerde Devlet Su İşleri’nin (DSİ) tartışmalı projesi Bartın Irmağı Islah Proje uygulamasını incelemek ve görüşmelerde bulunmak üzere Bartın’ı ziyaret etti.

İnisiyatif Bileşenleriyle birlikte Yalı mevkiindeki Emekliler Evi’nin önünde buluşarak projeyi ve Bartın Irmağı’nı inceleyen TMMOB üyeleri, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası’nda bir toplantı gerçekleştirdi.

TMMOB 48. Dönem Yönetim Kurulu üyeleri TMMOB Mimarlar Odası'ndan Arif Balkanay ve Ziraat Mühendisleri Odası’dan Sefa Apaydın’ın arasında bulunduğu TMMOB Heyeti, daha sonra Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya’yı ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu.

“Bir doğa katliamı yaşanıyor”

Bartın’daki inceleme ve görüşmelerinin ardından TMMOB Yönetim Kurulu Üyeleri Arif Balkanay ve Sefa Apaydın, yapımı devam eden Irmak Islah Projesine ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Hiçbir bilimsel açıklaması olmayan Irmak Islah Projesi’nin kabul edilemez olduğunu belirten TMMOB üyesi Arif Balkanay, Bartın’da kentsel bir cinayet işlendiğini söyleyerek yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

“Bartın'ı güzelleştiren sizin ırmağınız. Maalesef son dönemde kıymetini bilmediğiniz ırmağınız aslında sizin geleceğiniz. Aslında bir bakıma da geçmişiniz, tarihiniz. Bu açıdan Bartın Irmağını çok önemli ve tarihsel çok değerli bulduk. Elimizden ne geliyorsa katkıda bulunmak için bugün gün boyu birlikteydik.

Bartın'da şu anda kentsel bir cinayet işleniyor. Göz göre göre herkesin tanık olduğu ama elinden hiçbir şey gelmeyen kentsel bir cinayet işleniyor. Bir doğa katliamı yaşanıyor. Şimdi bunu görmezsek aslında hem geçmişimizi hem de geleceğimizi göremeyiz. Hangi siyasal düşünceden olursan olun, hangi etnik kökenden olursan ol. Eğer doğayla barışık değilsen bil ki doğa bir gün gelir senden intikamını alır. Su kendi yatağını bulunur. Suyun yatağına sen tecavüz edersen su senden intikamını alır. DSİ’nin aslında yapmaya çalıştığı şey tam da budur. Bartın Irmağının yatağına girmiş ve ırmağa tecavüz ediyor. Göz göre göre şeffaf camlarla tecavüz ediyor. Böyle bir şey kabul edilemez. Hiçbir bilimsel açıklaması yok. Zaten bütün tarafları dinledik. Ortada proje falan da yok. Böyle bir şey olabilir mi?”

“Acilen savcılığa suç duyurusu yapılmalı”

Bartın Irmağı’nı Eskişehir Porsuk Çayı’na benzeterek doğru bir projeyle katma değerinin 20 katına çıkacağına dikkat çeken Balkanay, açıklamasının devamında ise şunları kaydetti:

“Eskişehir’e porsuk yapıldı. Şu anda gondollarla insanlar dolaşıyor. Kentsel yaşama katılan çok ciddi bir zenginliktir. Eskişehir'in katma değerini her anlamda bir iken 10’a katladı. Bartın'la Porsuk'u karşılaştırdığımda önce1’e 10 demiştim. Hayır arkadaşlar, 1’e 20’dir. Her kesimden insanın gidip canı gibi koruması gereken bir değer var orada. Sadece doğal değil kültürel bir miras var. Tersanenin olduğu yeri duvar örüyorsun üstüne de cam kapatıyorsunuz. 2 metrelik kapı örüyorsunuz. Böyle bir cinayet işlenebilir mi? Siz kalkmışsınız, Koruma Kurulunun kararına rağmen Osmanlı'dan köprünün 65 metre yaklaşmaman gereken mesafeyi 7 metreye kadar tecavüz etmiş. Yani kendi ellerinle aslında cinayeti işlemişsin, suç işlemişsin.

Bütün taraflara şimdiden öneriyoruz ve uyarıyoruz; acilen savcılığa suç duyurusu yapılmalıdır. Bu konuda dava açılmalıdır. Uygulamanın yürütmesinin durdurulması için hukuki süreç başlatılmalıdır. Acilen önerdiğimiz konu budur. Çünkü cinayet işlenmeye devam edildiği sürece orada hem katliam devam edecek hem de milli servet göz göre göre heba edilecek. Buna izin verilmemelidir.

“Ulusal ölçekli bir süreç başlatılmalıdır”

Gösterdiğiniz duyarlılıktan dolayı hepinizi kutluyoruz ama bundan sonrası da çok önemli. Bu konuda da düşüncelerimizi Sayın Belediye Başkanına ve bütün kent bileşenlerine aktardık.

Bartın halkı suyla barışık yaşamak istiyor. Bunun için önlem alınmasını istiyor. O zaman bunun yerine DSİ'nin yaptığı projeyi yanlış buluyor, o zaman bunun yerine de bir şey koyması gerekiyor.

Bu konuda da önerimiz ulusal ölçekli bir süreç başlatılmalıdır. Acilen bilimsel toplantılar yapılmalıdır. Bartın Belediyesi revizyon koruma amaçlı imar planı sürecini başlatmalıdır. Bu kentsel ölçekli bir tasarımdır. Bütün Türkiye'deki mimarların, mühendislerin su bilimcilerinin herkesin devreye girdiği ortak bir kentsel tasarım üretim süreci yaşatılmalıdır. Sadece Bartın'la da sınırlı kalmamalıdır. Bartın Nehri'nin tüm havzasını kapsamalıdır. Bölgesel ölçekten alta doğru inmelidir. İşte o zaman gondolların da yaşadığı tarihle de buluşulan, doğayla barışık kentle iç içe olan suyun kentten uzaklaştırılmadığı bir Bartın'la birlikte oluruz ki işte o zaman Bartın Irmağı Porsuk'un 10 katı olur.

“Irmağınızın kıymetini bilin”

Bartın kentinin nüfusunun katma değeri bugün birse 5’e katlanır. Çünkü kültürü de, turizm de çağımızın en önemli kalkınma hamlelerinden birisidir. Hem geçmişini kurtarıyorsun, hem geleceğini kuruyorsun. Kendi doğal araçlarını kullanarak daha gelirli grupların gelirlerini sen burada kendi yaşam alanın olarak kullanmaya başlıyorsun bu açıdan ırmak çok önemli. Irmağınızın kıymetini bilin. Bizim yapabileceğimiz bundan sonra her kritik aşamada gerekli lojistik desteği sağlamak, gerekli bilimsel desteği sağlamak ama ondan da önemlisi gönül gönüle, kol kola hep beraber mücadelemize ortak olmak.”