BARTIN AĞZI AKADEMİK ÇALIŞMA OLDU
Bülent Göçmen'den 'İfil İfil Bartın'
Nurdan Eroğlu
Bartın Valiliği Eski Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü ve İl Halk Kütüphanesi Eski Müdürü Bülent Göçmen, Türk ve Bartın Edebiyatı’na önemli bir eser kazandırdı. Göçmen tarafından yazılan “İfil İfil Bartın” isimli kitap yayına girdi ve kitapçılarda yerini aldı. Bartın Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) destekleriyle hazırlanan kitapta Bartın ağızına ait yaklaşık 3 bin kelime yer alıyor. 10 yıllık bir çalışmaların ürünü olan kitap ayrıca transkripsiyon özelliği taşıyor. Yani kitapta yer alan kelimeler başka dillerde çevrilip okunabiliyor. Akademik çalışma özelliğiyle de dikkat çeken İfil İfil Bartın” raflarda okuyucularını bekliyor.
Bartın Valiliği Eski Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü ve İl Halk Kütüphanesi Eski Müdürü Bülent Göçmen, Türk ve Bartın Edebiyatı’na önemli bir eser kazandırdı. Göçmen tarafından yazılan “İfil İfil Bartın” isimli kitap yayına girdi ve kitapçılarda yerini alırken Bülent Göçmen Bartın Hergün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Nihal Çınçın’ı ziyaret etti. Sohbet havasında geçen ziyarette kitabın tanıtımını da yapan Göçmen kitabın hazırlanma geçmişinin İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü yaptığı döneme dayandığını ifade etti. Kitabın yaklaşık 10 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu belirten Göçmen, kitapta Bartın ağzına ait yaklaşık 3 bin kelimenin yer aldığını söyledi.
Kitabı eşi ve kızlarına ithaf etti
“İfil İfil Bartın” isimli kitabın Bartın Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) destekleriyle basıldığını belirten Bülent Göçmen, kitabın aynı zamanda bir akademik çalışmanın ürünü olduğunu da kaydetti. Kitabın transkripsiyon özelliği taşıdığını da dile getiren Göçmen kitapta yer alan kelimelerin başka dillerde çevrilip okunabildiğini de vurguladı. Göçmen kitabın yazılmasında kendisine destek olanlar içinse “Bu kitabı desteklerini her zaman yanımda hissettiğim eşim Handan Göçmen’e, benim dünyada hiçbir zaman büyümeyecek minik izlerim Huşe Göçmen ve Hüban Göçmen’e ve sanki yıllardır bizimleymiş gibi yaşamamıza giriveren manevi evladım Hüseyin Aşkaroğlu’na ithaf ediyorum” dedi.
KİTAP BARTIN DİYALEKTİ ÖZELLİĞİ TAŞIYOR
Bülent Göçmen Bartın diyalekti özelliği taşıyan kitapla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Bartın aileleri, Bartın’ın özgün ağzını, çocuklarından uzak tutmaya çalışmaktadırlar. Kanımca ilerleyen yaşlardaki sosyal yaşamlarında “Ölçünlü Dilimizin” kullanılması gerektiğinde, ağız farkını ayırt edemeyip, zor durumda kalacakları¬nı düşünmektedirler. Oysa gözlemlerimize göre; Bartınlı, çeşitli ruhsal durumlarda veya sosyal ortamlarda, Bartın Ağızından ölçünlü dilimiz kabul edilen İstanbul Ağızına diğer diyalekt ve sosyolektlere kolaylıkla geçebilmekte ve adaptasyon problemini büyük ölçüde yaşamamaktadır. Bir başka nedenin ise; Bartın halkının, oldukça önemli bölümünün, ağızlarını, kaba(!) ve utanılacak bir jargon gibi değerlendirdiklerini düşünmekteyiz. Oysa ülkemizin çok az yerinde ve cüz’i benzerliklerin dışında, hiçbir yerinde kullanılmayan, dünyada ise; Karadeniz’in kuzeyinde kökenleri tespit edilen Kuman-Kıpçak, bugünkü devamı Karayım Diyalekti dışında, başka örneği henüz tespit edilmemiş bir sosyal gerçekle karşı karşıya bulunmaktayız.
“BARTIN AĞZININ SÜRDÜRÜLEBİLİR ÖZELLİĞİ VARDIR”
Bu ağız; bölge insanının yüzyıllarca, eski bir Oğuz Dil Gurubu’nun, Kıpçak-Türkmen unsurlarının getirdiği ağız özelliklerine, kendi diyalektik özelliğini katarak var ettiği önemli bir ekinç değeridir. Toplumların, kültür değerlerinden en önemlisi sayılan dil olgusunun yaşatılması yadsınamayacak bir gerçektir. Bartın ve çevresinin uzun yıllar ürettiği ağızın sürdürülebilir özelliği vardır. Son yıllarda gerçekleştirilen kısıtlı bir kaç çalışma dışında, metin, gramer gibi çalışmalar yapılamamış ve gelecek kuşaklara belge bırakılamamış olduğundan, uzun yıllar öncesinde kullanılan birçok sözcüğün, kaybolup gitmiş olduğunu üzülerek tespit ettik. Buradan hareketle günümüzde üretilerek hayata geçen sözcüklere kök ve sesletime sadık kalmak koşuluyla mümkün olduğunca yer verdik ki, yitip gitmesinler. Çalışmalarımızda; Türkçe’mizde aynen kullanılan söylemler dikkate alınmayarak, araştırma bölgesinde nüansla kullanıldığım tespit ettiğimiz her sözcük, mümkün olduğunca derlemeye dahil edilmeye çalışılmıştır. Ancak, bazı sözcüklerin, bir veya birkaç harf sesletim farkı ile aynen yazılmasının nedeni ise; cümle içinde kullanıldığında, farklılıklar ve bölgeye özgü anlamlar içerdiği içindir. Morfolojik incelemeler konunun uzmanlarınca değerlendirilmesi gerektiğinden, çalışmamızda, karine olarak kısa not şeklinde yazılmış olup, birer örnekle yetinilmiştir.
“KULLANMA YOĞUNLUĞU YOK SÖZCÜKLER, DİKKATE ALINMAMIŞTIR”
Kullanma yoğunluğu yok sözcükler, dikkate alınmamıştır. Kullanma yoğunluğu yok denecek kadar olan sporadik sözcükler, dikkate alınmamıştır. Bazı eylem ve eylemsiler, zorunlu olarak yalın hali ile yazılamayıp, yerel jargonu ile ve ancak; zaman, şahıs, çekim durumu ya da sadece ifade edeceği olay ile ilgili olarak kullanıldığında anlamlı olabildiği için, aynen kullanılmışlardır. Benzer nedenlerle tek başına veya ek almadan kullanılamayan sözcükler de çalışmaya alınmıştır. Türkçemizde kural olarak, yabancı, dışarıdan girme sözcükler dışında, iki ünlü ve ünsüz yan yana bulunmaz. Ancak Bartın yerel ağzı söyleyişte kuralı bozar. Bu nedenle, amacımızın bir bölümüne ulaşabilmek için, transkripsiyon imlerinden yararlanılmış olup; çok seçenekli okuyabilmeyi sağlamak ve özellikle bölge insanının, sorunsuz anlayabilmesi için, deyimlerde ve günlük konuşma dilinden verilen örneklerde, transkripsiyon kullanılmamıştır. Aynı amaçla noktalama işaretleri de; yöre okuyucusunun, cümleyi zihninde özgürce yorumlaması için, mümkün olduğunca az kullanılmıştır.
“BÖLGENİN SÖYLEM ÖZELLİĞİNE GÖRE OLUŞTURMAYA ÇALIŞTIK”
Araştırmada kullanılan transkripsiyon imlerinin açılımları hususunda, ülkemizde kurala bağlanmış ve sesletim özelliklerini açıklayan belgeye ulaşamadığımızdan, uluslar arası kullanılan imlerin tablosunu, bölgenin söylem özelliğine göre oluşturmaya çalıştık. Eylemlerin(fiillerin) ve bazı sözcüklerin, Bartın ağzına göre çekimlerinin tümünü yazmak yerine, türetme okuyucuya bırakılmıştır. Ancak bazı fiillerin diğerlerine nazaran, söylemde ilginçlik, ayrıcalık göstermeleri nedeniyle, bölge vurgulamalarından saparak türetilebileceği kaygısı ile çekim örnekleri çoğaltılarak sunulmuştur. Ad eylemlerin(isim fiiller) “inak, inek, me, ma” ekleriyle yazılmasının nedeni; anlam sapmasını önlemek amacını taşır. Bu sözcüklerde de çeşitli durumlarda, kullanımları okuyucuya bırakılmıştır.( örn: anşalamak, avsurmak, çıkaramamak, cirelmek.) Yerleşim yeri adlarından, sadece günlük konuşmalarda anlam bütünlüğünü sağlayan, tamlama görevi olan sözcükler dikkate alınarak, çalışmaya dahil edilmişlerdir, (örn. Amasıra Amariga, Cinevüz-le.) Bazı sözcükler, tek harf sesletim farklarıyla ( göçüşme) aynı anlamda kullanılmalarına rağmen, alfabetik sıralamada yerlerini almışlardır. Nedeni ise; bölge halkının, sözcüğün kullanım anındaki, sosyal çevre, ruh durumu gibi etken lerin, nüanslı söyleyişlere amanee. avuz, avız.)
“SÖVGÜ, MAALESEF BÖLGE AĞZINDA AĞIRLIKLI OLARAK KULLANILMAKTADIR”
Sinonim sözcüklerde bildiği için, bu gibi sözcü Sinonim sözcüklerde, değişik harflerle sesletim yapıla bildiği için, bu gibi sözcüklerde değişiklik içeren her harf kullanılarak, dizine dahil edilmiştir, (örn : eccük, azcuk, ac cuk) Paradigmatik özellikleri nedeniyle, birlikte kullanılması gereken sözcükler dizine aynen dahil edilmiştir. Sadece deyim ve deyişlerde kullanıldığı takdirde, dili kullanan ve bu konuya hakim bölge insanının dışında; anlaşılması mümkün olamama kaygısı, çalışmayı bu doğrultuda şekillendirmiş tir.(öm : bosdan gorkuluğu) Sövgü, maalesef bölge ağzında ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Bu anlamda, paradigma yadsınmayıp, özellikle kullanım örneklerinde, gerektiğince yer verilmiştir. Ağırlıklı olarak kullanış örneklerinde görülecek; diftong ve şeddeli sözcüklerde, sesletim karışıklığı kaygısıyla transkripsiyon imi kullanılmayıp, çift harfler aynen yazılmış sıralardır. (öm : auşaam, bouva , accuk. ) Ölçünlü dilimizde, içerik olarak anlamdaş olup; sadece, sesletim olarak farklılık gösteren sözcüklerin, dizine dahil edilmesindeki amacımız Bartın ağzının kayıtlı ve sürdürülebilir özelliğine kavuşmasının yanında, bölgeye dışarıdan gelip yerleşen insanımızın, sosyal iletişimde zorlanmalarına çözüm üretmektir.
“BARTINLI BÖLGE AĞIZI İLE KONUŞMAKTAN KEYİF ALIR”
Bartınlı, adeta tiryakilik yapan bölge ağızı ile konuşmaktan keyif alır, özellikle bölge dışında yaşamak durumunda kalanlar, bir araya geldiklerinde, hemen yöresel diyalekte geçerek konuşmaya başlar. Özellikle samimi sohbetlerde, bir konuyu anlatmakta kuşku duyduğunda ya da pekiştirmek, eksiksiz olarak anlaşılmasını sağlamak amacıyla, yerel ağızla örneklemeler yapar. Söz gelimi, herhangi bir düşüncesini ifade ettikten sonra ; “ el dânâ sokak maskarası olusuy ” öğle delle ” gibi yerel ifadelerle; anlatılanın, tam olarak anlaşılmasını sağlamaya çalışarak, pekiştirmeler yapar. Bartın şehir merkezi ile kırsalının, ağız kullanımında yer yer farklılıklar görülür. Köy veya köy gurupları arasında çeşitli sosyolektler kullanılır. Merkez yaşayanları kendi diyalektini, kırsala görece, daha ayrıcalıklı kabul edip, onu koruma refleksi gösterir. Özellikle esnaf bu söylemleri bilir. Ancak alışverişlerde veya köylü ile sohbetlerinde, ironik yüklemeler yaparak kırsal jargonları da kullanırlardı. Bu çalışmanın, belge olarak gelecek kuşaklara aktarılması, filolojik ve etimolojik araştırmalara ve ülkemizde gerçekleştirilmesi beklenen Ağızlar Atlasına kaynak olacağı umudunu taşımaktayız.
“GELECEK KUŞAKLARA TAŞIYICI UNSUR OLACAKLARINI UMUYORUZ”
Derleme çalışmasına ilgi duyacak bölgemiz insanlarının, kaynaktan en fazla yararlanacağını ve de yararlanılmasını sağlayarak, gelecek kuşaklara taşıyıcı unsur olacaklarını umuyoruz. Eksiklikler olacaktır, onları da elde olmayan nedenlerle tamamlayamadığımızdan, daha kapsamlı ve tamamına yakın tespitlerle yaşama geçirilecek çalışmaların yapılacağını ümit ediyoruz. Derlemede, Bartın’ın olmazsa olmazlarından, aile lakap tespitlerine girilmemiştir. Çünkü bu konuda, uzun süreli başka bir araştırmanın devam ettiği tarafımızdan bilinmekte ve desteklenmesine rağmen, çalışmayı yapan değerli araştırmacı, Emin Çöme ağabeyimizin vefatı nedeniyle maalesef yarım kalmış olup, eldeki belgelerin değerlendirilmesini temenni etmekten başka yapacak bir şeyin kalmadığını düşünmekteyiz. Öte yandan, dizinin hazırlık aşamasındaki katkıları ve engin yöresel bilgilerini esirgemeyen, araştırmacı yazar Sayın Çetin Asma ve Endüstri Meslek Lisesi Öğretmeni Sayın Sinan Bayraklı kardeşimize teşekkür ederim. Kitabımızın baskı, tasarım ve teknik işlemlerine verdiği katkıları nedeniyle Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi, İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi; Sayın Hüseyin Aşkaroğlu’na, Bartın adına sevgi ve saygılarımı sunarım.”
Bülent Göçmen ziyarette ayrıca imzalı kitabını da Nihal Çınçın’a hediye etti.
“GELECEK NESİLLERE KATKI SAĞLAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Kitapta basılmasında destek olan BTSO’nun önsözü de yer alıyor. Kitabın gelecek nesillere katkı sağlayacağını ifade eden BTSO “Bartın Ticaret ve Sanayi Odası 1906 yılında kurulmuş, kurulduğu yıldan bugüne çeşitli eserlerin kültürel değerlere kazandırılması yönünde birçok eserin bastırılmasına öncü olmuştur. Bartın’ m tanıtılması noktasında Cumhuriyet Döneminde Kurtuluş Savaşında Bartın olmak üzere tarihe ışık tutacak birçok eseri halkımızın hizmetine sunmuştur. Odamızca önemsenen bu eserde halkımızın günlük yaşamda kullandığı Bartın’ a özgü ağız özellikleri oldukça kapsamlı bir şekilde derlenmiş olup, kaynak kitap olarak, kitabın yazan Ali Bülent Göçmen tarafından hazırlanarak gerekli destekler sağlanmıştır. Gelecek nesillere katkı sağlayacağını düşündüğümüz Bartın Ağız Sözlüğü’ nün bastırılmasında Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerimize, kitabın hazırlanmasındaki katkılarından dolayı ise Ali Bülent Göçmen’ e teşekkürlerimizi sunarız” diyor.
ALİ BÜLENT GÖÇMEN KİMDİR?
19 Mayıs 1956 tarihinde Bartın’da doğdu. Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesinde, İdare ve Basın Yayın Eğitimi aldı. Bartın il Kültür ve Turizm Müdürü ve Valilik İl Basın Müdürü olarak görev yaptı. Güzelcehisar Lav Sütunları ve Gürcüoluk Mağarasını keşfederek Bartın Turizm Destinasyonlarına katılmasını sağladı. Bartın Kültür Merkezinin bölgeye kazandırılması için etkin çalışmalar yaptı. Tel Kırma Tescil Projesini başlattı ve sonuçlandı. Amasra Salatası Coğrafi Değer Tescil Projesini başlatmasına rağmen etkin görevden alınması nedeniyle sonuçlandıramadı. Bölgenin, turizm nimetlerinden azami olarak yararlanması amacıyla başlattığı, Safranbolu-Kurucaşile Turizm Yolu Projesinin, Ulus-Arıt bölümünün bitirilmesine rağmen, Arıt -Kurucaşile arasının tamamlanması çeşitli odaklarca engellendi.
Tüm engellere rağmen, Amasra Turizm İnformasyon Şubesini yaşama geçirip, binlerce yerli- yabancı turistin hizmet alarak, bölgeye, önemli girdi sağlamasına rağmen kapatıldı. Eğitim ve deneyimlerini, kamuoyunun hizmetine aktarmak amacıyla, ülkemizin kanayan bir yarası olan Yerel Basının işleyişi ile ilgili 195 Sayılı Yasanın önemli bir bölümünü revize ederek hizmete sundu. 2016 yılında aktif ve yetkili görevi engellendiği için emekli oldu. Yıllarca alan araştırması ile materyal toplayarak dil ve ağız konusundaki birikimlerini bu kitapta bir araya getirip, halkı ve ilgili bilim dalının akademik araştırmaları için hizmete sunuyor. Bölge ile ilgili ancak, genel konuların da işleneceği ikinci kitabını okuyucu ile buluşturma çalışmalarına başladı. Evli ve ikiz kız babasıdır.