Bankoğlu'dan 'Eğitim her şeyin başı' çıkışı
CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir'in 21 Şubat 2018 tarihinde okulları gezerken söylediği iddia edilen 'Başı açık kız öğrencileri görünce sinirlerime hâkim olamıyorum.' şeklindeki ifadelerini değerlendirdi.
Haber merkezi
CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir’in 21 Şubat 2018 tarihinde okulları gezerken söylediği iddia edilen "Başı açık kız öğrencileri görünce sinirlerime hâkim olamıyorum." şeklindeki ifadelerini değerlendirdi. Bankoğlu, yaptığı açıklamada, "AKP, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni anayasasında "Laiklik olmamalıdır" diye görüşlerini ve niyetlerini açıkça belli eden bir partidir. Anayasamızın 2.maddesi "Türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." diye açıkça yazmaktadır. Cumhuriyetimiz 96 yıldır bu esasla ayaktadır. CHP olarak bu temel değerlerimizi korumak, hatırlatmak ve gereğinin yapılması için yılmaksızın çalışmaktayız. Başta Bartınlılar olmak üzere cumhuriyetimizin temel değerlerine gönülden inanan tüm yurttaşlarımızı rencide eden çok önemli bir konuyu, CHP Grup Başkan Vekilimiz Sayın Özgür Özel TBMM gündemine taşımıştır” dedi.
“Bakan Selçuk’un sessizliği düşündürücüdür”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un konuya ilişkin sessizliğinin düşündürücü olduğunu ifade eden Bankoğlu şöyle devam etti:
Halen Bartın İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde bulunan İsmail Yaşar Demir, 21 Şubat 2018 tarihinde okulları gezerken "Başı açık kız öğrencileri görünce sinirlerime hâkim olamıyorum." demiş, kız öğrencilerinin başlarını kapatması için okul müdürlerini azarladığı, konuyla ilgili olarak öğrencilere baskı yapılması gerektiğini rahatlıkla söyleyebilmiştir. Bu rahatlığı nereden aldığı bellidir. Meclis Başkanlığı yapmış AKP'li bir zata ve AKP'ye güvenerek söylediği bu sözlerin kabul edilebilir bir yanı yoktur. O günden beri partimiz ve vekillerimiz hem Bartınlı hem de Türkiye'nin çeşitli yerlerinden çağdaş, vatansever yurttaşlarımız tarafından defaatle aranmış, konunun takipçisi olmamız hususunda ısrarcı olmuşlardır. Yurttaşlarımızın pek çoğunda bir umut, bir heyecan yaratan, çağdaş eğitimciliği ile göz doldurduğu söylenen, Atatürkçü duruşuyla övünen yeni Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk'un konuya ilişkin sessizliği ne yazık ki düşündürücüdür.
“Makama asaleten atandı”
Partimiz ve çağdaş, laik, Atatürk cumhuriyetine gönül vermiş tüm yurttaşlarımız adına Parti Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel "18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü Programı'nda kendisine gönderilen talimatlara aykırı olarak Atatürk posterlerini kaldıran, Atatürk'ün ismini armalardan çıkartan bir millî eğitim müdürü neden hala görevdedir?" sorusunu AKP hükümetinin Milli Eğitim Bakanı'na sormuştur. Bakınız halen Milli Eğitim Müdürü olarak Burdur'da görev yapan bir şahıs daha bulunmakta. Bu sözde eğitimci Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram. Bu şahsın sosyal medyada dile getirdiği hadsiz paylaşımı her kesimden yurttaşımızın devlete, insana ve milli eğitim politikasına bakışını yeniden sorgulamasına sebep olan ifadeler içermektedir. "Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse, o kadar erkekle zina yapmış gibidir" sözleri ile Atatürk'ün işaret ettiği Türk kadını arasında zerre kadar ortak nokta olmadığı aşikardır. Bu paylaşım sonrası bu şahıs taltif edilmiştir. Nasıl mı? Bu hadsiz paylaşımı yaptıktan sonra vekaleten milli eğitim müdürü olduğu makama asaleten atanarak AKP hükümeti tarafından alkışlanmıştır. Başta cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'e, kadınlara, farklı görüşten olanlara hakaret edip yaftalamanın karşılığı yüce makamlara atanmaktır.
"Biz de Atatürkçüyüz." nasıl diyorsunuz?
Çocuklarımızı kimlere emanet ettiğimizi hiç unutmamalıyız. Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel, eğitimcilik konusunda üstat olduğu söylenen Milli Eğitim Bakanı Prof. Ziya Selçuk'a şunu sormuştur; Yaptıkları müfettiş raporuyla sabitken ve “Görevden alacağım" diye söz vermişken, burada söylemişken onu görevden almayan kudret, kuvvet nedir? Size ne engel oluyor? AK Parti Grubu, bu millî eğitim müdürüyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Onun arkasında durup da sonra çıkıp da "Biz de Atatürkçüyüz." nasıl diyorsunuz? Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşamak isteyen tüm yurttaşlarımızın, çocuklarını teslim ettikleri siyasi niyeti görmelerini ümit ediyorum."