Bankoğlu: 'Savunma susturulamaz!'
CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda barolara yapılan engelleme ve müdahale hakkında konuşarak 'Baroları bölüp parçalama çabaları sonuç vermeyecektir. Bizler, önünü kimseye iliklemeyen gerçek hukukçuların daima yanındayız. Savunma susturulamaz!' dedi.
CHP Bartın Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda gerçekleştirdiği konuşmada, adaletin herkese lazım olduğunun altını özellikle çizdi ve yargının üç sacayağından biri olan savunmanın susturulamayacağını açıkça belirtti. Bankoğlu, ülkemizin gerek demokrasi gerekse de temel haklar ile özgürlükler yönünden ne urumda olduğunun en güncel örneğinin esasen Barolar hakkında"Barolar, Anayasamızın 134. maddesi gereğince, bir meslek kuruluşu olmaktan öte aslında kamu tüzel kişiliğini de haiz. Barolara yüklenilen kamu görevi, savunmanın etkililiği açısından da çok önemli. Bilindiği üzere, baroların yapısını değiştirme çalışmaları uzun bir zamandır iktidar kanadının farklı görevlerdeki yetkilileri tarafından ifade ediliyor. Bahse konu çalışmaların, aslında çok daha uzun bir geçmişi olsa da güncel tartışmalar, birkaç aydır gündemde tutuluyor. Bu çalışmaların gölgesinde, 60'a yakın Baro Başkanı, ifade özgürlükleri kapsamında, Ankara'da yürüyüş yapmak istedi. Baro Başkanlarının pek çoğu kendi illerinden de yürüyerek Ankara'ya kadar gelmişlerdi. Ama gelin görün ki, kendi ülkelerinin başkentine uzun bir süre giremediler, fiili olarak engellendiler. Sadece, 200 metrelik sembolik bir yürüyüş yapıp ardından Atamızın huzuruna, Anıtkabir'e gitmek istiyorlardı. 1 gün boyunca, çevreleri tamamıyla sarılarak bekletildiler. En basitinden, yemek, çay almaları bile engellenmek istendi; hürriyetleri engellendi" dedi.
“Yürümek haktır, herhangi bir izne tabi değildir”
Tüm bu yaşananlar karşısında, bir hukuk insanı olarak basit ama son derece değerli bazı hatırlatmalar yapmak durumunda olduğunu ifade eden Aysu Bankoğlu, “Demokrasi ve hukuktan bahsedip sokakta yürüyüş yapıyorlar.” diyen kesime, hukukçulara şunu ifade etmek istiyorum: AKP’nin elindeki Anayasa sayfaları kopmuş anlaşılan. Anayasa’nın 34. maddesi çok net: “Herkes, önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Yani, işin özü, yürümek haktır, herhangi bir izne tabi değildir. Anayasal bir hakkın kullanımına güçle karşılık verilmesi, aynı zamanda, mülkün temeli olan adaleti de sarsar. Hukuk devleti açısından sözün bittiği yerde olduğumuzu bir kez daha gördük. Hukukun üstünlüğünü, barışçıl yöntemlerle savunan Baro başkanlarına yapılan müdahalenin, kabul edilebilecek hiçbir tarafı yoktur. İşi hukuk olanlara bile aleni bir şekilde hukuksuzluk dayatan mevcut hükümetin girdiği bu karanlık çıkmaz, aslında ülkemizin her bakımdan zararınadır. Hak, hukuk ve adalet arayışı, toplumun her kesiminde yüksek sesle talep edilirken baskının şiddetini arttırmak açık bir gaflettir. Bu şiddet ve baskı, gücünü kimden almaktadır? Asıl sorulması gereken budur” şeklinde konuştu.
“Baroları parçalama çalışmaları sonuç vermeyecek”
Bankoğlu, baro başkanlarının ancak bir gün sonra yapabildiği sembolik bir yürüyüşün kamu düzenini nasıl zarar verebildiğinin anlatılmasını istedi. Kısılan, engellenen sesin, en nihayetinde yurttaşların ve savunmanın sesi olduğunu özellikle vurguladı. Bankoğlu, sözlerini sonlandırırken hukukun üstünlüğüne ve ülkedeki yürekli avukatlara dikkat çekerek "Birkaç gündür yaşananlar, hükümetin çaresizliğinin yansıması olarak tarihe kazınmıştır ama daha kötüsü, kolluk kuvvetlerinin hukuka aykırı ve orantısız tutumudur. Unutmayın, adalet, herkese lazımdır. İzlediğimiz videolar, eminim, vicdan sahibi her yurttaşa da şunu söyletti: "Neye dayanarak bu hukukçuları darp edebiliyorlar?" Vicdan duygusunun, partisi olmaz. Tüm baro başkanlarının arkasını döndüğü, "seni burada istemiyoruz" dedikleri bir Barolar Birliği Başkanı'nın yerinde olmak istemezdim. Baroları, "çoklu baro" planı üzerinden özellikle de 3 büyük baroyu, bölüp parçalama çabaları altındaki niyet bellidir ama kesinlikle sonuç vermeyecektir. Bizler, önünü kimseye iliklemeyen gerçek hukukçuların her daim yanındayız. Bu ülkede, hukukun üstünlüğünden yana tavır alan, yürekli baro başkanları, avukatlar var. Onlar oldukça yurttaşların sesi ve savunma susturulamaz, durdurulamaz” ifadelerinde buulundu.