Bankoğlu'nden Basın Bayramı açıklaması

CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla açıklamada bulundu. Tüm gazetecilerin Basın Bayramını kutlayan Bankoğlu, 'Osmanlı'da başlayan sansür, bugün misliyle yaşanıyor' dedi.

Bankoğlu'nden Basın Bayramı açıklaması

CHP Bartın Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, COVID-19 salgını sebebiyle çalışmalarına belli bir süre ara vermiş olan TBMM'nin, 2 Haziran’dan itibaren çok yoğun bir gündemle karşı karşıya olduğunu belirtti.  Baroları bölmeye yönelik yasal düzenlemenin, çok ağır ve unutulmaz bir süreçle yaşandığını hatırlattıktan sonra Bankoğlu, “Bütün ülke, yakın zamanda büyük bir hukuksuzluğa şahit oldu. Bu ülkenin Baro Başkanları, anayasal hakları olan protesto eylemini gerektiği gibi gerçekleştiremedi. Milletin meclisine alınmadı. Fikirleri sorulmadı. Görüşleri dinlenmedi. Hukukun "abece"sini bilen, yasalar konusunda bilgi birikimine sahip, haklarımızı korumak için çalışan insanlara adeta "terörist" muamelesi yapıldı. Bütün dünya, “Yeni Türkiye’nin” hak, hukuk, adalet anlayışının gerçek yüzünü görmüş oldu. Bu utancı bizlere yaşatmış olmaları hem ulusal hem de uluslararası bir rezalettir.” açıklamasında bulundu.

“76 gazeteci hapis”

Günümüzde, dünya ülkeleri içerisinde, Çin’den sonra en çok gazetecinin Türkiye'de hapiste olduğunu hatırlatan Bankoğlu, “76 gazeteci ve medya mensubunun hapsedildiği bir ülkeden bahsediyoruz. Partili Cumhurbaşkanı, adeta alay eder gibi "Türkiye hiçbir dönemde bu kadar özgür, bu kadar huzurlu, bu kadar rahat bir dönemi yaşamamıştır.” diyebiliyor. Bugün tüm akrabalarını, yakın çevresini bakanlıktan genel müdürlüğe, yönetim kurulu üyeliklerinden danışmanlıklara kadar atamış birisinin, hele ki o kişi ülkenin cumhurbaşkanıysa haber olması kaçınılmazdır. Damadının aldığı arsayı, danışmanının kaçak yapısını ortaya çıkarıp haber yapanlar ise hapislerde. Bunu yayınlayanlar milyonlarca liralık cezaya çarptırılmış durumda. Tayyip Erdoğan’ın özgürlük anlayışı şayet buysa, düşmanıma istemem.” dedi.

“Yandaş medya dışında tüm medya çalışanları düşman”

Osmanlı döneminde gazete ve dergilerin sansür memurlarınca denetleniyor olduğunu ve söz konusu baskıcı uygulamanın 24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet'in ilanı sonrasında kaldırıldığını hatırlatan Bankoğlu, 1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyelerinden gazeteci ve milletvekili Falih Rıfkı Atay'ın, 24 Temmuz’un Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak kutlanmasını önerdiğini ifade etti. Bankoğlu, AK Parti hükümetinin, yandaş medyanın dışında kalan tüm medya kuruluşlarını ve çalışanlarını düşman ilan ettiğini belirterek “Bir "gazeteciler cezaevi" açmayı gerektirecek kadar basın mensubunu hapsedip ardından "Türkiye, hiç bu kadar özgür günler yaşamamıştı" dediğinizde aslında tüm yurttaşların aklıyla alay etmiş olursunuz. Bu ucube sistemi, yandaşları, akrabaları ve ihale alması gereken eşi dostu haber yapan, araştıran, soru soran medyayı sevmek onlar tarafından elbette mümkün olmaz. Özgür yayıncılığa ve doğru haberciliğe inanan tüm basın mensuplarına şunu  söylemek isterim; 24 Temmuz’u bayram olarak kutlayacağımız günler yakındır. Bu tek adam rejimi, bu baskıcı melez sistem ve bu koalisyon, ömrünün sonuna gelmiştir. Gerçek haberciliğin peşinde koşan çalışan tüm basın mensuplarına, bu saray rejimine rağmen işlerini fedakârca yapmaya devam ettikleri için tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum” ifadelerinde bulundu.