Bankoğlu'ndan Kurucaşile ziyareti

Bankoğlu, Kurucaşile’deki temasları sonrasında yaptığı açıklamada “Medeniyeti üç bin yıl öncesine dayanan güzeller güzeli ilçemiz Kurucaşile, ülkemizdeki pek çok değer gibi sahip çıkılmayı bekliyor. Küre Dağları’nın uzantısı olan ormanlık dağları, plajları, doğal limanları ve şelalesiyle turizm cenneti olmayı hak eden bu güzel ilçemiz, eksik yönetim sebebiyle bir türlü hak ettiği değeri bulamamaktadır. Bu özellikleriyle göç alması beklenen Kurucaşile maalesef her geçen gün göç vermektedir,” dedi.

Kurucaşile’de binlerce yıldır babadan oğula, ustadan çırağa bugünlere ulaşmış olan ahşap tekne yapımının gerçek bir sanat olduğunu belirten Bankoğlu, “Kurucaşile binlerce yıllık ahşap tekne yapımı geleneğiyle sadece Türkiye’de değil; dünyada el üstünde tutulmayı hak eden bir değerimizdir. Bahsettiğim şeyler her kente hatta her ülkeye nasip olacak şeyler değil. Kurucaşile’de olduğu gibi Tekkeönü’nde de bu değerli zanaat olağanüstü zorluklarla yaşatılmaya çalışılıyor. Eski tip ahşap tekne yapım zanaatini el emeğiyle icra eden çok yetenekli ustalarımız var,” diyerek sözlerine devam etti. İlçedeki meslek lisesinin de önemini belirten Bankoğlı, “Meslek lisesi eğitiminin amacı; bu kadim bilgileri teknoloji ile buluşturmak, ustalarımızın binlerce yıllık bu değeri birer hoca olarak geleceğe taşımalarını sağlamaktı. Kurucaşile’de ahşam tekne yapım mesleğinin gelişmesi ve korunması için atılan bu adımın devamı bir türlü getirilmemiş durumda. Lise programının bölgedeki ahşap imalatına uygun hale getirilmesi ve bu ismi içermesi isteniyor. Ayrıca buradan mezun gençler tersane açma ve ustalık belgesi almalı. Hemşehrilerimiz Bartın Üniversitesi’nde hâlâ Ahşap Yapım Yüksek Okulu açılmasını bekliyorlar,” dedi.

Bölgedeki tersane ve atölye koşullarını da değerlendiren Bankoğlu, “Ne yazık ki tersane ve atölyelerin günümüz koşullarına uygun olarak faaliyet göstereceği çağdaş bir alan hala bulunmuyor. Evlerinin altında ahşap tekne yapımıyla uğraşan ustalarımızın, faaliyetlerini idame ettirebilmek için bir toplu yer ihtiyacı var. Bu bir sanayi sitesi veya faaliyet alanı da olabilir ve böyle bir yatırım aynı zamanda bu işle uğraşmak isteyen gençlere de iş sahası yaratacaktır. TBMM Genel Kurulu’nda da dile getirdiğim gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kurucaşile’nin gerek doğal güzelliklerini tanıtmak gerekse tekne yapımcılığını yaşatmak için ciddi bir program yapması gerekiyor.

Bunlara ek olarak balık sezonu geldi çattı, ama sorunlar çözülmedi. Tekkeönü’ndeki imalatçılarımızla Liman Başkanlığı arasında üretici kodlarının uyumlaştırılamaması nedeniyle her tekneye metresi başına 1000 TL gibi bir ceza uygulanıyor. Balıkçılar yapımı bitmiş teknelerini, ustalar emeklerinin bedelini alamıyorlar. Ülke tarihinde görülmemiş bir ekonomik buhran yaşarken, yurttaşlar her geçen gün bir öncekinden daha kötü bir tabloyla karşılaşırken bu zorluğun giderilmesi lazım. Beşli çetenin vergi borçlarını silenler, bu tersanelerimize uygulanan haksız cezaları gerçekçi seviyelere indirmeli hatta geri çekmelidirler.

Dağı taşı, ağacı, denizi, kumsalı ve ustalarıyla altın değerinde olan Kurucaşile ve çevresi gerçek anlamda bir hamle, ciddiyetle planlanmış uzun vadeli bir program bekliyor. Ara köylerde de yol sorunları devam ediyor. Doğru zamanlarda yapılan doğru yatırımlarla, Kurucaşile’nin katkısı yalnızca Bartın’a değil Türkiye’ye olacaktır. Vizyonumuz ve enerjimizle, Kurucaşile’nin hak ettiği bu değeri göstermemize çok az kaldı,” diyerek açıklamasını sonlandırdı.