Bankoğlu'ndan Avukatlık Kanunu değerlendirmesi

CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri tamamlanan Avukatlık Kanunu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bankoğlu: 'AKP iktidarı olarak yarın, öbür gün 'çoklu baro sistemi' yanlışmış kandırıldık derseniz, 'dislike' basacak, beğenmedim diyecek ortamınız da olmayacak' dedi.

Bankoğlu'ndan Avukatlık Kanunu değerlendirmesi

CHP Bartın Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, 5 günlük Komisyon görüşmelerinin ardından Genel Kurul'da da AK Partili ve MHP'li milletvekillerinin evet oylarıyla kabul edilen Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında tespitlerde bulundu.  28 maddeden oluşan Teklifin, Genel Kurul'daki 3 günün sonunda, ülkedeki tüm baro başkanlarının haklı itirazlarına ve "hep birlikte yeni bir teklif hazırlayalım" önerilerine rağmen AK Partili ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildiğinin altını çizen Bankoğlu, "Milletvekilleri, özellikle de hukukçu milletvekilleri olarak Komisyon'daki ve Genel Kurul'daki görevlerimizi yerine getirirken baro başkanlarımız ve avukatlarımızla da daima dayanışma içerisindeydik. Önce Meclis Çankaya Kapı'da, ardından Kuğulu Park'ta CHP'li milletvekilleri olarak avukat meslektaşlarımla yan yanaydık. Savunmanın susturulamayacağını, savunmanın durdurulamayacağını hep birlikte kalarak gösterdik" dedi.

“Vahim bu olaylar normalleştiriliyor”

Konuşmasına ülkemizde son bir haftada yaşanan olaylardan örnekler sunarak başlayan Aysu Bankoğlu, "Kamu kurumunda görev yapan bir müdürün, kadın memuru elle taciz etmesi, Yargıtay tarafından "babacan tavır" olarak nitelendirildi. Yine, 3,5 yaşındaki torununa cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma yürütülen şahıs, sosyal medyada çığ gibi büyüyen tepkiler sonrasında ancak tutuklanabildi. Ne zaman ki gençler, üniversite sınavının hemen öncesinde, duygularını canlı canlı ifade ettiler; bu acı deneyim, iktidara intikam yemini ettirdi. Ve ardından Cumhurbaşkanı'nın deyimiyle "Next Filiz" ile sosyal medya mecralarını kapatmaya yönelik çalışma başlattı AKP. Bu gençlik, YouTube'a, Facebook'a, Twitter'a ve Wikipedia'ya erişimin daha önce kapatıldığını unutmadı daha. Öte yandan, 7 yurttaşımızın vefat ettiği Sakarya'daki patlamanın ardından, bu ülkede, Cumhurbaşkanı'nın adeta görevlendirmesiyle o patron için bir "moral yemeği" bile düzenlenebildi; hem de daha yurttaşlarımızın cenazesi bile kaldırılmadan. Birbirinden vahim bu olaylardan daha kötüsü ise tüm bunların normalleştiriliyor olması aslında. AKP sayesinde, artık utanma, öfke, acı, umutsuzluk, tüm yurttaşların ne yazık ki, olağan duygusu hâline geldi" şeklinde konuştu.

“Sinsice hazırlandı”

Aysu Bankoğlu, günümüz Türkiye'sinde hukukun böylesine yozlaştığı ve gün geçtikçe adaletten uzaklaşılan bir ortamda, ülkenin bir numaralı ihtiyacının hiçbir surette çoklu barolar olmadığının altını çizdi. Çoklu baro meselesinin, aslında sadece avukatların sorunu olmadığını belirten Bankoğlu, teklifin reform diye pazarlanmasına rağmen sinsice hazırlandığını söyledi. Bahse konu düzenlemenin, toplumun her kesimine, söz gelimi yandaş olmayan her yurttaşa, avukatlara ve özelliklere genç avukatlara, tüm meslek odalarına zarar vereceğini ifade eden Bankoğlu,  "Size sade vatandaş Ayşe Abla'dan bahsedeyim. Ayşe Abla'nın pek öyle işi düşmez Mahkeme'ye ama cinsel tacize maruz kalınca dava açmış. Arkadaşının kızı da avukat, birkaç yıl önce İstanbul Barosu'nun mensubu olmuş. Karşı tarafın avukatı ise Öz Hakiki AK Baroya kayıtlı. Davanın, istediği şekilde gelişmemesine Ayşe Abla bir türlü anlam veremiyor. Çünkü, taciz, yapanın yanına kâr kalmış. Ayşe Abla, yüzde bin haklıyken suçlu çıkıyor. Birden jeton düşüyor, Ayşe Abla'nın avukatı tırnak içinde "onlardan değil". Geçmiş olsun Ayşe Abla. Bir dahakine aklında olsun, Öz Hakiki Ak Barodan avukat bulacaksın. Ayşe Abla, artık akıllanmış. Bir dahaki sefer dava açacağı zaman, genç meslektaşımı arayacak ve tam telefonu kapatmadan diyecek ki: "Hukuk bilginden zerre şüphem yok ama İstanbul Barosu'na mı üyesin yoksa "Öz Hakiki AK Baro"ya mı?" Bunu soracak, çünkü kararını öyle verecek ."

“Genç avukatlar ekonomik sorunlarla boğuşuyor”

CHP Bartın Milletvekili, bu tedirginliği yalnızca Ayşe Abla'nın yaşamayacağının altını çizdi ve genç avukatların da meydana gelecek bu olumsuz gidişattan, maalesef, nasibini alacağını ifade etti. Genç avukatların, genç meslektaşlarının ciddi ekonomik sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığını vurgulayan Bankoğlu,  "Büyük çoğunluk sanıyor ki, her avukat para içinde yüzüyor. Bu düzenlemenin ardından eşitsizlik diz boyu olacak. "Öz Hakiki AK Baro"daki genç avukat, engelleri bir bir aşacak ama mevcut barolardakinin işleri azalacak; durumu daha da kötüleşecek. İşte yapılmak istenen değişikliğin özü budur. Bugün piyango barolara vurmuş olsa da Saray, ikramiyeyi herhalde yandaşlara dağıtacaktır. Ekim ayından itibaren ise diğer meslek örgütleri ve odaların da hazır olması gerek, ne yazık ki sıra, onlara da gelecek. Tabipler Odası, Mühendisler Odası ve daha niceleri. Söylenilenin aksine "Temsilde Adaletsizlik" furyası, tam gaz yola devam edecek. 80 barodan yükselen sese kulak tıkayan İktidar, nelerden korkmaktadır? Siyasette sandık iradesi diyoruz hepimiz ama baro seçimlerine gelince şahsımın iradesi, çoklu baro özelinde ise "FETÖ iradesi". Bunları kabul etmemiz mümkün değildir. AKP iktidarı, çoğu kez yaptığı gibi yanlışında ısrar ediyor olabilir ancak barolar, esasen, halkın avukatıdır, savunmadır. Ve savunma, hiçbir zaman susmadı; bundan sonra da susmayacak! Yarın öbür gün, "çoklu baro” sistemi yanlışmış, “Kandırıldık" derse AKP iktidarı, "dislike" basabilecek bir ortamı da kesinlikle olmayacak. İktidar ve ortağı, emin olsun. Hukukun üstünlüğüne inanan, demokrasiye sahip çıkan onurlu baro başkanları ve onurlu avukatlar, sizin için de adalet arayacak! Genç bir avukat ve milletvekili olarak benden size söylemesi" ifadelerinde bulundu.