Bankoğlu'ndan Aldatmaz'a yanıt: 'Biz sormadan söyleyin'

'Biz utanç yaşarken bu neyin övgüsü, bu neyin gururu?'

Bankoğlu'ndan Aldatmaz'a yanıt: 'Biz sormadan söyleyin'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz’ın eğitimle ilgili açıklamalarına verdiği yanıta karşılık verirken “Hükümet olarak göreviniz biz sormadan bir usulsüzlüğü, eksikliği, yanlışı gidermektir. Bizim sorularımıza da zaten hamaset dolu bir yanıt verilmiş. Yanıtında her nedense çocuk yoksulluğu, okul yemekleri, eğitim masraflarına dair tek bir kelime etmeyen milletvekilimiz, inşaat işleri ve müteahhit firmalar söz konusu olunca tüm açıklamasını bu yönde vermiş. Ben Bartın Milletvekili olarak Sayın Aldatmaz’ın örneğin Türkiye’nin OECD’nin araştırmasına göre çocukların aç gittiği ülkeler içinde ilk sırada olmasına ne yanıt vereceğini oldukça merak ediyorum.” dedi.  Aldatmaz’ın taşımalı eğitimle ilgili açıklamalarını da eleştiren Bankoğlu, “Daha da ilginci yine yanıt açıklamasında Bartın’da binlerce öğrencinin taşımalı eğitimle okula gidip geldiğini, taşımalı eğitimin 50 kilometre yerine 30 kilometre ile sınırlandırıldığını övünerek anlatmış. 2024 Türkiye’sinde taşımalı eğitimin hala sürdürülmesinden ülkemiz adına biz utanç yaşarken bu neyin övgüsü, bu neyin gururu?” ifadelerini kullandı.

CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu’nun, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte Bartın ve ülke genelinde okullardaki sorunları dile getirmesinin ardından AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz’ın açıklamasını sert sözlerle eleştirdi.

Aldatmaz’ın devam eden okul inşaatları ve taşımalı eğitimle ilgili açıklamalarını eleştiren Bankoğlu, “dünyada taşımalı eğitimle övünerek açıklama yapan başka hükümet yok.” dedi.

“Gün geçtikçe daha kötüye gidiyoruz”

AK Parti Bartın Milletvekili Aldatmaz’ın açıklamalarına yanıt verirken eğitimdeki sorunlara dikkati çeken Bankoğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“9 Eylül tarihinde okulların açılmasıyla birlikte eğitim krizi de yine gün yüzüne çıktı. AKP’nin kemer sıkma programı diye tabir ettiği ‘boğaz sıkma programı’ yüzünden okul masrafları astronomik düzeyde artış gösterdi. Okula gitmek lüks oldu. Kırtasiye ve servis ücretlerindeki artış bir yana, öğrenciler artık beslenme çantasına hiçbir yiyecek koyamıyor. Okullarda ÇEDES ve MESEM uygulamaları yüzünden öğrencilerin geleceği de kararmış durumda. Eğitim ve öğretimin kalitesinin nasıl artacağını konuşacağımız yerde, eğitimin özelleştirilmesini, okul kayıt parasını, servis ücretlerini, okul yemeğini, kantin fiyatlarını daha da ileri gidersek AKP’nin eğitim sistemini yok eden uygulamalarını, vakıfları, tarikatları, MESEM’de iş kazası yaşayan çocuklarımızı konuşuyoruz. Böyle bir konjonktürde hükümetin acil eylem planı açıklayarak bir an önce eğitime el atması gerekirken biz gün geçtikçe daha kötüye gidiyoruz ve üstelik AKP’nin tüm bu fecaatten övünerek bahsetmesini izliyoruz.

“Bu neyin övgüsü, bu neyin gururu?”

AKP Bartın Milletvekili Aldatmaz, Bartın’daki okulların durumuna ilişkin açıklamamıza ‘sorsaydınız söylerdik’ diye yanıt vermiş. Hükümet olarak göreviniz biz sormadan bir usulsüzlüğü, eksikliği, yanlışı gidermektir. Bizim sorularımıza da zaten hamaset dolu bir yanıt verilmiş. Yanıtında her nedense çocuk yoksulluğu, okul yemekleri, eğitim masraflarına dair tek bir kelime etmeyen milletvekilimiz, inşaat işleri ve müteahhit firmalar söz konusu olunca tüm açıklamasını bu yönde vermiş. Ben Bartın Milletvekili olarak Sayın Aldatmaz’ın örneğin Türkiye’nin OECD’nin araştırmasına göre çocukların aç gittiği ülkeler içinde ilk sırada olmasına ne yanıt vereceğini oldukça merak ediyorum. Ya da velilerin bir öğün ücretsiz yemek taleplerine ya da bu talebin 2024-2028 Stratejik Plan’da neden yer bulamadığına yanıtını tüm Bartınlı hemşehrilerimin de merak ettiğine eminim. Daha da ilginci yine yanıt açıklamasında Bartın’da binlerce öğrencinin taşımalı eğitimle okula gidip geldiğini, taşımalı eğitimin 50 kilometre yerine 30 kilometre ile sınırlandırıldığını övünerek anlatmış. 2024 Türkiye’sinde taşımalı eğitimin hala sürdürülmesinden ülkemiz adına biz utanç yaşarken bu neyin övgüsü, bu neyin gururu?

“Siz sormadan söylemiyorsunuz ama…”

Okulların devam eden inşaat faaliyetlerine yönelik yanıtta da açıkça demagoji yapılıyor. Millî Eğitim Bakanlığı’nın eğitim kurumlarında bakım, onarım ve tadilat işleriyle yönetmeliklerinde ‘ihtiyaç duyulan bakım ve onarımların eğitim öğretim faaliyetlerini aksatmayacak şekilde planlanıp yürütülmesi, yaz tatili ve sömestr dönemlerinde süresi içinde başlanıp bitirilmesi’ açıkça belirtilmiştir. Davut Fırıncıoğlu Anadolu Lisesi için 300 günlük bir planlama yapılmış. Tadilat nedeniyle çocukların eğitim faaliyetinin başka bir okulda devam ettiğine yönelik açıklaması işin hem hukuki, hem de becerisi yönünden bir itiraf niteliği taşıyor. Öte yandan, Bartın İl Özel İdaresi’nin açıkladığı yatırım (çalışma) programında yapım, bakım ve onarımı iki yıldır devam eden okullarımız var. Biz işin ‘akşamdan sabaha bitirilmesini’ geçtik, istendiğinde ışık hızıyla yazlık kışlık sarayların inşa edildiğini zaten biliyoruz ama okul konusunda yatırımlar bir türlü hayata geçirilemiyor. Elimizde velilerin, öğrencilerin tedirgin olduğu çatısı akan, harabeye dönmüş okul duvarlarının, spor salonlarının fotoğrafları var. Öğretmenler, aileler arıyor. Siz sormadan söylemiyorsunuz ama biz aileler sorduğunda kendimizi sorumlu hissediyoruz.

Kız çocuklarının eğitimine ilgisi varsa Bekir Bozdağ’dan fikir alabilir

AKP döneminde kız çocuklarının eğitimiyle ilgili yapılan açıklamaya ise cevap vermekten utanç duyarım. ‘Çocuklarımız göz bebeğimiz’ diye popülizm yapmak yerine Sayın Milletvekilimize tavsiyem bu konuya özel ilgisi varsa OECD başta olmak uluslararası kuruluşların Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliği raporlarına, uluslararası kuruluşlara ‘dış güçler’ diye inanmıyorsa eğer ülkemizde aktif çalışan sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının raporlarına bakmasını, onlara da inanmıyorsa Millî Eğitim Bakanlığının faaliyet ve konu bazlı araştırmalarını okumasını öneriyorum. Kız çocuklarının eğitiminin yanı sıra üniversite ve hatta istihdamda kadın oranlarını araştırdığında AKP’nin 22 yılda ülkeyi ne hale getirdiğine dair bir fikri olacağına inanıyorum. Çocuk istismarı, çocuk yaşta evlilik ile ilgili konularda ise eski Bakanlarının, ya da ‘küçüğün rızasından’ söz eden Bekir Bozdağ’ın fikirlerinden yararlanabilir.” (Haber Merkezi)