Bankoğlu 'Milli eğitimin partizanlığı olamaz'

CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, 2021 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi hakkında konuştu. Bankoğlu, 'Millî eğitimin hiçbir surette partizanlığı olamaz. Millî eğitimde partizanlık yapmaya devam ederseniz ülkenin içine düştüğü hâl de bu olur' dedi.

Bankoğlu 'Milli eğitimin partizanlığı olamaz'

Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda devam eden 2021 yılı Bütçe görüşmeleri kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı'nın gelecek yıl bütçesine dair bir konuşma gerçekleştirdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a yönelik sorular sorup mevcut duruma ilişkin tespitlerini aktardı. Aysu Bankoğlu, konuşmasına 18 yıllık AK Parti iktidarı ve hükümetleri döneminde, sürekli surette değişen Milli Eğitim Bakanları ve arapsaçına dönen müfredat değişikliklerine değinerek başladı ve şöyle konuştu:

 "Sürekli gerçekleşen bu değişikliklerin sorumlusu kimlerdir? Öncelikle, bu sorunun cevabını aramak gerektiğini düşünüyorum. Zira bütün sorunlar, bu noktadan kaynaklanıp büyüyor. Yakın zamanda yapılan ve çok fazla ses getiren bir araştırmayla ilgili olarak Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sayın Bakan'a ve ilgili yetkililere / bürokratlara bilgi verdim. Yaklaşık 8 bin genç ile yapılan bu araştırma Hükümet ve ortağı hariç, sanırım herkesi düşünmeye sevk etti. Hemen bir parantez açmam gerekirse, bu ankete katılan gençler, aslında AKP Hükümeti zamanında doğmuş ya da ilkokuldan beri sadece AKP yönetimlerini görmüş gençler. Sonuçların bir kısmı ise şöyle:

18-29 yaş arasındaki gençlerin yüzde 50'si mutsuz, yüzde 23,5'i ne mutlu ne mutsuz. Gençliğin neredeyse yüzde 75'ini bu hâle getirmeyi başarmak, herhâlde on sekiz yıllık "olumsuz" eserlerinizden sadece biri. Öte yandan, kalıcı olarak bir başka ülke vatandaşlığına geçme fırsatını geri çevirmeyecek olan gençlerin oranıysa ne yazık ki yüzde 64, oldukça yüksek.

“Geleceğimizi garanti altına alacak hangi planlamaları yaptınız?”

Neyse ki, bir başka veriye göre, gençlerin yüzde 78'i çok erken yaşta, torpilin liyakatten maalesef çok daha önemli olduğunu gördüler ve böylece en büyük derslerini de siz AKP Hükümetinden almış oldular. Ama gelin görün ki, "Bu ülkeyi yönetiyor olsanız ilk önce hangi sorunu giderirsiniz?" diye sorulduğunda, gençlerin yüzde 47'si "işsizliği çözmek ve istihdam yaratmak isterim." demiş. Belki, onların deyimiyle, "her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok; ayrıca, evine ekmek götüremeyen zaten yok." Tabii ki Cumhurbaşkanımızdan ve Bakanlarımızdan daha iyi bilecek değiliz; yok diyorlarsa, yoktur. Cumhurbaşkanı'nın Malatya'daki açıklamalarında, bir kez daha gördüğümüz gibi, "biraz daha sabır" tavsiyesiyle karınlar doyuyor nasılsa.
Sorular devam etmiş, 8 bin gencin yüzde 42,5'i yetişkinlerin, kendilerini anlamadığını ve yüzde 38,8'i de az anlayabildiğini belirtmiş. Kendim de dâhil sizi anlamayan tüm gençler adına sormak istiyorum: "Bizim için, geleceğimiz için, özellikle eğitim alanında son on sekiz yılda ne yaptınız, ne planladınız? On sekiz yıllık tecrübe ve icraatlarınızla geleceğimizi garanti altına alacak hangi planlamaları yaptınız? Çocukların ve özellikle gençlerin geleceğine dair hangi yatırımları yapmaktasınız?"

“COVID-19 salgını sanki 1 Eylül'de başlamış gibi davranıldı”   

Bankoğlu, konuşmasında, uzaktan eğitim konusunda yaşanan büyük sıkıntılara da yer vererek şunları ifade etti:

"Günümüz şartlarında ülkemizde, yaklaşık 750 bin televizyonsuz hane bulunuyor; herkes bunu biliyor. Ayrıca, binlerce hanede internet yok. Bunları Bakanlık olarak bilmenize rağmen sanırım koca bir yaz mevsimini ağustos böceği gibi geçirdiniz. Görünen o ki; yaz tatili ödevlerini öğrenciler yapmış ama sizler tam yapmadan yeniden yeni bir eğitim yılına başlamışsınız. İlköğretim ve lise öğrencilerinin yüzde 30'unun sabit internete erişimi yok. Yani, daha net ifade etmek gerekirse 1,5 milyon öğrencinin internet erişimi bulunmuyor. EBA'nın çökmesini neredeyse -tırnak içinde söylüyorum- "sevindirici" bulanlar oldu ama ülkemizde kaç çocuğun özel okullara gittiği, kaç öğrencinin televizyon aracılığıyla EBA'dan, kaç öğrencinin ise internet üzerinden ders alacağının hesabı zaten yapılmamış mıydı? 23 Mart'tan beri belliydi bu pandemi süreci; COVID-19 salgını sanki 1 Eylül'de başlamış gibi davranıldı.

Başta çocuklar ve gençler olmak üzere tüm aileleri, ne yazık ki hayal kırıklığına uğrattınız. Sayın Bakan, sizin döneminizde doğmuş, büyümüş ve okumuş, şimdi ise mevcut yönetimin enkazına dönüşmek üzere olan milyonlarca genç kitle için eğitimde nasıl yeni bir çizgi ve gidişat oluşturdunuz?  

Millî eğitimin hiçbir surette partizanlığı olamaz, millî eğitimde partizanlık yaparsanız ülkenin içine düştüğü hâl de bu olumsuz tablo olur. Herkes, çocuğu okusun ister. Çocuklarına gelecek sunabilen bir eğitim politikasını ne yazık ki benimsemediğiniz, üretim ekonomisine geçemediğiniz ve hukuku yıllardır ayaklar altına almaya devam ettiğiniz sürece, size değil on sekiz; yüz seksen yıl verilse yetmez."

“Kadın üniversitesi kurmak hangi sorununu çözecek?

Bankoğlu, kurulması planlanan kadın üniversitelerine dair de açıklamalarda bulunarak tepkisini ortaya koydu ve sözlerini şöyle sonlandırdı:

"2021 yılına ait Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda ilk kadın üniversitelerinin akademik birimlerinin oluşturulmasıyla ilgili bir çalışma yapılacağı belirtildi. Kadın üniversitesi kurmak, ülkemizdeki kadınların hangi sorununu çözecek? Kadın-erkek eşitliğine dönük hangi faydayı sağlayacak? Ve bu ısrarınız neden? Eğer ki, biz Japonya aşığı ve onu örnek alan bir ülkeysek -ne yazık ki acı bir tecrübe yaşadık- depremler konusunda, lütfen Japonya'yı örnek alalım. Bakın, neredeyse yüz yıl önce kadın-erkek eşitliğini kazanmış olan ülkemizde sürmekte olan mücadeleye sırtını dönmeye çalışan bu zihniyet kabul edilemez.
1914 yılında Osmanlı'da İnas Darülfünunu adıyla kurulmuş olan kadın üniversitesi örneği mevcut ancak kadınların ayrı dershanelerde öğrenim görmesi protesto ediliyor. 1921 yılında ise bu kurum kapatılıyor ve karma eğitime devam ediliyor.

Lütfen, pandemi döneminde akla zarar projeler üretmeyi bırakalım; çünkü sorun Batı'da veya tam tersi anlayışla keramet Doğu'da değildir. Sayın Bakan'dan istirhamım şu: Müfredatta, vatanımızın koşulsuz fedakârlıklarla ihalesiz, torpilsiz, yandaşsız yani aslında hiç yoktan kurulduğunu keşke bir güzel anlatabilseniz. Hem istediğiniz gibi ecdatlarını bilen yeni nesiller yetişir; hem de öğrencilerimiz sebep-sonuç ilişkisi kurmayı öğrenir."