Bankoğlu: 'Dünyayı değiştiren kadınlar olacak'
CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının Kabulü'nün 88. yılına ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, kadınlar çeşitli ülkelerde farklı zaman dilimlerinde seçme ve seçilme hakkına sahip olduğunu, Fransa’da 1944 yılında kadınların seçme ve seçilme hakkı kanunlaşırken Japonya’da kadınların ilk kez 1945 yılında ilk kez oy kullanma hakkına sahip olurken İsviçre’de ise ancak 1971 yılında seçme ve seçilme hakkına sahip oldukları bilgisini verdi. Kuveyt'te ise kadınlar, yapılan mücadeleler sonunda 2005 yılında seçme ve seçilme hakkına sahip olurken Türkiye’de ise kadınların ilk kez 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme hakkı kazandığını, 1934 yılında ise milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına sahip oluklarını belirtti. Bankoğlu “Bugün aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü. Atatürk sayesinde kadınlara seçme ve seçilme hakkını teslim eden ilk ülkeler arasındayız. Neredeyse bir asır önce bu vizyona sahip bir önderin ülkesinde olması gereken yolu kat edememiş olmamız çok üzücü ama daha çok düşündürücüdür.”dedi.
“Ayrı düşünülemez”
Bankoğlu kadınların seçme seçilme hakkına ilişkin, 30 Kasım 2021 tarihinde CHP tarafından verilen kanun teklifini de hatırlatarak, “Bu ülkenin kadınları mücadelesine 19’uncu yüzyıl başlarından beri devam etmektedir. Biz bir çok siyasi hakkı diğer ülke kadınlarına göre daha erken elde ettik. Şimdi de ülke kadınlarımızın siyasetteki görünürlüğünün çok daha fazla olması gerekir. Bunun bilinciyle, parti olarak bir kanun teklifi hazırladık, diğer bütün partilerle de tek tek görüşerek bu teklife destek vermelerini istedik. Bu teklifte her partinin oluşumunda, aday belirlemesinde kadın erkek eşitliğini göz önünde bulundurarak kota ve fermuar sistemlerini uygulamasını istedik. İşine gelince kadın meselesi siyaset üstüdür diyenlerin, samimi olmadığı, işte bu teklifimizi reddetmelerinden bellidir. Kadının siyasetteki görünürlüğünde bir devrim yaratacak bu yasa maalesef yine AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Ama bizim için mücadele bitmedi, o yasa gelecek ve biz bunun mücadelesini kazanacağız. Zaten bu ülkede mücadeleyi en iyi bilen de biz kadınlarız, bizim için yaşamak bile bir mücadele,” ifadelerini kullandı.
Bankoğlu konuya ilişkin görüşlerini paylaşırken “Seçme ve seçilme hakkı, kadın - erkek eşitliği konusundan ayrı düşünülemez. Cinsiyet eşitliğini kabullenememiş, içselleştirememiş toplumlarda eğitimden iş hayatına fırsat eşitliğinden söz etmek mümkün değildir. Özellikle iş yaşantısında eşit işe eşit ücret, kadınların stratejik ve üst düzey pozisyonlara gelmede karşılaştığı engeller alanında başarılı ve güçlü kadın sayısının artmasını güçleştiriyor. Bu engellerin kalkması kadın gücünü ve cesaretini artırırken siyasetteki alanını da genişletecektir. Bugün en çok eğitim kalitesinin arttığı gelişmiş ülkelerin hepsinde kadının iş ve siyaset hayatındaki sayısı erkeklere yakındır. Kadının bu alanlardaki varlığı her alanda olduğu gibi toplumsal refahı ve mutluluğu da önemli ölçüde etkileyen olumlu bir faktördür. Kadınlar eşit hak, fırsat ve hizmete sahip olduğu zaman dünya da Türkiye de gerçekten güzel, yaşanabilir ve huzurlu bir yer haline gelecek.”dedi.
Bankoğlu kadın gücünün geri kalmış ülkelerde ve zihniyetlerde daima büyük korku yarattığını, bu korkunun da kadını eğitim ve iş hayatından dışlayarak eve kapatarak baskıladığını belirtti. Bankoğlu “Yani bir kadın okursa çalışır, çalışırsa para kazanır, kazandıkça güçlenir, güçlenince fikrini yüksek sesle söyleme cesareti gösterir ve bir de en sonunda korkulan olur da siyasete atılırsa ne yaparlar? Daha mutlu bir toplumun temeli tam da budur oysa ki. Kadının gücünü, becerisini, direncini, nezaketini her alana yayarak ülkemizi güzelleştirmek yerine onu erkek egemen bir dünyada köşeye sıkıştırarak yüzlerce yıl öncesini yaşatmaya çalışma karanlığı 88 yıl önce miadını doldurmuştur. Kadınlar haklarını, sorunlarını ve gereksinimlerini erkek karar vericilerden değil hemcinslerinin savunuculuğu ile aramalıdır. Çünkü dünyayı değiştiren kadınlar olacaktır. 88 yıl önce bu vizyona sahip olan, bunu hayata geçiren, bize seçme ve seçilme hakkı tanıyan ulu önderimizi saygıyla ve minnetle anıyorum.” sözleriyle açıklamasını tamamladı.