Bakan Tunç 'Arabuluculuk sistemi 1 Eylül itibarıyla başlayacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın'daki binlerce kişi başta olmak üzere milyonların merak ettiği ve yakından takip ettiği kira davaları ve nafaka konusuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, 'Arabuluculuk sistemi 1 Eylül itibarıyla başlayacak. Yüzde 25'i kabul etmeyen ev sahipleri olmuştur, bunların hepsi hukukun içinde yargının çözeceği konular. Biz dostane şekilde arabuluculukla çözmeye başlıyoruz. Kiracı ya da kiralayan diyelim ki kiralayan kiracıyı tahliye ya da kirada artış yapmak istiyor. Bu durumda dava açmadan önce arabulucuya gidecek, uzlaşma olmazsa o takdirde dava açacak. Uzlaşma sağlanırsa tutanak tutuluyor, ilan yerine geçiyor, anlaşamazlarsa yine tutanak tutulup yargıya intikal ediyor.'dedi.

Bakan Tunç 'Arabuluculuk sistemi 1 Eylül itibarıyla başlayacak

Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç, CNN Türk canlı yayınında kira artışına ilişkin açılan davalar ve süresiz nafaka konusu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

AK Parti'nin 22. kuruluş yıl dönümü programı dolayısıyla birçok televizyon kanalında canlı yayınlara katılan Bakan Tunç, Bartın’daki binlerce kişiyi de yakından ilgilendiren önemli başlıklarda açıklamalar yaptı.

Bartın başta olmak üzere 81 ilin tümüne çok önemli eserler kazandırıldığını belirten Bakan Tunç, demokrasimizi güçlendirecek düzenlemeler de yapıldığını ifade ederek yeni anayasaya ilişkin mesajlar da verirken şunları söyledi:

“AK Parti'nin 22. yılını kutluyorum. Kuruluştan bu yana emeği geçen tüm parti mensuplarına şükranlarımızı arz ediyorum. Vefa  kavramı çok önemli. AK Parti'yi kurup bugünlere getirenler büyük bir iş yaptı. AK Parti Cumhurbaşkanımızın Erdoğan'ın birkaç arkadaşıyla bir araya gelip masa başında parti kuralım milletten destek isteyelim diye kurulan bir parti değil. AK Parti'yi kuran milletimiz. Parlamenter sistemin yol açtığı krizlerden kurtulmak isteyen milletimiz, sıkıntılardan kurtulabilme çaresi aradı milletimiz. O dönemde İBB CHP'nin elindeydi. İstanbul'da suları akmayan, çöpleri toplanmayan, Haliç'in durumunu o zaman yaşayanlar bilir. Cumhurbaşkanımız 4.5 yılda İstanbul'u yaşanılabilir hale getirdi. Vesayetçi anlatışın şiir okuduğu gerekçesiyle hapse atılması sonrasında da milletimiz ‘Erdoğan, bu ülkenin başbakanı olursa ülkenin kronikleşmiş sorunları çözülür’ dedi.

Bankaların battığı, ekonomik krizlerin olduğu bir dönemdi ve AK Parti kuruldu, kurulduktan 14 ay sonra da iktidara tek başına geldi. Kuruluşta da vesayetçilerin kapatma davasıyla başbaşa kaldı. Kurucuları arasında baş örtülü birisi olduğu için kapatma davası açıldı. Cumhurbaşkanımızın milletvekilliği adaylığı düşürüldü. Genel başkanı milletvekili adayı olmayan bir parti seçime girdi ve millet tek başına iktidara getirdi.

Ülkemizin 81 vilayetinin tüm şehir ve köylerinde çok önemli eserler ortaya kondu. Havalimanları, barajlar, hızlı trenler gibi büyük devasa yatırımlarla fiziki kalkınma yakalandı.

“Yüzde 25'lik sınır korundu”

Bartın’da da dudak uçuklatan ve her kesimin gündeminde yer alan fahiş fiyatlara ulaşan kiralar için yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağının  sorulması üzerine Bakan Tunç, “Kira konusu geçen yıl kiralardaki fahiş artış nedeniyle borçlar kanuna ek madde eklenmiş, kira artış oranı yüzde 25'in üzerinde olamaz denilmişti, konut kiralarında. Bu hüküm konulmuştu. 1 Temmuz itibarıyla süre dolmuştu, ikinci kez yüzde 25'lik sınır korundu. Hukukun önemli ilkelerinden biri zayıfı koruma ilkesidir. Genel olarak bu hüküm genel bir hüküm. Kanun ev sahibine yüzde 25'ten fazla artıramazsın. Eğer geçen yıl fahiş artışlar söz konusu oldu. Normal olmayan artışlardı bunlar. Kanun koyucunun tedbir alması gerekiyordu. Kiracıyı özellikle bu zor durumdan kurtarabilecek mevzuat düzenlemesi anlamında bu 1 yıl daha uzatılmış oldu. Arabuluculuk sistemi 1 Eylül itibarıyla başlayacak. Yüzde 25'i kabul etmeyen ev sahipleri olmuştur, bunların hepsi hukukun içinde yargının çözeceği konular. Biz dostane şekilde arabuluculukla çözmeye başlıyoruz. Kiracı ya da kiralayan diyelim ki kiralayan kiracıyı tahliye ya da kirada artış yapmak istiyor. Bu durumda dava açmadan önce arabulucuya gidecek, uzlaşma olmazsa o takdirde dava açacak. Uzlaşma sağlanırsa tutanak tutuluyor, ilan yerine geçiyor, anlaşamazlarsa yine tutanak tutulup yargıya intikal ediyor. Kanunda belirtilen sürelerde anlaşma sağlanamazsa çok uzun bir süre değil, anlaşılamama durumu olursa bir aylık gecikme süresi olur dava açmak için” yanıtını verdi.

Aile hukukuna da arabulucu gelebilir

Süresiz nafaka konusu hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, “Aile hukukunda arabuluculuğu getirme çabamız var. Akademisyenler ve uygulayıcılarla geniş çaplı bir sempozyum gerçekleştirilecek ve aile hukuku tüm yönleriyle ele alınacak. Nafaka, boşanma, boşanmada tazminat, velayet vs.. geniş çerçevede ele alınacak” dedi.

Çek borçlarını son raddede ödeyenlerin yüzde 80'i kurtuldu

Bakan Tunç, son olarak da infaz düzenlemesine değinerek “İnfaz düzenlemesinde Covid izninde olan hükümlüler var, 120 bin hükümlü izindeydi. Pandemide çıkmıştı 3 yıldan bu yana uygulandı, izinde geçirdiler. 31 Temmuz itibarıyla bu süre sona erdi. Buna göre denetimli serbestliğine 5 yıldan az kalanlar cezalarını dışarıda infaz etmeye devam edecek. 5 yıldan fazla olanların cezaevine dönmesi çağrısı yapıldı. 5 bin 600 civarında çek yükümlüsü vardı. 4 bin 400 civarındakiler para cezalarını ödedi ve cezaevine girmekten kurtuldular. Çek bedelinin yüzde 10'unu peşin ödemek kaydıyla geri kalan kısmını 15 taksit 2'şer arayla 30 ay vadeye yayıldı. Çek suçu daha önce dolandırıcılık olarak uygulanırdı. Çeke hapis cezası değil de adli para cezası getirildi, adli ceza ödenmeyince hapse dönüşüyor. Çek borçlarını son raddede ödeyenlerin yüzde 80'i kurtuldu” ifadelerini kullandı.

 

“Hedefimiz yeni anayasa”    

21 yılda fiziki kalkınma, altyapı yatırımları yapmakla kalmadık. Demokrasimizi güçlendirmek gibi hem hukuk devletini güçlendirme gayesi içinde olduk. Anayasayı uygun hale getirdik, yargı birliğini sağladık. Hedefimiz yeni anayasa. Yeni anayasa hedefimiz her zaman baki. Bu süreç içinde demokrasi güçlenirken çok sayıda da saldırıyla karşı karşıya kaldık. e-Muhtıra, AK Parti'ye kapatma davası, gezi olayları, 15 Temmuz, 17-25 Aralık, tüm bunlar demokrasiye müdahale girişimleriyle bunlara geçit vermedik. Bugünlere kadar geldik. Dış politikada adaletli, dengeli ve hakkaniyetli dış politikayla söz sahibi olmaya devam edeceğiz.”