Asgari ücret 8 bin 500 TL!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bartın'daki binlerce asgari ücretlinin de merakla bekledi 2023 asgari ücret rakamını açıkladı. Asgari ücreti 8 bin 500 TL olarak belirlediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Böylece asgari ücrette geçtiğimiz yılın ocak ayına göre yüzde 94, Temmuz ayına göre yüzde 50 oranında artış sağlanmış, yıllık ortalama artış oranı yüze 70'in üzerinde gerçekleşmiştir' dedi. Enflasyonun da 2023'ün ortalarında yüzde 30, yıl sonu itibariyle de yüzde 20'lere düşürmekte kararlı olduklarını belirten Erdoğan aksi bir durum yaşanması halinde asgari ücrete yine asgari ücrete ara zam yapmaktan da çekinmeyeceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki milyonlarca asgari ücretli de olduğu gibi Bartın’daki binlerce asgari ücretlinin de merakla beklediği 2023 asgari ücret rakamını açıkladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’le TİSK Başkanı Özgür Burak Akyol’un da olduğu açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan Asgari Ücret Tespit Komisyonunca yapılan toplantılarda ortak bir rakam üzerinde anlaşılamadığını ifade ederek şunları söyledi:
“Her sene olduğu gibi bu yıl da önümüzdeki yılın asgari ücretini belirlemek üzere çalışan ve iş veren temsilcileri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın nezaretinde bir araya gelmişlerdir. Yapılan bir dizi toplantı sonunda çalışan ve işveren tarafları maalesef ortak bir rakam üzerinde anlaşamamışlardır. Hükümet olarak bir tüm tarafların tekliflerini ve gerekçelerini saygıyla karşılıyoruz. Elbette her kesim kendi öncelikleri, kendi hassasiyetleri, kendi çıkarları doğrultusunda bir tutum ortaya koyacaktır. Bize düşen görev ülkemiz ve milletimiz için en doğru, en hakkaniyetli, en sürdürülebilir sonucun ortaya çıkmasını sağlamaktır. Ne emekçilerimizin haklarının yenmesine ne de işverenlerimizin üzerine altından kalkamayacakları bir yükün bindirilerek istihdamın zarar görmesine rıza gösteririz.
“Asgari ücret rakamı ülkemizin genel ekonomik ve sosyal görünümüyle de uyumludur”
Meseleyi bu açıdan ele alarak taraflar arasında makul bir noktada uzlaşma sağlanabilmesi için samimi gayret sarf ettik. Gönlümüz çalışan temsilcilerinin de bugün aramızda olmasını isterdi. Ancak taraflardan herhangi biri katılmadığı için hem çalışanların alacakları en az maaş düzeyini hem de buna endeksli bir çok geliri belirleyen asgari ücreti ortada bırakamazdık. Nitekim geçmiş yıllarda da taraflar uzlaşmaya varamadığı halde hükümetçe sonuçlandırılan çok sayıda asgari ücret müzakeresi vardır. Bu defa da öyle yaptık. Açıklayacağımız asgari ücret rakamı ülkemizin genel ekonomik ve sosyal görünümüyle de uyumludur.
“Bugün ülkemiz tarihinin en yüksek çalışan rakamına ulaşmıştır”
Türkiye’de yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme gayretlerimizin en somut sonuçlarını çalışma hayatında aldığımız bir gerçektir. Bugün ülkemiz 34,7 milyonluk iş gücüne karşılık, 31,6 milyonluk istihdamla tarihinin en yüksek çalışan rakamına ulaşmıştır. Üstelik bu seviye kadınlarımızın işgücüne katılımının rekor kırdığı bir dönemde yakalanmıştır. Küresel krizin gelişmiş ülkeleri dahi ciddi şekilde sarstığı bir süreçte Türkiye’nin kalkınmasını arttırarak sürdürmesi tüm dünyada ilgiyle takip edilmektedir. Ülkemizin elde ettiği her kazanımı 85 milyon vatandaşımızın tamamının hayat kalitesini yükseltmek için kullanıyoruz. Çalışma hayatından soysal yardımlara, yatırımların teşvikinden sanayi ve tarım üretiminin desteklenmesine kadar her alanda bu gayretin izlerini ve neticelerini görmek mümkündür.
“Memur ve emekli maaşlarında yapılacak artış oranlarını da bu şekilde tespit edeceğiz”
Geçtiğimiz haftalarda kamu görevlilerin ek göstergeden, sözleşmelilerin kadroya geçilmesine kadar pek çok talebini bu anlayışla çözüme kavuşturduk. Bugün de biraz sonra sizlerle paylaşacağımız 2023 yılı asgari ücret rakamını belirlerken aynı yaklaşımla hareket ettiğimizden kimsenin şüphesi bulunmasın. Memur ve emekli maaşlarında yapılacak artış oranlarını da bu şekilde tespit edeceğiz. Adeta akrebin kıskacında yoğrularak gelişen, büyüyen, güçlenen Türkiye’nin gerçekten çok büyük fedakarlıklarla kazandığı imkanları her bir insanımızın emrine vermeyi sürdüreceğiz.
“Asgari ücret bizim dönemimizde reel olarak yüzde 142 oranında artmıştır”
Bilindiği gibi ülkemizde 2002 yılında bunun altını çiziyorum ve ısrarla söylüyorum 184 lira olan asgari ücret bizim dönemimizde bu da çok önemli nominal olarak 30 kat, reel olarak yüzde 142 oranında artmıştır. Geçtiğimiz yıl başında asgari ücrete o günlerin şartlarını dikkate alarak yüzde 50 oranında artış yaparak net 4 bin 253 liraya yükseltmiştik. Sadece bununla kalmamış asgari ücretten alınan gelir vergisi ve damga vergisini de kaldırmıştık. Ayrıca tüm gelirlerin asgari ücret kadar olan kısmını bu muafiyet kısmına dahil etmiştik. Yıl içinde enflasyonda yaşanan yüksek artış bizi Temmuz ayında yeni bir düzenlemeyle asgari ücreti hatırlayalım 5 bin 500 liraya çıkarmaya yöneltmiştir.
“Sırtımızda bu devletin küfesi var”
Bütün bunları yaparken unutmayalım sırtımızda bu devletin küfesi var. Alt yapıyla, üst yapıyla bu ülkede eğitimde, sağlıkta attığımız adımlar var. Bütün bunlarla beraber bu hesapları da ilmik ilmik dokuyarak yapıyoruz. Böyle yıl içinde asgari ücrette ortalama yüzde 80 ve kümülatif yüzde 95 oranında artış sağlamıştık. Ülkemizi faiz, kur, enflasyon cenderesinden çıkarmaya başladığımızın meyvelerini toplamaya başladığımız şu kritik dönemde hem hakları koruyan hem dengeyi gözeten bir yol izliyoruz. Ama tabi sırtına küfe müfe olmayanlar atıyorlar. Şu kadar, bu kadar veriniz falan filan diye. Çünkü bir sıkıntı yok, at. Nereye giderse gitsin. Ama biz çok hassasız ve 85 milyon nüfusu olan ülkemiz ki bu yıl 1 milyonun üzerinde bir artış daha söz konusu nüfus olarak yani yıl sonu itibariyle nüfusumuzun 86’yı aşması mümkün. Bütün bunları düşünmek zorundayız.
“Enflasyonu yıl ortasında yüzde 30’lu, yıl sonunda yüzde 20’li rakamlara indirmekte kararlıyız”
Bu ayla birlikte enflasyon oranlarının hızla aşağıya düşüşüne şahitlik edeceğiz. Enflasyonu inşallah yıl ortasında yüzde 30’lu, yıl sonunda yüzde 20’li rakamlara indirmekte kararlıyız. Ülkemizdeki her kesimden, her vatandaşımızdan hesabını bu hedefe göre yapmasını istiyoruz. Asgari ücreti belirlerken hem geçmiş kayıpları telafi edecek hem de önümüzdeki yıla dair, enflasyon öngörümüzü belirleyecek bir yaklaşım benimsedik. Şayet beklenmedik bir tabloyla karşılaşırsak tıpkı geçen yıl olduğu gibi yine bir ara düzenleme yapmaktan da kaçınmayız. Ülkemizde her kesim gibi işçilerimizin, emekçilerimizin, çalışanlarımızın gelir ve refah seviyesini arttırmış bir yönetim olarak bundan sonra da hiç kimsenin hakkının zayi olmasına da meydan vermeyiz.
“Net asgari ücret 2023 yılında 8 bin 500 lira olarak aramızda mutabık kaldık”
Biz milletimizle birlikte varız. Milletimiz için varız. Milletimizle birlikte var olmayı sürdüreceğiz. Diğer tüm hususlar gibi asgari ücretle ilgili adımları da bu hissiyatla atıyoruz. Şimdi sizlerle birlikte önümüzdeki yılın asgari ücretle ilgili rakamını da paylaşmak istiyorum. Tabi bu süreçte gerekli değerli bakanıma gerek TİSK Başkanımıza hassasiyetle bu süreci sürdürdükleri için şahsım, milletim adına kendilerine çok çok teşekkür ediyorum. Net asgari ücret 2023 yılında 8 bin 500 lira olarak aramızda mutabık kaldık. Bu asgari ücretin öyle ki işverene yansıması olduğu gibi bize de yansıması var. Bütün bu yansımalarını düşünerek bu adımı attık. Böylece asgari ücrette geçtiğimiz yılın ocak ayına göre yüzde 94, Temmuz ayına göre yüzde 50 oranında artış sağlanmış, yıllık ortalama artış oranı yüze 70’in üzerinde gerçekleşmiştir. Yeni asgari ücrettin çalışanlarımız ve işverenlerimiz başta olmak üzere ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Tekrar bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Akyol: “Pozitif bir enerji vermeye gayret ettik”
Uzun ve zorlu bir süreci hep birlikte geride bıraktıklarını belirten TİSK Başkanı Özgür Burak Akyol da şunları söyledi:
“Uzun ve zorlu bir süreci hep birlikte geride bırakıyoruz. Biz her platformda ifade ettiğimiz gibi Türkiye İşverenleri Sendikası Konfederasyonun bu süreçte esasında 3 tane önceliği vardı. Birincisi ülkemizin sürdürülebilir refahı oldu. İkincisi çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması oldu. Üçüncüsü de işletmelerimizi, üreticilerimizi ayakta tutarak üretim ve istihdamının sağlanması oldu. Dengeli ve sosyal tarafların hepsini sağlayacak bir asgari ücretin önemi her platformda aktarıyoruz. Biz bu süreçte pozitif mesajlar ve ülkemizin çalışma hayatına pozitif bir enerji vermeye de gayret ettik. Devlet-işçi-işveren ayrımına da karşı olduğumuzu ben her fırsatta ifade ediyorum. Devlet bizim devletimiz, işçi bizim işçimiz, işveren bizim işverenimiz. Aslında burada bir aile felsefesi var. Bazen bütün konularda anlaşıyoruz bazen de aile bireyleri arasında anlaşmazlıklar da olabiliyor. Ama biz günün sonunda esas olanın kalpten birlik ve beraberlik olduğuna inanıyoruz.
“Asgari ücret bir taban ücrettir makul olması gerekir”
Bugün işçi tarafıyla bazı görüş ayrılıkları olmuş olabilir ama yarın başka konularda yine mutabakatlar sağlayacağız. Bu masadan kalkacağız ama çalışma hayatının yeni noktaları için başka masalara yine oturacağız. Oralarda da anlaşmalar sağlayacağız. Kamuoyundan ben bu süreci sağ duyuyla değerlendirmesini istirham ediyorum. Kutuplaştırmak, ayrıştırmak bu aileye yakışmaz diye düşünüyoruz. Bugün açıklanan bu ücreti doğal olarak düşük bulanlar, yüksek bulanlar olacaktır. Dengeli ve makul bulanlar olacaktır. Ama her zaman ifade ettiğimiz gibi asgari ücret bir taban ücrettir. Makul olması gerekir. Hedefimiz hep beraber ortalama ücrettin arttırılması olmalıdır. Bu nedenle belirlenen bu rakamın üzerine çıkabilecek olan işletmelerimizin de ilave adımları atması çağrısında da her zaman bulunuyoruz. Odağımızı enflasyonla mücadeleye, önce alım gücünün korunmasına ve artmasına, vergi istihdam gibi çalışma hayatının diğer konularına bundan sonra ayıracağız.”
Bilgin: “Yeni bir ücret skalasına ulaştıracaktır”
Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yüzde 37’sini ilgilendirdiğini söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de “Asgari ücret Türkiye’de çalışanların yaklaşık yüzde 37’sini ilgilendiren bir ücret. Fakat bununla sınırlı kalmıyor. Bütün ücret yapılarını düzenliyor. Asgari ücret üzerindekiler kademe kademe asgari ücretten sonra yeniden ücretlerin ayarlandığı bir sürece giriyorlar. Bu demektir ki sizin açıkladığınız bu rakam bütün çalışanları sadece asgari ücretli çalışanları değil, onun üzerinde çalışanların da, emekçilerin de refahtan pay alacakları yeni bir ücret skalasına ulaştıracaktır. Bu Türkiye’nin büyümesine, büyürken emekçilerini düşünen bir sosyal devlet anlayışına yakışan bir tutumdur. Bu yaklaşım Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını, toplumun bütünleşerek, emekçileriyle, işverenleriyle üretim sürecine daha verimli bir şekilde katılmalarını sağlayacaktır. Sürece katılan işverenler ve işçi temsileri bugün burada olmasalar da bu rakamın müzakereler sürecinde oluşmasına katkı sağlamışlardır. Bunun için TÜRK-İŞ temsilcilerine de TİSK temsilcilerine de buradan teşekkür ediyorum” dedi.