Yalçınkaya: 'Belediyeyi enkaza çevirmişler, enkaz devraldık'
Cemal Akın'ın ardından göreve gelen Bartın Belediyesi Eski Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu tarafından 10 ayda toplam 262, sadece 2 günde ise 115 kişinin işe alındığını ifade eden Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, kanunen yüzde 40 olması gerektiği halde şuanda Bartın Belediyesinin gelirinin yüzde 73'ünün personel giderlerine ayrıldığını söyleyerek işçi çıkarılacağını açıkladı. Bu kararı almış olmaktan büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Başkan Yalçınkaya, 31 Mart Yerel seçimlerinden önce Ocak, Şubat ve Mart aylarında Bartın Belediyesinin öz kaynakları dahil, devletten gelen tüm paraların harcanmış olduğunu ve kamuoyuna da yansıdığı şekilde Belediye çalışanlarının bu ay maaşlarını yarım yatırmak zorunda kaldıklarını belirtti. Maaşın geri kalan kısmını ayın 10'unda yatıracaklarını söyleyen Yalçınkaya, Fırıncoğlu'ndan ne yazık ki bir enkaz devraldıklarını kaydetti. Kendisinin bu durumu hiç tahmin etmediğini ve karşılaştığı tablo karşısında şok olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, Belediyedeki birimlerde yapılan harcamalarla ilgili detaylı araştırmalar yapıldığını, nereye ne kadar fahiş harcama yapıldığından bankamatik memurlarına kadar her şeyi ilerleyen süreçte araştırmalar tamamlandığında açıklayacağını söyledi. Yalçınkaya bu durumla ilgili hem idari hem de adli yargı süreçlerini de başlatacaklarını kaydetti.
Cemal Akın'ın ardından göreve gelen Bartın Belediyesi Eski Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu tarafından 10 ayda toplam 262, sadece 2 günde ise 115 kişinin işe alındığını ifade eden Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, kanunen yüzde 40 olması gerektiği halde şuanda Bartın Belediyesinin gelirinin yüzde 73'ünün personel giderlerine ayrıldığını söyleyerek işçi çıkarılacağını açıkladı. “Bugün siyasi hayatımın belki de benim açımdan en üzüntü verici ve seçildiğim günden beri karar vermekte çok zorlandığım bir kararı bildirmek için sizlerin karşısındayım” sözleriyle basın açıklamasına başlayan ve kararı açıklamakta oldukça zorlandığı görülen Başkan Yalçınkaya, kamuoyunda bir anda gündeme oturan basın açıklamasında şunları söyledi:
“Bugün siyasi hayatımın belki de benim açımdan en üzüntü verici ve seçildiğim günden beri karar vermekte çok zorlandığım bir kararı bildirmek için sizlerin karşısındayım. İnanın ki bu kararı vermemek için çok mücadele ettim. Bartın halkının menfaati ve çıkarları söz konusu olduğunda her şey bir tarafa, Bartın halkının menfaatleri bir tarafa. Dolayısıyla halkın menfaatleri doğrultusunda hareket etmek zorunda olduğum için, benim için açıklamakta zorlandığım bir kararı sizlerle paylaşmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz.
“10 ayda 262 kişiyi işe almış”
Sizler beni tanıyorsunuz. Doğrulumu, dürüstlüğümü, çalışkanlığımı yaptığım görevler boyunca izlediniz. Benim nasıl bir insan olduğumu her biriniz çok yakinen biliyor. Ben emeğe, işçi haklarına en önemli değer olarak gören CHP'nin bir üyesiyim. DSP'nin Belediye Başkanı olarak 2 dönem, CHP'nin milletvekili olarak 3 dönem görev yapmış birisiyim. Siyasi hayatımın bir çok kısmında işçilerimiz için emekçilerimiz için mücadele içerisinde olan ve onların haklarını gerek belediye başkanlığı gerekse Bartın Milletvekili olarak görev yaptığım yüce Mecliste işçinin emeğinin arkasında oldum. İşçinin hakkının alınması noktasında uğraş verdim. Uğradıkları haksızlıklar karşından onların sesi oldum. Onların içinden geçtikleri zor durumları kamuoyu ile paylaştım. Her zaman emekçiye saygım var. Güneşin, yağmurun, karın altında bir kap sıcak yemek ailesine getirebilmek için koşturduğunu, alın teri döktüğünü çok yakinen bilen bir insanım. Her zaman bu arkadaşların haklarını korumak ve bu arkadaşların hak ettikleri ücretleri alabilmeleri konusunda yanlarında oldum. Sendikal mücadelelerinde, emeklerinin ellerinden alındığı günlerde Bartın'da ve Ankara'da yanlarında olarak destek verdim. Gel gör ki Bartın Belediye Başkanı olarak seçildiğim ve mazbatamı aldığım tarihten itibaren, şimdi sizlere anlatacağım durumu açıklamak istiyorum.
Çok üzgünüm, çok da öfkeliyim. Hükümetin yaptığı son değişiklik ile belediyemizde memur ve kadrolu işçiler haricindeki tüm personel istihdamımız belediye şirketi üzerinden yapılmakta. Bizim yaklaşık Bartın Belediyesinde çalışan personel sayımız 671. Personel istihdamımız burada yapılıyor. Dolayısıyla 2 yıl önce Milletvekili Adayı olmak için istifa eden önceki Belediye Başkanımızın görevi bıraktığı tarihte belediye şirketimizde çalışan işçi sayısı 400 civarındaymış. Yani 2 yıl önce sayın Cemal Akın görevi bıraktığında belediye şirketinde çalışan işçi sayımız 400 civarındaymış. Bu 400 kişi ile belediyemizin tüm hizmetleri yerine getiriliyordu. Bartın halkının beklediği hizmetler yerine getirilmesi için 400 personelimiz gece gündüz çalışıyordu. Memur ve kadrolu işçi haricinde istihdam edilen 400 civarı işçi belediyemizin tüm hizmetlerini vermek için yeterliymiş 2 yıl öncesine kadar. İstifa ile boşalan, Belediye Başkanının yerine gelen ve Belediye Meclis Üyeleri tarafından seçilen Belediye Başkanı ne yapmış? Bir önceki Belediye Başkanı ne yapmış. Seçilir seçilmez siyasi nedenlerle şirkete belediyenin ihtiyacı olmayan, akılla izah edilemeyecek sayıda personel istihdam etmeye başlamış. Bartın Belediyesi yıllardan beri 400 kişiyle Bartın'a hizmeti yerine getirirken bu arkadaş, benden önceki Belediye Meclis Üyeleri tarafından seçilip Belediye Başkanı olarak göreve başlayan Başkan bu 400 kişiyi yeterli bulmamış. Ve 262 kişiyi ekleyerek göreve geldiği tarihten bu yana işe almış. Yani şirket üzerinden çalışan işçi sayısı 672'lere çıkmış. Bir belediye personel gideri normal şartlarda yüzde 40'ın üzerine geçemez. Bu kanunla belirlenmiştir. Müfettişler tarafından yapılan denetimlerde bu oranın üzerine çıkılıp çıkılmadığı kontrol ediliyor. Benden önceki Belediye Başkanı personeli yüzde 65 artırmış. Yeni personel alımını son 10 ayda yapmış. Özellikle bu alımların sadece 2 günde, 3 ve 4 Ocak tarihlerinde, 2 günde toplam 115 kişiyi belediyeye almış. Benim belediye şirketinde 400 kişiyle yapacağım iş için bu arkadaş toplamda 261 kişiyi işe alarak bu işi 671 kişiyle yapma kararlılığı içinde olmuş.
“Her 100 liranın 73 lirası personele gidiyor”
Bizim uymakla zorunda olduğumuz 5393 sayılı belediye kanunu belediye başkanına bir sınırlama getiriyor. Personel giderin belediye bütçesinin yüzde 40'ını aşamaz diyor. Kanun diyor ki sen memuruna, kadrolu işçine ve belediye şirketi çalışanına bütçenin yüzde 40'ına kadar ödeme yapabilirsin diyor. Onun üstüne çıkamazsın diyor. Bütçenin yüzde 40'ının üzerine çıkamazsın çünkü geri kalan yüzde 60'la da sen Bartın'a hizmet getirmek zorundasın. Senin elinde bir para kalması lazım ki Bartın halkının beklediği hizmetleri yerine getirebil diyor. Bir takım beklentiler ile, bir takım siyasi gelecek hesapları ile maalesef belediyenin yüzde 40'tan fazla personel gideri ödememesi gerekirken geldiğimiz noktada Bartın Belediyesinde çalışan personellerine ödenecek gider yüzde 73'e çıkmış durumda. 100 liranın 73 lirası personel gideri olarak Bartın'da göreve geldiğim andan itibaren gördüğüm bir acı tablo olarak karşımda. Her 100 liranın 73 lirası personele gittiğinde Bartın'da projelerimizi hayata geçirme imkanımız olmayacak. Bu rakamlar bunu gösteriyor. Çünkü her 100 liranın 73 lirası sadece personel gideri olarak belediyeden çıkacak. Siyasi beklentiler ve şahsi ikballer için bu personel alımı fazla sayıda yapıldığında, yüzde 40'ın üzerine çıkıldığında kanun diyor ki senin bu personel artışlarından dolayı ortaya koyduğun kurum zararı senden rücu edilir diyor. Yani sen sorumlusun diyor. Bartın Belediyesini böyle büyük bir borcun altına sokan, personel giderlerindeki bu dengesizliği çıkaran arkadaşa soruyorum. Hiç mi kanundan kitaptan haberiniz olmadı. Ben bu kadar işçiyi alırsam, bu kadar personel artışına gidersem, personel giderleri yüzde 40'ın üzerine çıkarsa bu devlet benden bunun hesabını sorar diye hiç mi düşünmediniz?
“Maaşların yarısını ödeyebildik”
Şimdi belediyemizin ilgili müdürlüklerinden başkanlığa yazmış oldukları bir yazı var. Mali İşlerden Sorumlu Müdürümüz diyor ki personel giderimiz yüzde 73 diyor. Ben Bartın halkına bu durumda elimde kalanla yüzde 25'le nasıl hizmet yapacağım? Hangi parayla asfalt döküp yol yapacağım. Hangi parayla çöp toplayıp, su kanalizasyon hatlarını yapacağım. Hangi parayla park bahçe, hangi parayla sivrisinekle mücadele için ilaç alıp mücadele yapacağım. Hayvan barınağındaki hayvanların bakımını nasıl yapacağım. Elimizi kolumuzu bağlayarak bizi iş yapamaz hale getiren bir belediyecilik anlayışı ile karşı karşıya kaldık. Tüm hemşehrilerimize bunu duyurmak istiyorum. Tam bir enkazla karşı karşıya kaldık. Gelir gider dengesi bozulmuş, gelir gider dengesi içinde ödemeler hanesinin çok olduğu, gelir hanesinin ise çok az olduğu bir durumla karşı karşıya kalacağız. Ben hangi parayla mahallelerimize kreş yapıp fakir fukaranın çocuğunun eğitim almasını sağlayacağım. Hangi parayla fakirin fukaranın cenazesini kaldıracağım. Kendi şahsi çıkarları için, seçimi kazanacağım diye böyle fütursuzca, bütçe dengesi bilmeyen insanların hataları nedeniyle elimiz kolumuz bağlı. Sadece ve sadece personelimize maaş ödemekle 5 yılımızı geçireceğiz. Durum bunu gösteriyor. Geçen ay şirkette çalışan 671 işçinin personel maaşını ödeyemedik. Nisan ayında göreve geldim, İller Bankasından gelen paylarımız bayram öncesi geldiği için rahatlıkla ödemeyi yapmıştık. Ama kendi öz gelir kaynaklarımızın maaş ödemeye yetmediğini gördük. Dolayısıyla İller Bankasından gelecek paylarla ancak ödeyebilme durumumuz olduğunu gördük. Hiç olmazsa çalışanlarımıza maaşlarının yarısını verelim dedik. 671 çalışan işçi arkadaşımızın maaşının yarısını ödedik, diğer yarısını da ayın 10'unda ödeyeceğiz. Bu duruma geldik. Bu durumda bir Bartın Belediyesi ile karşı karşıya geldik.
“Hesapsız, kitapsız kredi çekilmiş”
Benden önce Belediye Başkanlığı yapan arkadaş tarafından Bartın Belediyesine kredi çekilmiş. Çekilen kredi 29 milyon TL. Bu kredi değişken faizle çekilmiş. Çekerken de EYT'den emekli olacakların kıdem tazminatlarını ödemek için çekmiş. Bir kısmı EYT'lilerin kıdem tazminatı olarak ödenmiş, bir kısmı da aldığım bilgiye göre cari harcamalar için yapılmış. Bu para Bartın Belediyesine yüzde 52,60 faiz tahakkuk ettiriliyor. Ve para 53 milyon TL şu anda. 29 milyon TL 53 milyon TL olmuş. Aradaki faiz farkı Bartın halkının cebinden çıkacak. Gerçekten ya ben neyi nereden çekiyorum? Bu çektiğim şeye ne kadar faiz öderim? Ne kadar Bartın Belediyesi de bu çekilen para, faizleriyle birlikte kaç mal olur? Bunların da hesapları yapılmadan böyle bir işe girilmiş.
“Her ay açık veren bir yapıdayız”
Şimdi rakamları yuvarlayarak söylüyorum. Belediyemizin bu yıl toplam geliri 812
Milyon lira olacak. Aslında 2024 yılı Bartın Belediyesi'nin bütçesi 750 milyon TL olarak kabul edilmiş. Ama biz bir güncelleme yaptık ve dedik ki biz bu geliri hadi bir 50 altmış 60 daha arttıralım ve bizim gelir projeksiyonumuz sekiz 812 milyon TL olsun dedik. Hesaplarımızı da buna göre yapalım dedik. Yani buna göre bir gelir ideal dengesini kuralım dedik. Toplam personel giderimiz 676 milyon TL. Belediyemizin akaryakıt, elektrik, doğalgaz, yedek parça, gibi vesaire, zaruri ihtiyaçları toplam bir yıllık, 184 milyon TL. Her ay o gelirle giderimizi karşılaştığımızda her yıl toplam 48 milyon lira eksiye giriyoruz. Ya biz bir de 750 milyonu 812 milyona çıkardık gelir açısından. Yani 750'de kalsa o zaman aşağı yukarı 80 küsur milyon bir açık olacak. Ama biz arttırabiliriz bir alternatif gelir kaynakları bulabiliriz dedik. Ve toplamda 48 milyon lira eksiye gidiyoruz. Ben her ay Bartın Belediye Başkanı olarak maaşları ödesem çalışanımın, memurumun, kadrolu işçimin ve şirket kanalıyla çalışan işçi arkadaşlarımın maaşını ödesem ve zaruri giderleri yapsam, yani mecbur olan giderleri harcasam her yıl toplam 48 milyon lira açık veriyor. Yani bunu ayda 4 milyona tekabül ediyor.
“Belediye çalışamaz halde”
Bunun içinde yeni park yok, yeni otobüs yok. Yeni su hatları yok, yeni kanalizasyon yok. Bunun içinde üniversite öğrencilerine vereceğimiz burslarımız yok. Bunun içerisinde fakirimize fukaramıza yardım edeceğimiz paramız yok. Bunun içerisinde kreşlerimizi yapma sözü vermiştik, o yok. Yani bunun içerisinde hiçbir proje anlamında bir şeyimiz yok. Sadece personel giderimiz ve sadece zaruri ihtiyaçlarla yürüteceğimiz bir önümüzde 8 ayımız var. Bunun içinde yılsonuna kadar ödeyeceğimiz bankadan çekilen kredinin taksit borcu da yok. Bunu da -5 milyon desek, artı 40 milyonda o gelecek. Maalesef çok üzülerek söylüyorum. Ocak, şubat, mart gelirlerin hepsi harcanmış. Devletten gelen paraların hepsi bitmiş. Aynı zamanda kendi öz kaynaklarımızdan gelen paralar da bitmiş. Üç ayda yaklaşık 200 milyonun üzerinde bir para harcanmış ve ondan sonra da gider hayat 80 lira da ödeyin diye kesilmiş faturalar hak edilmiş faturalar var. Bir de ödemediklerini bize bırakmışlar. Dolayısıyla Bu 80 milyonu da ödeyeceğiz. Bu seksen milyonu da ödemek zorundayız. İnsanlar gelecek. Parasını isteyecek. Yaptık işimizi diyecekler. Bunu da dedik ki hadi on on ödeyelim dedik. Yani toplamda 190 milyon daha biz yıllık açık vermiş olacağız. Her ay Bartın Belediyesi 19 milyon 140 bin lira ödemek zorunda arkadaşlar. Yani gerçekten büyük bir vicdansızlık. Yeni bir belediye yönetimi gelecek. Bu yeni gelecek belediye yönetimi Bartın'a hizmet yapacak. Bartın halkına hak ettiği hizmetleri yerine getirecek. Ben şu paraları har vurup harman sormayayım. Ben şu paraları dengeli harcayayım. Ben bu kadar kişiyi işe alıp da bu kadar belediyeyi personel gideri ödeyemez duruma getirmeyeyim anlayışı içerisinde olması gerekenler maalesef bize öyle bir enkaz teslim ettiler ki, öyle bir kötü durumla bizi karşı karşıya getirdiler ki ben böyle bir enkazla karşı karşıya kalacağımız hiçbir zaman düşünmedim. Ve geldiğimde şok oldum.
“Önceliğimiz işten çıkartılan arkadaşlar olacak”
Bunların üstesinden geleceğiz. Bunların üstesinden gelmek için uğraş vereceğiz. Bu açığı nasıl kapatacağız? Dolayısıyla öncelikle üzülerek. Bu enkazdan kalkmamız lazım. Bu Bartın halkının beklediği hizmetleri askeri düzeyde yapabilmemiz için bir fedakarlık olması lazım. Bu nedenle bütçede bir azaltmaya gitmemiz lazım. Nereden gideceğiz? Personel giderini biraz dengeleyeceğiz. Ve bu nedenle bir işçi çıkartılması kararını arkadaşlarımızla görüşerek aldık. En azından şu gelir gider dengesini bir yere oturtuncaya kadar hesap kitap yapılmadan alınan ve belediyenin personel giderinin yüzde yetmişlere çıkmasını sağlayan personel fazlalığını azaltmaya karar verdik. Bunu da üzülerek, içim acıyarak yapmak zorunda olduğumuzu arkadaşlarımızla beraber biliyoruz. Çünkü bu işe giren arkadaşlarımız da büyük bir özlemle girdiler. Ama onlar da az çok biliyorlardı. Bu belediye bu şekilde gitmez. Elbet Bartın halkının beklediği hizmetleri yerine getirmek için personel alımı yapılacak. Bartın halkının beklediği hizmetler eksiksiz, noksansız halk beklediği şekilde onlara sunulsun diye bir alım yapılacak. Ama bu alımlar yapılırken liyakate bakılmamış, bu alımlar yapılırken sadece ve sadece ben seçimi kazanabilir miyim? Bu anlayışıyla alınmış arkadaşlar. Belki benim tanıdığımın dostlarımın çocuklar var. Belki benim çok yakın arkadaş gruplarımın evlatları var. Ama üzülerek böyle bir karar alıyorum. Ama sizlerin önünde bir kez daha söylüyorum. Ve tüm Bartın halkının da bunu bilmesini istiyorum. Şimdi belki çocuğu işten çıkarılan arkadaşlarımın da şunu bilmesini istiyorum. Bu bir acil tedbir. Bunu yapmak zorundayız. Bu ay bu paraları ödeyemedik. Bir ay daha ödeyemezsek biz o zaman halk nezdinde ve çalışanlar nezdinde itibarımızı kaybetmiş olacağız. Dolayısıyla biz tedbir alıyoruz. Bu tedbir kapsamı içerisinde böyle bir kararımızı uygulayacağız. Ama sonradan eğer ihtiyaç olduğunda ki biz bir kere 6 ay bir işçi alamayacağız. Sonrasında ihtiyaç oldu. Diyelim ki bir birim fazla çalışmak zorunda. O zaman bu çıkardığımız işçi arkadaşların içerisinden arkadaşları tekrar geri alacağız.
“Lüzumlu gördüğüm başvuruları yapacağım”
Bu kişileri bu duruma düşürenler utansın. Bak açıkça söyleyeyim. Bu duruma düşürenler utansın. Bunların sorumlusu bu çocuklarımız değil. Bu aileler değil. Bu arkadaşlarım değil. Sadece ve sadece siyasi emeller ve beklentiler ile orantısız işe alım işini yapan kişilerden ben Bartın Belediye Başkanı olarak, bu halkın bana inanarak, güvenerek görev verdiği kişi olarak gerek Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde, gerek İçişleri Bakanlığı nezdinde lüzumlu gördüğüm başvuruları yapacağım. Bunun da herkesin bilmesini istiyorum. Bartın halkının hakkını hiç kimseye yedirmeyeceğim. Sizin aracılığınızla yani bu işten çıkarmak kaldığım işçi arkadaşlarımdan bir kez daha söylediklerime dikkat etmelerini rica ediyorum. Üzülmemek elde değil. Ama üzülmeyin. Esas sizi bu duruma düşürenler üzülsün. Esas sizi büyük bir özlemlerle işe alıyoruz diyerek kendi şahsi menfaatlerini ön planda tutanlar üzülsün. Dolayısıyla belediyemizin gelir gider dengesini yerine oturtursak gene bu çıkardığımız arkadaş işe alacağız ve o arkadaşlara da elimizden geldiği kadar tabii ihtiyaca göre ihtiyaca göre mesleki becerilerine göre yağ kartlarına göre değerlendirerek onların da bundan sonra bir daha bu korkuları yaşamamaları konusunda yanlarında olacağız. İşçi alınacaksa bu çıkardığımız işçi arkadaşların arasından istihdam yapacağız.
“Bankamatik memurlarını açıklayacağım”
Bankamatik memuru olarak bilinen veya bankamatik çalışanı olarak bilinen, belediyeye hiçbir fayda katmadan belediyeye hiçbir fayda katmadan halkın bu vergilerinden ödedikleri vergilerinden maaş alıp, zenginliklerine zenginlik katanlardan da bunun hesabını sormak Rıza Yalçınkaya olarak benim boynumun borcu. Yani bu bankamatikleri de en kısa zamanda kamuoyuyla paylaşacağım. Çünkü bu halk vergileriyle fakirin, fukaranın parasıyla maaş alıp yan gelip yatanlar, zenginliklerine zenginlik katanlar da hiçbir zaman, biz aldık nasıl olsa keyfimize bakarız anlayışında olmasınlar. Onlardan da Bartın halkının bu parasının hesabını soracağım.
“Manikürcü getirip, bakım yaptıran işçi var”
Aynı şekilde maalesef üzülerek söylüyorum. Ellerinin bakımı yapmak için manikürcü, pedikürcü getirip ellerinin bakımını yaptıran işçiler var. Yazık günah. Yazık günah. Yani yazık günah yani. Ben ben şahsen bunlara üzülüyorum. Ben şahsen bunlara üzülüyorum. Şimdi bu arkadaşlardan bazıları daha geçen gün bir kuaförde sohbet yapmış. Ya demiş ne kadar rahatım bilmiyorsunuz demiş. Geliyorum sabah 8'de, akşam 5'te çıkıyorum. Sonra bankamatikten paramı alıyorum. Hiçbir iş yapmadan aldığım maaşla hayatımı sürdürüyorum demiş. Ya niye çalışmıyorsun? dendiğinde canım sıkılıyor evde otururken demiş.
“Aile şirketine çevirmişler”
Kendilerinin sanki bir aile şirketi olarak görenler var. Bartın Belediyesinde baba kız, baba oğul, anne kız, kimisi karı koca çalışıyor. Burada bir aile şirketi oluşmuş. Fakirin yetimin çocuğu işsiz. Üniversite bitirmiş iş bulamıyor. Ama aile şirketinde baba oğul, karı koca çalışmaya devam ediyorlar. Ben soruyorum. Bu adalet mi? Bu Bartın'da çok kişi ben biliyorum ki iş bekliyor. Üniversite mezunu insanlar çalışmak istiyorlar. Fakirin yetimin çocuğu iş bekliyor. Ama kimse torpili olmadığı için işe giremiyor. Adaletli olmak gerekir. Ya kızın çalışsın ya sen çalış. Emekli ol, ya karın çalışsın ya sen çalış. Bu konuda da bir adaletsizlik var. Gelir gider dengesi bozulmuş bir belediyeyi teslim aldık. İnşallah kısa zamanda bu adaletsizlikleri ortadan kaldırırız. Bartın halkının da bizlerden bekledikleri hizmetleri yapma imkanı buluruz.
“Har vurup harman savurmuşlar”
Hiç kimseyi işten çıkarmak istemezdim. Hiç kimseyi mağdur etmek istemezdim. Şimdi gene bizi yargısız infaza tabi tutacaklar. Ama yapmak zorundayım. Her ay 19 milyon lira eksi veren bir Bartın Belediyesi çalışamaz. Bu borcu bırakacağınız yerde 6 milyon lira özel kalem ödeneğini yemeseydiniz, o borçları ödeseydiniz. Aynı şekilde 2023 ve 2024 temsil ağırlamadan 17 milyon lira gitmiş. Temsil ağırlama ve özel kalem ödeneği. Bu ödeneklerle eğer bu 80 milyonun 25'i ödenseydi bugün 50 lira borcu devralacaktık. Böyle bir hesap kitap bilmeden yönetilen bir yönetimi teslim aldık arkadaşlar. Bundan sonra her 3 ayda bir size ve Bartın halkına hesap vereceğiz. Her 3 ayda bir harcadığımız paranın ne olduğunu, gelirimizin ne olduğunu, giderimizin ne olduğunu bu kamuoyuyla paylaşacağız. Bizim de bir hatamız varsa, bizim de yanlışımız varsa bizim de fakirin fukaranın, yetimin parasını har vurup harman savrulduğu bir ortamımız varsa bize de hesap soracaksınız arkadaşlar. Biz de birilerini eleştirdiğimiz gibi aynı yanlışların içerisinde olursak o zaman sizlerden bize de hesap sormanızı istiyorum Zaten Bartın halkı da hesap sorar bize. Çünkü bu Bartın halkı da bize güvendi, inandı. Arkadaşlarımızla gece gündüz demeden çalışıyoruz. Ve dolayısıyla da böyle bir sürecin içerisinde inşallah. Umut ettiğim gibi Bartın halkına hak ettiği hizmetleri getireceğiz. Şimdi iş, bundan sonra Bartın Belediyesi'nin gelirlerini artırmak, giderleri azaltmak, israftan, kaçınarak har vurup harman savunmadan kaçınarak tasarruflu bir şekilde Bartın Belediye bütçesini kullanarak Bartın'a hak ettiği hizmetleri yerine getirmek istiyoruz.”
“Cenaze hizmetleriyle ilgili kara propagandayla bizi lekelemeye çalıştılar”
Yalçınkaya bu açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin önceki dönemde Bartın Belediyesince nüfus fazlası kefen satıl alındığına dair iddiaları sorması üzerine Rıza Yalçınkaya şunları söyledi:
“Bartın Belediyesinin biz gelir ve giderlerine bakmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili ilgili birimlerden neyin nerede harcandığını ne kadar gider olduğunu öğrenmek istiyoruz. Bununla ilgili bilgiler geliyor. 2022 yılından beri galiba bir uygulama başlatılmış. Bartın Belediyesi olarak hem il dışında hem il içinde her hayatını kaybeden vatandaşımıza gerekli cenaze hizmetlerini her şeyiyle yapma anlamında bir çalışmaymış bu. Bununla ilgili cenaze nakil istemleri telefonları gelince bende nereye ne gidiyor diye birimime bakmak istedim. Bir, iki gün birimi durduralım dedik. Ama nereden dedik. Herkes dedikodu yapmaya başladı. “Rıza cenazeyi ortada bıraktı.” “Rıza cenazeyi getirmiyor.” “Rıza kefen vermiyor.” Rıza şunu vermiyor, Rıza bunu vermiyor.” Herhalde böyle bir kara propagandayla bizi lekelemeye çalıştılar.
“İl dışına çıkacak cenaze nakillerinden ücret alınması talebi komisyonda görüşülecek”
Bartın Belediyesi 23 mahalleye cenaze aracı, kefen, mezar tahtası, mezar kazısıyla birlikte hizmetini eksiksiz bir şekilde getiriyor. Bu 23 mahallede hiçbir şekilde hiçbir problem yok. Bize bağlı 18 mücavir alan köyümüzde de bu şekilde hizmetlerimizi veriyoruz. Baktık bizi çok fazla dedikoduyla yıpratmaya, kara propaganda yapmaya çalışıyorlar. Bu seferde ilin genelinde aynı şekilde hizmetleri veriyoruz. Sadece geçen hafta içerisinde Belediye Meclisine bir grup önerisi geldi. Bu grup önerisi de şuydu; il dışına çıkacak cenaze araçlarından kilometre başına bir ücret alınabilir mi? Alınamaz mı? Bu konuda bir değerlendirme yapılabilmesi için Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edildi. Oda orada görüşülecek. Ama şuanda o da yok. “Cenazeden, gasilhane hizmetinden, kefenden para almışlar” gibi yalan, insanlığa sığmayan kara propaganda yapıyorlar.
“Cenazeler için ne kadar pide, lokum alındı detayları açıklayacağım”
Biz Bartın Belediyesinde göreve başladığımız andan itibaren herhalde birilerinin hoşuna gitmeye bir yönetim sergiliyoruz. Birileri bizim titizliğimizden, bir yerleri kurcalamamızdan, bir yerlere çomak sokmamızdan rahatsız oldular. Böyle bir kara propagandayla da bizi kötülemeye çalışıyorlar. 2 yılda, 3 yılda ne kadar kefen kullandı, ne kadar mezar tahtası kullanıldı, ne kadar cenaze aracı dışarı gitti bunlarla ilgili çalışmalarımız bitmek üzere. Tam bittikten sonra da size bunları göstereceğim. Bartın'da cenaze için dağıtılan pideler, cenaze için dağıtılan lokumlar ve aylık ölümler ne kadardı, ne kadar lokum alındı, ne kadar pide alındı? Onlarla ilgili ayrı detayları da size bildireceğim.”