Üniversitede uzun dönemi başladı
Kaplan: 'Benden bu kadar'
Nurdan Eroğlu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Bartın Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Orhan Uzun, Bartın Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen devir teslim töreniyle görevine başladı. Törende görevi Kurucu Rektör Prof. Dr. Ramazan Kaplan'dan devralan Prof. Dr. Uzun, Bartın'ın genç ve dinamik üniversitesinde rektör olarak hizmet edecek olmaktan büyük onur duyduğunu söyledi. Rektörlük cüppesini Uzun'a giydiren Kaplan ise “Benden bu kadar” dedi. Kaplan bu sözleri üzerine bir süre salondakiler tarafından alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Bartın Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Orhan Uzun, düzenlenen devir teslim töreniyle görevi Kurucu Rektör Prof. Dr. Ramazan Kaplan'dan devraldı. Bartın Üniversitesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen devir teslim törenine Bartın Valisi Nusret Dirim, Belediye Başkan Vekili Fahri Fırıncıoğlu, Garnizon Komutanı Deniz Piyade Albay Vedat Selvitop, Üniversite Senatosu, fakülte dekanları, öğretim üyeleri, akademisyenler ve Bartın protokolünde yer alan birçok isim katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende Kuruluşundan Bugüne Bartın Üniversitesi filminin gösterimi yapıldı. Kurucu Rektör Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Prof. Dr. Orhan Uzun'a rektörlük cübbesini giydirerek görevini devretti. Bartın Üniversitesi Rektörlük cübbesini giyen Uzun, Bartın'ın genç ve dinamik üniversitesinde rektör olarak hizmet edecek olmaktan büyük onur duyduğunu kaydetti.
KAPLAN: “FARKLI VE MEŞAKKATLİ BİR YOLCULUĞA BAŞLADIK”
Törenin ilk konuşmasını yapan Kurucu Rektör Prof. Dr. Kaplan, kuruluşundan bugüne gelinen noktaları anlatarak şunları söyledi:
“Bugün gerçekten üniversitemizin kuruluş tarihinde mutlu anlarda birini yaşıyoruz. Aramızda yeni görevine başlayan çok değerli arkadaşımız, üniversitemizin yeni rektörü bulunuyor. Bu mutluluğu tarihe düşüren bir not olarak düşündüğümüz için böylesine güzel bir tören düzenlemeyi arzu ettik ve bu tören sizlerin katılımlarıyla güzelleşti. Bizim bu tavrımız ve tutumumuz inşallah bundan sonra üniversitemizde bir gelenek oluşmasına ve bundan sonrada törenlerle bu şekilde devredilmesine vesile olacaktır. 2008'de buraya geldiğimiz zaman tatlı bir heyecan ve yeni bir başlangıç için burada bulunuyorduk. Biz buraya 2008'de farklı ve meşakkatli bir yolculuğa başladık. Meşakkatli bir yolculuktu çünkü üniversitemizde bir fakülte bir meslek yüksekokulu vardı ve burası Zonguldak'ın dışarısında, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'ne bağlı ama kendi şartları içerisinde öğretimi ya da faaliyetleri yürütmekte olan bir bölgeydi.
“EN ÖNEMLİ GİRİŞİMİMİZ YENİ KAMPÜS ”
2008'de biz buraya geldikten sonra en önemli girişimlerimizden birisi çağdaş, yeni ve üniversitenin ihtiyacını karşılayacak bir kampüs alanı oluşturmaya bakmak oldu. Bugün aramızda o süreci tüm ayrıntılarıyla yaşayan bilen arkadaşlarımız var. Gerçekten zorlu bir süreçti çünkü seçeceğimiz alan hem Bartın'ın geleceğin de hem de üniversitenin geleceğinde etkisi yüksek bir bölge olmalıydı. Buna son derece dikkat etmeliydik. Burası bir deprem bölgesi bizim son teknolojileri kullanarak bu deprem bölgesinde en üstün yapıları oluşturmamız ve geleceğe bunları taşımamız gerekiyordu. Uzun araştırmalardan sonra neredeyse on yedi bölge olmak üzere değişik yerlerde alanlar bulduk, gösterildi. Değerlendirmeler sonucunda bu seçenekleri üçe indirdik. Daha sonra da devlet planlama ve ilgili bakanlıklara sunduğumuzda şu anda bulunduğumuz yer üniversitemizin yeni kampüs alanı olarak belirlendi. Buranın karar altına alınmasında sekiz devlet kuruluşunun imzası vardır. Bugün görüyoruz ki vatandaşlarımızdan ve şehrimizi ziyaret eden misafirlerimizden aldığımız izlenimler odur ki çok yüksek derecede isabet kaydetmişiz. Sizin de yakından gördüğünüz, takdir ettiğiniz gibi üniversitemiz şehrin giriş ve çıkışında bir ayna konumundadır. Valiliğimiz ve devlet kurumlarımızdan başlayarak ilimizdeki bütün sosyal kesimlere kadar yeni kampüsümüzü tanıtmaya çalıştık ve tanıttık. Bin 837 kişiyle kamulaştırma yaptık. Bartınlılara teşekkür ediyorum, oradaki köylülerimize teşekkür ediyorum. Hiçbir insanımızla zerre kadar anlaşmazlık yaşamadan kamulaştırmayı tamamladık. Bu üzerinde durulacak başlı başına bir hadisedir. Hiçbir vatandaşımız mahkeme yoluna gitmedi. Bize güvendiler, bize inandılar ve bizim kendilerini asla mağdur etmeyeceğimizi düşündüler ve gerçekten de etmedik.
“İDDİALI BİR ÜNİVERSİTEYİZ”
Orada şehrimizin göz bebeği olan bir üniversite yapılanması ve şehri oluşuyor. 2 bin 100 dolayında öğrenci sayımız bugün 15 bindir. 17 program vardı ve bugün 180 programımız var. Bu üniversite 180 ayrı branşta öğretim yapabilecek kapasiteye sahip demektir. Bu 6-7 yılda gelinen bir mesafe bakımından son derece sevindirici ve son derece güzel başarıdır. Üniversitemizin bu başarısı bilime ve bölge kalkınmasına yaptığı katkıdan kaynaklanır. Biz 2016 yılında Türkiye'de yapılan bir araştırmada çıkan sonuçta Türkiye'de öğretim üyesi başına düşen yayın bakımından tüm üniversiteler içerisinde ilk 10 sıradayız. Bu sıralamaya ülkemizin gelişmiş, ünlü üniversiteleri dahildir. Bu başarıyı yakalayan öğretim üyelerimiz hem teşekkür ediyorum hem de huzurunuzda onları tebrik ediyorum. 6 yıllık bir üniversitenin tüm üniversiteler içerisinde ilk 10'a yerleşmesi akademik yayın bakımından dikkate değer bir durumdur. Bu ne demektir biliyor musunuz? Tabi ki bütün üniversitelerimizin katkısı vardır ama biz bilime yaptığımız katkı bakımından, bölge kalkınmasına yaptığımız katkı bakımından iddialı bir üniversiteyiz. Bunu gücümüzle ispat ediyoruz. Bunun en büyük nedeni ilk 10 içerisine girmiş olmamızdır. Yine bu sıralamada İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz Türkiye'deki alandaşlar fakülteler değerlendirmesinde 8. Sırada yer aldı. Bu gerçekten üzerinde durulacak bir sonuçtur. Mühendislik Fakültemizde mühendislik fakülteleri sıralamasında 13. Sırada yer aldı. Bunlar hem ilimiz, bölgemiz, üniversitemiz hem de devletimizin geleceği bakımından çok önemli rakamlardır.
“ÜNİVERSİTEMİZ BUGÜNE KADAR ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI”
2008 yılında kurulan üniversiteler arasında ki o yıl 9 üniversite kurulmuştur, üniversitemiz Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre birinci sırada yer almıştır. 2006 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında 10. Sıradayız. 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler genel sırlamasında 17. Sıradayız. Tıp Fakültesi olmayan üniversiteler yerel sıralamasında 21. Sıradayız. Tüm devlet üniversiteleri sıralaması içerisinde 65. Sıradayız. Dünya üniversitelerini sıralayan ve onları değerlendiren bir sıralamalarda da 21 bin üniversite değerlendirildi. Üniversitemiz bu sıralamada ilk 3'te 1'in içerisinde yer aldı. Sırası da 6 bin küsurdur. Bu nereden bakarsanız bakın üniversitemizin geçmişi ve geleceğine olan güven bakımından fevkalade önemli olan bir sıralamadır. Bölge kalkınmasına yönelik olarak üniversitemiz çeşitli dönemlerde toplantılar çalıştaylar düzenledi. Bunlardan en önemlisi Bartın'ın sektörel kalkınmasına çok yüksek katkısı olacak toplantıydı. Burada sempozyum düzenlendi. Sanayicilerin temsilcileri katıldı. Bu toplantıda ilimizin kalkınmasının hangi noktada gelişeceği ve üzerinde durulması gereken noktalar tespit edildi. Üniversite sadece bilim üreten bir alan değildi. Gerçi temel görevi budur. Yüksek bilim üreten ve bunu toplumun faydasına sokan bir alandır. Aynı zaman bölgeyle bütünleşme, bölgede öncülük yapma, bölgeye başkanlık yapma ve bunları sanayiyle buluşturarak ekonomik girdi sağlama noktasında üniversitemiz bugüne kadar üzerine düşeni yapmıştır. Bundan sonrada yapmaya devam edecektir.
“GELDİĞİ NOKTA FEVKALADE GÜZEL”
Şunu rahatlıkla çevreden de aldığımız izlenimlerle ve bilim dünyasından bize gelen geri dönüşümlerle söyleyebilirim ki üniversitemizin bilimsel faaliyetleri bakımından geldiği nokta fevkalade güzeldir. İmajı iyidir ve inşallah bu yeni dönemde sayın rektörümüzün gayretleriyle de bu başarı çok daha ileri noktalara taşınacaktır. Ben Orhan Bey'i yakından tanıyorum. Resmi sıfatlarımızın dışında ona kardeşim diyorum. O bizim kardeşimiz, arkadaşımız, dostumuz. Alanına vakıf. Alanında üretken bir hocamız. Buraya gelmeden önce de Yüksek Öğretim Kurulu'nda (YÖK) Kalite Kurulu oluşturmuştu. Bu son yıllarda YÖK'ün, hükümetin ve üniversitelerimizin temel politikalarından birisidir. Üniversitelerde kalite bazlı çalışmak ve akredite olmuş fakülteler, bölümler hatta üniversiteler oluşturma noktasında gayret sarf ettiler.
“ÜNİVERSİTE ORTAMIMIZ HAREKETLENDİ”
Biliyorsunuz zaman zaman dünya üniversiteleri sıralamaları yapılır. Bu sıralamalar içerisinde biz üniversitelerimizin yer almamasından yakınırız. Bunun tabi siyasi nedenleri de var. Üniversitelerin dışında ülkeler arasında kaynaklanan sorunlar nedeniyle bu sıralamalarda oynamalar var. Ama bütün bunlara rağmen elbette ki bizim bilim dünyasında söz sahibi olmamız ve bunu ileri noktalara taşımamız gerekiyor. Fuat Sezgin hocamızın çalışmaları neticesinde ortaya çıkan tablo şu bizim batıdan bize yansıyan ışıltılar karşısında gözümüz kamaşıyor ve geçmişimizi bilmediğimiz, kendimizi de tanımadığımız için zannediyoruz ki biz insanlık tarihinde hiçbir şey yapmadık. Oysa Fuat Sezgin'in çalışmaları sonucunda ortaya çıkan şu ki bugünkü batı dünyası ilmini İslam düşünce sistemine ve bilimine borçludur. Ama biz bunun farkında değiliz. Eğer bir insan zemin olarak bunu bilir, buna yaslanır ve elbette ki modern çağın getirdiği bilimle donanmış olarak dünya bilim sahnesinde yer almaya çalışırsa inşallah biz tarihte olduğu gibi bundan sonrada dünya bilim, siyaset, ekonomi, kültür ve sanat tarihinde yine öncü milletlerden birisi olacağız. Biz zaten öncü bir millettik. Bunu asla popülist bir yaklaşımla söylemiyorum. Elbette milletimizi seviyoruz ve ona güveniyoruz. Ama bir şey daha biliyoruz ki bunları bilmek ya da bunlarla avunmak bizi hiçbir yere taşımaz. Bu bakımdan yapacağımız şey çağın silahı olan bilgiyle donanmak ve medeniyetimizi bu bilgiyi insani kılarak, insani ve ahlaki damarını asla kaybetmeden milletimizi geleceğe ve tarihe taşımak olmalıdır. Üniversiteler bunun için vardır. 2008 yılına gelinceye kadar Türkiye'deki üniversitelerimiz elbette ciddi işler yapıyordu. Fakat bunlar topluma maalesef yansımıyordu. Ama bugün yeni üniversitelerimizin kurulmasıyla birlikte üniversite ortamımız hareketlenmiştir. Çeşitlilik artmıştır. Gerçekten şuanda iftiharla söylüyoruz üniversiteler arasında ciddi ama tatlı bir yarış başlamıştır. Bu yarış milletimizi medeni milletler arasında en üst sıralara taşıma yarışıdır.
“ÜNİVERSİTEMİZ BİR HUZUR ORTAMIDIR”
Biz burada bu yarışın aktörü olarak yarışa en iyi şekilde hazırlamak ve geleceği kurma noktasında üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmakla mükellefiz. Üniversitemiz bir huzur ortamıdır. Üniversitemizde öğretim üyeleri arasında, personelimiz arasında ve öğrencilerimiz arasında genel olarak bir kardeşlik, arkadaşlık ve dostluk havası hakimdir. İnşallah bu böyle devam edecek. Mesela üniversitemizde ciddi anlamda hiçbir olay olmamıştır. Ufak tefek olur gibi gözüktüğü durumlarda öğrencilerimize göz, kaş etmemiz ya da biraz sesimizi yükseltmemiz yetmiştir. Öğrencilerimiz hocalarına karşı son derece saygılıdır. Bu aynı zamanda hem öğrencilerimizin güzelliği ve iyiliği hem de üniversitemizin yapılanmasında hakim olan felsefeden kaynaklanmaktadır.
“ÜNİVERSİTEMİZİN HİZMETİNDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİM”
Yeni üniversitelerimizin kurulmasıyla birlikte üniversitelerimiz hareketlenmiştir. Çeşitlilik artmıştır. Üniversiteler arasında ciddi ve tatlı bir yarış başlamıştır. Bu yarış milletimizi medeni milletler arasında en üst sıralara taşıma yarışıdır. Bu nedenle biz burada bu yarışın aktörü olduk. Üniversitemiz bir huzur ortamıdır. Üniversitemizde akademik personelimiz ve öğrencilerimiz arasında genel olarak gözlemlediğimiz arkadaşlık ve kardeşlik havası hakimdir. İnşallah bu böyle devam edecektir. 8 yılda üniversitemizde hiçbir olay yaşanmamıştır. Öğrencilerimiz hocalarına karşı son derece saygılıdır. Bu üniversitemizin sahip olduğu felsefeden kaynaklanmaktadır. Siz bugün önemli bir görev üstlendiniz. Bartın'ımızın hizmetinde olmaya geldiniz. İnşallah üniversitemizi geldiği noktadan daha ileri aşamalara taşıyacaksınız. İşiniz zor. Zorlukların yanında kolaylıklar da var. Ben hem Bartın'ın hizmetinde hem de üniversitemizin hizmetinde olmaya devam edeceğim. Bundan hiçbir şekilde endişeniz olmasın. Birikimlerinizi ve tecrübelerinizi üniversitemize aktaracaksınız. Sizin başarınız bizim başarımızdır. Sizin başarınız ülkemizin başarası. Sizin başarınız milletimizin ve insanlığın başarısı olacaktır. Biz sizin başarınızla iftihar edeceğiz. Öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Meslektaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Öğrencilerimizin bize ulaşması noktasında hiçbir zaman sorun olmadı. Üniversitenin kapısı, rektörlüğün kapısı her zaman açık olmuştur. Onların bize gelmediği yerlerde biz onlara gittik. Öğrencilerimize hep böyle yaklaştık. Bu yaklaşımın neticelerini de onlardan gördük. Öğrencilerimizin her yerde üniversitemize yakışır tavır gösterdiler. Çalışkanlıklarıyla gösterdiler. İnşallah bundan sonra da böyle olacak.
“HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Tabii konuşmamı bitirmeden İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Kayış Beye özellikle teşekkür ediyorum. Çünkü bizim fiziki yapılanma sürecinde doğrudan temas kurduğumuz kurum İl Özel İdaresidir. Valimiz İsa Beyden başlayarak, beraber çalıştığımız Valililerimize, Emniyet Müdürlerimize, Garnizon Komutanlarımıza, İl Jandarma Komutanlarımıza, İl Müdürlerimize ve ilimizin kalkınmasında görev alan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Hepsinden önemli yakınlıklar gördüm. Onlar benim zihnimde yaşamaya devam edecek. Onları hep güzelliklerle hatırlayacağım. Tekrar öğrencilerimize, öğretim üyelerimize ve basın mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Her yeni eskir. Her çocuk genç olur. Hayatı son bulur. Biz bugün öyle bir tatlığı paylaşıyoruz ki, Allah'a hamd olsun alnımızın akıyla görevi devrediyoruz. Geldiğimiz nokta açık ve net bellidir. Bizim hiçbir şey söylememize gerek yok. Biz sussak bile eserlerimiz konuşacak. Herkes bu eserleri görüp farkında olacak. Bu desten, bu şarkı ilelebet söylenecek. Bundan sonra bu şarkıyı siz söyleyeceksiniz. İnşallah bundan sonrası ülkemiz için hayırlı olur. Bana bundan zaman ne yapacağım soruluyor. Ankara Üniversitesi'ne döneceğim. Oradaki kadrom duruyor. Kitaplar yazmaya çalışacağım. Okuyamadığım kitapları okuyacağım. 2008'de göreve geldiğimizde o gün Başbakanımız ve bugün de Cumhurbaşkanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. Buraya gelmemin vesilesi kendileridir. Herkese şükranlarımı sunuyorum.”
REKTÖR UZUN: “AYNI AZİM VE KARARLILIKLA ÇALIŞACAĞIZ”
Bartın'ın genç ve dinamik üniversitesinde rektör olarak hizmet edecek olmaktan büyük onur duyduğunu belirten Rektör Uzun, başta Rektör Prof. Dr. Ramazan Kaplan olmak üzere Bartın Üniversitesi'ni kurulduğu günden bugünlere getiren, yapılan hizmetlerde emeği geçen herkese de teşekkür etti. Konuşmasında akademisyenlere ve öğrencilere de hitap eden Rektör Uzun, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın teveccühleri ile 18 Nisan 2017 tarihi itibarıyla Bartın Üniversitesi Rektörlüğü görevi şahsıma tevdi edildi. Bu vesile ile güvenlerine mazhar olduğum başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın YÖK Başkanımıza ve çok değerli YÖK üyelerimize saygılarımı sunuyorum. Şu andan itibaren bizleri de bir o kadar zor bir görev beklemektedir. Kuruluş sürecini büyük ölçüde tamamlayan Üniversitemizi daha iyi noktalara taşımak için bizler de aynı azim ve kararlılıkla çalışacağız. Bir üniversite kurmak fiziki, idari ve akademik anlamda yeni bir sistem oluşturmak oldukça zor olsa gerektir. Sayın Rektörün önderliğinde, bu zorlu süreci birlikte omuzlayarak Üniversitemizi bugünlere taşıdınız. Emekleriniz asla unutulmayacak, daima minnet ve şükranla yâd edilecektir. Bu itibarla, başta Rektör Prof. Dr. Sayın Ramazan Kaplan olmak üzere Üniversitemizi kurulduğu günden bugünlere getiren, yapılan hizmetlerde emeği geçen herkese içten teşekkürlerimi sunuyorum.
“İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLMANIN GAYRETİ İÇERİSİNDE OLACAĞIZ”
Üç bin yıllık bir tarihe, kültüre ve doğal güzelliklere sahip olan Karadeniz'in incisi Bartın'ın genç ve dinamik Üniversitesinde rektör olarak hizmet edecek olmaktan büyük onur duymaktayım. Mensubu olmaktan övünç duyulan, yüksek kalitede eğitim veren, ürettiği katma değeri şehriyle paylaşan, Bartın ile bütünleşmiş bir eğitim kurumu oluşturma hedefini sürdürülebilir kılmak için tüm iç ve dış paydaşlarımızla etkili bir iletişim ve işbirliği içerisinde olmanın gayreti içerisinde olacağımızı huzurunuzda ifade etmek istiyorum. Yeri gelmişken, şehre ayak bastığımız andan itibaren bizi bağrına basan çok değerli Bartınlı hemşerilerimize kalbi şükranlarımı sunuyorum.
“HUZURLU BİR ÇALIŞMA İKLİMİ OLUŞTURACAĞIZ”
Bilindiği üzere üniversiteler bilginin üretildiği, üretilen bilginin çeşitli mekanizmalar vasıtasıyla topluma aktarıldığı kuramlardır. Nitelikli insan kaynağı ve fiziki-teknik altyapı kadar, rahat ve huzurlu bir çalışma ortamının sağlanması da nitelikli bilgi üretiminin temel unsurlardan birisi konumundadır. Ötekileştirilme ve ayrımcılığın olmadığı, başarıyı ve ortak aklı önceleyen adil bir yönetim anlayışının temel yaklaşımımız olacağını, öncelikle ve özellikle ifade etmek istiyorum. Siz çok değerli akademisyenlerimizin tüm potansiyellerini ortaya koyabileceği huzurlu bir çalışma iklimini birlikte oluşturabileceğimize olan inancım tamdır.
“YENİ UFUKLARA BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ”
Bartın Üniversitesi ailesinin en önemli üyeleri olan sizlerle yeni ufuklara birlikte yürüyeceğiz. Çıktığımız bu yolculukta iki günümüzün aynı olmasına asla izin vermeyecek bir anlayışla geleceği birlikte şekillendireceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, bu onurlu görevi en iyi şekilde yerine getirmek ve aldığımız bayrağı daha ileri noktalara taşımak için tüm gayretimizle çalışacağımızı tekrar ifade ediyor, şahsıma tevdi edilen bu görevin Üniversitemize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
PROF. DR. ORHAN UZUN KİMDİR?
18 Ekim 1965 tarihinde Trabzon'da doğdu. 1990 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Fizik Öğretmenliği Bölümü'nden mezun olan Orhan UZUN, 1993 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fizik Anabilim Dalı'nda yüksek lisans, 1998 yılında Gazi Üniversitesi Fizik Eğitimi Anabilim Dalı'nda doktora çalışmasını tamamladı. 1991 yılında Urfa-Siverek İmam Hatip Lisesi'nde kısa bir süre Fizik Öğretmenliği yaptıktan sonra 1992 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Araştırma görevlisi olarak göreve başlayan UZUN, Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde sırasıyla 1998 yılında Dr., 1999 yılında Yardımcı Doçent, 2005 yılında Doçent ve 2010 yılında Profesör unvanlarını aldı.
Doktora eğitimi sırasında İngiltere'de Sheffıeld Üniversitesi'nde, doktora sonrasında ise Amerika'da Stanford Üniversitesi ve Silicon Vadisi'nde misafir araştırmacı olarak bulundu. DPT, TÜBİTAK ve üniversiteler tarafından desteklenen 18 Ar-Ge projesinde araştırmacı ve yürütücü olarak görev yapan UZUN, bugüne kadar 5'i doktora olmak üzere toplam 11 lisansüstü tez çalışmasını yönetti. TÜBİTAK ve bazı Bakanlıklarda proje değerlendiricisi, hakemlik ve panelistlik gibi görevlerin yanı sıra onlarca bilimsel dergide hakemlik yapan UZUN, halen iki bilimsel derginin editörler kurulunda görev yapmaktadır.
REKTÖR YARDIMCILIĞI VE DEKANLIK DA YAPTI
Süperiletkenlik, hidrojen depolama, akıllı ve nanoyapılı malzeme alanlarında araştırmalar yapan Uzun'un bugüne kadar 57'si SCI kapsamında olmak üzere toplam 183 araştırma makalesi ve bildirisi yayınlandı. Ulusal ve uluslararası pek çok konferansa çağrılı konuşmacı olarak davet edilen Uzun'un eserlerine bugüne kadar bin 374 atıf yapıldı. 2012 yılından itibaren Bülent Ecevit Üniversitesi'nde görev yapan Uzun, bu süre zarfında Rektör Yardımcılığı ve Dekanlık gibi yönetim görevlerinde bulundu. Evli ve üç çocuk babası olan ve Aralık 2015'ten itibaren Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Orhan Uzun, 18 Nisan 2017 tarihinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Bartın Üniversitesi Rektörlüğü'ne atandı.