Ulus Belediye Başkanı Uzun, iddialara yanıt verdi

Ulus Belediye Başkanı Uzun, iddialara yanıt verdi

Nihal Çınçın

Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, hakkındaki iddialar üzerine bir açıklamada bulunarak Ulus'a ve Ulus'un ticaretine zarar vermemek adına şimdiye kadar sessiz kaldığını söyledi.

Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, son günlerde kamuoyunda yaşanan tartışmalar ve hakkında ortaya atılan iddialar üzerine bir basın toplantısı düzenledi. Ulus'a ve Ulus'un ticaretine zarar vermemek adına hakkındaki iddialara bugüne kadar sessiz kaldığını söyleyen Başkan Uzun, “Bir süredir ilçemize yakışmayan konuşmaların olduğunu sizler takip ediyorsunuz. Ben ilçemizin bu şekilde gündeme gelmesini istemediğim için bugüne kadar basın manasında sessiz kaldım. Konunun muhatabı esnaflarımız ile toplantı yaptım, onların da doğruyu gördüklerini gördüğüm için Ulus'a, Ulus'un ticaretine zarar vermemek adına sessiz kaldım. Ama bazı arkadaşlar susmamızın edebimizden değil korktuğumuzdan zannederek terbiye sınırlarını aşmaları, böyle bir toplantıya sebebiyet verdi.” dedi.

“Muhatabımız bina sahipleriydi”

Hakkında ortaya atılan iddialara yanıt veren Başkan Uzun, şöyle konuştu:

“Şimdi bazı konular var, müsaadeniz ile açıklayalım. Birincisi; bir sundurma olayı yaratılmaya çalışılıyor. Olayın geçmişini ben size özetleyeyim. Bahse konu alan içerisinde bulunan bir esnafımız işyerinin önüne, bina arsasının dışında kalan, halkımızın ortak yaşam alanı bölümüne bir sundurma yapma talebinde bulundu. Konu incelendi uygun olmayacağı iletildi. Bu kardeşimiz de haklı olarak yanında bulunan diğer işyerlerini örnek gösterdi. Konu ile ilgili talimatımı verdim, incelettim. Gerçekten bu röportajlara konu olan sundurmalar belediyeden izinsiz olarak uzun süre önce yapılmış. Bunun üzerine ilgili binaların sahiplerine sundurmaların kaldırılması için bir uyarı yazısı yazdık, sağolsunlar onlar da kaldırdı. Şimdi burada saptırılan birkaç konu var. Hiç kimseye ceza yapılmadı, niyetimiz dedikleri gibi kötü olsaydı yapardık. Konuda muhatabımız röportaj vermek isteyen kişiler değil, bina sahipleriydi.

“Kul hakkı yemedim”

Şimdi bana kul hakkı yemek gibi çirkin benzetmeleri yapan kişilere iletmek istiyorum ki, önce ‘kul hakkı'nın kelime manasını öğrensinler, sonra da arkalarında duranların yaptıklarına baksınlar. Ben hiç kimseye, halkımızın, çocuklarımızın ortak yaşam alanlarını haksız yere kullandırıp kul hakkı yemedim. Siyasi menfaat için oraya buraya bir şeyler yaptırıp göz yummadım. Benim bir akrabamın sundurmasının olduğundan bahsediyorlar, birincisi o işyerinde bahsettikleri işleri yapanlar daha önce CHP'den Meclis üyesi arkadaşlarım, onlardan daha sonra akrabam devir alınıyor. Ayrıca orada da bir hata, kusur da yok. Yapılan yer kendi alanı içerisinde, kimsenin ortak alanını keyfi işgal etmiyor.

“Komik bir olay var”

İkincisi; yine sundurma olayına bağlı olarak ‘Başkana yakın kişilerin kaldırım işgaline izin verildiği' gibi çirkin cümleler kuruluyor. Tarafsız gözle bakıp fark ettiniz mi bilmiyorum, şöyle komik bir olay var. Bizi ceza vermek ile suçlayan kişilerin röportajlarını izledim, arkalarında işyerlerinde halkın ortak alanını masalar ile işgal ettikleri gözüküyor. Yani kendi mesnetsiz suçlamalarını aslında kendileri boşa çıkarıyorlar.

“Esnaflarımızı ayırt etmeden yapıyorum”

Doğru, ben esnaflarımıza kaldırım işgali konusunda göz yumuyorum. Ama fark etmek istemedikleri şöyle bir durum var; ben bunu tüm esnaflarımıza ayırt etmeden yapıyorum. Röportajda güya çektikleri fotoğrafları gösteriyorlar ya, insanda hayâ olur. Bir sürü CHP üyesi, CHP'den Meclis Üyeliği yapmış yapan esnafımız var. Baksınlar onların işyerlerine, hangisine, ne cezası yapmışım.

“Manipülasyona geliyorlar”

Vatandaşın yolunu kapatmadıkları sürece, trafiğini engellemedikleri sürece ben esnafım helal parasını kazansın istiyorum. Ama bu güya benim ceza verdiğim kişiler bir baksınlar ne yaptıklarına, komşusunu, akrabasını, arkadaşını şikayet ediyor. Manipülasyona geliyorlar, farkına değiller.

“Ulusa hizmet gibi bir görevimiz var”

Üçüncüsü; Ulus Doğa Park Oteli ve benim oradan maaş alma, gibi şeyler uyduruyorlar. Seçim zamanı onlar söyledi, yalanladım. Seçim bitti hala söylüyorlar, yoruldum artık. Bizim Ulusa hizmet gibi bir görevimiz var. Artık ya bu olay ile alakalı bir belge, bir bilgi varsa paylaşsınlar da benim de bilgim olsun ya da sussunlar. Komik duruma düşüyorlar.

“Ulus'un yakasını bıraksınlar”

Konuyu Ziya Paşanın sözü ile özetleyelim, ‘Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz.' Artık yalanlar ile Ulus'un yakasını bıraksınlar, ben doğmamış çocuğun bile hakkı olanı size yedirmem.”

“Ulus'ta artık hizmet var”

Son olarak Ulus'a yeni sanayi alanı kazandırma konusunda çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Başkan Uzun, Ulus'a bir fabrika kurulması konusunda da temaslarının sürdüğünü ifade ederek “Artık 4 sene seçim yok ve Ulus'ta artık hizmet var. Doğa kenti Ulus'u yeni sanayi alanını yine Ulus'un sanayisini en iyi şekilde kazandıracağım. Şuanda bunun arazisi ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. İmar Planıyla ilgili dosya Meclis'te kabul edildi ve plancımız hazırlık yapıyor. Önümüzdeki dönemde Ulus'a yaklaşık 16 bin metrekarelik bir sanayi kazandırıyoruz. Bu çok büyük bir çalışmadır. Ulus'ta şuan mevcut sanayimiz 2 bin metrekaredir. Şimdi bunun 8 katı büyüklüğünde bir sanayi sitesi kuracağız. ‘Tekstik fabrikamız gitti' diyorlar. Ben dün tekstil fabrikasındayım orayı gezdim. Bu yatırımcımızdan Allah razı olsun. Ulus'ta 500 metrekare bir aladan tekstil fabrikası vardı şimdi 3 bin 500 metrekare kapalı alana sahip. Yani 7 kat büyütmüş ve 250 kişi çalıştıracak kapasitesi var. Ulus'tan da 100 kişi burada çalışıyor. Bunun için de onur duyuyorum. Ulus'un sanayisi büyüyor, Ulus büyüsün istiyoruz. Benim tek menfaatim var. O da; Ulus'ta bir kişi daha ekmeğini kazansın. Ulus, Bartın'ın parlayan bir ilçesidir ve büyümeye devam edecektir. Üniversitemizle birlikte Ulus'a yeni öğrencilerimiz gelecek, esnafımızın işleri açılacak. Biz bunları konuşacağımıza neleri konuşuyoruz? Şuan Ulus'a vida ve yay fabrikası yapılıyor. Yani Ulus'a bir makine sanayisi geliyor.” dedi.