Tunç'tan siyasi denetim kararına ve CHP'ye tepki
'CHP sonuçları hazmedemiyor'
Nurdan Eroğlu
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Türkiye hakkında siyasi denetim kararı alan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin tarihe kara bir leke düşürdüğünü söyledi. Tunç, aynı zamanda 16 Nisan referandum sonuçlarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) götüreceğini açıklayan CHP'yi de eleştirdi. Tunç, “Seçme hakkının ihlal edilmesi için AİHM'ne gitmek isteyen CHP, 16 Nisan sonuçlarını bir türlü hazmedememektedir” dedi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) “Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi” konulu bir oturum düzendi. Oturumun sonunda Türkiye'nin 2004'te çıktığı siyasi denetim sürecine yeniden alınmasına karar verildi. AKPM'deki karar 45'e karşı 113 oyla alındı. Oylamada 12 çekimser oy kullanıldı. AKPM Türkiye raportörleri Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen tarafından hazırlanan raporda Türkiye'de özellikle terör örgütü FETÖ'nün darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde alınan karar ve uygulamalar eleştiriliyor ve demokratik kurumların işleyişinin bozulduğu belirtildi. Raporun görüşülmesinden sonra oylanarak kabul edilen karar tasarısında, Türkiye'ye çeşitli tavsiyelerde bulunuldu ve AKPM ile Türkiye arasındaki iş birliğinin devam etmesi için bu tavsiyelerin yerine getirilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda, olağanüstü halin mümkün olan en kısa zamanda kaldırılması istendi. Bu kararla Türkiye, denetim sürecinden çıkarılıp bu sürece sonradan yeniden dahil edilen ilk Avrupa ülkesi oldu.
KÜÇÜKCAN: “AYRIMCI YAKLAŞIM SERGİLENİYOR”
Rapora dair AKPM Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan'ın kaleme aldığı itiraz bildirisinde ise raporun ve karar tasarısının hatalarla dolu olduğu, Türkiye'ye karşı ayrımcı bir yaklaşımın sergilendiği ve tasarının kabulü halinde AKPM'nin Türk kamuoyu nazarında değerini kaybedeceği vurgulandı. AKPM Türk Heyeti Başkanı ve Adana Milletvekili Talip Küçükcan oturumda yaptığı konuşmada Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olduğunu ifade ederken Türkiye'de 7 Haziran seçimlerinden bu yana 750 vatandaşın demokrasiyi savunurken öldürüldüğünü, 900'den fazla güvenlik gücünün ise yine Türkiye'nin ve Avrupa'nın güvenliğini sağlamaya çalışırken öldüğünü belirtti. Küçükcan konuşmasının devamında, "Eğer DAEŞ veya bir başka terör örgütü sizin şehirlerinize saldırsa, sizin kasabalarınıza saldırsa, çocuklarınızı, eşlerinizi öldürse, siz de çeşitli önlemler alırdınız. Eğer onlar sizin parlamentonuza Türkiye'de olduğu gibi saldırsa siz de çok güçlü önlemler alarak güvenliği sağlamaya çalışırdınız. Bizim Türkiye'de yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz şey de bu" şeklinde konuştu.
TUNÇ'TAN KARARA TEPKİ
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç sosyal paylaşım sitesinden yaptığı açıklamada, Türkiye hakkında siyasi denetim kararı alan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin tarihe kara bir leke düşürdüğünü söyledi. Milletvekili Tunç sosyal medyadaki açıklamasında, “AKPM, bu kararı ile tarihe kara bir leke düşmüştür, 15 Temmuz'da demokrasiye sahip çıkan Türkiye'dir. Terörün her türü ile çetin bir mücadele veren Türkiye'dir. Mülteciye sahip çıkan Türkiye'dir. Böyle bir ülkeyi demokrasiye ve insan haklarına sahip çıktığı için tebrik edecekken 'siyasi denetim kararı' ne demektir? AKPM, Avrupa değerlerini, insan haklarını, demokrasiyi, millet iradesini hiçe saymış, darbeciye, teröriste sahip çıktığını tüm dünyaya göstermiştir. Bu karar Türkiye'ye zerre kadar zarar vermez. Avrupa bu tavrı ile kendisini inkar etmektedir” dedi.
Yılmaz Tunç yine sosyal medya hesabından 16 Nisan referandum sonuçlarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) götüreceğini açıklayan CHP'yi de eleştirdi. CHP Parti sözcüsü Selin Sayek Böke, CHP MYK haftalık değerlendirme toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Böke 16 Nisan'da anayasa değişikliği referandum sonucuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını söyledi. CHP, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 16 Nisan'da yapılan anayasa değişikliği referandumunda, mühürsüz oy pusulası ve zarfların geçerli olduğuna yönelik kararına itiraz etmişti. CHP'nin başvurusu YSK tarafından reddedilmişti. CHP ardından mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin YSK kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'a başvuru yaptı. Yüksek mahkeme, ana muhalefet partisinin itirazını karara bağladı ve Danıştay 10. Dairesi, YSK'nın kararının idari işlem niteliğinde olmadığına hükmetti.
“AİHM KABUL EDİLEMEZLİK KARARI VERECEK”
CHP'de bu karar üzerine AİHM'e gitme kararı aldı. Yılmaz Tunç ta CHP'nin bu açıklamalarıyla ilgili “CHP, halkoylaması sonuçları için AİHM'ne başvuracağını açıkladı. Oysa daha önce de AİHM bu tür başvuruları “kabul edilemez” bularak reddetmişti. CHP, Anayasa 79'da “Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz” hükmüne rağmen Danıştay'a da baş vurmuştu. Danıştay'ın ret kararının ardından AİHM'e gideceklerini açıkladılar. AİHM'in bu başvuru hakkında vereceği karar da “kabul edilemezlik” kararı olacaktır. CHP, 2014 yerel seçim sonuçları ile ilgili de hem Anayasa Mahkemesi'ne hem de AİHM'ne başvurmuş ve talebi “kabul edilemez” bulunmuştu” dedi.
“CHP SONUÇLARI HAZMEDEMİYOR”
CHP'nin iç hukuk yolunu tüketmen bu kararı verdiğini kaydeden Yılmaz Tunç, Bu kez Anayasa Mahkemesi'ni atlayarak, iç hukuk yolunu tüketmeden AİHM'e gideceklerini açıkladılar. CHP'nin itiraz ettiği husus şudur: “Vatandaş anayasal hakkı olan oy hakkını kullandı, ancak onun elinde olmayan bir sebeple oyu geçersiz sayılsın.” YSK'nın dediği gibi, oy gerçek, vatandaş gerçek ancak ilçe seçim kurulu mührü olan, fligranlı oy pusulasında sandık kurulundan kaynaklanan bir eksikliğe sarılıyorlar. Asıl korunması gereken, seçmenin kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple kullandığı oyun geçersiz sayılmaması, yani seçme hakkıdır. Seçme hakkının ihlal edilmesi için AİHM'ne gitmek isteyen CHP, 16 Nisan sonuçlarını bir türlü hazmedememektedir” şeklinde konuştu.