Tunç'tan darbe iddiaları hakkında konuştu
AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu'nda darbe iddialarının araştırılması kapsamında milletvekillerinin demokratik siyasetten dışlanması, demokrasi dışı müdahalelerin araştırılması amacıyla verilen HDP grup önerisi hakkında konuştu.
“Demokrasimiz birçok kez sekteye uğratıldı”
Milletvekili Tunç konuşmasında, “Grup önerisiyle darbe iddialarının araştırılması kapsamında milletvekillerinin demokratik siyasetten dışlanması başta olmak üzere, demokrasi dışı müdahalelerle siyasal alanın dizayn edilmesinin engellenmesi, darbe mekaniğiyle yüzleşilmesi ve darbe korkusu ya da tehdidi çıkaranlarla mücadele edilmesi amacıyla Meclis araştırması açılması istenmektedir. Değerli milletvekilleri, öncelikle şunu ifade edelim: Darbe suçu seçimle işbaşına gelen hükûmetlerin, hile ve şiddet kullanılarak millî iradenin gasbedilmesidir. Demokrasiye ve cumhuriyete inanan herkes darbeler karşısında dimdik durmalı ve darbecilerle mücadelede birlik olmalıdır. Demokrasimiz maalesef, darbeciler tarafından birçok kez sekteye uğratılmış, bundan dolayı ülkemizin gelişme ve kalkınması yavaşlatılmış, özgürlükler kısıtlanmış, milletimizin refahının önüne engeller konulmuştur” dedi.
“15 Temmuzda, millî iradenin gasbına izin vermedik”
Milletvekili Tunç konuşmasının devamında “Gerçekleşen darbeler sonrasında başbakanlar, bakanlar asılmış, kimi başbakanlar şapkayı alıp gitmiş, kimisi de istifa etmek zorunda bırakılmıştır. Bu ülkede tanklar ne zaman yola çıksa hükûmetler devrilmiş, Meclisin kapısına kilit vurulmuş, cunta mahkemeleri kurulmuş, milletin seçtikleri zindanlara atılmıştır; ta ki 27 Nisan muhtırasına kadar. 27 Nisanda bir Başbakan çıkmış, muhtırayı çöpe atarak tabiri caizse 28 Nisanda muhtıraya karşı muhtıra vermiştir. Yine, 15 Temmuzda bir Cumhurbaşkanı çıkmış, milletiyle birlikte tanklara, toplara, uçaklara karşı durmuş, millî iradenin gasbına izin vermemiş, milletin emanetine hayatı pahasına sahip çıkarak bütün dünyaya demokrasi dersi vermiştir” ifadelerinde bulundu.
“Seçimle gelene diktatör diyebiliyorlar”
“Ne yazık ki ülkemizde belli odaklar geçmişten bugüne darbecileri aklamak için planlı programlı bir söylem birliği içinde olagelmişlerdir” diyen Milletvekili Tunç, “27 Mayısı demokrasi bayramı ilan edebilmişlerdir. 27 Mayısta darbecilerin idam ettiği Menderes'e, darbecilerin hiç hazzetmediği ilk sivil Cumhurbaşkanı Özal'a, demokratik siyasi hayatımızın en uzun süreli görev yapan Başbakanı ve ilk kez seçimle göreve gelen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a "Diktatör." diyebilmişlerdir. Aynı odaklar 15 Temmuza "Kontrollü darbe." diyerek 15 Temmuz darbecileriyle hukuk zemininde mücadele etmek için Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilan ettiği OHAL'e "Sivil darbe, 20 Temmuz darbesi." diyerek adeta darbecilerin safında yer alabilmişlerdir” şeklinde konuştu.
“Teröre destek, devlet sırlarını ifşa etmek suçtur”
Milletvekili Tunç, şöyle devam etti:
“Önergede darbe korkusu ya da tehdidi çıkaranlarla mücadele edilmesi amacıyla araştırma yapılması isteniyor. Bundan kastınız -önergeyi okuduk, gerekçesini de okuduk- son günlerdeki darbe tartışmalarını çıkaranlar ise önergenin gerekçesinde bu isimleri hiç telaffuz etmemişsiniz; Türkiye Cumhuriyeti devletine "saray düzeni" diyenlerden, "Saray düzeninin sonu geliyor." diyenlerden hiç bahsetmemişsiniz; önümüzdeki süreçte bir erken seçimle veya başka bir şekilde iktidarın değişeceğini söyleyenlerden, o "başka bir şekilde"nin ne olduğundan hiç bahsetmemişsiniz.
"Yargı kararlarını görmezden geliyorlar”
Peki kimlerden bahsetmişsiniz? Terör suçundan mahkûm olanlar ile devlet sırlarını ifşadan mahkûm olanlardan bahsetmişsiniz; kesinleşen mahkeme kararlarının Anayasa'nın 84 ve İç Tüzük'ün 136'ncı maddeleri gereğince Genel Kurulun bilgisine sunulmasıyla üyelikleri düşen milletvekillerinden bahsederek halk iradesinin yok sayıldığını iddia etmişsiniz. Bir taraftan "Yargı bağımsızdır, tarafsızdır." diyeceksiniz, diğer taraftan da "Yargı kararını görmezden gelelim, hasır altı edelim." diyebileceksiniz. Sadece Genel Kurulun bilgisine sunulmaktan ibaret olan, Meclisin oylamasına tabi olmayan bir hususta iktidarı suçlamak "AKP darbesi" demek, "sivil darbe" sloganları atmak, hedef saptırmak gerçekleri örtmeye yetmeyecektir. O nedenle grup önerisinin aleyhinde olduğumu belirtiyor, bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.”