Tunç'tan Aladağ'da mini miting
'Kılıçdaroğlu sallıyor'
Haber Merkezi
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, şehir merkezinde referandum çalışmaları kapsamında şehir merkezindeki Aladağ Mahallesi'ni ziyaret etti. Mahalle sakinlerine anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Yılmaz Tunç, “Değişikliğin her maddesini çarpıtarak anlatan hayırcılar Meclis görüşmelerinde de her çirkefliği yaptılar. Milletin önüne sandığın gelmesinden kaçan bu zihniyete bu millet gereken cevabı verecekti” dedi.
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, şehir merkezinde referandum çalışmaları kapsamında şehir merkezindeki Aladağ Mahallesi'ni ziyaret etti. Mahalle sakinleriyle bir araya gelen Tunç, yargının tek adama teslim edildiği eleştirilerine “Yargı iddia edildiği gibi tek adam kontrolüne girmiyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) 13 üyesinden sadece 4'ünü cumhurbaşkanı atayacak. HSYK'nın ve Anayasa Mahkemesi'nin oluşumu ve yapısındaki değişiklikler demokratik hukuk devleti ilkesini güçlendiriyor. Anayasa değişikliği ile Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyelerinin sayısı 22'den 13'e düşürülüyor. Kurulun Başkanı Adalet Bakanı, müsteşar tabii üye, olmaya devam ediyor. Kurul iki daire halinde çalışacak” dedi.
“UZLAŞMA OLMAZSA SEÇİLEMİYOR”
HSK üyelerinin seçilebilmesi için 400 milletvekilinin desteği olması gerektiğini dile getiren Yılmaz Tunç, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, HSK'yı Meclis yarıdan fazla çoğunlukla seçecek. Sadece birinci parti seçemesin diye tarafsız olsun diye muhalefetinde desteğini alması gerekiyor. HSK üyelerini seçebilmek için 400 milletvekilinin desteği olması gerekiyor. Mecliste böyle bir partinin çoğunluğu var mı? Yok. İkinci turda 360 milletvekilinin çoğunluğu gerekiyor var mı? Böyle bir çoğunlukta yok. O zaman ne yapılması gerekiyor? Meclisin uzlaşması lazım ve isimler üzerinde herkesin desteği gerekiyor. Anlaşamazlarsa ne olacak? En fazla oy alan iki aday içerisinden kura çekilecek. Muhalefetinde iktidarında öngördüğü isim seçilerek farklı siyasi düşüncelerden üyeler orda yer alabilecek. Böylece yargı tek düşüncenin eline teslim edilmeyecek tarafsız olacak” şeklinde konuştu.
“YARGIDAKİ GRUPLAŞMALAR ÖNLENECEK”
Yeni sistemle yargıdaki gruplaşmaların da önleneceğini belirten Tunç “Biz 2010 yılında HSYK yapısını düzenleyen anayasa değişikliği yaptık. Biz, “HSYK'da liste usulü olmasın. Bir hakim tek adaya oy versin” dedik. Ana muhalefet CHP, Anayasa Mahkemesine giderek itiraz etti. Ona da ‘hayır' dedi. “Bir hakim birden çok isime oy verebilir liste usulü olsun” dedi. Ve Anayasa Mahkemesi itiraz üzerine değişikliği iptal etti. Biz “Bir hakim bir adaya oy versin” dedik 13 bin hakim birer adaya oy verseydi HSYK, FETÖ'cülerin yerleştiği yer olmayacaktı. Bu seçim usulü ile FETÖ benzeri yapıların ileride yine olması bu seçim usulü ile yine mümkün. O zaman değiştirmek gerekmez mi? Değiştiriyoruz. Yetkiyi meclise veriyoruz” ifadelerinde bulundu.
“5 YILLIĞINA SEÇİLEN CUMHURBAŞKANI 12 YILLIĞINA SEÇİLENİ NASIL KONTROL ALTINA ALABİLİR”
Anayasa Mahkemesi üyelerini de cumhurbaşkanının kontrolüne teslim edildiği eleştirilerine de cevap veren Yılmaz Tunç, “Hayırcıların Anayasa Mahkemesi üyelerini de cumhurbaşkanının kontrolüne teslim ediyor açıklamaları da tamamen yalan. Böyle bir şey yok. Anayasa Mahkemesinin üyeleri tarafsız olacak. Üyelerin seçimi ile herhangi bir değişiklik. Yok 15 üyenin 4'ü cumhurbaşkanı belirleyecek. Zaten öyleydi. Yine aynı olacak. Yargıtay'dan, Danıştay'dan, YÖK'ten seçimle gelen isimlerden 12 yıllığına seçildikleri için 5 yıllığına seçilen bir cumhurbaşkanı 12 yıllığına seçilen üyeleri nasıl kontrolü altına alabilir? Halen eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer' den beri görev yapan Anayasa Mahkemesi üyeleri oradalar” açıklamasında bulundu.
“HER TÜRLÜ ÇİRKEFLİĞİ YAPANLARA CEVAP VERMELİYİZ”
Yeni sistemin cumhuriyet rejimini daha da güçlendirecek halka doğrudan doğruya yönetime kendi iradesini yansıtabilecek bir sistem olduğunu dile getiren Tunç, “Yeni sistem, cumhuriyet rejimini daha da güçlendirecek halka doğrudan doğruya yönetime kendi iradesini yansıtabilecek bir sistemdir. Meclis' de AK Parti MHP ile anlaştı. Görüşmeler sırasında Cumhuriyet Halk Partisi ile HDP çok karşı geldiler. Niye? Kürsüleri yıktılar, mikrofonları kırdırlar. Milletvekilimizin bacağını ısırdılar, burnunu kırdırlar. Niye? Aladağ sandık gelirse önlerine konulunca ‘evet' der korkusuyla. Meclisten geçirtmemek istediler. Ama 339 geldi. AK Parti ve MHP'nin oylarıyla sandık sizin önünüze konuldu. Şimdi gereken cevabı verme sırası sizde” dedi.
“TÜRKİYE'DEKİ REFERANDUMDAN SANANE?”
Avrupa'nın anayasa değişikliğine hayır çıkması için elinden geleni yaptığını söyleyen Yılmaz Tunç, “Avrupa'da anayasa değişikliğine hayır çıkması için elinden geleni yapıyor. Avrupa, Türkiye'deki referandumdan sanane ? Türkiye'deki referandumdan iyiliğimizi mi düşünüyorlar? Neden Türkiye'deki halk oylaması bunları niye bu kadar sıkıntıya soktu? PKK bayraklarıyla ‘hayır' propagandası yapıyorlar. İsviçre'de astıkları pankartı gördünüz. Cumhurbaşkanımızın şakağına silah resmi koyarak ölümle tehdit ediyorlar. Kim? Avrupa'daki teröristler ‘hayır' için çalışanlar. Ne yapacağız? Onlara yüksek sesle cevap vereceğiz. “Siz ne zannediyorsunuz Türk Milletini?” diyeceğiz.” Şeklinde konuştu.
“ŞİMDİ SİZE NE OLUYOR?”
Yılmaz Tunç, konuşmasına söyle devam etti:
“Onlar gezi olaylarında da 24 saat canlı yayın yaptı. “15 Temmuz darbe girişiminde de gelişmeleri endişe ile takip ediyoruz” dediler. Şunu söyleyemediler, “Bu bir darbe girişimidir. Demokrasi ve cumhuriyete karşı bir kalkışmadır. Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş cumhurbaşkanının, başbakanının, hükümetinin yanındayız” dedi mi Avrupa? Diyemedi. Şimdi sana ne oluyor? Çıkmışsın hayır propagandası serbest ama Türkiye Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanına, Adalet Bakanına, Aile Bakanına orada referandumun vatandaşlarımıza anlatmak yasak. 16 Nisan'da ‘evet' diyerek bunun cevabını vereceğiz.
“Kendilerinde istemediğini Türkiye'de neden istiyorlar”
Bu ülkede artık çocuklarımız bir daha darbe yaşamaması için anayasadaki ilgili maddeleri düzeltmeliyiz. Bu sözle olmaz. Nedir o ilgili maddeler? Sıkıyönetimi kaldırıyoruz anayasadan. Avrupa ülkelerinde sıkıyönetim yokken bizim anayasamızda var. Kendilerinin istediklerini bizim yapmak istediğimizde bizimkine neden hayır diyorlar. Bunlar Türkiye'nin ilerlemesini gelişmesini istemiyorlar.
“ORADA KARANLIK İŞLER DÖNMESİN”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Devlet Denetleme Kuruluna tabii olması yanlış mı, doğru mu? Ama şu anda tabii değil. Devlet Denetleme Kurulunu Türk Silahlı Kuvvetlerini denetleyemez. Karanlık işler dönüyor. 15 Temmuz'da asker elbisesini giyip milletimize silah çektiler. 10 yıl sonra çekmeyecekleri ne malumdur. Onun için orada karanlık işler dönmesin. Ne yapacağız? Devlet Denetleme Kurulu nasıl devletin diğer kurumlarını denetliyorsa, Türk Silahlı Kuvvetlerini de denetleyebilsin. Bu maddelere hayır denilebilir mi?
“CHP'Yİ HDP'Yİ NİYE BU KADAR RAHATSIZ EDİYOR?”
Gençlerimize lafta “Güveniyoruz” diyenler şimdi 18 yaşındaki bir çocuk milletvekili olamaz. 18 yaşında seçiyor, reşit, seçme hakkı var ama seçilme hakkı yok. 18 ve 25 yaş arasında 7 milyon gencimiz var. Nüfusumuzun onda biri. 2019' da 10 milyona çıkacak. 10 milyon gencin, Mecliste birkaç tane temsilcisinin olması CHP'yi HDPyi niye bu kadar rahatsız ediyor? Partiler aday gösterir o gençler seçilirse Meclise gelir.
“BİZ GENÇLERİMİZE GÜVENİYORUZ”
O gençler 15 Temmuz'da ne yaptı? Tankın altına yattı. O silahların karşısında canı pahasına durdu, bayrağına sahip çıktı. Ama nice 60 yaşındaki profesörler yarın sokağa çıkma yasağı olur diye bankamatikte kuyruğa girdi marketlere koştular. Hangisi daha değerli sizce? Bayrağına sahip çıkan değerli değil mi? İşte onun için hep beraber evet diyeceğiz. Biz gençlerimize güveniyoruz.
“KILIÇDAROĞLU SALLIYOR”
Neymiş 2 yıl milletvekili yapan genç 2 yılda emekli olunacakmış yalan. 18 yaşındaki genç 2 yılda emekli olamaz. Niye olamaz? İşte burada örnek var. Ben 10 yıldır milletvekiliyim. Ama emekli değilim. Yaşımı doldurmadan emekli olamıyorum.18 yaşındaki genç 2 yıl sonra yaşını doldurmuş olur mu? 65 yaşından önce şu anda emekli olamıyor. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu sallıyor. Sürekli milleti kandırma peşinde o zaman benim 5 defa emekli olmam lazım. Neden değilim? Yaşı doldurmadığım için. Neymiş askerlikten muafmış, böyle bir şey yok. Askerlik tecil belgesini vermeden aday olamayacak. Tecil etmesi gerekir nede askerliğini yapmış olabilir.
“BARTIN'DAN 2 DEĞİL DE 3 MİLLETVEKİLİ OLSUN”
Milletvekili sayısı 550 den 600 e çıkıyor. Bunu da eleştiriyorlar. Nüfusumuz 1995 yılında 55 milyon iken 450 milletvekilinden o dönemde yapılan anayasa değişikliği ile 550 ye çıktı. Şimdi 80 milyon, temsili arttırmak cumhuriyeti güçlendirmektir. Türkiye'de 140 bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Avrupa'da 50 bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Bartın'dan 2 değil de 3 milletvekili olsun ne zararı olur. Halkın sorunları ile ilgilenecek, Mecliste komisyonlarda çalışacak daha çok milletvekili olsun.
“MECLİSİN YETKİLERİ DAHA DA ARTIYOR”
Şimdi Meclisin işi daha çok artıyor, yetkileri artıyor. Hükümeti soruşturabilecek noktaya geliyor. Diğer yetkileri de devam edecek. Meclis araştırması, meclis soruşturması, yazılı soru, genel görüşme tüm bunlar devam eden yetkiler. Onlar ise “Meclis yoktur” diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu sistemi geçmişte rahmetli Özal, Demirel, Erbakan, Yazıcıoğlu'da savundu. Türkeş de savundu. Savunmayan kalmadı ama o dönemlerde gerçekleştiremediler.
“AVRUPA'NIN RAHATSIZLIĞININ SEBEBİ GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR OLMASI”
Bu ülkede güçlü hükümet siyasi istikrar istiyorsa kalkınma olur. İstikrarın olmadığı yerde emekli maaşı artar mı? Artmaz. İşçi maaşı yükselir mi? Memur maaşı artar mı? Artmaz. Onun için istikrarı kalıcı hale getirmemiz gerekiyor. Bir buçuk yılda bir hükümetler değişmesin, icraatlar durmasın. Şimdi başlanan yatırımı bitiriyoruz. Nasıl bitirilebiliyor? İstikrar olduğu için. Türkiye güçlü olsun dünya projelerine imza atmaya devam etsin. İşte Hollanda'nın Avrupa'nın rahatsızlığının sebebi güçlü Türkiye'nin gümbür gümbür geliyor olmasıdır.”