TUNÇ'TAN MİLLET İTTİFAKINA AĞIR SÖZLER

Cumhur İttifakı bileşenleri AK Parti, MHP ve Yeniden Refah Partisi sandık görevlilerine yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Belediye Sosyal Tesislerinde gerçekleşen toplantıya AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Belediye Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, AK Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik, AK Parti 28'inci dönem Milletvekili Adayı Turhan Kalaycı, MHP 28'inci dönem Milletvekili Adayları Cemal Akın ile Sezai Hangişi, partililerin yöneticileri ve sandık kurulu görevlileri katıldı.

“28 Mayıs akşamı Türkiye'nin bayramı olacak”

Cumhurbaşkanlığı 2'nci tur seçimleri ile ilgili bilgilendirmelerin yapıldığı toplantıda AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Eski Milletvekili Yılmaz Tunç, 28 Mayıs seçimlerinin önemine değindi. 28 Mayıs akşamının Türkiye'nin bayramı olacağını ve bunu Cumhur Meydanında kutlayacaklarını ifade eden Tunç şöyle konuştu:

“Bahar gelmeden yaz geldi. Baharı atladık. Baharı vadedenler vardı. Seçim zamanı hep hava serindi. Sonra bir baktık bugün (Pazar günü) yaz havası var. İnşallah haftaya Pazar günü bu yaz havasında Türkiye'nin bayramını kutlayacağız. Bugün bu birliktelik gösteriyor ki Bartın'ımız herhalde 28 Mayıs akşamı bütün Türkiye'den dikkatleri üzerine çekecek. Bir rekor bekliyoruz. Bartın bir rekor kırabilir. Bu birliktelik, bütün sandık kurulu üyelerimiz, ittifakımızın bütün partileri burada. İnşallah 28 Mayıs akşamı Türkiye'nin bayramını Cumhuriyet Meydanında bugün burada birlikte olduğumuz gibi hep beraber kutlayacağız.

“Bartın halkının takdirine saygı duyuyoruz”

Bartın'da Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 57 oy aldı. Cumhur İttifakımız da yüzde 63 oy aldı. İnşallah bu oranı şimdi biz Türkiye rekoru kırabilecek bir noktaya hep beraber çekeceğiz. Bundan hiç şüpheniz olmasın 28 Mayıs Türkiye'nin bayramı olacak. Milletimizin bayramı olacak. Türkiye'nin dostları sevinecek. Düşmanlarıysa üzülecek. 14 Mayıs'ta milletimiz önemli bir karar verdi. Bartın'da milletvekilli adaylarımız ayrı ayrıydı. Genel merkezimizin kararı doğrultusunda her partinin kendi adayı vardı. Bu adaylar kendilerini anlatmaya çalıştılar. Her parti kendi propagandasını yaptı. Seçim sonuçlandı. Bartın halkının takdirine saygı duyuyoruz. Milletimizin tercihi başımızın üstünde yer alır.

“Milletimiz önce Meclisi garanti altına aldı”

Asıl ortak amacımız bir kere Mecliste yasamada Cumhur İttifakının çoğunluğu elde etmesiydi. Şuanda Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) iktidarda Cumhur İttifakı var. 322 milletvekilliyle Cumhur İttifakımız Mecliste çoğunluğu sağladı. 7'li masanın en büyük vaadi neydi? Ne için bir araya geldik diyorlardı? “Parlamenter sistemi geri getirmek için, koalisyonları geri getirmek için birlikteyiz” diyorlardı. Şimdi geri getirebilirler mi? Milletimiz “Ben eskiye geri dönmek istemiyorum. Mecliste sizin çoğunluğunuza ben razı olamam. Siz Türkiye'yi geri götürmek istiyorsunuz. Koalisyona, eski kriz günlerine geri götürmek istiyorsunuz. O nedenle ben önce Meclisi garanti altına alayım” dedi. Aldı mı? Aldı.

“21 yıl iktidardan sonra 2 kişiden 1'inin oyunu almak kolay değil”

Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimlerimde de yüzde 49,5. Biraz daha gayret gösterseymişiz ilk turda bu iş bitecekmiş. Ama tabiî ki 2 kişiden 1'inin oyunu almak kolay değil. 21 yıldır iktidardayız. Bu ülkeyi nereden nereye getirdiğimiz ortada. Son 5 yılda Cumhur İttifakıyla birlikte Türkiye Yüzyılını inşa etmeye başladık. Bu başarı kolay kolay dünya demokrasilerinde de elde edilebilecek bir başarı değil. Türkiye siyaset tarihinde hiç görülmedi. Cumhurbaşkanımız 21 yıl iktidardan sonra 2 kişiden 1'inin oyunu alabilmesi öyle kolay değil. 49,5'da kaldık.

“Milletimiz bu yalancılara itibar etmeyecek”

O akşam Cumhur İttifakının dışındaki 7'li masanın cumhurbaşkanı yardımcısı adayları televizyona çıktılar. “Seçimi kazandık” dediler. Kılıçdaroğlı “Öndeyiz” dedi. 2 tane cumhurbaşkanı yardımcısı adayı “49,5'la biz öndeyiz. Erdoğan 44'te kaldı” diyor. Halbuki tam tersi. İşte bu dezenformasyon. Vatandaşı yanlış bilgilendirme. 50+1 oyla Sayın Cumhurbaşkanımız kazanmış olsaydı o gece insanları sokaklara dökeceklerdi. “Kazandığımız seçim elimizden alındı” diyeceklerdi. Sırf o akşam o yalanları bunun için söylediler. Şimdi millet 28 Mayıs'ta bunlara itibar eder mi? Bu yalancılara, dezenformasyonculara itibar eder mi? Etmeyecek. Hep beraber siyaset sahnesinden emekli edeceğiz.

“Seçimi kaybettiklerini aslında biliyorlar”

“6'lı masa 7'li. Masanın altında bir ortak daha var” dedi. Hep inkar ettiler. Sonra son toplantıda o ortak masanın üstüne oturdu. Akşener “Ben adayı kabul etmiyorum. Kazanamayacak adayı bize dayatıyorlar. Bu masa kumar masasına dönüşmüş. Bu masa millet iradesini temsil etmiyor” dedi. Ama 3 gün sonra tekrar geri geldi o masaya oturdu. Çünkü proje sahipleri “Senin görevin o masada oturmak” dedi. İstemeye, istemeye seçime gittiler. Zaten seçimden sonra da hiç konuşmadı. Dün de “Ben miting yapamam. Sadece çat kapı bazı evleri ziyaret ederim” diyor. Artık öyle bir psikolojiye girdiler ki seçimi kaybettiklerini aslında biliyorlar, kabullenemiyorlar, millete de “Kaybettik” diyemiyorlar. “Bu bir referandum durumu. Millet cumhurbaşkanına evet mi hayır mı diyecek, bu bir seçim değil” diyorlar.

28 Mayıs'ta bu millet onlara referandumu da, seçimi de onlara gösterecek. Bu millet ariftir. Öyle her şeyi not eder. Kimin ne için, hangi siyaseti izlediğini çok iyi bilir. Milletimiz 14 Mayıs'ta öyle bir karar verdi ki “Ben Türkiye'yi geriye götürmek isteyenlere hayır diyorum. Ben parlamenter sistemin sıkıntılarını çok çektim. Krizleri, darbeleri, muhtıraları getiren o sistemi geri getirenlere ben artık müsaade edemem” dedi ve onlara hayır oyu verdi. “Suriye'de ne işimiz var? YPG bize mi saldıracak? Diyenlere ben oy veremem. Ben çünkü orada bir terör devleti kurulmasını istemiyorum” dedi. Ukrayna-Rusya savaşında taraf olalım diyenlere, Türkiye'yi savaşa sokmak isteyen politikalara hayır dedi. “Libya'da ne işimiz var?” diyen Kılıçdaroğlu'na hayır diyerek “Ben Doğu Akdeniz'de Abdülhamit Han Gemimizin doğalgaz aramasını istiyorum” dedi.

“Bartın'dan Kılıçdaroğlu'na tek bir oy çıkmaması lazım”

Seçimden birkaç gün önce Meclis kapanmadan Cumhurbaşkanımız" Suriye'de askerimiz devam etsin diye Mecliste bir tezkere gönderdi. Askerin devam etmesini istiyoruz. Tehlike devam ediyor. 30 kilometrelik şeritte güvenli bölge oluşturmuşuz. YPG'li teröristler okullarımızın bahçesine, çocuklarımızın üzerine füze yağdırmasın diye orada askerimiz nöbet tutuyoruz ve o askerimizin geri geçilmesi için bunlar oy verdi. Milletimiz işte 14 Mayıs'ta bunun cevabını verdi. Şimdi 28 Mayıs'ta daha yüksek bir ses verecek. Azerbaycan'da 30 yıl süren Ermeni işgalini sona erdirmek için kardeşlerimize yardıma gittiğimizde Kılıçdaroğlu “Erdoğan, Azerbaycan'a cihatçı gönderiyor” dedi. Bu karar propagandayı yapabildi. Türk ordusu kimyasal silah kullanıyor yalanını Kılıçdaroğlu bütün dünyaya yaymaya çalışmadı mı? Çalıştı. O zaman bizim Bartın'dan böyle bir cumhurbaşkanı adayına tek bir oy çıkmaması lazım.

“Her türlü kötülüğü yapmaya çalıştılar”

Türk ordusu kimyasal silah kulanı mı? Böyle bir şey görülmüş mü? Hepimiz askerlik yaptık. Olur mu böyle bir şey? Bunlar Türkiye uyuşturucu cenneti diye kara propaganda yapmadılar mı? Yaptılar. Her türlü kötülüğü yapmaya çalıştılar. Ama milletimiz 14 Mayıs'ta “Sizi istemiyoruz. 28 Mayıs'ta da daha yüksek bir destekle Recep Tayyip Erdoğan'ı yeniden cumhurbaşkanı yapacağız” dedi. Bunu hep beraber sağlayacağız. Bartın'ımızdan da daha yüksek bir oranla sağlayacağız.

“Bartın'da OSB'mizi 3 kat büyütüyoruz”

Bartın'ımız Cumhur İttifakı iktidarında Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok önemli eserlere sahip oldu. 21 milyarlık kamu yatırımını biz Bartın'a kazandırdık. Barajlar yaptık. Bartın'ı selden koruduk. Organize Sanayi Bölgemizi iki katına çıkardı. Şimdi üç katına çıkarıyoruz. Fabrika üstüne fabrika yapıyoruz. İş ve aş için bu yatırımları yapıyoruz. Biz seçim döneminde bile fabrika temeli attık. Şuanda Organize Sanayi Bölgemize gittiğimiz zaman o fabrikaların biri biterken diğerinin başladığını görürsünüz. Daha fazlası içinde Cumhurbaşkanımızı burada daha yüksek bir oranla inşallah seçerek Bartın'ı büyütmeye devam edeceğiz. İnşa edilen hastanemiz anjiyosundan kalp ameliyatına varıncaya kadar 25 tane ameliyat aynı anda yapılabilecek. Yani bir bölge hastanesi seviyesinde bir eseri Recep Tayyip Erdoğan sayesinde Bartın'a kazandırıyoruz.

“Bartın'da gönül isterdi ki Cumhur İttifakımızın iki milletvekili olsun”

Amasra Limanımız, Amasra Tünelimiz, Kurucaşile yolundaki 5 tünel, 2 viyadük, onlarca köprülerle Bartın'ın alt yapı sorunlarını gideriyoruz. Bartın'ın Irmak Islah Projesini başlattı. Arıtma Tesislerinden tutunda, İnkumu'nda Mavi Bayrak bunların hepsi Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yerel yönetime verdiğimiz desteklerle hayata geçirdiğimiz önemli hizmetler. Durmak yok yola devam. Bartın'da gönül isterdi ki Cumhur İttifakımızın iki milletvekili olsun. Ama tek milletvekiliyle temsil ediyoruz. Keşke iki milletvekiliyle temsil edebilseydik. Biz seçilen milletvekilimiz Yusuf Ziya Aldatmaz'a sonuna kadar destek vereceğiz. Memleketimizin kazanması için çalışacağız. Memleketimiz daha çok esere kavuşsun daha çok projelere sahne olsun diye devrettiğimiz bayrağı daha yukarılara taşıyacak. Ama şu var; Biz Bartın'da 28 Mayıs akşamı Cumhurbaşkanımızı yüzde 80'lere varan bir destekle seçersek Cumhurbaşkanımızın ilk ziyaret edeceği illerden birisi Bartın olacak.

“Karadeniz'de keşifler devam ediyor”

Sadece sandık için görevli arkadaşlar değilsiniz. Önümüzdeki 5 gün boyunca çalışmamız lazım. Bu seçim Türkiye'nin geleceği için çok önemli. Türkiye Yüzyılının inşası başlıyor. Onlar artık “Bu son seçimimiz” diyorlar. Neden diyorlar bunu? Karadeniz gazı 710 milyar metreküp falan değil, daha yüksek. Karadeniz'de keşifler devam ediyor. 710 milyar metreküpte bile 1 yıl boyunca 25 metreküpte bile doğalgaz bedavaysa şimdi orada 2-3 katına varan keşifler olacak. Doğu Akdeniz'de Abdülhamit Han Gemisi doğalgaz bulamaz mı? Bulacak. Nükleer santralimiz devreye girdi. Türkiye'nin elektriğe giden parası emeklinin, memurun, işçinin cebinde kalmayacak mı? Kalacak. Gabar'da teröristlerden temizlediğimiz dağda 100 bin varil petrol rezervi çıktı. Teröristlerden temizlediğimiz sadece Gabar mı var? Diğer dağlarda da aramalar yapılıyor. Oralarda da petrol fışkıracak. Enerji bizim en büyük maliyetimiz. Vatandaşımızın refah seviyesini daha da arttırmanın yolu enerjiye dışarıya verilen paranın içeride kalması mümkün.”