Tunç: 'Sağlıkta şiddeti siyasi rekabete konu etmemek gerekir'
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin görüşülmesi için olağanüstü toplantı çağrısı yapılan TBMM Genel Kurulunun yeterli çoğunluk sağlanamadığı için toplanamamasıyla ilgili açıklama yapan AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç 'Sağlıkta şiddet konusu önemli bir konu. Bunu siyasi rekabete konu etmemek ve bir istismar konusu yapmamak gerekir' dedi. Grup Başkanvekili Tunç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuyla ilgili 'Hepimiz görevimizi yaptık ama parlamentoyu işlevsiz kılan, iki temel kurum yani AKP ve MHP gelmedi' sözlerine de 'son derece haksız bir itham' ifadesiyle tepki gösterdi.
CHP'nin sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin görüşülmesi için 120 milletvekiliyle dilekçe vermesi üzerine Meclis Başkanı Mustafa Şentop içtüzük gereği TBMM Genel Kurulu'na toplanma çağrısı yaptı. Bunun üzerine AK Parti ve MHP, olağanüstü toplantıya katılmama kararını açıklarken, AK Parti milletvekilleri Meclis'e geldi, ancak genel kurula katılmadı. Meclis'in toplanması için gerekli 200 sayısına ulaşılamadığı için de Meclis Genel Kurulu toplanamadı. Genel Kurula katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Meclis çıkışında “Sağlıkta şiddet, Türkiye'nin temel sorunlarından birisidir. Bu sorunu çözecek olan organ TBMM'dir. TBMM'nin bu acı olayları engellemek açısından, önlemek açısından göreve davet ettik. CHP, İyi Parti ve Demokrat Parti'den arkadaşlar buradalardı. Hepimiz görevimizi yaptık ama parlamentoyu işlevsiz kılan, iki temel kurum yani AKP ve MHP gelmedi. Dolayısıyla bundan sonra olacak bütün negatif olayların sorumlusu da onlardır” açıklamasında bulundu.
Tunç'tan Kılıçdaroğlu'na tepki
AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise sağlıkta şiddettin önlenmesine yönelik yapılan olağanüstü toplantı çağrısı, Meclis Genel Kurulunun toplanamamasıyla ilgili açıklamada bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemlerine “Son derece haksız bir itham” diyerek tepki gösteren Tunç şöyle konuştu:
“AK Parti'nin olağanüstü toplantı çağrısı oldu. Bugün yeterli çoğunluk sağlanamadığı için görüşmelere başlanamadı. Sağlıkta şiddet konusu önemli bir konu. Bunu siyasi rekabete konu etmemek gerekir. Sağlıkta şiddet konusuyla ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) yaz dönemi nedeniyle çalışmalara ara vermeden öncede Meclisimizde son çıkardığımız kanunlardan birisi de sağlıkta şiddettin önlenmesine ilişkin kanun teklifiydi ve yasalaştı. Daha öncesinde yine sağlıkta şiddetin önlenmesiyle ilgili önemli düzenlemeler gerçekleştirmiştik. Bundan sonrada ihtiyaç olan düzenlemeleri gerçekleştirme kararlılığımızı devam ettireceğiz.
“Kasten yaralama suçunu katalog suçlar kısmına ilave ettik”
Sağlıkta şiddettin önlenmesiyle ilgili olarak Ceza Muhakemeleri Kanunumuzda değişiklik gerçekleştirmiştik. Ceza Muhakemesi Kanunumuzda sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama suçu vuku bulduğunda bunun bir tutuklama sebebi sayılacağını katalog suçlar kısmına ilave ederek önemli bir değişikliği gerçekleştirdik. Türk Ceza Kanunumuzda sağlık çalışanlarına yönelik sağlık hizmetinin engellenmesine yönelik bir suç işlendiğinde de bunun cezasını da 6'da 1 oranında arttırdık. Daha önceki yıllarda da 2020 yılında sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama, tehdit ve diğer suçlara ilgili cezaların arttırılmasına yönelik düzenlemeler yapmıştık.
“Niyetin sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili olmadığı kanaatindeyim”
Hekimlerimizin karşılaşmış oldukları davalar, sorumluluklarıyla ilgili düzenlemeler, sağlık çalışanlarının mali ve özlük haklarıyla ilgili düzenlemeleri Meclis tatile girmeden önce yasalaştırmıştık. Tabi bu son çağrı özellikle Cumhuriyet Halk Partisinin TBMM'de kendi milletvekillerinin tamamının gelmediğini görmüş olduk. İttifak yaptıkları partilerle de istişare etmeden önerge verdiler. Onlarda tam gelmediler. Buradaki niyetin sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili olmadığı kanaatindeyim. Bu “Biz bu konuya duyarlıyız” izlenimi verme noktasında bir girişimdi. Ama sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi hususunda Cumhur İttifakı, TBMM'de görev yapan bütün milletvekilleri duyarlıdır.
“Son derece haksız bir itham”
Bunu bir siyasi rekabete konu etmek doğru değildir. Bunu bir istismar konusu yapmamak gerekir. Bundan sonrada yine sağlık çalışanlarımıza, hekimlerimize yönelik şiddetle ilgili Mecliste yasama süreciyle ilgili yapılması gereken ne varsa biz her zaman bu konudaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Bu son derece yakışıksız, haksız bir ifadedir. TBMM bu konuda duyarlı olduğunu geçmişteki yasa düzenlemeleriyle göstermiştir. Bundan sonra da göstermeye devam edecektir. Özellikle sağlık çalışanlarıyla ilgili Meclis tatile girmeden önce çıkardığımız yasa ortadayken Kılıçdaroğlu'nun bu şekilde bir itham da bulunması son derece haksız bir ithamdır.
“TBMM kesinlikle işlevsiz olamaz”
Bu konudaki duyarlılığımızı ve kararlılığımızı hem sağlık çalışanlarımız hem de milletimiz bilir. TBMM bundan sonrada yapılması gereken ne varsa yapmakta özellikle AK Parti-MHP Cumhur İttifakı olarak kararlıyız. Meclisin işlevsiz olması TBMM'ye karşı haksız bir ithamdır. TBMM kesinlikle işlevsiz olamaz. TBMM'yi hiçbir güç bu zamana kadar işlevsiz hale getirememiştir, bundan sonra da kimsenin getirmeye gücü yetmez. 15 Temmuz'da bombaların altında bu Meclis çalışmıştır. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu'nun AK Parti ve MHP'nin Meclisi işlevsiz hale getirdiler noktasındaki eleştirileri haksız bir eleştiridir. Bunu kabul etmek mümkün değildir.”