Tunç hürriyet mahallesinde konuştu

'Hükümetler milletin sandığında kurulacak'

Haber Merkezi

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, referandum çalışmaları kapsamında şehir merkezindeki Hürriyet Mahallesi'nde toplantı düzenledi. Tunç, “Yeni sistemde hükümetler otellerde, medya patronlarının villalarında değil, sandıkta kurulacak" dedi.

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, referandum çalışmaları kapsamında şehir merkezindeki Hürriyet Mahallesi'nde toplantı düzenledi. Toplantıya, İl Genel Meclis Başkanı Kenan Dursun, AK Parti Bartın İl başkan yardımcıları, Muzaffer Yelkenci, Sabri Açıkgöz, Ramazan Taş, Uğur Yılmaz, Murat Yıldırım, Merkez İlçe Başkanı Ali Eyüpustaoğlu, İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya, Belediye Meclis üyeleri İlker Camcı, Cahit Kemik ve bazı teşkilat mensupları katıldı.

“HÜKÜMETLERİN SANDIKTA KURULMASINDAN RAHATSIZLAR”

Mahalle sakinlerine 18 maddelik anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Tunç, şunları söyledi:

“Hükümetlerin sandıkta kurulmasından rahatsızlar; otel odalarında, medya patronların villasında kurulduğu eski günleri özlüyorlar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde Hükümeti millet sandıkta bizatihi kendisi kuracaktır. Artık otel odalarında, baronların işyerlerinde hükümet kurmak yok. Yeni sistemde hükümet için, yasama için, yargı için yegane belirleyici Millet olacak.

“YENİ SİSTEM, DEĞİŞİMDİR, GELİŞİMDİR, İSTİKRARDIR”

Yılmaz Tunç, mahalle sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, 16 Nisan halk oylamasında 'evet' ile bir yenilik önerdiklerini, 'hayır' diyenlerin ise eski düzen devam etsin istediklerini söyledi. Tunç, "Niçin Evet sorusuna, değişikliği madde madde anlatarak cevap veriyoruz. Hayır statükodur, istikrarsızlıklar, krizler, darbeler üreten sistemi devam ettirmektir. Evet ise değişimdir, gelişimdir, istikrardır" ifadelerinde bulundu.

“TOKİ KONUTLARI SİYASİ İSTİKRARIN ESERİ”

Geçmişte koalisyonların Bartın'a da zaman kaybettirdiğini hatırlatan Milletvekili Tunç, AK Parti'nin tek başına iktidarı sayesinde Bartın'a 3.8 milyar lira tutarında kamu yatırımı kazandırdıklarını, devam eden kamu yatırımının olduğunu belirterek, “İstikrar olmasaydı Burada TOKİ konutları yapılamazdı, yetmiyor yeni TOKİ konutları yapıyoruz. Bartın'a 38 yeni okul yapılabilir miydi? Üniversite kurulup bugün 13 bin öğrencisine ulaşabilir miydi? Bartın İl merkezimizde, atıksu arıtma tesisleri, doğalgaz çalışmaları, dere ıslahları, İnkumu su şebekesi ve derin deniz deşarjı gibi önemli çevre yatırımlarımız gerçekleşebilir miydi? Bartın Irmağı Islah projesi programa alınamazdı. Hiç duble yolu olmayan Bartın'a duble yolların yanına katrilyonluk yatırım olan Bartın-Kurucaşile yoluna, üç baraj inşaatına birden başlanamazdı. 400 yataklı devlet hastanesi konuşulmazdı. Köylerimize yol ve içme suyu projelerini başta olmak üzere 150 milyonluk proje hayata geçebilir miydi? Bartın'da bunların hepsi AK Parti iktidarı döneminde siyasi istikrar sayesinde oldu” şeklinde konuştu.

“12 YILLIĞINA SEÇİLENİ NASIL KONTROL ALTINA ALABİLİR?”

Yılmaz Tunç “Hayırcıların anayasa mahkemesi üyelerini de cumhurbaşkanının kontrolüne teslim ediyor açıklamalarının tamamen yalan, böyle bir şey yok. Anayasa Mahkemesinin üyeleri tarafsız olacak üyeleri seçimi ile herhangi bir değişiklik yok. 15 üyenin 4'ü cumhurbaşkanı belirleyecek. Zaten öyleydi yine aynı olacak. Yargıtay'dan, Danıştay'dan, YÖK'ten seçimle gelen isimlerden 12 yıllığına seçildikleri için 5 yıllığına seçilen bir cumhurbaşkanı 12 yıllığına seçilen üyeleri nasıl kontrolü altına alabilir? Halen eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer' den beri görev yapan anayasa mahkemesi üyeleri oradalar” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE'DEKİ REFERANDUM AVRUPA'YI NİYE BU KADAR İLGİLENDİRİYOR?”

Yılmaz Tunç açıklamalarına şöyle devam etti:

“Avrupa'da anayasa değişikliğine hayır çıkması için elinden geleni yapıyor. Avrupa Türkiye'deki referandumdan sanane ? Türkiye' deki referandumdan iyiliğimizi mi düşünüyorlar ? Neden Türkiye'deki halk oylaması bunları niye bu kadar sıkıntıya soktu. PKK bayraklarıyla ‘hayır' propagandası yapıyorlar. İsviçre'de astıkları pankartı gördünüz. Cumhurbaşkanımızın şakağına silah resmi koyarak ölümle tehdit ediyorlar. Kim? Avrupa'daki teröristler ‘hayır' için çalışanlar. Ne yapacağız? Onlara yüksek sesle cevap vereceğiz. Siz ne zannediyorsunuz Türk Milletini diyeceğiz.

“16 NİSANDA EVET DİYEREK AVRUPA'YA CEVAP VERECEĞİZ”

Onlar gezi olaylarında da 24 saat canlı yayın yaptı. 15 Temmuz darbe girişiminde de gelişmeleri endişe ile takip ediyoruz dediler. Şunu söyleyemediler, bu bir darbe girişimidir. Demokrasi ve Cumhuriyete karşı bir kalkışmadır. Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş Cumhurbaşkanının, Başbakanının, hükümetinin yanındayız dedi mi Avrupa? Diyemedi. Şimdi sana ne oluyor? Çıkmışsın Hayır propagandası serbest ama Türkiye Cumhuriyetinin dış İşleri Bakanına, Adalet Bakanına, Aile Bakanına orada referandumun vatandaşlarımıza anlatmak yasak. Bunun cevabını vereceğiz 16 Nisanda evet diyerek.

“ORADA KARANLIK İŞLER DÖNMESİN”

Türk Silahlı kuvvetlerinin devlet denetleme Kuruluna tabii olması yanlış mı doğru mu? Ama şu anda tabii değil. Devlet Denetleme Kurulunu Türk Silahlı Kuvvetlerini denetleyemez. Karanlık işler dönüyor. 15 Temmuz'da asker elbisesini giyip milletimize silah çektiler. 10 yıl sonra çekmeyecekleri ne malumdur. Onun için orada karanlık işler dönmesin. Ne yapacağız? Devlet Denetleme Kurulu nasıl devletin diğer kurumlarını denetliyorsa, Türk Silahlı Kuvvetlerini de denetleyebilsin. Bu maddelere Hayır denilebilir mi?

“CHP'Yİ HDP'Yİ NİYE BU KADAR RAHATSIZ EDİYOR?”

Gençlerimize lafta güveniyoruz diyenler şimdi 18 yaşındaki bir çocuk milletvekili olamaz. 18 yaşında seçiyor, reşit, seçme hakkı var ama seçilme hakkı yok. 18 ve 25 yaş arasında 7 milyon gencimiz var. Nüfusumuzun onda biri. 2019' da 10 milyona çıkacak. 10 milyon gencin, mecliste birkaç tane temsilcisinin olması Chp'yi Hdp'yi niye bu kadar rahatsız ediyor? Partiler aday gösterir o gençler seçilirse meclise gelir

“BİZ GENÇLERİMİZE GÜVENİYORUZ”

O gençler 15 Temmuzda ne yaptı? Tankın altına yattı. O silahların karşısında canı pahasına durdu, bayrağına sahip çıktı. Ama nice 60 yaşındaki profesörler yarın sokağa çıkma yasağı olur diye bankamatikte kuyruğa girdi marketlere koştular. Hangisi daha değerli sizce? Bayrağına sahip çıkan değerli değil mi? İşte onun için hep beraber EVET diyeceğiz. Biz gençlerimize güveniyoruz. Neymiş 2 yıl milletvekili yapan genç 2 yılda emekli olunacakmış yalan. 18 yaşındaki genç 2 yılda emekli olamaz. Niye olamaz? İşte burada örnek var. Ben 10 yıldır milletvekiliyim. Ama emekli değilim, yaşımı doldurmadan emekli olamıyorum.18 yaşındaki genç 2 yıl sonra yaşını doldurmuş olur mu? 65 yaşından önce şu anda emekli olamıyor. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu sallıyor. Sürekli milleti kandırma peşinde o zaman benim 5 defa emekli olmam lazım. Neden değilim? Yaşı doldurmadığım için. Neymiş askerlikten muafmış, böyle bir şey yok. Askerlik tecil belgesini vermeden aday olamayacak. Tecil etmesi gerekir nede askerliğini yapmış olabilir.

“MECLİSTE TEMSİLİYET GENİŞLEYECEK”

Milletvekili sayısı 550 den 600 e çıkıyor. Bunu da eleştiriyorlar. Nüfusumuz 1995 yılında 55 milyon iken 450 milletvekilinden o dönemde yapılan anayasa değişikliği ile 550 ye çıktı. Şimdi 80 milyon, temsili arttırmak Cumhuriyeti güçlendirmektir. Türkiye' de 140 bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Avrupa'da 50 bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Bartın'dan 2 değilde 3 milletvekili olsun ne zararı olur. Halkın sorunları ile ilgilenecek, mecliste komisyonlarda çalışacak daha çok milletvekili olsun.

“MECLİSİN YETKİLERİ DAHA DA ARTIYOR”

Şimdi meclisin işi daha çok artıyor, yetkileri artıyor. Hükümeti soruşturabilecek noktaya geliyor. diğer yetkileri de devam edecek, meclis araştırması, meclis soruşturması, yazılı soru, genel görüşme tüm bunlar devam eden yetkiler. Onlar ise meclis yoktur diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu sistemi geçmişte rahmetli Özal, Demirel, Erbakan, Yazıcıoğlu'da savundu, Türkeş'de savundu, savunmayan kalmadı ama o dönemlerde gerçekleştiremediler.

“AVRUPA'NIN RAHATSIZLIĞININ SEBEBİ GÜÇLÜ TÜRKİYE”

Bu ülkede güçlü hükümet siyasi istikrar istiyorsa kalkınma olur. İstikrarın olmadığı yerde emekli maaşı artar mı? Artmaz. İşçi maaşı yükselir mi ? memur maaşı artar mı? Artmaz. Onun için istikrarı kalıcı hale getirmemiz gerekiyor. Bir buçuk yılda bir hükümetler değişmesin, icraatlar durmasın. Şimdi başlanan yatırımı bitiriyoruz. Nasıl bitirilebiliyor? istikrar olduğu için. Türkiye güçlü olsun dünya projelerine imza atmaya devam etsin. İşte Hollanda'nın Avrupa'nın rahatsızlığının sebebi güçlü Türkiye'nin gümbür gümbür geliyor olmasıdır”

Bakmadan Geçme