TUNÇ, GRUP TOPLANTISINA KATILDI
AK Parti Grup Toplantısı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirildi. AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç'un da katıldığı toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan Zeytin Dalı Harekatıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, harekatın 33. Gününe girilirken ' Önümüzdeki günlerde çok daha hızlı bir şekilde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecektir.' diyerek Afrin'de şehir kuşatmasına geçileceğini duyurdu.
AK Parti Grup Toplantısı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç'ta katıldı. Salona girerken milletvekilleriyle selamlaşan Erdoğan, Milletvekili Tunç'la tokalaşmayı da ihmal etmedi. Erdoğan toplantıda Suriye'nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerine yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekatıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Harekatın 33. Gününe girilirken Erdoğan, “Adım attığımız her yerin bundan sonra güvenli olarak kalması bizim için çok önemli. Aynı şekilde sahada belirli hazırlıkların da yapılması zaman alıyor. Önümüzdeki günlerde çok daha hızlı bir şekilde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecektir” diyerek Afrin'de şehir kuşatmasına geçileceğini duyurdu.
1715 teröristi etkisiz hale getirildi
Şuana kadar bölgede 1715 teröristin etkisin hale getirildiğini ifade eden Recep Tayyip Erdoğan şöyle konuştu:
“Şu ana kadar 1715 teröristi etkisiz hale getirdiğimiz bu operasyonda 32 de şehidimiz var. Biz oraya önümüze geleni yakıp yıkmak için gitmedik. Biz orayı halen ülkemizde yaşayan yüz binlerce bölge halkı için güvenli ve yaşanılabilir bölge olabilmesi için, bu hale getirmek için girmiş bulunuyoruz. Adım attığımız her yerin bundan sonra güvenli olarak kalması bizim için çok önemli. Aynı şekilde sahada belirli hazırlıkların da yapılması zaman alıyor. Önümüzdeki günlerde çok daha hızlı bir şekilde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecektir. Gerekirse hep birlikte gideceğiz. Türkiye'nin ve Türk milletinin kırmızı çizgiyi yok sayanlara gerekiyorsa alınlarının ortasına bu çizgiyi nakşederek var olduğumuzu göstermek boynumuzun borcudur.
“Birileri Osmanlı tokadının ne olduğunu soruyormuş…”
Birileri Osmanlı tokadının ne olduğunu soruyormuş. Bu soruyu soranlar bizim tarihçilere itibar etmezlerse Batılı tarihçilerin Osmanlı tarihi ile ilgili kitaplarını okusunlar. Çanakkale'de, Kutul Amare'de savaşmış dedelerinden varsa onlara sorsunlar Osmanlı tokadının ne olduğunu, daha da merak ediyorlarsa buyursun Afrin'e gelsinler. Bu tokadın hakedenden başka kimseye atılmadığını da sorup soruşturup öğrensinler. Tüm vatandaşlarımızdan, tüm dostlarımızdan ülkemize yönelik iftiraları tespit edip doğruları ortaya koyarak etkisiz hale getirmelerini bekliyoruz. Yıllarca Suriye'deki terör örgütlerinden ülkemize yönelik tehditlerin koalisyon gücü ile önlenmesini bekledik. Baktık ki tehditler artıyor, sınırları aşıp topraklarımızın içinde zarar veriyor. Artık harekete geçmekten çare görmedik.
Bizim olduğumuz yerde güven vardır, adalet vardır. Bölge halkının ülkemizle ilgili en küçük bir sıkıntısı, sorunu, tepkisi söz konusu değildir. Diplomasinin imkanlarını da asla ihmal etmiyoruz. Bize terör örgütlerine silah vermiyoruz dedikleri anda bile teslimatların yapıldığını belgelediğimiz halde, büyük bir pişkinlikle iddialarını sürdürdüklerini elbette görüyoruz. Biz video kayıtları ile beraber tespitlerimizi tek tek gösterdik. Bunlar batıdan geldi. Bunlar Suriyeli değil. Bunlar sizin askeriniz, sizin bayrağınız, sizin kokartlarınız, hala yok diyorsunuz. Sizin tanklarınız, sizin toplarınız. Bunlar buraya zembille inmedi. Bunlar buraya 5 bin tırla taşındı. Burada bunlar kime karşı kullanılıyor. Biz bunları biliyoruz.
“Suriye meselesinin tüm tarafları ile kesintisiz görüşmeye devam ediyoruz”
Önümüzdeki günler görüşmeler sürecektir. Sahadaki operasyonlar da sürecektir. Suriye meselesinin tüm tarafları ile kesintisiz görüşmeye devam ediyoruz. Dün Putin ve Ruhani ile telefon görüşmem oldu. Diğer ülkelerin liderleri ile de her fırsatta görüşüyorum. Sözün gücünü en iyi biz biliriz. Ortadoğu aradan bir asır geçmesine rağmen, Kuzey Afrika'yı boydan boya geçen herkes bizden oralarda bir parçaya rastlar. Biz aynı zamanda Kuzey Afrikalıyız, aynı zamanda Orta Afrikalıyız. Hafta başı oralara 4 ülkeyi kapsayacak seyahate çıkıyoruz. Kimi zaman Avrupa da bizim yurdumuz olmuştur. Bu da bizim aynı zamanda Avrupalı olduğumuzu gösterir. 18 milyon kilometrekarelik bir alanda hükmetmiş bir ecdada sahibiz. Bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Bunları söylerken daha birkaç asır öncesini konuşuyorum. Bugün birisi bizi sizin burada ne işiniz var diye eleştiriyorsa, bilin ki bizim orada olmamış şarttır. Zaten bizim olmamamız gereken hiçbir yerde de biz bulunmayız. Gün geçmiyor ki oradaki kardeşlerimizin ibadethaneleri, okulları kundaklanmasın. Avrupa'daki ve dünyanın her köşesindeki vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Arkalarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır ve olacaktır. Suçlu dahi olsa, kendi vatandaşları için dünyayı ayağa kaldıran hiç kimsenin de Türkiye'nin bu hassasiyetinden rahatsız olmasını kabul edemeyiz. Eğer bir ülkede, üstelik de resmen terör örgütü olarak tanınan bir yapının mensupları, masum insanlara şiddet uygulayabiliyorsa orada sözün bittiği yere gelinmiştir. Bölücü terör örgütü yandaşlarının pek çok Avrupa ülkesinde yaptıkları işte budur. Terör örgütünün adını eğip bükerek itiraf ettikleri gibi onlar üzerinde imaj çalışması yaparak gerçekleri gizlediklerini sananlar sadece kendilerini kandırıyorlar.
“Müttefiklerimizi bu büyük tehdit konusunda uyarıyoruz”
Palazlandırılan, cesaretlendirilen bu terör örgütleri faaliyetlerini başka yerlere doğru genişlettiğinde işin rengi çok değişecektir. Terör örgütlerinin saldırılarına maruz kaldıklarında bir sırça sarayda olduklarını çok çabuk anlayacaktır. Çoğunluğu özellikle suni güvenlik ve refah dünyasında yaşayan ülkelerde yaşıyor demektir. Adeta patlamaya hazır bir bombanın olduğunu görürüz. Zaten bu tehlikenin farkına varan ülkenin ilk yapacağı iş gelip Türkiye ile işbirliği yollarını aramak olacaktır. Biz ikaz görevimizi yerine getiriyor, müttefiklerimizi bu büyük tehdit konusunda uyarıyoruz. Bugün terörizme yüz vermeyin ki yarın kendinize korku içinde saklanacak yer aramayın. Bu mücadelede şimdiye kadar çok şehit verdik. Fırat Kalkanı Herakatı'nda 72 şehit vermiştik, Zeytin Dalı Harekatı'nda 32 şehidimiz var, 60'u aşkın da ÖSO'dan şehidimiz var. 3 şehidimiz İdlib'de. Rabbim cennetinde buluştursun inşallah. Şehitlerimiz bir hilal uğruna, onlar cennete uğurlandı.”