Tunç CHP önerisi aleyhinde konuştu
'OHAL, darbecilere karşı ilan edildi'
Haber Merkezi
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, TBMM'de CHP Grup önerisinin aleyhinde konuştu. Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Anayasa ve TBMM İçtüzüğüne uygun olarak meclise sevk edildiğini ve bir kısmının görüşmelerinin yapıldığını belirten Tunç, CHP'nin OHAL KHK'larını meclis denetiminden kaçırıyorsunuz iddialarının gerçek olmadığını söyledi.
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, TBMM'de CHP Grup önerisinin aleyhinde konuştu. Tunç, CHP'nin OHAL Kanun Hükmündeki Kararnamelerinin Mecliste görüşülmediği bu nedenle Meclis denetiminden kaçırılmak istendiği yönündeki iddialarını içeren grup önerisi aleyhinde yaptığı konuşmada, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Anayasa ve TBMM İçtüzüğüne uygun olarak meclise sevk edildiğini ve bir kısmının görüşmelerinin yapıldığını belirterek, CHP'nin OHAL KHK'larını meclis denetiminden kaçırıyorsunuz iddialarının gerçek olmadığını söyledi.
ŞIRNAK ŞEHİTLERİ İÇİN BAŞSAĞLIĞI
Konuşmasına Şırnak'ta helikopter kazasında şehit düşey askerlere baş sağlığı dileyerek başlayan Yılmaz Tunç şunları söyledi:
“Bugün milletçe üzüntü içerisindeyiz. Şırnak'ta düşen helikopterde hayatını kaybeden şehitlerimiz var. Tümgeneral Aydın Aydoğan Tokat Milletvekilimiz Yusuf Beyazıt'ın -Millî Savunma Komisyonu Başkanımız aynı zamanda- dayısının oğlu. Tümgeneral Aydoğan'a ve kazada hayatını kaybeden tüm kahraman askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin ve ailelerinin başı sağ olsun.” Diyerek şehitlerimiz için taziye dileklerini iletti.
MADENCİLER İÇİN BAŞSAĞLIĞI
Dün Zonguldak'ta da madende bir göçük meydana geldiğini, göçük altında kalan 2 madencimizin hayatını kaybettiğini üzüntü ile öğrendiklerini belirterek, madencilerimize de Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum, başları sağ olsun.
“24 TANE OHAL KHK'Sİ YÜRÜRLÜKTE”
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, Millî Güvenlik Kurulunun 20 Temmuzda aldığı tavsiye kararı sonrasında Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla Anayasa'mızın 120'nci maddesi gereğince ilan edilen olağanüstü hâl kararı 21 Temmuzda da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandı ve üçer aylık dönemlerle de uzatma kararları alındı. Bu kararlar çerçevesinde de bugüne kadar 24 tane kanun hükmünde kararname yayımlanarak yürürlüğe girdi.
“GİRİŞİMİ MİLLETİMİZ BÜYÜK BİR KAHRAMANLIKLA PÜSKÜRTTÜ”
Öncelikle şunu ifade etmek lazım: 15 Temmuz darbe girişimi FETÖ mensubu teröristlerin cumhuriyetimize yönelik bir saldırısıydı, demokrasimize yönelik bir saldırısıydı, ülkemize, milletimize yönelik bir saldırısıydı, âdeta bir işgal girişimiydi. Millî iradeye, Türkiye Büyük Millet Meclisine, temel hak ve özgürlüklere dünyanın gözü önünde büyük bir saldırı gerçekleştirildi. Milletimiz, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve diğer siyasilerin açıklamaları sonrasında öncesinde büyük bir kahramanlık göstererek hemen bu saldırı girişimini püskürtmeyi başardı. Milletimizin göstermiş olduğu bu insan hakları mücadelesi, demokrasi mücadelesi aslında bütün dünyaya bir mesajdı, bir örnekti. Şimdi milletimizin bu mücadelesini yarım bırakmamak, akim bırakmamak, bu terör girişimini, darbe girişimini gerçekleştirenlerin en ağır cezaya çarptırılmaları ve devletin hangi kurumunda varsa buralardan temizlenmesi, ayıklanması anlamında tedbirler alınıyor. İdari tedbirler var ve kanun hükmünde kararnamelerle de yasal tedbirler alınıyor. Bu kanun hükmünde kararnameler yayımlandıkça, Resmî Gazete'de yayımlandığı gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk ediliyor. Tabii, bu usul tamamen Anayasa'mızın ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğümüzün öngördüğü çerçeve içerisinde gerçekleştiriliyor.
“ANAYASA VE İÇTÜZÜĞÜMÜZE UYGUN BİR ŞEKİLDE MECLİSTE GÖRÜŞÜLÜYOR”
Anayasa'nın 121 ve 122'nci maddeleri gereğince çıkarılan ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan bu kanun hükmünde kararnamelerin görüşülme usulü de Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 128'inci maddesinde açıkça belirtilmiş. Buna göre OHAL kanun hükmünde kararnamelerinin Anayasa'nın ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün kanun tasarı ve tekliflerinin görüşmesi için koyduğu kurallara göre komisyonlarda ve Genel Kurulda diğer kanun hükmünde kararnamelerle kanun tasarı ve tekliflerinden önce ivedilikle en geç otuz gün içinde görüşülüp karara bağlanması gerektiği düzenlenmiş. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında da komisyonlarda en geç yirmi gün içerisinde görüşmeleri tamamlanamayan kanun hükmünde kararnamelerin Meclis Başkanlığınca doğrudan doğruya Genel Kurul gündemine alınacağı ifade olunmuş. 17 Ağustos 2016 tarih ve 29804 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı Olağanüstü Hâl Kanun Hükmünde Kararnamesi de aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuştur. Söz konusu kanun hükmünde kararname, 18 Ağustos 2016 tarihinde (1/755) esas numarasıyla ilgili komisyona havale edilmiş. Söz konusu kanun hükmünde kararnamenin komisyonlarda görüşülmesine ilişkin yirmi günlük süre 17 Ekim 2016 tarihi itibarıyla sona ermiş. Bu nedenle belirtilen süre içerisinde karara bağlanamadığı için Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü 128'inci madde gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından tezkere yazılmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına alınması için gönderilmiş. Genel Kurulun gündeminde şu anda, bugüne kadar gelen kanun hükmünde kararname sayısı 10. Yasalaşan, burada görüşmelerini tamamladığımız kanun hükmünde kararname sayısı ise 5; 5 tanesini tamamladık. Bunlardan 667, 668, 669, 671 ve 674 sayılı kanun hükmünde kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisi görüştü ve kanunlaştırdı. Kanunlaşan kanun hükmünde kararnamelerin toplam madde sayısına baktığımız zaman 255. Genel Kurulun gündeminde olan 5 tane daha kanun hükmünde kararname var, komisyonlarda olanlar da var ve tabii süreleri dolduğunda Genel Kurula gelecek olan kanun hükmünde kararnameler var; bunları da Genel Kurul olarak bekliyoruz.
“MUHALEFETİN BU KONUDA UZLAŞMACI BİR TAVIR İÇERİSİNDE OLMASINI İSTİYORUZ”
Genel Kurulun gündeminde olan tasarı ve tekliflerin bir an önce kanunlaşmasını gerek kanun hükmünde kararnameler gerekse diğer tasarı ve tekliflerin kanunlaşmasını iktidar partisi olarak öncelikle biz elbette ki istiyoruz. Bir an önce kanunlaşması için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Meclis çalışmalarının daha verimli olması anlamında muhalefetten de bu anlamda destek beklediğimizi de her defasında ifade ediyoruz. Tabii grup önerileriyle Meclisin "tasarı ve teklifler" bölümüne geçmesi epey bir zaman alıyor, hepiniz görüyorsunuz. Her gün, her 3-4 siyasi partinin grup önerisi var, bu grup önerileriyle biz akşama kadar gündemi belirlemek için çalışıyoruz. Evet, toplumun çeşitli kesimlerinin sorunları burada dile getiriliyor, grup önerisiyle bunlar gündeme alınmak isteniyor. Evet, bu muhalefetin görevi, bunu takdirle karşılıyoruz ama bu konuları da mazeret yaparak Meclis gündemini akşam saatlerine kadar tasarı ve tekliflere geçmeden, geçmeyi engelleme noktasında muhalefetin de biraz böyle bir taktiği var, İç Tüzükten kaynaklanan bu hakkını kullanıyor. Aslında siyasi partiler uzlaşabilir, kanun hükmünde kararnameler Meclis gündemine geldi, bunlar görüşülecek, bunların bir an önce görüşülmesi için tüm siyasi partiler bir araya gelip uzlaşabiliriz. Hangileri önce görüşülsün, hangileri sonra görüşülsün, bu konuda bir uzlaşamama zeminin maalesef muhalefetten kaynaklandığını da görüyoruz.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE OHAL DÜZENLEMESİ DAHA DEMOKRATİK HALE GETİRİLDİ”
Muhalefet partileriyle uzlaştığımızda burada 3 bin maddelik 3 tane temel kanunun bir hafta, iki hafta içerisinde nasıl geçtiğini de hepimiz hatırlıyoruz. Demek ki olabilir. Burada özellikle sizlerden olumlu bir tavır bekliyoruz. Şu anda, 5 tane kanun hükmünde kararname Mecliste görüşüldü. "Meclis denetiminden kanun hükmünde kararnameleri kaçırıyor." dedi Sayın Muharrem Erkek. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Eğer biz bu niyette olsaydık, kaçırma niyeti olsa… 10 tane gelmiş, 5 tanesini burada görüşmüşüz. Bir an önce diğerlerini de görüşelim, kanunlaşsın. Bu anlamda ne Meclis denetiminden kaçırıyoruz ne de yasalaşırsa yargı denetiminden kaçırmak gibi bir düşüncemiz kesinlikle söz konusu değil. Eğer öyle bir düşüncemiz olsaydı AK Parti olarak… 16 Nisanda gerçekleştirmiş olduğumuz Anayasa değişikliğinin maddelerinden bir tanesi de OHAL düzenlemesiydi. Orada OHAL düzenlemesine baktığımız zaman, eski madde-yeni madde arasındaki farkı gördüğümüz zaman yeni maddenin ne kadar demokratik olduğunu görüyoruz. Orada olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisine üç ay içerisine geleceği ve üç ay içerisinde görüşüleceği -aynı gün Meclise gelecek- üç ay içerisinde görüşülme zorunluluğu, görüşülmediği takdirde olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesinin hükümsüz kalacağına ilişkin bir düzenlemeyi bile biz anayasal düzenleme olarak yaptık. O nedenle, OHAL KHK'larının Meclis denetiminden kaçırıldığına yönelik eleştiriye katılmamız mümkün değildir.”