Tunç: 'Akın ve diğerleri panik havasında'
Bartın Hergün Gazetesi ile Bartın Olay'ın ortaklaşa gerçekleştirdiği canlı yayının konuğu olan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, 31 Mart yerel seçimlerine 13 gün kala çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 1 saat süren yayında belediye-hükümet uyumuna vurgu yapan Tunç, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın'ın 10 yıl boyunca herhangi bir proje için kendisine gelip kendisinden destek istemediğini söyledi. Tunç, 'Kurucaşile, Hasankadı, Abdipaşa, Amasra, Ulus, Kozcağız Belediyemiz hepsi geliyor da il belediyemizin gelmesi zoruna mı, ağrına mı gidiyor?' derken Akın'la arasında kişisel bir sorun olmadığını da kaydetti. Tunç, seçime az bir süre kala Cemal Akın ve diğerlerinde bir panik havası gördüklerini belirtti.
SEÇİME 13 GÜN KALA YILMAZ TUNÇ'TAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
Bartın Hergün Gazetesi ile Bartın Olay'ın ortaklaşa gerçekleştirdiği canlı yayının konuğu olan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, 31 Mart yerel seçimlerine 13 gün kala İnkumu Tünel Projesinden, Bartın Irmağı Islah Projesine, kumluca'dan Bartınspor'a, Amasra'dan Kozcağız'ın ilçelik meselesine, Gölbucağı'nda Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın'la arasında geçen selamlaşma diyaloğundan, içilebilir su tartışmasına kadar çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 1 saat süren yayında belediye-hükümet uyumuna vurgu yapan Tunç, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın'ın 10 yıl boyunca herhangi bir proje için kendisine gelip kendisinden destek istemediğini söyledi. “Kurucaşile, Hasankadı, Abdipaşa, Amasra, Ulus, Kozcağız Belediyemiz hepsi geliyor da il belediyemizin gelmesi zoruna mı, ağrına mı gidiyor?” diyen Tunç, Akın'la arasında kişisel bir sorunun olmadığını kaydetti.
“Çok heyecanlı bir seçim atmosferi”
İşte Yılmaz Tunç'un yerel seçimlerle ilgili çarpıcı açıklamaları!
“Çok yoğun bir seçim kampanyası içerisindeyiz. Adayımız yaklaşık 40 gün önce açıklandı. O zamandan beri Yusuf Bey sahada vatandaşlarımızla buluşuyor, projelerini, yapmak istediklerini anlatıyor. Biz de son 1 aydır da Meclisimizin ara vermesiyle Bartın'dayız. Bartın'da bende 2 yerel seçim geçirmiş biriyim. Bu sefer Bartın halkı değişimde kararlı. gördüğümüz manzara bu. Tüm mahallelerde bu sıcaklığı görüyoruz. Bartın'ın şehircilik konusunda geri kalmış olduğunu herkes söylüyor. “Bartın şehircilikte, belediyecilikte hak ettiği yerde değil” diyorlar. Bu değişimin de Yusuf Aldatmaz'la geleceğini söylüyorlar. Çok heyecanlı bir seçim atmosferi.
“Cumhurbaşkanımızın mitingi onları kıskandırmış olabilir”
Cumhurbaşkanımızın Bartın mitingi de yoğun geçti. Gerçekten tarihi bir mitingdi. Bartın tarihinde hiç görülmemiş bir kalabalık Cumhuriyet Meydanını hıncahınç doldurdu. Mitingin bu şekilde coşkulu geçmesi, Cumhurbaşkanımızın da Bartın'ın türkülerine varıncaya kadar ifade ettiği Bartın vurgusu, ilçe ve il merkezindeki yatırımlara kadar konuşmasında Bartın'a çok geniş yer vermesi başka partileri belki kıskandırmış olabilir. O kıskançlıkla da farklı yorumlar yapılmış olabilir. Mitingden sonra da adayımıza artan bir ivmeyle ilgili daha da çok arttı. Miting sonrasında da Sayın Cumhurbaşkanımızla Bartın'daki ve bölgedeki yatırımları değerlendirme ve konuşma imkanımız oldu.
“Panik havasındalar”
Cumhurbaşkanımız bize özellikle anket noktasında iyi bir durumda olduğumuzu söyledi. Sosyal medyadaki anketler yanıltıcı olabilir. Orada bir takım manipülasyonlar yapılabilir. Sosyal medyada yükleme yaparak yüzde 1'lik partiyi yüzde 10 dilimlerine çıkabilirsiniz. Yani bu anketler çok sağlıklı olmayabilir. Genel Merkezimiz haftalık olarak Bartın'da anketler yaptırıyor. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ki kendisi bize “Siz bu işi inşallah bitirdiniz” demişti biz en son o ankette Cumhurbaşkanımızın söylediği noktadan daha ileriye gittik. Başkaları oranlar veriyor ama bu oranların hiçbir doğru değil. Kesinlikle bir saha araştırmasına dayanmıyor. Tamamen halkı yanıltmaya yönelik bir algı oluşturma çabası. Milletimiz 31 Mart'ta kararını gösterecek ve gerçek anketi biz orada göreceğiz. Diğerleri de bunu görüyor. Bunu gördüğü için biz mevcut başkanda da, diğerlerinde panik havasını görüyoruz.
“Ben Bartın'ın 12 yıllık milletvekiliyim”
Aday tanıtımı yapıldıktan ve Yusuf Bey projelerini açıkladıktan sonra bunlar gittikleri yerlerde Yusuf Bey'i karalamaya çalıştılar. Yusuf Ziya Aldatmaz'ın projeleri ‘afaki' dediler. ‘Trafik problemi alttan girmeyle, üstten çıkmayla olmaz' dedi. Tabi kendisine en yakın rakip olarak Yusuf Bey'i konumlandırdı. CHP'nin adayına herhangi bir şey söylediği yok. Büyük şehirlerde Cumhur İttifakı var ama burada hedefi tamamen Yusuf Bey ve projeleri oldu. Ben Bartın'ın 12 yıllık milletvekiliyim. Ne yapılıp ne yapılmadığını çok iyi biliyorum. Hangi yatırımların Belediyeden dolayı geciktiğini de çok iyi biliyorum. Bunları ben konuşurum. Çünkü Bartın'ın menfaatine olan her şeyi konuşmak lazım. Meclisin seçim dolayısıyla ara vermesinin nedeni vekillerin kendi partilerinin adayları için çalışıp onlara seçimin kazanmasında yardımcı olmaları için. Biz bunun için çalışıyoruz.
Gölbucağı'ndaki selamlaşma diyaloğu…
Gölbucağı'ndaki meselede şu; Orada biz seçim bürosunun açılışı sonrasında Cemal Başkan'ın otobüsü geldi, Asma Köprü'nün oradan Gölbucağı'nın içine doğru giderken tabi bizi ve kalabalığı gördü. Elini salladı ve bize doğru selam verdi. Ben o arada elimde mikrofon konuşma yapıyorum. Biz de elimizi salladık ve selamını aldık. O gitti. Gittikten sonra ben konuşmama devam ettim. Bartın'ın trafik, su problemi çözülemedi, imarı çözülemedi gibi sorunlardan bahsettik. “Belediyeciliğin en temel problemleri bile çözülemiyorsa işte o zaman böyle boş sokaklara el sallayarak tur atarsın” dedik. Bunda bir şey yok ki. Bu eleştiri. Buna alınmamak lazım.
“Bu konunun Cumhur İttifakıyla alakası yok”
Bu konunun Cumhur İttifakıyla alakası yok. Bir algı oluşturma çabası içerisindeler. Bu mevzudan nemalanarak bir siyasi algı olabilir mi? Bunun peşindeler. Böyle bir şey olamaz ki. Biz her zaman selamlaşıyoruz. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Gününde de selamlaştık. Bizim böyle bir problemimiz yok ki. “Boş sokaklara el sallarsın” lafı o gittikten sonra söylenmiş bir söz. Evet, gerçekten de öyle. Sokakta bir yürüyüş yaptılar, bir tane esnaf çıkıp da dükkanın kapısından “Başkanım hoş geldin” diye el sallamadı. Vatandaşımız 2 dönem şans vermiş. “10 yıllık bir belediyecilik yönetiminden Bartın'da hangi eserler ortaya konuldu?” diye sorulduğunda “Doğalgaz” diyor Doğalgaz hükümetimizin yatırımları. “Atık su arıtma tesisi” diyor o da Çevre Bakanlığımızın 2007'de programa aldığı bir iş. Başka ne var? 2 şeyle gurur duyuyor, ikisi de hükümetimizin yaptığı yatırımlar.
“Teşekkür edecekken karalama yapıyorlar”
Biz hükümet olarak hem il merkezine hem ilçelere hem de beldelere çok sayıda yatırım yaptık. Bartın sel korkusu yaşayan bir ildi. 1998'deki sel felaketini herkes hala hatırlıyor. Yağmurlar uzun süre devam ettiğinde herkes çizmelerini giyip, sarı yağmurluklarla sel geldiğinde “Biz de buradaydık” demek için Yalı'da nöbet bekleniyordu. Seli durdurabilecek misin? Seli durdurmak için baraj yapmak lazım. Onu biz yaptık. Kirazlıkköprü Barajı yüzde 10 seviyesindeydi. Sadece onu değil, Kışla Sel Kapanını bitirdik, Kozcağız Barajını bitiriyoruz. Bartın artık sel tehlikesi yaşamayan bir il olmuşsa o da bizim sayemizde. Üniversitesiyle, barajlarıyla, tünelleriyle, 400 yataklı eğitim araştırma hastanesi niteliğinde hastanesiyle Bartın'a 6 milyar TL'lik yatırımı kazandırdık. Sadece 400 yataklı hastane 198 milyon TL'lik yatırım. Bunlara teşekkür edecekken karalama yapıyorlar.
“4 yılda Türbe yolunun imarını yapamadılar”
Türbe yolunun bir tarafını açtırdık, karşı tarafta da çalışmalar başladı. O projenin gecikmesinin asıl nedenine gelecek olursak; oranın biz 5 yıl önce ihalesini yaptırdık. 4 yıl geçti, imar planından dolayı biz çalışmaya başlayamadık. “Şehitliğe vuruyor” dediler, Karayolları vurmadığını, hatta şehitlikle yol arasında bir de yan yol olacağını söyledi. Yer zaten kurtarıyordu. Başlayalı 1,5, 2 yıl oldu o projeye. 22 milyon TL'lik büyük bir iş. Gecikmesinin nedeni de belediyenin imar planı. AK Partili bir belediye başkanı olsa orası öyle gecikmez.
“TOKİ'ye olumsuz olacak ne varsa yazmış”
“TOKİ konutlarıyla ilgili olumsuz görüş verdi” dedim. “Biz olumsuz görüş vermeyiz” diye cevap veriyor. Belediyenin yazısını gösterdim. Yazı da “Bartın'da konut ihtiyacının olup olmadığı araştırılmalıdır” diyor. TOKİ sana imar durumunu sormuyor ki TOKİ zaten kendisi imarı yapıyor. Biz TOKİ Başkanıyla tesit edilen arazide incelemede yaptık. TOKİ sana “Bartın'da TOKİ konutlarıyla ilgili görüşünüz nedir?” diyor. Sana oranın imarını ya da başka bir şeyini sormuyor. Sizin “Acilen ihtiyaç vardır” demeniz lazım. Bunu oraya yazamamışsınız ki. “Konut ihtiyacı olup olmadığı araştırılsın, imar, trafik yoğunluğu…” gibi bir sürü olumsuz olacak ne kadar şey varsa oraya yazmış. Ondan sonra “Biz böyle bir şey yazmadık” diyor.
“Taşıma suyla değirmen mi döner?”
Bartın'ın içme suyu yetersiz. Yaz aylarında Bartın'daki su kesintilerini bu millet unutmadı. Yine kesilecek. Bu yaz da sular kesildi. Bizim yeni yaptığımız yurda Belediye su borusu döşeyemedi, biz döşedik. Taşıma suyla değirmen döner mi? 2 bin 500 kişilik bir öğrenci yurduna taşıyarak mı su verilir? Böyle bir şey olur mu? 30 bin öğrenciye eğitim verecek üniversite kenti bir Bartın'ı kaldırabilecek bir belediye başkanı, belediye yönetimi gerekiyor. Belediye başkanı bunu tek başına yapamaz, ekibiyle yapar. Her konudan anlayan belediye başkan yardımcılarının olduğu bir ekibin kurulması lazım. Bu ekip Bartın'da kurulmamış ki. Bir kasaba yönetimi anlayışıyla gidiyor. Bartın ırmağıyla, 56 kilometrelik sahil şeridiyle, Amasra'sıyla, Küre Dağları Milli Parkı'yla bir hazine.
“Şehircilikte geriye kalırsak patinaj yaparız”
Bartın üniversitesiyle, tarihiyle, doğasıyla, kültürüyle, Organize Sanayi Bölgesiyle büyüyor. Bize “Organize Sanayi Bölgesini büyütüyoruz demiştiniz, hiç büyütmediniz” diyorlar. Büyüttüğümüzü bilmiyorlar ki. Mescier bizim büyüttüğümüz alana geldi. Yeni ilave ettiğimiz alanda ise şimdi Mescier kendi kütük demirini kendisi yapacak. 380'lik trafo merkezi şuanda orada Organize Sanayi Bölgesi alanı kadar alan kaplıyor. İkinci alanla ilgilide kamulaştırma davaları devam ediyor, bu davalar bittiğinde yer tahsisleri yapılacak. 40 bin kişinin çalışacağı bir Organize Sanayi, 30 bin öğrencinin eğitim göreceği, 1000 akademisyen ve 1000 idari çalışanıyla 2 bine yakın çalışanı olan bir üniversiteyle, hükümet yatırımlarıyla şehri daha ileriye götürmek istediğimiz bir Bartın'da bir şehircilikte geriye kalırsak patinaj yaparız. Bartın'a yazık ederiz.
“4 bin itirazlı bir imar planı yapmak marifet işi”
İmar planı şehrin anayasası. 10 yıl görev yaptıktan sonra 4 bin itirazla karşılanan bir imar planı yapmak, gerçekten bir marifet işi. Bir köprünün imar planını yapmayan, TOKİ köprüsünün makbuzlarını kaç kere gösterdim. Para var, köprünün geçeceği yerin ayaklarının imar planı yapılmamış. Irmak Islah Projesinin içerisine dahil ettik. Biz belediyeyi aldığımızda ve Yusuf Ziya Aldatmaz başkan olduğunda Bartın'da bu değişim sağlandığında Bartın Irmağının üzerine bir tane değil, birkaç tane köprü yaparız. Yaya köprüleri de yaparız. Bartın Irmağı sit alanı olduğu için koruma amaçlı imar planının yapılması lazımdı. Bunu da Belediye yapmadığı için TOKİ köprüsü bugüne kaldı. İlk etapta Bartın Irmağı Islah Projesine dahil ettiğimiz köprüleri çözeceğiz. Belediyeyi aldığımızda da Yalı'dan Orduyerine bir köprü lazım ancak karşıda yol yok. Bu yolu tamamlayacak 18 uygulamasına dönüştürecek bir beceriklilikte yönetim ve belediye lazım. Bunu da Yusuf Bey ekibini kurduğunda tek tek nasıl yapıldığını hep birlikte göreceğiz.
“İnanmayın, yapamaz, mümkün değil”
10 yıl önce şuan ki belediye başkanı göreve gelmeden önce “Ben ırmağı ıslah edeceğim” demedi mi? Etti mi? “Yalı'ya fuar alanı yapacağım?” dedi. Fuar alanını yaptı da o fuar alanı nereye gitti? “Bartın Limanına 2 tane iskele yapacağım. Projesi hazır” dedi, yaptı mı? Yok. “Katlı otopark yapacağım” dedi, yaptı mı? Yok. Aladağ'a mesire alanı yapacaktı, yine “Yapacağım” diyor. Kent Ormanının altına dumanlı, dumansız bir mesire alanı yapacaktı. Şimdi oraya “Köypark yapacağım” diyor. İnanmayın, yapamaz, mümkün değil. Önce vaat ettiklerini bir yapsın, sıra ona gelsin.
““Tramvay olmaz” diyorlardı şimdi olur noktasına gelmişler”
Yusuf Bey'in projeleri hazırlandıktan sonra ona benzer görüntülerle kendileri bir broşür hazırlamaya çalıştılar. Eskiden “Tramvay olmaz” diyorlardı, şimdi baktım bu sefer o noktaya gelmişler. Tramvay neden olmasın, dümdüz arazi. İmar planını yaparsınız, Belediyeye bir kuruş maliyet getirmeden Çatmaca ile üniversite arasında 15 kilometre bir raylı sistem yapabiliriz.
“Yanlış yolda olduklarını gördüler”
İnkumu Tünelini yapacağımız yer Belediye mücavir alanında. Aslında bu mücavir alan kavramını da netleştirmemiz lazım. İnkumu bir kere tamamen Belediye sınırlarında olmalı. Bartın, bir mahallesiyle sahilde olmalı. Bu mahalleyi de hem turizm açısından hem de konut açısından 12 ay ikametgaha açabilmeliyiz. Bunu da yapabilmemiz için oraya ulaşımı kolaylaştırmamız lazım. Şuanda eski yolda bazı genişletmeler ve iyileştirmeler yaptık. Ama bunlar geçici şeyler, asıl ihtiyaca cevap vermez. İnkumu Tünel Projesini daha öncede biz gündeme getirmiştik. 2014 yerel seçimlerinde de bizim vaadimizdi. “Bunu sadece Belediye imkanlarıyla yapamazsınız, bu hükümetin yatırımı ve hükümetin işidir” demeye başladılar. Önce İl Başkanı “Afaki proje, olmaz böyle bir şey” dedi, sonra yanlış yolda olduklarını gördüler şimdi de “Hükümet yapabilir” diyorlar. Hükümette bunu yapar, belediye de yapar. Alt tarafı 600 metre. Yap-işlet-devret modelleri var ya da bir sürü modeller var. İşi bilmek lazım. Biz amasra'ya bin 100 metre, Çakraz'a 1 kilometre, Cumayanı Tüneli 1,5 kilometre tünel yapmışız. Kurucaşile yolundaki tüneller 22,5 kilometre. Biz bunu hükümet-belediye işbirliğiyle de yapabilir. Karayolu yapmasa bile Belediye olarak da yapabiliriz. Yeter ki halkımız bize o yetkiyi versin.
“10 yıldır bir proje için yanıma gelmedi”
Bu tamamen belediye başkanının ve belediye yönetiminin tutumuna bağlı. Muhalefet belediyesi de olabilir ama güzel işler yapabilir. Proje üretebilir, hükümet o projelerde bir ayrım yapmıyor. İller Bankası sadece hükümet belediyelerine değil, her belediyeye yardım ediyor. Yeter ki siz proje üretin. İktidar milletvekiliyle uyumlu olmak gerekli. Ben 12 yıllık milletvekiliyim aradan 10 yıl geçmiş şuan ki belediye başkanı bir kere yanıma gelip şu projeyi de beraber yapalım dememiştir. Kurucaşile, Hasankadı, Abdipaşa, Amasra, Ulus, Kozcağız Belediyemiz hepsi geliyor da il belediyemizin gelmesi zoruna mı, ağrına mı gidiyor? Şu projemiz var deyip gelse ben sevinerek kabul ederim ama 10 yıldır bunun hiçbir uygulamasını görmedik.
“Bartın ittifak kapsamında değil, her partinin kendi adayı var”
“Biz zaten hükümete Cumhur İttifakıyla destek veriyoruz” diyorlar. Cumhur İttifakı hepimizin saygı duyduğu bir ittifak. Ülkemizin bekası için, milletimizin birlik ve bütünlüğü için 15 Temmuz sonrası oluşan sadece seçimlere yönelik bir ittifak değil. Tabi yerel seçimlerde de büyük şehirlerde MHP ile ittifakımız var. Ama 50 ilde Bartın'da dahil olmak üzere her partinin adayı var. Her partide adayın olması demek burada yerelde bir ittifak olmadığını gösteriyor. Yerelde vatandaşımız hangi partinin adayı bu ile daha faydalı olur ona bakacak. Projelere bakacak. Hükümet-belediye uyumu kafa kafaya verme açısından önemli. Benim bugüne kadar ediğim tecrübeye göre bana 10 yıldır proje getirmeyen bir belediye başkanın bundan sonra da bana proje getirmeyeceğidir. Bu açık, ortada. Zaten öyle bir niyeti de yok.
“Bazı şeyleri hatırlattığımız zaman zorlarına gidiyor”
Aramızda kişisel olarak bir problem yok. Kişisel olarak zaten bizim kimseyle hiçbir problemimiz olan. Bartın Bartın'da herkesle ve her siyasiyle biz konuşuruz. Geçen dönem biz Rıza Yalçınkaya'yla aslında 3 dönemdir uyumlu olarak çalıştık. Hiç kavga ettiğimizi gördünüz mü? Seçim dönemi bir iki laf olabilir ama biz bazı konularda birlikte konuştuk. Onun da benim de düşüncelerim oldu. Birbirine zıt iki siyasi parti olmasına rağmen biz uyumlu çalıştık. “Bana belediye seçimleriyle ilgili neden bu kadar çalışıyorsun, gayret gösteriyorsun? Adayınız var” diyorlar. Adayımız zaten konuşuyor, kendisini ve projelerini anlatıyor. Ben sadece il merkezine değil, ilçelere de gidiyorum. Bazı şeyleri hatırlattığımız zaman onların zoruna gidiyor.
“Genel seçimde belediye başkanı olarak köylere gidip adayına oy istemedi mi?”
Milletvekili genel seçimlerinde Cemal Başkan, Belediye Başkanı olarak köy köy dolaşmadı mı? 24 Haziran'da gezmedi mi? Kendi milletvekili adaylarına oy istemedi mi? Bunu belediye başkanı olarak yaptı. Hala ilçelere gidiyor gerçi ama şimdi bunu yapmayı bıraktı, artık kendi derdine düştü. Sayın Cumhurbaşkanımız her ay illerin il belediye başkanlarını toplantıya davet eder ve orada illerin problemleri masaya yatırılır. Orada bütün iller projelerini sunar ama Bartın olarak biz bundan mahrumduk. 31 Mart'tan sonra Yusuf Bey gidecek direk Cumhurbaşkanımıza Bartın için istediği projeleri sunacak. Cumhurbaşkanımız en son Bartın'dan giderken bize “Projeleriniz güzel. Bunun daha ötesine geçebiliriz. Siz yeter ki seçimi alın. Şuanda iyi gidiyorsunuz. Tebrik ediyorum. Çalışmanıza devam edin” dedi. Hükümet-belediye uyumu bu açıdan önemli.
Kozcağız'ın ilçelik meselesi…
Kozcağız'ın ilçeliği için en çok mücadele eden belediye başkanımız ve şuanda da adayımız olan Mustafa Karaman'dır. ANAP döneminden beri mücadelesini sürdürdü. Bartın il olurken keşke Kozcağız'da ilçe olarak kanunda yerini alsaydı ama olmadı. Aradan zaman geçmiş, AK Parti'ye kadar birçok iktidarlar gelmiş, yine olmamış. Biz de mücadelesini yaptık. Parti Genel Merkezimizde Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkanımıza konuyu ilettik. Hatta Mustafa Karaman, Cumhurbaşkanımıza da Bartın ziyaretinde bizzat bu konuyu ifade etti. Tabi bu teknik bir konu. Kozcağız'ın ilçe olmasını en çok isteyen biziz. İlçe olması için mücadelemizi her platformda verdik, bundan sonra da veririz. Kozcağız'a da büyük yatırımlar yaptık. 2 baraj, okullar yaptık, şimdi endüstri meslek lisesi yapıyoruz. Bisiklet yoluna, terminaline, sosyal tesislerine, stadına varıncaya kadar bir ilçeden daha fazla yatırımı oraya yaptık. Bir de duble yol ihalesi yaptık. Tabi müteahhit firmadan kaynaklanan bir gecikme var. Kozcağız'ın geleceği parlak. İnşallah ilçe olması için de elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
“Bartınspor tesislerini yenileyeceğiz”
Belediye Başkan Adayımız Yusuf Bey, spor kulüplerinde de yöneticilik yapmış bir arkadaşımız. Bartınspor tesisleriyle ilgili de bir projesi var. Tesisleri yenileyeceğiz. Biz spora çok yatırım yaptık Bartın'da. Bartınspor'a çok destek olduk. Diğer kulüplerimize de çok destek olduk, hepsine oluyoruz. İlçelerimizin ve beldelerimizin tamamına biz tribünlü, aydınlatmalı sahalar yaptık. Tabi ki Bartınspor'un en büyük destekçisi belediye olmalı. İllerde şehrin tanıtımı için spor kulüpleri önemli. Bu kulüplerin profesyonel ligde olması önemli. Bunun öncülüğünü de bir çok şehirde belediyeler yapıyor.
“Bartınspor'un gelirlerini arttıracak tesisler yapılabilir”
Bartın'da Bartınspor'un gelirlerini arttıracak tesisler yapılabilir. Bartınspor'a daimi gelir sağlayacak olan tesisler yapılabilir. Bunu oluşturacak olan da yine yerel yönetimdir. Ayrıca Bartınspor'la bizim Bartın Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Meslek Yüksek Okulunun da irtibatını kurmak lazım. Oradan faydalanmak lazım. Şehirden sporcular yetiştirmemiz lazım. Her yıl dışarıdan futbolcularla oluşturduğumuz takım uyum sağlayıncaya kadar sezon bitiyor. Sezon bitince de o takım dağılıyor, sezon başı tekrar bir takım oluşturuluyor. Biz ne zamandan beri hala Bölgesel Amatör Ligdeyiz. Biz Yusuf Bey başkan olduğunda da yine Bartınspor'umuza destek vereceğiz. Bartınspor'un öncelikle 3. Lige çıkması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
Kumluca çöp kamyonu meselesi…
Kumluca Belediyemizin Metin Çetin döneminde yol süpürme aracı bile vardı. Bartın'da bile ben çoğu yerde görmedim. Belki bir tane vardır. Kurucaşile Belediyesi, Belediyeler Birliğinin aracını kullanıyordu. Belediyeler Birliğine de yeni araç gelince o aracı Kumluca'ya verelim dedik, başkan kabul etmedi. Türkiye Belediyeler Birliğinden en son verdiğimiz aracı da Bartın Belediyesi vermiş gibi lanse ettiler. Hatta o pahallı yol süpürme aracının aparatlarını söküp onu da çöp arabasına dönüştürmüşler. Çöp arabasının lafı olmaz. Biz Kumluca Beldemize büyük yatırımlar yaptık. Kumluca yolu, lisesine varıncaya kadar okullar yaptık, dere ıslahlarını yaptık, Kumluca Çayı ıslahını başlattık. Yeni dönemde inşallah orada İsmet Hoca güzel projelerle geliyor. Kumluca'da kahvaltı düzenledik, Kumluca seçmen sayısı kadar kahvaltıda insan vardı. Orası kararını vermiş.
“Bartın yıllar sonra ak belediyecilikle tanışacak”
Yusuf Bey, herkese kapısı açık olan ve yıllardır Bartın'da siyaset yapan birisi. Başkan olduğunda da bu özelliği devam edecek. Yusuf Bey siyasi düşüncesi ne olursa olsun halkla bizim aramızda yani hükümetle adeta bir köprü olacak. Biz de Yusuf Bey'in projelerini Bartın'a kazandırmak için elimizden gelen tüm çabayı ve gayreti göstereceğiz. Çünkü Bartın yıllar sonra ak belediyecilikle tanışacak.
“Amasra'daki durum çok farklı”
Amasra'daki durum çok farklı. o durum çok eskilere dayanan bir durum. Amasra'daki adayımız Uğur Timur, oradaki herkesin yakından tanıdığı, çocukluğunu bildiği, orada yıllardır siyaset ve ticaretle uğraşan bir arkadaşımız. Oradaki durumda aynı Bartın gibi. Orada da her düşünceden olan kişiler Uğur Timur'a güveniyor. İnşallah Uğur Bey orada da seçimi kazanacak. Amasra'mız bizim Bartın'ın dünyaya açılan penceresi.”