TTK DAVASININ ÜÇÜNCÜ DURUŞMASINDA ARA KARAR
43 madencinin şehit olduğu Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesindeki patlamayla ilgili 7'si tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 3'üncü duruşmasında ara karar açıklandı. Mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, müşteki ve mağdurlarında davaya katılma taleplerinin kabulüne karar verilirken dava 16 Ekim tarihine ertelendi.
14 Ekim 2022 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü sahasındaki maden ocağında meydana gelen patlama sonucu 41'i olay günü, 2'si ise tedavi altına alındıkları hastanede olmak üzere toplam 43 madenci hayatını kaybetmişti. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma çerçevesinde hazırlanan 195 sayfalık iddianamenin Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesinin ardından 25 Nisan tarihinde ilk duruşması görülen davanın 3'üncü duruşmasına Bartın Adliyesinde devam edildi.
Taburcu olan madenciler dinlendi
7'si tutuklu 23 sanığın yargılandığı dava için geniş güvenlik önlemleri alınırken davanın 3'üncü duruşmasında patlamadan yaralı kurtulan madencilerin de aralarında olduğu müşteki ve mağdurlara söz verildi.Patlamada ağır şekilde yaralanan ve tedavilerinin ardından taburcu olan; Erol Bulduk, İzzet Ak ve Remzi Taşkömür'ün de aralarında yer aldığı madencilerle birlikte patlama sırasında maden ocağında bulunan madenciler ve patlamada hayatlarını kaybeden madencilerin aileleri dinlendi.
Müşteki ve mağdurların davaya katılma talepleri kabul edildi
2 gün süren 3'üncü duruşmada Savcılık Mütalaasını açıkladı. Mütalaada tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına, müşteki ve mağdurların davaya katılma taleplerinin kabul edilmesine karar verilmesi talep edildi. Müşteki ve sanık avukatlarının dinlenmesinin ardından söz alan sanıklar üzerlerine atılı suçları kabul etmediklerini ve tahliyelerini istediklerini ifade ettiler.
Dava,16 Ekim tarihine ertelendi
Mahkeme tarafından açıklanan ara kararda tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrollerinin devamına, müşteki ve mağdurların davaya katılma taleplerinin kabul edilmesine, yapılması gereken muhtemel keşif için TTK'dan gaz değerleriyle ilgili bilgilendirme beklenmeksizin oluşturulacak bilirkişi heyeti ile keşif hazırlıklarına başlanmasına karar verildi. Dava, tanıkların dinlenmesi için 16 Ekim tarihine ertelendi.
Bartın kamuoyu kadar ülke kamuoyunun da yakından takip ettiği davanın üçüncü duruşmasını da yakından takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Aysu Bankoğlu, Bartın Adliyesi önünde şu açıklamalarda bulunmuştu:
Bankoğlu: “282 gündür ailelerin adalet arayışı devam ediyor”
Davanın 3. Duruşması ise dün itibariyle başladı. 3. Duruşmada patlamadan yaralı kurtulan madenciler ile hayatlarını kaybeden madenci yakınlarının ifadelerine başvurulacak. Duruşma öncesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Bartın Adliyesi önünde açıklamalarda bulundu. CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş ve Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır'ın da olduğu açıklamada facianın üstünden 282 gün geçtiğine dikkat çeken CHP Genel Başkan Yardımcısı Bankoğlu şunları söyledi:
“Amasra maden faciasının ardından tam 282 gün geçti. 282 gündür ailelerin adalet arayışı devam ediyor. Bizlerde ilk günden beri bu adalet arayışının yanındayız. Ailelerimizin yanındayız. “Maden şehidi ailelerimiz yalnız değildir” diye en başından beri söyledik. Ama hala acımız yüreğimizde. 43 canımızı kaybettik. Geriye acılı anneler, babalar, kardeşler, pırıl pırıl şehitlerimizin evlatları kaldı. Yıllardır aslında Amasra Müessesinde süre gelen liyakatsizliklerin, disiplinsizliklerin, ihmallerin teknik sorunların ihmal edilip denetlenmemesinin bir sonucu olarak ne yazık ki biz 43 canımızı yitirdik. İhmalleri denetlemekle yükümlü olan TTK Genel Müdürlüğü yetkilileri, bu ihmalleri denetlemekle yükümlü olan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve buradaki denetmenler şuanda bu davada yoklar.
“Denetlemekle yükümlü olan sorumluları korumayı bırakın”
Bu ihmalleri denetlemekle yükümlü olan sorumluları korumayı bırakın. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerine savcılık tarafından soruşturma talebi açılmıştı. Ama Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu talebi reddetti. O yüzden iktidar yetkilileri bu iş için “Adalet yerini bulacak” diye bize masal anlatmayı bıraksın. Biz gerçekten burada havalandırmadaki teknik aksaklıkları denetlemeyen Amasra Müessesindeki eksik işçi meselesini gidermeyen TTK Genel Müdürlüğünün de, buradaki teknik aksaklıkları denetlemekle yükümlü olan ama görevini yerine getirmeyen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin acilen bu davaya dahil olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum.
Tunç'a “Vicdanın rahat mı? seslenişi
Kamuoyu vicdanı rahat değildir. Ailelerimiz ve hepimiz adalet arayışımızı sürdüreceğiz. Ama bu adalet arayışının yerini bulabilmesi için birilerinin bu davadan kaçırılmaya çalışılmasına son verilmelidir. Bakın 5 dönemdir halkın teveccühüyle Bartın milletvekili olan AKP Milletvekili şuanda Adalet Bakanıdır. Ona çağrı yapıyorum. Senin vicdanın rahat mı? İhmallerden dolayı 43 madencimizin hayatını kaybetmesine sebep olan bu sorumluların yargıdan kaçırılmasına müsaade etme. Üçüncü duruşmadayız. Hiçbir iktidar milletvekili ve mensubu buraya gelmedi ama biz sadece bir milletvekili, bir hukukçu olarak değil, ben bu toprakların bir çocuğu olarak ailelerin yanındayım. Adalet arayışına çağrı yapmaya devam edeceğiz. Ama en önemlisi bu adalet arayışında ihmali olan sorumluların bu davadan kaçırılmaya çalışılmasıdır. Bunu asla kabul etmiyoruz.
“Davanın adliye koridorlarında görülmesi vicdanını yaralamıyor mu?”
Amasra faciasının siyasi hesabı da sorulacaktır. O günde gelecektir. Bugün yine 43 canımızı yitirdiğimiz, kamuoyunun yakından takip ettiği bu kadar önemli bir dava Bartın Adliyesi koridorlarında görülmeye devam edecek. Buradan Bartın Milletvekili olup şuanda Adalet Bakanı olan kişiye bir kez daha sormak istiyorum; Maden faciası davasının adliye koridorlarında görülmesi senin vicdanını yaralamıyor mu? Kamuoyunun bu kadar yakından takip ettiği, ne yazık ki çok kalabalık bir şekilde takip edilen bu davanın adliye koridorlarında görülmesi kabul edilemez. Koridor diyorum çünkü kolonlardan avukatlar heyeti göremiyor, heyet avukatları göremiyor. Bu davanın sağlıklı bir şekilde, adil ve etkin bir yargılama yapılabilmesi için daha büyük bir salonda görülmeye ihtiyacı var.
“Gençlik Merkezinin AKP organizasyonları için kullanımı uygun mu?”
Daha önceki duruşmalarda savcılık bu talepte bulunmuş ve Bartın Adliyesinde böyle bir yer olmadığı için Bartın'daki Gençlik Merkezinde bunun yapılmasını talep etmişti. Ancak “Gençlik Merkezinin amacına uygun bir şekilde kullanılmaması mümkün değildir” denilerek bu talep reddedilmiştir. Ama biz o Gençlik Merkezinin AKP organizasyonları için temayül yoklamaları için kullanıldığını biliyoruz. Bunun için izin verildiğini biliyoruz. AKP organizasyonları için Gençlik Merkezinin kullanımı amacına uygun ama 43 madencimizi kaybettiğimiz bir duruşmanın görülebilmesi için Gençlik Merkezinin kullanımı amacına uygun değil, öyle mi? Buradan Gençlik ve Spor Bakanlığının bu tavrını halkımızın ve kamuoyunun vicdanına ve takdirine bırakıyorum.
“TTK Genel Müdürü EYT'den emekli edildi”
Bugün bakanlıklar değişti. Enerji Çalışma Bakanlığındaki denetçilerin bu davada ifade vermeleri gerekiyor. O yüzden Bakanlara çağrımdır; kendiniz madem adalet önünde hiçbir sorumlunun yargılanmasından çekinceniz yoktur diyorsanız, şeffafsanız, gerçekten bu işin arkasındaki sorumluların kim olduğunu tespit edilmesini istiyorsanız. Kendi soruşturmalarınızı açıklayın ve Amasra Müessesesinde görevini yapmayan kişilerle ilgili gerekli açıklamaları yapın. Amasra Müessesesinde ki işletme Müdürlerinin yarılandığı bir dava evet ama Ankara bağlı, TTK Genel Müdürlüğüne bağlı. TTK Genel Müdürlüğü kime bağlı? Bakanlığa bağlı. Şimdiye kadar bir tane istifa, bir tane görevden alma yok. TTK Genel Müdürü ifadesi alınmak yerine EYT'den emekli edildi. Biz bu düzeni kabul etmiyoruz. Biz öngörülebilir, önlenebilir her kazanın cinayet oluğunu söylüyoruz. Bu davanın takipçisiyiz, ailelerimizin yanındayız. Ailelerimizi yalnız bırakmayacağız. Maden şehitleri ailelerimiz asla yalnız değillerdir. Adalet mücadelemizi onlarla birlikte sonuna kadar sürdüreceğiz.”