SES, sağlıkta şiddet ve adaletsizliğe dikkat çekti
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bartın Temsilciliği, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Bartın Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Temsilcilik Başkanı Erkan Bozkurt tarafından okunan açıklamada, sağlık emekçilerinin yaşadığı zorluklar ve taleplerine dikkat çekildi. Bozkurt açıklamasında sağlıkta adaletsizliğe karşı mücadele çağrısı yaparken, '14 Mart Sağlık Haftasını mücadele ile bayrama dönüştüreceğiz'dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bartın Temsilciliği tarafından Bartın Devlet Hastanesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında 14 Mart Tıp Bayramı'nın 106. yılı vesilesiyle sağlıkta şiddet, meslek hastalıkları ve aşırı çalışma koşulları nedeniyle kaybedilen sağlık çalışanları da anıldı.
Temsilcilik Başkanı Erkan Bozkurt tarafından okunan açıklamada, sağlık hizmetinin metalaşması, hastaların müşteri olarak görülmesi ve sağlık bütçesinin özel sektöre aktarılması eleştirildi. Bozkurt, sağlık kurumlarının şirketleşmesine ve sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının giderek zorlaşmasına karşı mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
“Mücadeleye devam ediyoruz”
Açıklamada sağlık emekçilerinin taleplerine yer verilerek şu ifadeler kullanıldı, “Tıp Bayramının 106. Yıldönümünde sağlıkta şiddet sebebiyle ya da yakalandıkları meslek hastalıkları sebebiyle ya da yoğun çalışma ve 36 saat nöbet sonrası aracında uyuyakalarak yaptığı kaza sebebiyle ya da başka bir ile veya ilçeye görevlendirilip yolda geçirdikleri kaza sebebiyle kaybettiğimiz tüm sağlık emekçilerini saygıyla anıyoruz. Yasal düzenlemelerle önlenebilecek kayıplarımıza artık daha fazla tahammülümüz kalmamıştır bunu da buradan tekrar belirtmek istiyoruz.
Sağlık hizmetinin metalaştırılarak alınıp satılan bir mala dönüştürülmesine, hastaya müşteri denilmesine ve sağlık bütçesinin özel sermayeye akıtılmasına, sağlık kurumlarının şirketleşmesine, halkın sağlığının paraya tahvil edilmesine, performans -güvencesizlik- şiddet kıskacı ile faturanın sağlık emekçilerine kesilmesine, Tıp Bayramının 106. Yıldönümünde de 14 Mart Haftasında mücadeleye devam ediyoruz.
“14 Mart'lar Bayrama dönüşsün”
14 Mart'lar Bayrama dönüşsün diye Sağlık Mücadele Haftası diyoruz. Bizler de bugün coşkulu kutlamalar yapmak isterdik. Bu özel günü eylemler ile karşılamak istemezdik. Fakat sorunlarımız gün geçtikçe derinleşiyor Bu nedenle; 14 Mart'ta bir kez daha iş yerleri önlerinden, alanlardan, meydanlardan SES'leniyoruz. Bugünü bayram olarak kutlayabilmemiz için taleplerimizin acilen karşılanmasını bekliyoruz.
Bozkurt talepleri sıraladı
Nedir Taleplerimiz; Sağlık emekçilerine ek ödeme, teşvik vb. adlarla yapılan, ekip anlayışını bozan, rekabet oluşturan ve çalışma barışını bozan ödeme yöntemi yerine yoksulluk sınırının üzerinde, tek kalemde, tamamı emekliliğe yansıyacak şekilde temel ücret ödenmesine başlanmalıdır. Temel ücret üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, kıdem yılı gibi kriterler ile giydirilmiş ücret belirlenmelidir. Hak edişlerin tavan ücret kat sayılarına takılmaması için, tavan ücret katsayıları yükseltilmelidir.
Sağlık emekçileri uygulanan döner sermaye uygulamaları nedeniyle kamuda çalışan emsallerine göre daha erken vergi dilimine girmektedir. Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret rejimine gidilinceye kadar emekliliğe yansımayan döner sermaye, teşvik vb. isimler adı altında ödenen tüm ücretler vergi dilimi dışında bırakılmalıdır. Vergi dilimleri yüzde 10'da sabitlenmelidir. ASM'lerde uygulanan eziyet yönetmeliği geri çekilmeli, alanda örgütlü emek ve meslek örgütleri ile halk ve emekçiler yararına olacak yasal düzenleme için çalışma başlatılmalıdır.
Sağlıklı bir toplum için tedavi edici hizmetler yeterli değildir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden ele alınması ve güçlendirilmesi gerekmektedir.
İlave ek zam altında 7. Dönem toplu sözleşmede verilen ve emekliliğe yansımayan çalışırken ve emeklilikte alınan maaş farkını her gün açan "ilave ek zam" emekliliğe yansıyacak şekilde ve emekli maaşlarına da yansıyacak şekilde derhal düzeltilmelidir.
İş kolunda çalışan emekçilerin mesleklerine yönelik tanımlar net olarak yapılmalı, angarya çalıştırma yasaklanmalı, üniversite hastaneleri başta olmak üzere çalışanların tayin haklan, özlük ve sosyal hakları garanti altına alınmalıdır.
5510 sayılı Kanunun 40.maddesindeki tabloda, 20 numarada düzenlenen fili hizmet süresi zammının 90 güne çıkarılması, tablonun 11. maddesindeki fiili hizmet süresi zammının 120 güne çıkarılması, madde metninde fili hizmetin filen çalışma şartına bağlanması düzenlemesinin çıkarılması, mesleğe başlama tarihinin esas alınarak fiili hizmetin uygulanması ve bu şekilde hesaplanacak fiili hizmet süresi zammının emeklilikte 8 yıl olarak uygulanması sağlanmalıdır.
Yapılan ek gösterge düzenlenmesi yetersiz kalmıştır. Talebimiz olan 3600'den 7200 kadar kademeli ek gösterge uygulanmalıdır. OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılmalı. Her türlü güvencesiz ve sözleşmeli çalışma kaldırılmalıdır. Angarya çalışmanın biçimleri olan esnek çalışma, mesai dışı çalışma, fazla çalışma kaldırılmalıdır. Angarya çalıştırmanın her türü yasaklanmalıdır.
Çalıştırma zorunluluğu doğduğunda nöbet ücretleri saat ücretinin en az iki katı olmalıdır. Gece vardiyasında çalıştırılanların ücretleri %100 arttırılarak ödenmelidir.
Liyakatsiz atamalara, tıp ve sağlık bilimleri eğitimlerini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin, eczacılık fakültelerinin, diş hekimliği fakültelerinin, hemşirelik fakültelerinin, sağlık bilimleri fakültelerinin ve sağlık meslek yüksekokullarının açılmalarına son verilmelidir.
Şiddetsiz ve güvenli bir çalışma ortamı için yeni ve etkili "Sağlıkta Şiddet Yasası" çıkarılmalı, mobbing ve baskılar son bulmalıdır.
“Başka bir sağlık sistemi mümkün”
Haklarında kesinleşmiş yargı karar bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılmalıdır. Sağlık hizmeti için ödediğimiz vergiler yeter. Katkı katılım paylanı ve ilave ücretler kaldırılmalıdır. Özel hastanelere verilen her türlü teşvik kaldırılmalıdır. Özel hastaneler ile SGK anlaşma yapmamalıdır. Özel hastanelere aktarılan teşvik ve bütçe kamu sağlık kurumlarına aktarılmalıdır. Her iş yerine kreş açılmalı, sağlık emekçileri çocukları ile işleri arasında tercih yapmak zorunda bırakılmamalıdır.
Kamu sağlık kurumları daha demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kamu sağlık kurumlarında idareci belirlenmesi kriterlere uyanlar arasından o kurumlarda çalışan emekçilerin oyu ile gerçekleşsin. Bu talepler sağlık emekçileri kadar halkın sağlık hakkına yönelik taleplerdir. Sağlık hakkımız için mücadeleyi, sağlık emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik hakları için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki başka bir sağlık sistemi mümkün.”
Haber: Erkan Hızoğlu