Sendikalar vergide adalet istedi

Türk-İş Konfederasyonuna bağlı sendikaların Bartın Şubeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen ve önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kuruluna gelmesi beklenen yeni vergi tasarısıyla ilgili Bartın'da 'Vergide adalet sağlansın' imza kampanyası başlattı.

Türk-İş Konfederasyonuna bağlı sendikaların Bartın Şubeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen ve önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kuruluna gelmesi beklenen yeni vergi tasarısıyla ilgili Bartın'da “Vergide adalet sağlansın” imza kampanyası başlattı. Cumhuriyet Meydanında yapılan basın açıklamasına Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Amasra Şubesi Başkanı Ertan Kaya, Eğitim Sen Bartın Şubesi Başkanı Sedat Bora, CHP İl Başkanı Selim Karakaş, madenciler ve Türk-İş'e bağlı sendikaların üyeleri katıldı. Yeni vergi tasarısıyla ilgili Türk-İş'in bildirgesini okuyan Başkan Kaya, “TÜRK-İŞ olarak, bu adaletsiz vergi düzeninin değiştirilmesini, emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Kaya: “Çalışanlar üzerinde ağır vergi yükü bulunuyor”

İşçiler üzerindeki vergi yükünü protesto etmek ve vergi politikalarının işçi lehine yeniden düzenlenmesini talep etmek için toplandıklarını ifade eden GMİS Amasra Şubesi Başkanı Ertan Kaya şöyle konuştu:

“Bugün (Çarşamba) emekçiler üzerindeki acımasız vergi yükünü protesto etmek, adaletsiz vergi politikalarının emekçilerin lehine yeniden düzenlenmesini ve sosyal hukuk devleti ilkelerine göre belirlenmesini talep etmek için buradayız. Anayasamızın “vergi ödevi” başlıklı 73'üncü maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür” ifadesi yer almaktadır. Bu düzenlemeden amaçlanan, herkesin kamu harcamalarını finanse etmek üzere vergi ödemekle yükümlülüğü olduğu Ancak bu ödemenin herkesin mali gücüne göre olması gerektiğidir.

“İşçiler üzerinde ağır bir vergi baskısı bulunuyor”

Ülkemizde gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğunu ücret gelirleri elde edenler oluşturuyor. Ücretli çalışanlar üzerinde hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden alınan hem de dolaylı olarak mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerin ağır yükü bulunuyor. Kamu ve özel sektörde çalışan milyonlarca memur ve işçinin gelir vergileri kaynağından kesinti yapılarak ödeniyor. Ücretlerimizden kesilen vergiler, gelir vergisi hasılatının önemli bir kısmını oluşturuyor. Bugün ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle, işçiler üzerinde ağır bir vergi baskısı bulunuyor. İşçinin eline geçen net ücret; Vergi kesintileri nedeniyle, yılbaşından yılsonuna geçen sürede geriliyor.

“Net ücret vergi oranı nedeniyle azalıyor”

Ücretli çalışanların net ücreti; Bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücünü kaybetmesiyle, diğer yandan artan vergi oranı nedeniyle azalıyor. Ortalama aylık brüt ücreti 4 bin 500 TL olan bir işçi, Ocak ayında 3 bin 409 TL net ücret alırken, Haziran ayına net ücreti 191 TL daha azalarak 3 bin 218 TL'ye düşüyor. Temmuz ayında ücreti yüzde 4 oranında artsa bile, yılsonunda 349 TL eksilerek 3 bin 60 TL'ye geriliyor.

“Bu vergi düzeni adil değildir”

Bu vergi düzeni adil değildir. Hakka ve hukuka uygun değildir. Anayasanın ilgili maddesiyle bağdaşmayan bu anlayış sürdürülebilir değildir. TBMM'ye sunulan vergi düzeninde yeni değişiklikleri içeren yasa teklifi Emekçilerin beklentilerini karşılamıyor. Vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullara ve sosyal beklentilere cevap getirmiyor. Bu teklifte, ücretliler lehine olan ayırım ilkesi yine gözetilmiyor. Ve çalışanların 2005 yılında yüzde 15-20-25-30-35 olan gelir vergisi tarifesine uygulanan vergi oranı, 2006 yılından bu yana yüzde 15-20-27-35 olarak uygulanıyor. Yetmiyor, 2005 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13,5 katı iken, Günümüzde 7 kat olarak hesaplanıyor.

“Çalışanlar her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor”

Çalışanlar her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Bu taleplere rağmen gelir vergisi tarifesi ücretliler lehine iyileştirilmiyor. Bu uygulama sosyal adaletle bağdaşmıyor. Oysa dar ve sabit gelirli geniş kesimlerin beklentisi, çağdaş ve adil bir vergi sisteminin oluşturulmasıdır. Türkiye'de uygulanmakta olan tüm vergi kanunlarında öncelik “vergi adaleti” sağlanması olmalıdır. Bu yönde atılan adımlar Konfederasyonumuz tarafından olumlu karşılanacaktır. Ancak doğrudan ve dolaylı vergilerin en büyük ödeyicisi olan işçileri, işverenler ile aynı oranda vergilendirmek haksızlıktır, adaletsizliktir.

“Reform, adaletsiz yapının değiştirilmesiyle mümkün olacaktır”

Türkiye'de vergi alanında yapılacak bir “reform” ancak ücretliler aleyhine var olan bu adaletsiz yapının değiştirilmesiyle mümkün olacaktır. TÜRK-İŞ olarak ücret kazançları bakımından, asgari ücretten alınan verginin kaldırılması temel talebimizi tekrarlamak isteriz. “En az geçim indirimi” uygulamasıyla da, belirlenecek tutarın üzerinde bir gelir elde edilmesi sonrasında vergilendirmenin başlaması sağlanmalıdır. Öncelikle emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması Ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. O nedenle Gelir Vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir.

“Talebimiz işçi lehine iyileştirme yapılması”

Talebimiz ve beklentimiz, vergide sağlanacak düzenlemelerin, ücretli çalışanlar aleyhine olan haksız ve adaletsiz durumu ortadan kaldırması ve emekçiler lehine iyileştirme yapılmasıdır. Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak gelir ve servet elde edenler, topluma karşı yükümlülüklerini yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemeleri sağlanmalıdır. İdeal bir vergi sistemi sosyal devlet ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde olmalıdır. Ekonomide sağlanan değerin daha adaletli paylaşılması ancak bu şekilde mümkün olur. TÜRK-İŞ olarak, bu adaletsiz vergi düzeninin değiştirilmesini, emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son verilmesini talep ediyoruz.”

Basın açıklamasının ardından TÜRK-İŞ tarafından düzenlenen “Vergide adalet sağlansın” imza kampanyası başlatıldı.

Bakmadan Geçme