Maden faciasında 11'inci duruşma

Amasra'da 14 Ekim 2022 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü'nde meydana maden faciasının üzerinden iki yıl geçerken dava süreci Bartın Adalet Sarayında devam ediyor.

4'ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada 11. Duruşma başladı. 43 maden işçisinin yaşamını yitirdiği patlamayla ilgili 4 tutuklu sanık hakkında ‘olası kastla öldürme' ve ‘olası kastla yaralama' suçlarından bin 62'şer yıl hapis cezası talep edilirken tutuksuz sanıklar hakkında ise ‘olası kastla yaralama' suçundan 22 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Toplam 23 sanığın yargılandığı davanın duruşması öncesinde KESK Şubeler Platformu tarafından Bartın Adalet Sarayı önünde basın açıklaması düzenlendi.

Düzenlenen basın açıklamasına CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, KESK Şubeler Platformu temsilcileri, STK temsilcileri, şehit madenci aileler ve yakınları ile dava avukatları katıldı.

“Ders almadık”

Basın açıklamasında konuşan Bartın KESK Şubeler Platformu'ndan Sedat Bora yaşananlardan ders alınmadığını ifade ederek, “Ailelerimizle birlikte Emek Demokrasi Platformu bileşenleriyle birlikte Bartın kamuoyuyla birlikte, basınımızla birlikte bu duruşmayı takip ediyoruz Çünkü bizler ders almadık. Soma'dan, Kozlu'dan, Ermenek'ten ders almadık. Ders alsaydık bu patlama da olmayacaktı. Bu canlarımızı kaybetmeyecektik. Ailelerimiz mağdur olmayacaklardı.”dedi.

“İnşallah bir gün biri sesimizi duyacaktır”

Şehit madenci Serkan Nakaş'ın babası Mustafa Nakaş ise adalet için adliyede olduklarını ifade ederek şunları söyledi, “Aylardır gelip gidiyoruz. Sadece şeffaf bir cevap almak için sadece adalet için buradayız. Bizi yalnız bırakmayan bütün herkese teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. İyi ki varsınız. İyi ki geldiniz. Sadece adalet diyorum başka bir şey söyleyemiyorum. Söyleyeceğimiz çok şey var. Ama kimse kale almıyor. İnşallah bir gün biri sesimizi duyacaktır.”

“Bu yargılama eksik bir yargılamadır”

Davayı takip eden avukatlardan Sercan Aran ise açıklamasında şunları söyledi, “Bugün bir karar çıkması umuduyla buradayız. 11 grup duruşmadır ve aylardır beklediğimiz ve aradığımız bir adalet arayışı var. Çünkü burada 43 işçi göz göre göre ve bir ihmalin sonucu öldürüldü. Biz sanıkların olası kastla cezalandırılmasını istiyoruz. Çünkü Amasra'da meydana gelen bu katliamın sebebi bir anda olan, öngörülmez bir vaka değil. Devlet işletmesi olan bu işletmede kamu görevlisi olan yetkililerin üretim hırsıyla, daha çok kömür hırsıyla almadıkları tedbirlerin önlemsizliklerin bir sonucu olarak katliam meydana gelmiştir. Bu yüzden de olası kastla insan öldürmeden cezalandırılmaları gerekmektedir. Adalet arayışımız devam edecek. Şunu da söylemek gerekir. Bu yargılama eksik bir yargılamadır. Yalnızca yargılanan sanıklar değil yine hakkında soruşturma devam eden ve yargılamaya beklediğimiz dahilini TTK müdürü ve diğer yetkililerin de dosyaya dahil edilecek, yargılanmaları gerekir. Biz buna dair taleplerimizi önceki celselerde ifade ettik. Bu soruşturma dosyasının tamamlanmasını beklenilmesini istedik ancak mahkeme bu taleplerimizi de reddetmişti. Biz her şeye rağmen adaletin tesis edilmesi, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılması için mücadeleye devam edeceğiz.”

“Mahşere kalmayacak”

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu ise konuşmasında adaletin mahşere kalmayacağını ifade ederek şunları söyledi, “Amasra maden faciası üzerinden 829 gün geçirdi. Bugün 11. Duruşma için yine Bartın Adliyesi önündeyiz. Başından beri sürecin takipçisi olacağımızı söylemiştik. Ailelerimizin yanında olduğumuzu, onların sesini duyurmak için elimizden geleni yapacağımızı söylemiştik. Tam 829 gün geçti aileler de hepimiz de adalet bekliyoruz. Bartın Adliyesi önündeyiz. Üretimin başladığını biliyoruz Amasra müessesesinde bir yandan da. Ama tüm bunlardan önce az önce meslektaşım da söyledi. Amasra maden faciası ihmaller sonunda göz göre göre gelmiş bir katliamdır, bir iş cinayetidir diye bir kez daha Bartın Adliyesi önünden haykırmak istiyoruz. İhmalkarlıkların, tedbirsizliklerin, denetimsizliklerin, devletin kendi raporlarıyla bile tespit edilmiş olan bu ihmalkarlıkların sonunda biz 43 canımızı yitirdik ve 43 canımız için de adalet gelsin diye bekliyoruz. Defalarca dile getirdik. Bir kez daha söylemek istiyorum. Ben 43 canımızı herşeye rant odaklı bakan, iş güvenliğini gereksiz maliyet sayan bir anlayış yüzünden kaybettik biz. 43 canımızı iş cinayetlerine kader fıtrat diyen bir anlayış yüzünden kaybettik biz. Tüm sorumluların resmi raporlarda dahi yayınlandığı, adliyenin önünde tüm sorumluların yargılanmadığını görüyoruz. Bu davada maalesef sadece Amasra Müessesesindeki yetkililer yargılanmaktadır. Ama sadece Amasra'daki yetkililer sorumlu değildir. Bu davada devletin resmi raporlarında dahi kusurlulukları tespit edilmiş olan asil kusurlu oldukları tespit edilmiş olan Türkiye Taş Kömürü Kurumu yetkilileri, bakanlık müfettişleri ve bu ülkemiz denetim görevini yerine getirmemiş olan bakanları sorumludur. Biz bu yargılamaya Türkiye Taş Kömürü Kurumu yetkililerinin bakanlık yetkililerinin de dahil edilmesi gerektiğini bir kez daha söylüyoruz. Yargılamadan sadece Amasra Müessesedeki yetkilileri bu yargılamaya dahil ederek diğer insanları devletin kendi raporlarında asli sorumlulukları tespit edilmiş olan sorumluları yargının önünden kaçırmayı bu iktidar artık bıraksın diyoruz ve tüm sorumlular adliye önünde yargı önünde hesap versin ve ailelerin acısı biraz olsun adaletle birlikte bitsin diyoruz. Bir yandan da 11. duruşmadayız. Yaklaşık sona doğru yaklaşıyoruz. Maden ve maden ocağında keşif yapılmadı biliyorsunuz. Türkiye Taş Kömürü Kurumunun maden ocağında keşif yapılamayacağına ilişkin raporları mevcut. Ancak sona yaklaşırken ben bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu maden ocağında keşif yapılmadan, deliller tespit edilmeden bir karar verilmesini uygun bulmuyoruz ve umuyoruz ki Maden Mühendisleri Odasının verdiği raporu hatırlatarak bu madende keşif yapılabileceğine ilişkin Maden Mühendisleri Odasının verdiği raporu hatırlatarak kararın keşif yapılmadan ve bakanlık yetkilileriyle, Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndaki yönetici seviyesinde emekli edilmiş yargı önünden kaçırılmış olan yetkililerin bu davada yargılamasına başlanmadan bu davanın bir karar aşamasına gelmemesini umuyoruz ve bir kez daha hatırlatıyoruz. Tüm sorumlular, şunu da bilsin ki bu dosyalar kapanacak, sorumluluktan kaçacağız zannetmesinler. Bu dosyalar gerekirse bir bir yeniden açılacak ve madem faciası davasının hesabı da mahşere kalmayacak diyorum.”

“İş kazalarında Avrupa birincisi, dünya ikincisiyiz”

Bartın KESK Şubeler Platformu adına Serkan Ceylan ise, “Bir acı olayın daha bugün hukuk mücadelesi önünde gerçekleşmesi için bulunmaktayız. Ülkemiz maalesef iş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada bazen iki, bazında üçüncü sırada olmakta. Bu kar anlayışı, bu daha fazla kar gütme anlayışı maalesef iş kazalarında ülkemizi Avrupa birincisi yaptı. Dünya ikincisi, dünya üçüncüsü konumuna soktu ve utanılacak bir durum. Biz KESK olarak davayı başından beri takipçi olduk. Ve bundan sonra da olacağız. Umarım failler cezasını bulur ve bu olaylar tekrarlanmaz. Amacımız tekrardan Amasra olmasın tekrardan bir Soma olmasın. Ama maalesef bu anlayış böyle devam ederse bu olaylar yine olacak. Bu anlayışın son bulması dileğiyle.”dedi.

Açıklamaların ardından katılımcılar duruşma salonuna geçti.

Haber: Erkan Hızoğlu