Küresel iklim değişikliği ve yenilenebilir enerjinin önemi konuşuldu
Bartın Üniversitesi Yenilenebilir Enerji Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Bilim Sanayi Teknoloji Müdürlüğü tarafından düzenlenen panelde yenilenebilir enerji ile biyokütle enerjisinin önemine dikkat çekildi.
Haber merkezi
Bartın Üniversitesi Yenilenebilir Enerji Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Bilim Sanayi Teknoloji Müdürlüğü tarafından “ Küresel İklim Değişikliği ve Yenilenebilir Enerjinin Önemi” konulu bir panel gerçekleştirildi. Paneli yöneten Yenilenebilir Enerji Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nedim Saraçoğlu, Dünyadaki nüfus artışı ve gelişen teknolojiyle beraber enerjiye olan gereksinim günden güne arttığını belirtti. Bu durumun yeni enerji kaynakları bulma ihtiyacını ortaya çıkardığını vurgulayan Saraçoğlu, “Bu anlamda mevcut enerji kaynaklarına ek olarak son yıllarda biyokütle enerjisi üretimi ile bu soruna alternatif çözümler aranmıştır” dedi.
Biyokütle enerjisi ticareti AB'de çok büyük bir pazar
Biyokütle enerjisinin çevre ile dost sürdürülebilir enerji üretimini ve çevre yönetimini sağlayan özelliği ile tüm dünyada geniş bir uygulama alanı bulduğunu ifade eden Saraçoğlu, “Günümüzde Avrupa Birliği (AB) kapsamında enerji tüketiminin yüzde 2-3'ü biyokütleden karşılanmakta olup, bazı AB ülkelerinde biyokütlenin payı yüzde 10-22 düzeyinde bulunmaktadır. Ancak, ilkel tezek kullanımı hiç yoktur. AB ülkelerinde biyokütle enerjisi ticareti çok büyük bir pazar olarak ortaya çıkmaktadır 2020 yılında modern biyokütle enerji üretiminin ABD'de 235-410 Milyon Ton Petrol Eşdeğeri (MTEP), Almanya'da 11-21 MTEP , Japonya'da 9-12 MTEP olması planlanmıştır.Bu sebeple Türkiye'de de biyokütlenin enerji üretiminde değerlendirilmelidir” diye konuştu.
Yenilenebilir enerji iç ve dış barışı destekler
Daha sonra Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Handan Ucun Özel Çevre Sorunları ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları” hakkında konuştu. Yenilenebilir Enerji kaynaklarının kullanımının günümüzde gerekliklerine değinen Özel, “2017 yılı dünya nüfusu 7,6 milyara ulaşmıştır. Bu nedenle ülkeler, artan enerji talebi ve çevre kirlenmesi gibi faktörleri göz önünde bulundurarak pahalı, çevresel ve teknolojik sorunları da beraberinde getiren ekonomiden ucuz ve bol enerjiye dayanan ekonomiye geçişi yapmak zorundadır” dedi. Yenilenebilir enerjinin tükenmeyen bir enerji kaynağı olduğuna dikkat çeken Özel, “Fosil kökenli diğer kaynaklar sınırlıdır ve bir gün tükenecektir. Dünyadaki petrol rezervlerinin 40 yıl, doğalgaz rezervlerinin 65 yıl ve kömür rezervlerinin 150 yıl sonra tükeneceği tahmin edilmektedir” diye konuştu. Özel ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının enerji sektöründe ülkenin bağımsız olmasını sağladığını. Türkiye gibi ülkelerde enerjide dışa bağımlılığı azalttığını, iç ve dış barışı destekleyici olduğunu kaydetti.
Pelet çevre dostu ve temiz bir enerji kaynağı
Daha sonra konulan Orman Fakültesi, Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Gündüz Küçük, yuvarlatılmış maddelerin öğütülüp yüksek basınç altında preslenmesi işlemi sonucu ortaya çıkan bir yakıt olan pelet endüstrisine ilişkin bilgiler verdi. Ülkemizde hızlı büyüyen ağaç türleri ile orman ve tarım alanlarında modern enerji ormanlarının kurulması gerektiğini belirten Gündüz, Orman ve tarım artıkları, enerji ormanlarından üretilecek odunlar, orman endüstrisi odun artıkları ve servis ömrünü tamamlamış lignoselülozik ürünlerin pelet üretiminde kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Pelet kullanımı hakkında bilinçlendirme yapılan çalışma, seminer ve panel sayıları arttırılmalıdır” dedi. Pelletin ekonomik olmasının yanında fosil yakıtlara göre %80 kirliliği azalttığını belirten Gündüz, odun peletinin; doğal gaza kıyasla 4 kat, fuel-oil'e kıyasla ise 5 kat daha az karbondioksit salınımı gerçekleştirdiğini, çevre dostu ve temiz bir enerji kaynağı olduğuna dikkat çekti.
Türkiye 2023'de yüzde otuzu Yenilenebilir enerjiden
Panelin diğer konuşmacısı Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abid Ustaoğlu ise güneş enerjisinin önemine değindi. Dünyada 2016 yılında elektrik enerjisi üretiminin yüzde 75,5'inin yenilenebilir olmayan kaynaklardan, yüzde 24,5'inin ise yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini belirten Ustaoğlu, bu enerjinin yüzde 78,4'ünün fosil yakıtlardan, yüzde 19,3'ünün yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini aktardı. Almanya'nın 2020 hedefi olarak toplam enerji tüketiminin yüzde 10 ve toplam elektrik kullanımında yüzde 20^'sini yenilenebilir enerji kaynaklarında sağlamayı planlandığını, Türkiye 2023'de enerji kullanımının sadece %30'unu yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı planlandığını aktardı.