KÖYLÜLERİN SANDALLA ULAŞIM ÇİLESİ

Azrail'le dans ediyorlar

Nurdan Eroğlu

Bartın Topluca Köyü Mollaosmanlar Mahallesi ve civar mahallelerde yaşayan vatandaşlar ulaşımlarını yaz kış ırmak üzerinde sandallarla sağlıyorlar. İşe, okula ve hastaneye gitmek için sandalla ırmağın karşı yakasına geçen vatandaşlar özellikle ırmağın yükseldiği kış aylarında ve gece saatlerinde büyük zorluklar yaşıyor. Kimi zaman sandaldan düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalan köy ırmak üzerine yaya köprüsü yapılmasını istiyor.

Bartın Topluca Köyü Mollaosmanlar Mahallesi sakinleri ve civar mahallelerde yaşayanlar onlarca yıldır ulaşımlarını sandalla gerçekleştiriyorlar. Bartın ırmağının diğer kanadında kalan yerleşimlerinden boğaz yoluna geçiş sağlamak için sandal kullanan vatandaşlar özellikle ırmak sularının yükseldiği zamanlarda adeta ölümle burun buruna yolculuk yapıyorlar. Genç, yaşlı herkesin sandal kullandığı köyde çocuklarda sandallarla karşı kıyıya geçiriliyor. Devrilen sandallardan düşerek ölüm tehlikesi yaşamakla karşı karşıya kalan köy halkının tek isteği ise ırmak üzerinden geçiş sağlayacak bir yaya köprüsü yapılması. Her gün yüzden fazla kişi ırmağın karşısına geçmek için sandal kullanırken ırmak sularının yükseldiği zamanlarda sandalların devrilme ve köylülerin can tehlikesi daha da artıyor.

KIŞIN BÜYÜK TEHLİKE YAŞANIYOR

75 yaşındaki Şevket Murat çocukluğundan bu yana sandalla ırmağı aşıp karşı kıyıya geçtiklerini ve ırmak sularının yükseldiğinde tehlike içinde sandalları kullandıklarını söylerken Seyfi Kılıç da özellikle kış aylarında, yağmur yağdığında çok büyük tehlike yaşadıklarını söyledi. Sürekli tehlike içinde olduklarını söyleyen mahalle sakinlerinden Saniye Karagöz eşinin sandaldan düşüp ölüm tehlikesi yaşadığını ifade ederek her an tehlike içinde olduklarını belirtti.

İLGİLİ MAKAMLARA İLETİLMİŞ

Aynı köyde yaşayan Arif Karagöz daha önceki tarihlerde yaya köprüsü için imza topladıklarını ve ilgili makamlara ilettiklerini ifade ederek, “Yaklaşık 30-35 senedir bu eziyeti çekiyoruz. Yaşlılarımız tabi 60-70 yıldır bu şekilde. Bu eziyeti çoluk çocuk çekiyoruz. Sesimizi kimseye duyuramadık. Daha önce imzada topladık. Özel İdare, Jandarmaya, Valilik makamına dilekçelerimizle başvurduk. Burada 4-5 tane mahalle var” dedi.

ÇOCUKLARIN OKUL ÇİLESİ

10 yaşından beri sandal kullandığını söyleyen Ziya Bulduk, “60 senedir sandalla uğraşıyoruz. 10 yaşımıza kadar annemiz babamız bizi geçirirdi ondan sonra kendimiz sandal kullanmaya başladık. Bugün hala çocuklar sandalla karşıya geçiyorlar. Irmak suları yükseldiğinde kimisi işe gidemiyor kimisi okula gidemiyor” şeklinde konuştu.

SANDALLARA GİDEN YOL DA YOK

Sandala bindikleri noktada yol dahi olmadığını söyleyen Dursun Karabacak bazı zamanlarda sandalla ulaşımın imkansız hale geldiğini ifade ederek, “Burada sandala binmek için yol dahi yok. 63 yaşındayım ve senelerdir sandalla ulaşım sağlıyoruz. Irmak suları yükseldiğinde buradan geçmek imkansız hale geliyor. Kar yağıyor, yağmur yağıyor işimiz daha da zorlaşıyor” dedi.

“BURAYA BİR KÖPRÜ YAPMAK ÇOK MU ZOR?”

Kendisinin de çoğu zaman tek başına sandal kullanmak zorunda kaldığını kaydeden Emine Karagöz de, “Ben kendimde sandal kullanıyorum. Her gün işe giderken sandalla karşıya geçiyorum. Çocuğumu da sandalla geçiriyorum. Sular yükseldiğinde çamur oluyor her yer. Çamur içinden geçiyoruz. Düşüp kaydığımız oluyor. Suda sandalların devrilme riski de var. Bizim büyüklerimiz bu sıkıntıyı çekmiş bizde çekiyoruz. İstiyoruz ki çocuklarımız bu sıkıntıları yaşamasın. Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz biz. Burada bir yaya köprüsü yapmak zor olmamalı. Başımızdaki büyüklere sesleniyorum. Buraya bir köprü yapmak Çok mu zor?” ifadelerinde bulundu.

“IŞIKLANDIRMA DAHİ YOK”

Her gün işe gittiğini ve karşı kıyıya sandalla geçiş sağladığını söyleyen 22 yaşındaki Yonca Murat ise, “Her sabah her akşam bu sandalı kullanmak zorundayız. Köyümüze durak koydular ama servis gelmiyor. Irmakta akıntı varken daha da zorlaşıyor karşıya geçmek. Sabahları önce öğrencileri geçiriyoruz sonra biz geçiyoruz. Yağmur yağdığında sandalların içi de su doluyor. Karda, soğukta o suları boşaltmaya çalışıyoruz. Karşı noktada bir ışıklandırma dahi yok. O bölgede sürekli arabalarıyla alkol almaya gelenler oluyor. Rahatsız ediliyoruz. Sözlü ya da herhangi bir şekilde taciz edildiğimiz zaman devlet bizi nasıl koruyacak merak ediyorum. Biz bu konuda çok uğraştık. İmzalar da topladık ama hiçbir şekilde yardımcı olmadılar. Burada tek istediğimiz bir yaya köprüsü. Felçli hasta olan insanlarımız var. Kayık devrilse hepimiz ölürüz. Ben tek başıma işten geldiğimde tek başıma sandal kullanıyorum. Artık bıktık. Buradan yetkililere sesleniyorum tek isteğimiz sadece bir yaya köprüsü. Bu da çok zor bir şey değil.” dedi.

“600-700 KİŞİ KÖPRÜYÜ KULLANIR”

Kendisine ait sandal olmadığı için köydeki komşularının sandallarıyla ulaşım sağladığını kaydeden Abdullah Şahin de, “Burada tanıdığımız komşularımızdan ricada bulunuyoruz. Bizi karşıya atıver ya da alıver diye. Çoluk çocuk büyük eziyet çekiyoruz. Karşı noktada bir ışık bile yok. Akşamları işten gelen kızlarımız oluyor. Onlarda karanlıkta sıkıntılar yaşıyorlar. Bu ırmağı geçmek için yüzlerce kişi sandal kullanıyor. Eğer bir köprü yapılırsa diğer mahallelerle birlikte 600-700 kişi bu köprüyü kullanır. Yaşlılarımız var. Hastalarımız var. Felçli insanlarımızı, çocuklarımızı sandalla karşıya geçiriyoruz. Bir kişi günde 2-3 kez sandalla karşıya geçip dönebiliyor. Bizim için büyük zorluk oluyor” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme