Karakaş Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırdı
Alaattin Çakıcı'nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik tehditlerine tepki gösteren CHP İl Başkanı Selim Karakaş 'Hukuk devleti anlayışını kökünden dinamitleyen, bu acziyet gösterilerine karşı Cumhuriyet Savcıları'nı göreve çağırıyoruz. Savcıların görevlerini yapmalarını bu edepsiz mafya bozuntusu hakkında gerekli hukuksal süreçleri bir an önce başlatmalarını bekliyoruz' dedi.
CHP İl Başkanı Selim Karakaş ve İlçe Başkanları, Alaattin Çakıcı'nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik tehditlerine karşı ortak basın açıklaması düzenledi. Toplantıya Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Bartın Merkez İlçe Başkanı Nazif Çomak, Amasra İlçe Başkanı Seyhan Bilgin, Ulus İlçe Başkanı Yaşar Yıldırım, Kurucaşile İlçe Başkanı Hüseyin Sevim de katıldı. sosyal medya üzerinden yayınlanan mektubu “fütursuz” olarak değerlendiren Karakaş, Karakaş yaptığı açıklamada ise şunları söyledi, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun önceki gün TBMM de yaptığı grup toplantısında MHP lideri Devlet Bahçeli'yi eleştirdiği konuşma sonrası; Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu adını bile anmayacağımız mafya bozuntusu bir zat tarafından sosyal medya üzerinden yayınlanan fütursuz bir mektupla tehdit edilmiştir. CHP masa başında atılan imzalarla kurulmuş bir siyasi parti değildir. CHP Kuvay-i Milliye mensuplarının emperyalist dünya devletlerine karşı savaşırken savaş meydanlarında kurduğu partidir. Bizim gücümüz halktır. İlk Genel Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Şu anda Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğunda oturan Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği gibi “Allah'ın verdiği bir can var, o da bu memleket, ülke, millet için feda olsun'' sözü bütün Cumhuriyet Halk Partisi kadroları için geçerlidir” dedi.
“Bitmiş bir iktidarın mafya yapılanmalarından medet umması”
AK Parti'nin ülkeyi yönetemez durumda olduğunu savunan Selim Karakaş şöyle devam etti:
“Bugün burada 4 ilçe başkanımız ve Amasra Belediye Başkanımızla karşınızdayız. 98'nci yaşını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti ile aynı yaşta olan, kuruluşun ve kurtuluşun partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin yöneticileri olarak bizim gibi düşünen yurttaşlarımızın ortak duygularını dile getireceğiz. AK Parti iktidarı ülkeyi yönetemez durumdadır ve her geçen gün erimektedir. Bu fütursuz cesaret gösterisi, ülkedeki yönetim boşluğunun, devlet otoritesi eksikliğinin, kısacası bitmiş bir iktidarın mafya yapılanmalarından medet ummasından başka bir şey değildir.
“Gelinen nokta demokrasimiz adına çok vahim”
İktidarda olan Cumhur İktidarının büyük ortağını eleştiriyoruz küçük ortak cevap veriyor, küçük ortağı eleştiriyoruz suç örgütü lideri cevap veriyor. Ülkemizi yöneten Tek Adam Rejimi, yıllar önce Susurluk'ta deşifre olan polis - mafya - siyaset ilişkisine yeniden ihtiyaç duyuyor. Gelinen nokta demokrasimiz adına çok vahimdir. Ancak Kuvayi Milliye mensuplarının kurduğu partinin lideri ve hiçbir üyesi bu tip tehditlerden korkmaz, inandığı yolda Türk milleti için Türk milletiyle birlikte yürümeye devam eder. Koşullar ne olursa olsun bu ülkede demokrasi ve cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır, hiç kimsenin şüphesi olmasın ki vatan evlatları görev başındadır.
“Cumhur ittifakının artık yeni bir sözcüsü var”
Emperyalist dünya devletlerine karşı Anadolu topraklarında savaş vermiş atalarımızın kurduğu bir partinin mensupları olarak bizlerin bir mafya bozuntusunun sosyal medyada paylaştığı bir mektuptan korkacağımızı düşünenler, ne tarih bilincine, ne siyasal zekaya ne de vatan sevgisine sahiptirler. Görünen odur ki Cumhur ittifakının artık yeni bir sözcüsü vardır, bu durum köklü demokrasimiz ve büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti için endişe vericidir. Bu tablo iktidarın yapacağı bir şeyin kalmadığının somut göstergesidir. Bu koşullar altında yeni sözcünün kimliği de bizleri şaşırtmamıştır zira 2019 yerel seçimlerde bebek katiline, terör örgütü liderine sığınan, sözcülük yaptıran Cumhur İttifakı liderlerinin bugün böyle bir sözcü seçmesi de çok normaldir.
“Bu çirkin mektubun muhatabı siyasal iktidardır”
Bu çirkin ve hadsiz mektubun muhatabı Genel Başkanımız değil, ülkeyi bu hale getiren siyasal iktidardır. Bu olayın sorumluları mafya babalarına bu şekilde konuşma imkanı veren düzendir, Cumhur ittifakı liderleridir, İçişleri bakanıdır. Bu düzeni yaratanlar ve savunanlardır. Terör örgütlerinin hedef aldığı tek siyasi parti genel başkanı olan, uğradığı her türlü saldırıya göğüs geren, özü sözü bir Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun verdiği demokrasi ve adalet mücadelesinde yalnız olmadığı herkesçe bilinmelidir.
“CHP bu tür tehditlere boyun eğmez”
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı da, milletvekilleri de, belediye başkanları da, il ve ilçe başkanları da, kadın ve gençlik kolları da CHP'nin üyeleri de bu tür tehditlere boyun eğmez, pabuç bırakmaz. Bir ülkede devlet çökerse, hukuk yok olursa çeteler konuşur. Bu türden olaylara tepki göstermek demokrasi mücadelesinin gereğidir ve başta ülkeyi yönetenlerin sorumluluğudur.
“Cumhuriyet Savcıları'nı göreve çağırıyoruz”
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında mafya, çete düzenine son vereceğiz. 2. Yüzyıla çağrı beyannamemizin 2. Maddesi 3. Fıkrasında belirttiğimiz gibi ''Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yer altı suç örgütleriyle mücadele ödün vermeksizin sürdürülecektir.'' Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün savaş meydanlarında kurduğu Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Bu ucuz saldırılar, tıpkı daha önce olduğu gibi bundan sonra da sadece mücadele azmimizi ve Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılında, güçlü bir parlamenter demokrasiyle taçlandırmayı başaracağımıza inancımızı pekiştirir. Hukuk devleti anlayışını kökünden dinamitleyen, bu acziyet gösterilerine karşı Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırıyoruz. Savcıların görevlerini yapmalarını; bu edepsiz mafya bozuntusu hakkında gerekli hukuksal süreçleri bir an önce başlatmalarını bekliyoruz.”