İşçi 1 Mayıs'ta meydanlardaydı
Bartın'daki işçileri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü hem Bartın'da hem de Zonguldak'ta Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) öncülüğünde gerçekleştirilen yürüyüş ve mitingle kutladı. Bartın'da şehir merkezinde Yukarıçarşı'da toplanan işçiler, Yalı mevkiine kadar yürürken burada yapılan açıklamanın ardından Zonguldak mitingine katılmak için Yalı'dan hareket etti.
Bartın'daki işçileri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü hem Bartın'da hem de Zonguldak'ta Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) öncülüğünde gerçekleştirilen yürüyüş ve mitingle kutladı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle sabah erken saatlerden itibaren Bartın'da kent merkezinde, yürüyüş için kortej oluşturuldu. Ellerinde pankartlar ve dövizler bulunan korteje sendika temsilcileri ve Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Bartın İl Başkanlığı da katıldı. Çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu kalabalık, davullar eşliğinde Yukarıçarşı Meydanı'ndan Yalı Meydanı'nda yürüdü. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı yürüyüşün ardından alana polisler tarafından üst aramasından geçirildikten sonra alınan grup, şarkılar eşliğinde 1 Mayıs'ı kutladı.
“Emeğin büyük seferberliğini başlatıyoruz”
1 Mayıs Tertip Komitesi adına Bartın Eğitim Sen Şube Başkanı Sedat Bora, meydanda bir konuşma yaptı. Bora, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenler, emeğiyle bu ülkeyi var edenler 1 Mayıs'ta buluşuyor. Çalışırken ölmek sakat kalmak, tükenmek istemeyenler, yaşamı savunanlar buluşuyor. Bize dayatılan bu vahşi sermaye düzenine karşı; işini, ekmeğini, kömürünü, şekerini, deresini, ormanını, vadisini, tarlasını ülkesini geleceğini savunanlar buluşuyor. Açlık, yoksulluk sınırının altında ücretlere mahkum edilenler ‘geçinemiyoruz' diyenler buluşuyor. Emek barış özgürlük adalet kardeşlik laiklik ve demokrasi diyenler buluşuyor. Şiddete ayrımcılığa tacize tecavüze istismara yok sayılmaya karşı emeğimiz bedenimiz kimliğimiz bizimdir diyen kadınlar buluşuyor. Bu ülke için çalışan ama en temel hakları yok sayılanlar, yurttaş olduklarını hatırlatmak için, cumhurun kim olduğunu göstermek için kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk bu büyük buluşmaya hazırlanıyor. Bartın'da 1 Mayıs buluşması için emeğin büyük seferberliğini başlatıyoruz.
“İşçiler 1 Mayıs alanında haykırıyor”
Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, öğrenciler biz her gün her saat yaşamı emeğiyle tekrar yaratanlar, emeğin ve mücadelenin bayramında alanlarda, “güzel günler göreceğiz çocuklar” diyebilmek için yan yanayız Birlikteyiz. Ve bugün artık birlikte oluğumuzda kazanabileceğimizi çok daha iyi biliyoruz. Birlikte kazanacağız. İş cinayetlerinin çalışmanın fıtratında olduğunu söyleyenler, işçinin birikimine kıdem tazminatına göz dikenler, emekçiye zorunlu BES'le soygunu dayatan zorbalara karşı omuz omuza yürüyen biz emekçiler kazanacağız. Kriz bahanesiyle toplu işten çıkartmalara karşı güvenceli iş, sendikallaşma önündeki engellerin kaldırılması, açlık sınırı altında çalışmak istemeyip enflasyon oranında zam yapılmasını talep eden işçiler 1 Mayıs alanında haykırıyor. ‘Çalışırken ölmek istemiyoruz' Birlikte kazanacağız.
“Birlikte kazanacağız”
Birlikte kazanacağız. Eşit yurttaşlık onurlu barış ve özgürlük diye haykırıyoruz. Birlikte kazanacağız. Savaşlara, sınır ötesi operasyonlara, hayatların yerinden edilmesine karşı barışta ısrar edenleriz. Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, yoksullar, ezilenler, ‘bizim merminin fiyatından haberimiz yok, öğrenmek de istemiyoruz.' Biz, savaş ve çatışma politikalarıyla, ülkenin bugünü ve geleceğine dair umutsuzluk, çaresizlik ve inançsızlığa sürükleyenlere karşı buradayız. 1 Mayıs alanında umudu büyütüyor ve haykırıyoruz, barış kazanacak, birlikte kazanacağız. Emperyalist paylaşım savaşları sonrası ülkemizde yaşamak zorunda kalan mültecilerin maruz kaldığı ırkçılık, yoğunlaşan emek sömürüsü, güvencesiz ve ucuz iş gücü olarak kullanılmalarına karşı, yaşasın halkların kardeşliği ve emekçilerin birliği diyenler 1 Mayıs alanındayız.”
Kutlamalar Zonguldak'ta devam etti
Yapılan konuşmaların ardından ise Zonguldak'ta gerçekleştirilecek olan mitinge katılım sağlamak üzere Zonguldak'a gidildi. Emeğin başkenti Zonguldak'ta İstasyon caddesini dolduran kalabalık Fevkani köprü üstünden yürüyüşe geçti. Gruplar halinde kutlamanın yapılacağı Madenci Anıtı'na akın eden işçiler, yürüyüşün yapıldığı Fevkani'yi düğün bayram yerine çevirdi. Köprü üstünde yürüyüş korteji renkli görüntülere sahne oldu. Kimisi omzuna aldığı çocuğuyla coşkuya ortak olurken kimisi de "1 Mayıs" yazılı dev ekmek ile kortejde yerini aldı. Yürüyüş sırasında davul ve zurna sesleri coşkuya ayrı bir renk kattı. 1 Mayıs Yürüyüşü ile mitingine Zonguldak Milletvekilleri Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz ile belediye başkanları, GMİS'in eski genel merkez yöneticileri ve siyasetçiler de katıldı.
Madenci Anıtında 1 Mayıs'ı kutladılar
Kalabalık, Fevkani köprü üzerinden yürüyerek Madenci Anıtı'nda 1 Mayıs Bayramı'nı kutladı. Gruplar, “Maden işçisi demokrasi bekçisi”, “Geliyor geliyor madenciler geliyor”, “Madenler bizimdir bizim kalacak” sloganları attılar. MİS Genel Başkanı Hakan Yeşil'in konuşması sırasında, “Emeğin Başkenti şanlı Zonguldak”, “Tazminata dokunma, sabrımızı taşırma”, “Zorla tasarruf istemiyoruz”, “Vergide adalet istiyoruz”, “İşçi, memur el ele genel greve”, “Yaşasın emek dayanışması”, ”, “İşçi alınsın üretim artsın” sloganları atıldı.
Yeşil: “Zonguldak emeğin başkenti”
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, 1 Mayıs mitinginde şunları söyledi:
“1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramınız kutlu olsun. 1 Mayıs şehitlerimizi, bugün Şanlıurfa'da düzenlenen 1 Mayıs Mitingine giderken geçirdikleri kazada hayatını kaybeden 5 emekçi kardeşimizi, ülkemizin bağımsızlığı için hayatını veren tüm şehitlerimizi, maden şehitlerimizi ve iş kazalarında kaybettiğimiz tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Bölge insanımızın; birlik, beraberlik, dayanışma ve demokrasi kültürünü; İşimize, aşımıza, geleceğimize, ülkemize ve milletimize sahip çıkma geleneğimizi Türkiye'ye ve dünyaya bir kez daha gösterdiniz.
Zonguldak'tan, Kocaeli'ndeki TÜRK-İŞ Mitinginde buluşan emekçi kardeşlerimiz başta olmak üzere, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında meydanlarda buluşan kardeşlerimizi selamlıyoruz; Dünya işçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramını coşkuyla kutlayan tüm dostlarımıza buradan, Emeğin Başkenti'nden dayanışma duygularımızı gönderiyoruz.
“Krizi biz çıkartmadık, bedelini biz ödemeyeceğiz”
Bugün İşçiler, emekçiler olarak hep birlikte, hak, hukuk, adalet ve demokrasi mücadelesi için meydanlardayız. Haklı taleplerimizi dile getiriyor, önerilerimizi anlatıyor, ülkemizi yönetenleri uyarıyoruz. Diyoruz ki; bugün ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin sorumlusu biz değiliz. Biz işçiler, emekçiler olarak işimizi yapıyoruz. İşçi, memur, emekli, esnaf, bankalardan kullandığı kredilerini ödüyor. Krizin sorumlusu, üretim ekonomisinden vazgeçen ve tüketimi teşvik edenlerdir. Krizin sorumlusu, ithalatı teşvik edenler ve ülke kaynaklarını değerlendirmeyenlerdir. Krizin sorumlusu, içeriden ve dışarıdan devlet garantili krediler kullanıp batıranlar ve varlıklarını ülke dışına kaçıranlardır. Krizi biz çıkartmadık, bedelini biz ödemeyeceğiz.
“Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir”
Şimdi İMF'yi çağrıştıran bir ekonomik modeli, işçilere ve emekçilere dayatmak istiyorlar. 83 yıllık kıdem tazminatımıza göz koyuyorlar. Kıdem Tazminatı bizim iş güvencemizdir. Ailemizin, çoluk-çocuğumuzun, geleceğimizin güvencesidir. Kızımızın gelinliği, oğlumuzun damatlığıdır. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir dedik, Kıdem tazminatı işçi sınıfının vazgeçilmezidir dedik. Kıdem Tazminatımıza dokunulduğu an, üst örgütümüz TÜRK-İŞ'in Genel Kurul Kararına uyacağımızı ve cevabımızın “grev” olacağını bir kez daha buradan ilan ediyoruz. Kıdem Tazminatı, örgütlü, örgütsüz herkesin hakkıdır ve alamayanlar için mevcut yasada yapılacak küçük bir değişiklik yeterlidir. Bunun için, fon kurmak gibi başka hesaplar içine girilmemelidir.
“Zorla tasarruf olmaz”
Bireysel Emekliliği zorunlu hale getirmek istiyorlar. Zorla tasarruf olmaz. Asgari ücretli çalışanın tasarrufu mu olur! İmkanı olan zaten tasarrufunu yapıyor. Bu tasarruf değil, zorunlu vergi getirmektir. Biz zorla maaşlarımızdan kesinti yapılmasını istemiyoruz. Biz yeni bir fon rezaleti yaşamak istemiyoruz.
“TTK, norm kadroyla tam kapasite çalışır hale getirilmelidir”
Krizin çözümü; Kıdem Tazminatı Fonu, Zorunlu Bireysel Emeklilik ve halka yeni vergiler dayatmak değildir. Krizin çözümü, üretmek, üretim ekonomisini savunmak, yerli kaynaklarımızı değerlendirmektir. Krizin çözümü; istihdam yaratmaktır. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak; 1980, özellikle 1990 yılından bu yana uyarılarda bulunuyoruz.
Türkiye Taşkömürü Kurumu küçülürken, bazı ocaklarımızı kapatma adımları atılırken, Kardemir, Erdemir üzerine hesaplar yapılırken ve özelleştirmeler zorla hayata geçirilirken hep üretim ekonomisini savunduk. “Zonguldak'a sahip çıkmak Türkiye'ye sahip çıkmaktır” dedik. “İşçi alınsın, üretim artsın” dedik. Bakınız, TTK küçülürken, Zonguldak göç verirken ve kömür üretimi düşerken Türkiye ekonomik krize sürüklendi. Şimdi hep beraber, üretimi artırmaktan ve yerli kaynakları değerlendirmekten söz ediyoruz. Evet zararın neresinden dönersek kârdır. TTK en kısa zamanda norm kadroyla tam kapasite çalışır hale getirilmelidir. Şimdi sadece madenlerde değil, tarlalarda, bağda-bahçede, fabrikalarda üretimi artırmanın zamanıdır.
“Eşit işe eşit ücret istiyoruz”
Türkiye'de taşeron uygulamasına, kamuda ve özel sektörde derhal son verilmelidir. Kadroya geçirilen arkadaşlarımızın önündeki, toplu sözleşme ve örgütlenme engelleri kaldırılmalıdır. Bakınız sadece Mart ayında 108 işçi kardeşimiz iş kazalarında hayatını kaybetti. 301 maden şehidinin davası olan Soma davasında verilen cezalar caydırıcı değildir. Bu anlayışla iş cinayetleri önlenemez. İşçi sağlığı ve güvenliği için devlet sıkı denetim yapmalıdır. Cezalar ağırlaştırılmalı ve caydırıcı olmalıdır. TTK ve tüm kamu işyerlerinde aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret dengesizliği giderilerek iş huzuru ve iş barışı sağlanmalıdır. Eşit işe eşit ücret uygulaması Anayasal ve evrensel bir haktır. Hükümet bu sorumluluğunu yerine getirmelidir. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır. Biz Ocak ayında aldığımız maaşı Aralık ayında da almak istiyoruz. Emeklilikte Yaşa Takılanların önündeki engeller kaldırılmalıdır. Emeklilere insanca yaşayacakları bir gelir sağlanmalıdır. İstihdam artırıcı, işsizliği azaltan ekonomik politikalara öncelik verilmelidir. Doğaya, çevreye ve insan sağlığına zarar veren uygulamalara son verilmelidir. Çatalağzı bölgemizdeki mevcut santraller denetim altına alınmalı, yenilerine izin verilmemelidir.
“İç ve dış düşmanlara karşı dikkatli olmalıyız”
İçinde bulunduğumuz bu sıkıntılı ortamda, ülkemizdeki birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmak, bizi birbirimize kırdırmak isteyen iç ve dış düşmanlara karşı dikkatli olmalıyız. Bugün 1 Mayıs, tüm Türkiye'de ve dünyada; dil, din, ırk, cinsiyet, renk, meslek, memleket, siyaset farkı gözetmeksizin; İşçiler, emekçiler olarak meydanlardayız ve 1 Mayıs İşçi Bayramını kutluyoruz. Biz, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya istiyoruz. Biz Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi “Yurtta barış, dünyada barış” istiyoruz.
Biz her şart altında demokrasiyi savunuyoruz. Tüm sorunlarımızı demokrasi içinde çözeceğimize inanıyoruz. Terörü ve şiddeti savunanları lanetliyoruz. Yaşasın, birlik, dayanışma ve mücadele ruhumuz, Yaşasın tam bağımsız Türkiye… Bu duygularla, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramınızı tekrar kutluyorum. Sağ olun, var olun.”
İlkay Akkaya'dan konser
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı ise konuşmasında hakların her geçen gün daha da sınırlandığını, emek karşıtı politikaların yürürlüğe sokulduğunu belirterek, “Biz dünyanın ve ülkenin tüm güzelliklerini ortaya çıkaran en yüce değerin emeğin sahipleriyiz. Umutluyuz, çünkü biz işçisi, memuru, emekçisi, işsizi, emeklisiyle çoğunluğuz, halkız” dedi. Konuşmaların ardından Sanatçı İlkay Akkaya bir konser verdi.