İNCE, BARTIN'DAN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞINI AÇIKLADI
Bartın programında Cumhurbaşkanlığı'na aday olduğunu açıklayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, seçimin 2023 yılı Haziran ayını bulmayacağını düşündüğünü söyledi. Anayasanın ilk 4 maddesinin tartışmaya açık olmadığını ve bu konunun kırmızı çizgileri olduğunu kaydeden Genel Başkan İnce, sistem tartışmaları, Sedat Peker'in iddiaları, göçmen sorunu gibi konularda da Bartın'dan çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin İl Başkanlığı binasının açılışını gerçekleştirmek için Bartın'a geldi. Bartın programında Genel Başkan İnce'ye Genel Başkan Vekili Gaye Usluer, Genel Sekreter Hakkı Akalın, Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Çelebi, Hüseyin Avni Aksoy, Özcan Özel, Nurdan Şahin Demirbağ, Mevlüt Dudu, Genel Sekreter Yardımcıları Kayhan Yüreyir, Mehmet Kazancıoğlu, Halil İlker Çelik, MYK Üyeleri Burak Hasar, Ali Rıza Büyükuslu, İpek Özkal Sayan, Nejat Elaldı, Genel Sayman Ufuk Akgün, MYK Üyesi Mahir Bakan, Asuman Ali Güven ve PM Atilla Aytaç da eşlik etti.
Tam kadro Bartın'a geldi
İlk olarak Kozcağız'dan programına başlayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve beraberindeki partililer, daha sonra Bartın'a gelerek İl Başkanlığı Binasının açılışını gerçekleştirirken esnaf ve vatandaşlarla da bir araya geldi. Parti binasının açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İnce, iktidarı ve muhalefeti eleştirirken çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Seçimin 2023'ün Haziranı'nı bulmayacağını düşünüyorum”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3600 Ek Gösterge sorunun 2022 sonuna çözüleceklerine dair açıklamalarını değerlendiren Genel Başkan İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözünün bir erken seçim sinyali olup olmadığa dair soruyu şu şekilde yanıtladı:
“Bu çok gecikmiş bir açıklama. 2018 Mayıs ve Haziran ayında kampanyalarda her gittiğim yerde ben polise, öğretmene, din görevlilerine, sağlık görevlilerine, uzman çavuşlara 3600 Ek Göstergeyi vereceğimi söyledi. Hatta dedim ki ‘45 gün içinde vereceğiz.' Sayın Erdoğan'da ‘Ben de sözün arkasındayım' dedi. Meydanlarda 3 sene önce bunu söyledi. 3 sene önce verdiği sözü ona tutmasını öneriyorum. 2022'nin sonunu falan göstermesine gerek yok. Bu söz yeni bir söz değil. 3 yıl önce verilmiş bir söz. 2022'yi göstermesin. 2021 bitmeden milletin hak ettiği Ek Göstergeyi versin. Bunu seçimden önce vermesi gerekiyor. Çünkü bu geçen seçimin sözü. Ben zaten seçimin 2023'ün Haziranı'nı bulmayacağını düşünüyorum. Ama ne zaman olur böyle bir tahminim yok.”
“Cumhurbaşkanlığına adayım”
Kendisinin Cumhurbaşkanı Adayı olup olmayacağına dair ise İnce, “Matematik bilen insanlar Çatı Aday formülüne yanaşmazlar. Çatı Aday formülü katılımı düşürür. Her parti kendi adayını göstermelidir. Burada aday olması gerekenler partilerin genel başkanlarıdır. Bizim partimizde nasıl olacak diye sorarsanız; Biz kayıtlı üyelerimizin önüne sandığı koyacağız. Ben aday olacak mıyım? Evet aday olacağım. Ama partiden başka bir arkadaşımız da aday olabilir. Partinin üyelerinin önüne sandığı koyacağız. Üyeler kimi aday gösteriyorsa o bizim adayımız olacak. Biz de demokrasi var. Biz Türkiye'de demokrasiyi istiyoruz ama partimizde önce demokrasiyi uyguluyoruz. Örneğin ben daha yeni genel başkan seçildim. Beni partinin bütün üyeleri seçti. Bütün partilere de tavsiye ederim. Türkiye'ye demokrasi vaat edenlere önce partilerinde demokratik davransınlar. Biz kendimizi millet gösteriyoruz. Biz üyelerimizin önüne sandığı koyuyoruz. Onlar belirliyor. Bütün partilere de bunu tavsiye ederim” dedi.
“Haddinizi bilin”
Son günlerdeki Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışmalara da değinen Memleket Partisi Genel Başkanı İnce, hem muhalefete hem de iktidara seslenerek “Ayrıca son günlerde Anayasanın ilk 4 maddesi tartışmaları var. Bu Memleket Partisinin kırmızı çizgisidir. Kimse bizim İstiklal Marşımızla, Başkentimizle, cumhuriyetle, laiklikle uğraşmasın. Haddinizi bilin. İktidarına da muhalefetine de sesleniyorum; Haddinizi bilin. Türkiye Cumhuriyetinin temel ayarlarıyla, kurucu değerleriyle kimse uğraşmaya kalkmasın” ifadelerini kullandı.
“Aynı arenada olmaktan açıkçası utanıyorum”
Bir basın mensubunun sorusu üzerine organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamalarını da değerlendiren İnce “Yazık memlekete. Üzülüyorum. Bir organize suç örgütünün lideri, memleketi parmağında oynatıyor. Meğer ne hakimler, ne savcılar, ne politikacılar, ne 10 bin Dolar maaş alanlar, neler varmış bu memlekette. Devlet yönetimini bu kadar ayağa düşürdüler. Devletin geleneklerini bozdular. Devletin temelleriyle oynadılar. 3-5 mafya artığına, suç örgütü liderlerine teslim olmuş politikacıları görünce onlarla aynı arenada olmaktan açıkçası utanıyorum” diye konuştu.
“Bizim politikalarımız çok net”
Memleket Partisinin politikasıyla ilgili olarak da İnce şu ifadelerde bulundu:
“Biz halka inelim diye bir şey yok. Biz yüksek de değiliz ki halka inelim. Biz halka çıkacağız. Ben bu millete inanıyorum. Güveniyorum. Bizim politikalarımız çok net. Kapalı kapılar ardında bir politikamız yok, herkesin gözünün önünde. Örneğin Erdoğan ve AKP Hükümeti Azerbaycan'a yardım etti. CHP'den bir arkadaş ‘Maalesef Azerbaycan'a yardım ettik' dedi. Biz bu kafada değiliz. Erdoğan Azerbaycan'a az yardım etmiştir. Ben cumhurbaşkanı olsaydım daha çok yardım edecektim. ‘Libya'da ne işimiz var' dediler. Hayır, Libya'da olmalıyız.
“Suriyelileri, Afganlıları memleketlerine geri göndereceğiz”
Mavi vatan vazgeçilmezimizdir. Mavi vatanı destekliyoruz. Yunanistan topraklarının Akdeniz'de 12 katını istiyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 32 katını istiyor. Türkiye topraklarının yarısından biraz fazlasını istiyor. Biz bu konuda devletimizi destekliyoruz. Mavi vatan bir cumhuriyet projesidir. Atatürk projesidir. Yanındayız. Ama hükümetin Suriye ve Afganistan politikasını desteklemiyoruz. Sokaklar mülteci dolu. Her 10 kişiden 1'i yabancı. Benim cumhurbaşkanlığımda, Memleket Partisinin iktidarında Suriyelileri, Afganlıları memleketlerine geri göndereceğiz.
Nasıl geri göndereceğiz? Bayramda 150 bin kişi memleketine gidiyor. Kapıları kapatırız kardeşim. Bayramda gidiyorsan orada kal, bir daha geri gelme. Ne diye geliyorsun? Cumhurbaşkanı seçildiğimde Şam'a büyükelçi atayacağım. Esat'la görüşeceğim ve Suriyelileri geri göndereceğiz. Katıldığımız yerler var, katılmadığımız yerler var. Bu hükümetin göçmen politikasına şiddetle karşıyız. Ve çok yanlış yaptıklarını düşünüyorum. Bu kadar başı boş bir şekilde Türkiye'nin sokaklarında milyonlarca insanın dolaşmasını Türkiye'nin gelecekte bir beka problemi olarak görüyorum.”
“Bir şey diyemeyeceğim”
Olası bir erken seçimde Suriye'den gelenlerden ne kadarının oy kullanacağına dair başka bir soruya ise İnce, “İçişleri Bakanlığı ne kadarına vatandaşlık verdi bilemiyorum. Elimde devletin bilgileri olmadığı için bir şey diyemeyeceğim. Ama biz örgütlenmemizi tamamladık. Kurultayımızı da yaptık. Seçime hazırız” yanıtını verdi.
“Bu iktidarı el birliğiyle göndereceğiz”
Olası bir seçimde ittifak söz konusu olursa Memleket Partisinin hangi ittifakta yer alacağına dair soruyu da İnce, şöyle yanıtladı:
“Cumhur İttifakında olmayacağımız kesin. Ama biz ne Cumhur ne Millet, tek yol Memleket diyoruz. İttifaklar seçim döneminde yapılmalıdır. Ortada daha seçim yokken ittifakları doğru bulmuyorum. Neden doğru bulmuyorum? O zaman partileri kapatsınlar bir parti yapsınlar. Ne gerek var o kadar elektrik, su parasına. İttifakları seçime 3 ay kala yaparsınız. Her siyasi partinin bir iddiası olacak. Biz 50+1 alıp tek başına memleketi yöneteceğimize inanıyoruz. Yola böyle çıkıyoruz. Seçim dönemi yaklaşır bakarız, boyumuzun ölçüsünü alırız. Olmuyorsa şunu söyleyeyim bu iktidarı göndermemiz lazım. Bu iktidarı el birliğiyle göndereceğiz.”
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi en berbatı”
Başka bir gazetecinin son günlerde yaşanan sistem tartışmaları ve “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” söylemleriyle ilgili düşüncesini sorması üzerine de Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce şöyle konuştu:
“‘40 katır mı, 40 satır mı?' diye millete soruyorlar. Ne 40 katır, ne 40 satır. Biz geçmişte parlamenter sistemi gördük, başkanlığı da gördük. ‘Hangisi daha berbat' diyorsanız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi en berbatı. Bundan daha berbatı olamaz. 2014'te Erdoğan cumhurbaşkanı seçildi. 2014'ten 2018'e kadar parlamenter sistem vardı. Davutoğlu, Binali Yıldırım başbakandı. O zaman sistem işliyor muydu? Bu en berbatı ama geçmişte de bizim yönetim sistemimiz berbattı.
“Padişahta olmayan yetkiler Erdoğan'ın kendisinde var”
Kuvvetler ayrılığı olmazsa, cumhurbaşkanı milletvekillerini belirliyor, yargıçları belirliyor, bakanları belirliyor böyle bir sistem olur mu? Yasamayı cumhurbaşkanı belirliyor, yargıyı cumhurbaşkanı belirliyor, yürütmeyi cumhurbaşkanı belirliyor. Erdoğan'da olan yetki Kanuni Sultan Süleyman'da yoktu. Neden biliyor musunuz? Kanuni Sultan Süleyman'ın partisi yoktu. Herkesin padişahıydı. Bu herkesin cumhurbaşkanı değil. Çünkü parti rozeti taşıyor. Kanuni Sultan Süleyman kadı atayamazdı. Kadıları Şeyhülislam atardı. Bizim hakimleri de Erdoğan atıyor. Padişahta olmayan yetkiler Erdoğan'ın kendisinde var. Bu sistem ucube bir sistemdir. Bunu tartışırken 40 katır mı, 40 satır mı olayına da gelmeyelim. En kötüsü budur ama geçmişte de bizim sistemimiz kötüydü.”