Hür-Sen'den tepki:'TÜİK enflasyonunu reddediyoruz, refah payı istiyoruz'

Hür-Sen Konfederasyonu Bartın Temsilcisi Ahmet Akın, Bartın Milli Eğitim Müdürlüğü önünde sendika üyelerinin katılımıyla basın açıklaması yaparak TÜİK tarafından belirlenen enflasyonu kabul etmedikleri belirtilerek memurlara refah payı istedi. Ülke genelinde vatandaşların ağır bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, bu krizin sorumlusunun iktidarın yanlış politikaları olduğunu belirten Akın, 'Yapılan 3600 ek gösterge düzenlemesi birçok memur yönünden eksik bırakılmış, kamuda hiyerarşik yapı bozulmuştur. Bu sebeple, tüm kamuyu kapsayan bir ek gösterge düzenlemesi de hızla yapılmalıdır. Memurların maaş dışında kalan tazminatları, ek ödemeleri ile seyyanen ödemeler emekliliğe yansıtılmadır. HÜR-SEN Konfederasyonu olarak, ekonomik adalet ve refah için mücadele etmeye devam edeceğiz' dedi.

Erkan Hızoğlu

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR-SEN), Bartın'da yaptığı basın açıklamasıyla, Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı enflasyon oranlarının gerçek yaşam koşullarını yansıtmadığını belirtti.

Bartın'da Milli Eğitim Müdürlüğü önünde sendika üyeleriyle bir toplanan Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR-SEN) Bartın Temsilcisi Ahmet Akın, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerine tepki gösterirken sert eleştirilerde bulundu.

Akın, ekonomik krizin vatandaşlardan değil, iktidarın yanlış ekonomik politikalarından kaynaklandığını ifade etti ve vatandaşın bu krizi değil, hükümetin politikalarını ödeyecek şekilde mağdur edildiğini vurguladı.

Açıklamada, TÜİK'in enflasyon rakamları ile vatandaşların hissettiği hayat pahalılığı arasında büyük bir fark olduğu belirtildi. TÜİK'e göre yıllık enflasyon oranı yüzde 47,90 iken, bağımsız kuruluşlardan ENAG'a göre bu oran yüzde 86,70 civarında. Kasım ayında açıklanan enflasyon oranı ise TÜİK'e göre yüzde 2,24, ENAG'a göre ise yüzde 4,06 olarak hesaplandı.

Hür-Sen Konfederasyonu Bartın Temsilcisi Ahmet Akın, TÜİK'in rakamlarının halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikten uzak olduğunu savundu.

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu tarafından yapılan ankette, katılımcıların yüzde 97,5'i TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçek enflasyon oranından düşük olduğunu düşündüklerini ifade eden Akın, ayrıca, katılımcıların yüzde 90,1'i maaşlarıyla tasarruf yapamadıklarını ve memurların yüzde 85,6'sının kredi ve kredi kartı borcu bulunduğunu belirtirken bu durumun, çalışanların alım gücünü daha da düşürdüğünü söyledi.

Açıklamada, memurların maaşlarına yapılacak zammın TÜİK'in enflasyon oranlarıyla tahkim edilmiş olduğunu ve bunun sonucunda memur, emekli ve işçilerin açlık ve yoksulluk sınırında maaşa mahkum edileceği ifade edildi. Konfederasyonun Bartın İl Temsilcisi Akın, 2025 yılı için yapılan tahminlerin, 2024'ten daha iyi olamayacağını belirterek, hükümetin sunduğu pembe tablonun gerçeği yansıtmadığını dile getirdi.

“TÜİK enflasyonunu toptan reddediyoruz”

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu olarak ekonomik adaletin sağlanması ve çalışanların refah seviyelerinin yükseltilmesi için mücadeleye devam edeceklerini açıklayan Akın, toplumun tüm kesimlerinin ekonomik krizden etkilenmeye devam ettiğini ve bu krizin çözülmesi için hükümetten somut adımlar atılmasını beklediklerini belirterek şunları söyledi:

“Tüm vatandaşlarımız, ağır bir ekonomik kriz ile karşı karşıya bulunmaktadır. Ekonomik krizin sebebi vatandaş değil, iktidarın yanlış uygulamalarıdır. Ancak hesap memura, emekliye, işçiye, dar gelirliye ödetilmek istenmektedir.

TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla, yaşadığımız hayat pahalılığının yakından uzaktan alakası yoktur. TÜİK pembe bir dünyada yaşarken, emekli, memur kapkara ekonomik şartlarda yaşamaktadır. Bağımsız kuruluşların açıkladığı enflasyon ile TÜİK arasında neredeyse iki kat fark bulunmaktadır. TÜİK'e göre yıllık enflasyon yüzde 47,90 ENAG'a göre Yıllık Enflasyon Yüzde 86,70'dir. TÜİK'e göre Kasım ayı enflasyonu yüzde 2,24, ENAG'a göre yüzde 4,06'dır.

Memur, emekli ve diğer çalışanların gelirleri, çarşı pazar enflasyonu ne olursa olsun ve alım gücünüz ne kadar düşmüş olursa olsun, TÜİK enflasyonuna göre artış yapılacaktır. Konfederasyonumuz tarafından yapılan ankete göre, ankete katılanların Yüzde 97,5'i TÜİK'in açıkladığı rakamlardan daha fazla enflasyon olduğuna inandığını, Yüzde 90,1'i aldığı maaş ile tasarruf yapma imkânı bulamadığını belirtmiştir. Yine aynı ankete göre memurların yüzde 85,6'sı kredi ve kredi kartı borçlusudur.

“2025'in, 2024'den daha iyi olmayacağı açık”

Maalesef Memur, emekli ve halkımızın gerçek ekonomik durumunu iktidar dahil bilmeyen yoktur, ama bunun tedbirini alacak bir irade de ortada görülmemektedir. Memurların alım gücü ise hızla düşmektedir. İktidar ise gerçekte olmayan pembe tabloyu sergilemeye devam etmektedir. Açıklanan enflasyon verilerine göre ocak ayında memur ve memur emekli maaşlarına yüzde 12 civarında bir artışı yapılacaktır.

TÜİK'in enflasyon rakamları ile tahkim edilmiş, bu zam politikası ile, memur, emekli ve işçiler açlık ve yoksulluk sınırı altında maaşa mahkûm edilmektedir. Bu kafa ile devam edildiği sürece, 2025'in, 2024'den daha iyi olmayacağı açıktır.

11 Mayıs 2023 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, En düşük memur maaşını 22 bin TL seviyesine yükseltiyoruz. Maaşlardaki bu artışları otomatik olarak memur emeklilerimize de yansıtıyoruz. Milletimize hayırlı olsun. Açıklamalarına rağmen vaat edilen ek ödeme 15 Temmuz 2023'ten itibaren yani 18 aydır memur emekli maaşlarına yansıtılmamıştır. Yani memur emeklileri 18 aydır eksik maaş almaktadırlar.

“Ek gösterge düzenlemesi de hızla yapılmalı”

Madem ki, hükümet 2025 yılında alacağı harç ve benzeri alacaklarını yüzde 43.93 olarak artıracak o halde, yüzde 6'lık Toplu Sözleşme zammı ve üzerine gelecek olan enflasyon farkı da hesap edilerek 2025 yılında memur ve emeklilere aynı oranda bir artış yapılmalıdır. Emin olun bu artışın yapılması halinde dahi, memur ve emeklilerimizin 5 yıl önceki alım gücüne erişmesi yine de mümkün olmayacaktır. Bu yapıldıktan sonra, her yıl düzenli olarak belirlenecek oranda refah payı artışı ödenmeye devam edilmelidir. Şu an 12 bin 500 TL olan en düşük emekli aylığı ise, 1 asgari ücret ile eşitlenmelidir.

Yapılan 3600 ek gösterge düzenlemesi birçok memur yönünden eksik bırakılmış, kamuda hiyerarşik yapı bozulmuştur. Bu sebeple, tüm kamuyu kapsayan bir ek gösterge düzenlemesi de hızla yapılmalıdır. Memurların maaş dışında kalan tazminatları, ek ödemeleri ile seyyanen ödemeler emekliliğe yansıtılmadır. HÜR-SEN Konfederasyonu olarak, ekonomik adalet ve refah için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Bakmadan Geçme