'Hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye'yi inşa edelim'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan, İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, İl Gençlik Kolları Başkanı Mahmut Taş, İl Kadın Kolları Başkanı Evren Ayvaz'ın da katıldığı AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 'Türkiye'nin geleceğinde teröre ve terörün karanlık gölgesine yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Siyaset kurumu, meclis, sivil toplum, basın, akademi ve topyekûn millet olarak hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz' dedi.
Muhammet Civan
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan, İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, İl Gençlik Kolları Başkanı Mahmut Taş, İl Kadın Kolları Başkanı Evren Ayvaz'ın da katıldığı 167. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda bir konuşma yaptı.
Son bir yılda üst üste yaşanan seçimler sebebiyle gerilen siyasi atmosferi dağıtmaya yönelik iyi niyetli adımlar attıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Sandığın ufukta görünmediği önümüzdeki 3,5 yıllık süreyi, ülkemiz ve milletimiz açısından bir icraat seferberliğine dönüştürmenin çabasındayız. Bölgemiz son derece sancılı bir dönemden geçerken bir asır önce olduğu gibi haritalar yeniden kanla çizilmek istenirken, İsrail'in Gazze'de yaktığı şimdi de Lübnan'a taşıdığı yangın günbegün sınırlarımıza yaklaşırken iç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyona 'gelin bir olalım, iri olalım, diri olalım, gür olalım diyoruz'. Hacı Bektaş Veli'nin 'Sevgi, saygı üzerine kurulmuştur yapımız, ta ezelden ebede açık durur kapımız.' sözüne uygun şekilde karşılıklı saygı çerçevesinde müştereklerimizi artıralım, Türkiye ortak paydasında 85 milyon olarak bir araya gelelim, gelebilelim istiyoruz.' dedi.
'Siyasette yeni ve temiz bir sayfanın açılmasını temenni ediyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardır meşrep, köken ve ideoloji üzerinden milletin arasına nefret tohumları saçanların şaibeli bir kurultay süreci ile de olsa bir köşeye atılmasının Türkiye'nin birlik ve dirliği noktasında değerli bir kazanım olduğunu söyledi.
Yıllar yılı muhalefeti esir alan 'çirkin dilin', sahipleriyle birlikte artık terk edilmesi, siyasette yeni ve temiz bir sayfanın açılmasını temenni ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Milletimizin siyasi aktörlerinden beklentisi de bu yöndedir. Coğrafyamızın içinde bulunduğu tehlikeli konjonktür siyasetçiler olarak hepimizi daha sorumlu ve ağırbaşlı davranmaya teşvik etmektedir. Eski Türkiye'nin kifayetsiz, muhteris siyasetçilerinin bu iklimi zehirlemesine, baltalamasına müsaade etmemeliyiz. Tekrar altını çizerek söylüyorum; gerilim ve sokak siyaseti sadece buna tevessül edenlere değil tüm ülkeye ve millete kaybettirecektir.' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî iradeyi temsilen siyaset yapan hiç kimsenin Türkiye'nin yükünü daha da ağırlaştırmaya hakkı olamayacağını belirtti.
'Teröre ve terörün karanlık gölgesine yer yok'
Türkiye'ye kaybettirecek bir denklemin veya şahsi hesabın içine girenleri bu milletin asla affetmeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bunun için iktidar muhalefet fark etmeksizin hepimizin, ülkeye faydası dokunmayan tartışmalara, çekişmelere, kayıkçı kavgalarına prim vermemesi önemlidir' açıklamasını yaptı.
Doğru bulunmayan hususların eleştirilebileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bize güvenen insanların hak ve hukukunu elbette savunacağız. Partimize ve hükûmetimize yönelik saldırıların elbette cevabını vereceğiz. Ama bunları yaparken dengeyi mutlaka koruyacak, oyuna gelmeyecek, vakarımızı ve soğukkanlılığımızı daima muhafaza edeceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.
Herkesin birinci sınıf sağlık hizmeti alması temin edildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin millet için ve millete hizmet için var olduğunu, devletin görevinin güvenlik, adalet, eğitim ve sağlık alanlarında vatandaşlarına imknlar dahilinde en iyi hizmeti sunmak olduğunu kaydetti.
Söz konusu temel konularda zafiyeti olan bir devletin vazifesini hakkıyla yerine getiremeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de ülkeyi yönetme mesuliyetini üstlendiklerinde öncelikli hizmet alanlarını, sağlık, eğitim, adalet ve emniyet olarak belirlediklerini bildirdi.
'Bugüne kadar da bu hassasiyetimizden kesinlikle taviz vermedik' ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa sağlık alanında kötü bir Türkiye tablosu devraldıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanı sayısının 2002'den bu yana 378 binden 1 milyon 462 bine çıktığını, uzman hekim sayısının ise 45 binden 108 bine yükseldiğini bildirdi. Dünyanın en kapsayıcı sosyal güvenlik sisteminin Türkiye'ye kazandırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, memurun, işçinin, pek çok kurumda çalışanın ayrı hastanesinin olduğu, bunların diğer hastaneye gidemediği parçalı yapının rafa kaldırıldığını kaydetti.
Bütün kamu hastanelerinin aynı çatı altında birleştirilerek sağlık hizmetlerinin erişilebilir hle getirildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Böylece kamu, özel ayırmadan Türkiye'nin sağlık imknlarının tamamını tüm vatandaşlarımızın istifadesine sunduk' diye konuştu.
Özel sağlık kuruluşlarının kapılarının halka açılmasıyla vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminin daha da kolay hle geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yine bu süreçte özel sağlık kuruluşlarının acil hller ve özellikli bazı hizmetlerden fark ücreti almadan hizmet vermesini temin ettik' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoğun bakımdan yanık tedavisine, kanser tedavisinden yeni doğana verilen sağlık hizmetlerine, organ, doku ve kök hücre nakillerinden doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere, hemodiyaliz tedavilerinden kalp damar cerrahisi ile ilgili işlemlere kadar pek çok başlıkta ilave ücret ödemeden özel sağlık kuruluşlarından vatandaşların hizmet almasının önünün açıldığını ifade etti.
Yapılan tüm bu işlemlerdeki gayeyi 'millete en iyi sağlık hizmetinin sağlanması' olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İlk defa bizim uygulamaya aldığımız evde sağlık hizmetleriyle bugün 2,6 milyon vatandaşımızın ayağına sağlık hizmeti götürüyoruz' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanında yapılan daha birçok düzenlemeyle zengin fakir ayrımı yapmadan herkesin birinci sınıf sağlık hizmeti almasının temin edildiğini belirtti.
47 şüpheliden 22'si cezaevinde!
'Son günlerde hepimizi derinden sarsan, üzen, müessir eden, insan olan herkesin vicdanını kanatan bir çete operasyonu gündemde' ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ne kadar bu çete operasyonu ülke gündemine yeni gelmiş olsa da soruşturmanın başlama tarihinin 1 buçuk sene öncesine uzandığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şikyet üzerine Sağlık Bakanlığı ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün hemen harekete geçtiğini kaydederek, sağlık, emniyet ve yargı birimlerinin yakın iş birliğiyle çetenin teknik ve fiziki takibe alındığını söyledi.
Dosya kapsamındaki 47 şüpheliden 22'sinin cezaevinde olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
'Soruşturmanın adli boyutunda bunlar yaşanırken Sağlık Bakanlığımız, Tekirdağ'da bir hastaneyi kapatıyor, İstanbul'daki 9 hastanenin de ruhsatı iptal ediliyor. Yani 12 masum sabinin hayatını kaybetmesine yol açan kim varsa, hangi sağlık kuruluşu varsa hepsiyle ilgili adli ve idari işlemler gecikmeksizin yapılıyor. Hl böyleyken muhalefetin ve muhalif medyanın, Türk ordusuna kimyasal silah kullandığı iftirası atan tabipler odasıyla el ele verip utanmadan bizi, bakanlıklarımızı, sağlık sistemimizi, hatta topyekûn sağlık çalışanlarımızı hedef alması ülkemiz siyaseti ve basını adına büyük bir şuursuzluktur.'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Masum bebeklerin cenazesi ve ailelerinin acısı üzerinden siyaset yapmak, vicdan tutulmasından başka bir şey değildir. Bir avuç haysiyetsiz sebebiyle doktoru, hemşiresi, ebesi, hasta bakıcısı, teknikeri, asistanı, hocasıyla yaklaşık 1 buçuk milyon insanımızın çalıştığı sağlık ordumuzu kimse töhmet altında bırakamaz.' dedi.
'Hesabı en ağır biçimde hukuk önünde sorulacak'
Salgın döneminde sağlık personelinin kendi canlarını riske atma, ailelerinden haftalarca uzakta kalma pahasına nasıl gayret gösterdiklerini muhalefet unutmuş olsa da kendilerinin hiçbir zaman unutmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
'Birkaç çürük elma yüzünden sağlık camiamızın hırpalanmasına da göz yummayız. Ortada para hırsıyla 12 evladımızın canına kasteden insanlık müsveddesi bir çete vardır. Bölücü terör örgütü sempatizanlarının da içinde olduğu bu çete, devletimizin vatandaşlarımıza daha kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmeti sunmak amacıyla sağladığı imknları istismar ederek böyle alçakça bir vahşeti gerçekleştirmiştir. Devletimiz de ilk andan itibaren harekete geçmiş, gereken her türlü adımı atmıştır. Şunu da söylemek isterim ki böyle bir barbarlığı yapanlardan işledikleri suçların hesabı en ağır biçimde hukuk önünde sorulacaktır. Maddi menfaat temin etmek gayesiyle masum bebeklerin hayatıyla oynayan bu canilerin bir daha gün yüzü görmemesi için Cumhurbaşkanı olarak ben de konunun bizzat takipçisi olmaya devam edeceğim. Sağlık ve Adalet Bakanlarımızla yaptığım görüşmede kendilerine gerekli talimatları çok net biçimde verdim.'
'Fırsatçıların sistemi sabote etmesine izin vermeyeceğiz'
Evlatlarını kaybeden ailelere başsağlığı dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah'tan kimseye böyle acılar yaşatmamasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Burada şunun da bilinmesinde fayda görüyorum. Son dönemde özel sağlık kuruluşlarımızın ücretlendirme politikalarıyla ilgili vatandaşlarımızdan çok sık şikayetler alıyoruz. Ayrıca artık tamamen eski Türkiye'de kaldığını düşündüğümüz ve sağlık sistemimize zarar veren kimi kötü alışkanlıkların yeniden nüksetmeye başladığına dair hasta yakınlarımızdan serzenişler duyuyoruz. Bunların da üzerine kararlılıkla gideceğimizin bilinmesini istiyorum. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Türkiye gerek kapsayıcılık gerekse erişilebilirlik noktasında dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahiptir. Hükûmetimiz, sağlık sistemimizin etkinliğinin artması için de elinden geleni yapmaktadır. Gözünü para hırsı bürümüş fırsatçıların içeriden veya dışarıdan sistemi sabote etmesine izin vermeyeceğiz.' dedi.