Hekimler özlük hakları için iş bıraktı
TBMM Genel Kurulu'nda sağlık personelinin özlük haklarına ilişkin düzenlemeleri içeren maddelerin yeniden görüşülmek üzere kanun teklifinden çıkarılmasına tepki gösteren Bartın Tabip Odasına bağlı hekimler, ülke genelindeki meslektaşlarıyla birlikte bir günlüğüne iş bıraktı.
TBMM Genel Kurulu'nda sağlık personelinin özlük haklarına ilişkin düzenlemeleri içeren maddelerin yeniden görüşülmek üzere kanun teklifinden çıkarılmasına tepki gösteren Bartın Tabip Odasına bağlı hekimler, ülke genelindeki meslektaşlarıyla birlikte bir günlüğüne iş bıraktı. Hekimlerin iş bırakmasıyla MHRS sisteminden randevulu hastaların dışında Bartın Devlet Hastanesine gelen hastalar muayene edilmedi. İş bırakma eylemiyle ilgili olarak Bartın Devlet Hastanesi önünde açıklama yapan Bartın Tabip Odası Başkanı Ahmet Çatı, hekimlerin taleplerini sıraladı. Sağlık sisteminin artık devam ettirilemez bir hal aldığını ifade eden Başkan Çatı, “Bugün burada toplanmamızın amacı, çökertilen sağlık sisteminin artık devam ettirilemez bir hal aldığını, yetkililere bir kez daha duyurabilmektir. Sağlık otoritesinin toplum sağlığını korumak gibi bir derdi olmadığı bir kez daha görülmüştür. Sağlık emekçileri özlük hakları ve çalışma koşulları nedeni ile artık çalışamaz duruma gelmişlerdir. Bu nedenle ilk fırsatta ya istifa etmekteler, ya yurt dışına gitmeye çalışmaktalar, ya da özel sektöre geçmekteler. Salgın dönemimizde canımızı ortaya koyarak en ön safta görevimizi yapmaya uğraştık. Hastalığı ailemize ve çocuklarımıza bulaştırmayalım diye evimize korkarak gittik veya hiç gitmedik” dedi.
“Performans yapamadınız diye ücretlerimiz kesildi”
Ağır ve tehlikeli bir iş olan sağlığın aynı zamanda ekip işi olduğunu vurgulayan Ahmet Çatı şöyle devam etti:
“Toplumun 10-12 kati Covid-19'a yakalanıyor iken “Covid-19 meslek hastalığı sayılsın” dedik, illiyet bağladılar yani hastalığı iş yerinden aldığınızı kanıtlayın dediler. Salgın nedeniyle ameliyathaneler, servisler kapatılırken, “Performans yapamadınız” diye ücretlerimiz kesildi. Hiç olmazsa “Salgın döneminde performans değerlendirmesini kaldırın” dedik duymazdan geldiler. Sağlık, ağır ve tehlikeli bir iştir. Emeklilere, çalışanlara verdiğiniz ücret yoksulluk sınırı altındadır. Sağlık ekip işidir. Ekibin her bir üyesi, insanca yaşayacak bir ücret ve güvenli çalışma koşullarında, iş barışı bozulmadan çalışmak istemektedir.
“Verdiğimiz emeğin daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz”
Aile hekimleri, uygun olmayan fiziki koşullarda ve yetersiz personel ile çalışmak zorunda kalıyorlar. İş yükleri çok ağır, buna karşılık ücretleri yetersiz. Yeni çıkan aile hekimliği yönetmeliği tam bir cezalandırma yönetmeliği. Her fırsatta ceza puanı vererek iş güvenceleri yok edilmeye çalışılıyor veya parasal kesintilere yol açıyor. Salgın döneminde yaşamımızı ortaya koyarak verdiğimiz emeğin daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Bu mücadele sadece sağlık çalışanları için değil tüm toplumun sağlık hakkı içindir. Hastanelerde servisler kapanınca, ameliyatlar yapılmayınca, bir hasta için beş dakika zaman ayrılınca, uzman hekim sayısı yetersiz olunca bundan halkımız olumsuz etkileniyor.
“Artık oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz”
Taleplerimizi iletmek için TTB bir buçuk yıla yakın süredir sağlık bakanlığından randevu alamıyor. Nihayet TTB ve Tabip Odaları tarafından bir eylem süreci başlatılmıştır. Kısa süre önce hekimlerin maaşlarında göreceli iyileştirme yönünde mecliste tüm milletvekillerinin oy birliği ile bir yasa çıkarıldı. Ancak emeğimizle alay edercesine bu özensiz yasada apar topar geri çekildi. Sağlık personellerinin hakkı ödenmez dediler, ödemediler. Size alkışlar yeter dediler. Artık oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz.
İşte hekimlerin talepleri!
İnsanca geçine bileceğimiz, emekliliğe de yansıyacak temel ücret performans sisteminin kaldırılması,
Döner sermaye uygulamasına son verilmesi,
Ek göstergelerin kademeli olarak 3600'den 7200'e çıkarılması,
Pandemi de çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı, Covid-19'un meslek hastalığı sayılması,
İnsancıl çalışma ve dinlenme süreci,
Şiddete karşı etkili yasa, güvenli iş yerleri,
Angarya ve mobinge son verilmesi,
Aile hekimliği yönetmeliğinin geri çekilmesi,
Kamulara ait binalarda kamu çalışanlarının oluşan eksiksiz bir ekiple koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesi,
İş yeri hekimliği alanında OSGB ve benzeri özelleştirmeye son verilmesi,
İşyeri hekimlerinin çalışma saatleri,
Atamaları ve ücretlendirmeleri konusunda tabip odalarının yetkili olması taleplerimizdir.”